Anayasa Mahkemesi Basın Müşaviri Osman Arslan’ın, milli emlak arazisi satışı vaadiyle 40 milyon liradan fazla dolandırıcılık yaptığı iddiasıyla hakkında iddianame düzenlendi. Gözaltına alınan Arslan'ın kasım ayında serbest bırakıldığı ortaya çıktı.
Aralarında Anayasa Mahkemesi (AYM) Basın Müşaviri Osman Arslan’ın da bulunduğu 9 kişi, İstanbul ve Antalya’daki Milli Emlak arazilerinin satışı vaadiyle milyonlarca liralık dolandırıcılık yaptıkları iddiasıyla yargılanacak. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, şüpheliler hakkında “nitelikli dolandırıcılık” ve “sahtecilik” suçlarından iddianame düzenledi. Osman Arslan için 20 yıl 3 aya kadar hapis cezası istendi. Dosya, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, tutuklama talebi ise reddedildi. Davanın ilk duruşması 6 Mart 2025’te görülecek.
ŞÜPHELİ OPERASYON VE GÖZALTILAR
Soruşturmanın başlangıcı, mağdurların şikayetleriyle oldu. İddialara göre, şüpheliler, Milli Emlak arazilerinin satışını organize ettiklerini öne sürerek, bu işten kar elde etmek isteyen kişileri dolandırdı. Mağdurlar arasında kuyumcular ve avukatlar da yer aldı. Geçtiğimiz kasım ayında düzenlenen operasyonla aralarında Osman Arslan’ın da bulunduğu 9 kişi gözaltına alındı. Serbest bırakılan Arslan hakkında hazırlanan iddianame, dolandırıcılık şebekesinin devlet bağlantıları olduğu izlenimi yaratarak insanları kandırdığını ortaya koydu.
KUYUMCUYU SİLAH ZORUYLA DOLANDIRMIŞLAR
İddianameye göre, mağdurlardan biri olan kuyumcu M.S.A., altın kotasının artırılacağı vaadiyle Ankara’ya çağrıldı. Lüks bir villaya götürülen kuyumcu, çakarlı araçlar ve silahlı korumalar arasında karşılandı. Serkan Arslan isimli kişi, bu iş için Hazine’ye 1 milyon 200 bin dolar yatırılması gerektiğini söyledi. Şüphelenen kuyumcu, Hazine’ye böyle bir para yatırmanın mümkün olmadığını öğrenince ödeme yapmayı reddetti. Ancak, tekrar villaya çağrılan mağdur, burada silah zoruyla 200 bin dolar ödemek zorunda bırakıldı ve 400 bin dolarlık bir senet imzalatıldı. Kendisine "Cumhurbaşkanı’nın akrabası" olduğu iddia edilen Özgür Erdoğan’ın bu süreçte aktif rol oynadığı kaydedildi.
MİLLİ EMLAK ARAZİSİ SATIŞIYLA 40 MİLYON LİRA DOLANDIRICILIK
Bir diğer mağdur, İstanbul’da avukatlık yapan M.C.K., Maltepe’deki bir Milli Emlak arazisini satın almak istediğinde dolandırıcıların ağına düştü. Şebekenin devletle bağlantılı olduğu yönünde oluşturulan izlenim, mağdurun güvenini kazanmalarına yardımcı oldu. Osman Arslan tarafından tanıştırıldığı iddia edilen Serkan Arslan, M.C.K.’dan arazi için 2 milyon 700 bin lira talep etti. Daha sonra avukatın toplamda 18.3 milyon lira dolandırıldığı ortaya çıktı. Mağdura arazi tapusu yerine sahte belgeler verildiği anlaşıldı.
ÇAKARLI ARAÇLAR VE SAHTE DEVLET GÖREVLİLERİ
İddianamede yer alan bilgilere göre, dolandırıcılık şebekesi, devlet bağlantıları olduğuna dair inandırıcı bir tablo çizmek için çakarlı araçlar, silahlı korumalar ve üst düzey isimlerle bağlantı iddiaları kullandı. Serkan Arslan, mağdurları lüks villalarda ağırladı ve çevresinde takım elbiseli kişileri bulundurarak güven kazandı. Kendisine ait olmayan devlet dairelerinde düzenlenmiş sahte belgeler ve tapularla mağdurları dolandırmaya devam etti.
T24'ün haberine göre; Anayasa Mahkemesi Basın Müşaviri Osman Arslan, mağdurları dolandırıcılık şebekesiyle tanıştırmak ve arazi satışında yardımcı olacağı izlenimi yaratmakla suçlanıyor. İddianamede, Arslan’ın görev pozisyonunu kullanarak dolandırıcılığa zemin hazırladığı ve bu süreçte maddi menfaat sağladığı belirtildi. Savcılık, Arslan’ın oğlunun banka hesabına yapılan para transferlerini delil olarak sundu.
TAPU VE BELGELER SAHTE ÇIKTI
Mağdurlara verilen tapu belgelerinin ve hazine dekontlarının tamamının sahte olduğu tespit edildi. Serkan Arslan, mağdurları oyalamak için sözde bakan yardımcısı onaylı belgeler gönderdi. Ancak bu belgelerin sahte olduğu anlaşılınca mağdurlar şikayetçi oldu.
TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Savcılık, Osman Arslan’ın ve diğer şüphelilerin tutuklanmasını talep etse de mahkeme bu talebi reddetti. Osman Arslan’ın, serbest bırakılmasına rağmen hakkındaki suçlamalar nedeniyle 20 yıl 3 aya kadar hapis cezasıyla yargılanacağı açıklandı.
DAVANIN İLK DURUŞMASI 6 MART’TA
9 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Şüpheliler, "nitelikli dolandırıcılık" ve "evrakta sahtecilik" suçlarından yargılanacak. Davanın ilk duruşması 6 Mart 2025 tarihinde görülecek.