İstanbul'da bebek acil hastalarını anlaşmalı özel hastanelere sevk ederek SGK’yı dolandıran çete hakkında hazırlanan fezleke, skandalın boyutlarını ortaya koydu. 1 milyar liralık haksız kazanç sağlamak için bebeklerin sağlıkları hiçe sayılırken, yoğun bakımda enfeksiyon riski altında tutulan yenidoğanlara Türkiye'de uygulanmayan "pasif ötenazi" uygulandığı iddiası şok yarattı. Çete üyelerinin, soruşturmayı yürüten savcıyı ölümle tehdit ettiği görüntüler de sosyal medyada büyük tepki çekmişti.
İstanbul’da 112 Acil çalışanlarıyla iş birliği yapan bir çetenin, bebek acil hastalarını anlaşmalı özel hastanelerin yoğun bakımına sevk ederek SGK’yı dolandırması Türkiye'nin gündemine oturmuştu. İhtiyaç olmadığı halde yoğun bakıma yatırılan bebekler üzerinden SGK’dan 1 milyar lira haksız kazanç sağlandığı belirlendi. Çete, maliyetten kaçınmak için yoğun bakımlarda doktor ve uzman hemşire bulundurmayarak ihmallere yol açtı, bu nedenle 12 bebek hayatını kaybetti.
Usulsüzlüklerin ortaya çıkmasının ardından çete, çeteyle ilgili soruşturma yürüten savcı Y.E. de makamında ölümle tehdit ederken, savcı da bunu belgelerle açıklamıştı.
İstanbul’da savcıyı tehdit eden çeteye baskın: 9 kişi gözaltına alındı
Savcı Y.E'yi tehdit eden kişi
'SAVCIYA SUİKAST OLABİLİR'
Avukat A.A., soruşturmayı yürüten savcı Y.E. ile görüşerek, bazı şüphelilerin tahliye edilmemesi durumunda savcıya suikast düzenleneceğini söyledi. Savcının ailesinin adreslerini de belirten A.A., onlara zarar verilebileceği tehdidinde bulundu ve planın, ‘Papa suikastı’ gibi eylemler gerçekleştiren güçlü bir silahlı grup tarafından yapıldığını ifade etti.
FEZLEKE HAZIRLANDI YENİ DETAYLAR ORTAYA ÇIKTI
İstanbul'da 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanlarıyla iş birliği yaparak bebek hastaları, önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk eden ve bu yöntemle haksız kazanç sağlayan çeteye yönelik soruşturmada yeni detaylar ortaya çıktı. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar ve Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan fezlekede, 47 şüpheliden 22’si tutuklu olarak yer alıyor.
BEBEKLERİN SAĞLIK DURUMU HİÇE SAYILDI
Fezlekede, örgüt lideri olduğu belirtilen Dr. F.S. ve yöneticilerden Dr. İ.G'nin, bebeklerin sağlık durumunu göz ardı ederek, uygun olmayan koşullardaki hastanelere sevk ettikleri ve bu sayede SGK’dan yüksek gelir elde ettikleri vurgulandı. Sevk işlemleri, bebeklerin hayatını riske atacak şekilde gerçekleştirilirken, bazı bebeklerin yoğun bakım ünitelerinde gereksiz yere yatırıldığı ve enfeksiyon riski altında tutulduğu belirtildi.
Ayrıca örgütün, "curosurf" adlı solunum tedavi ilacını, kullanılmış gibi gösterip üçüncü kişilere satarak gelir sağladığı ifade edildi. Şüphelilerin, özellikle yabancı uyruklu hasta yakınlarının çaresizliğinden faydalanarak yüksek ücretler talep ettiği ve bu yöntemle dolandırıcılık yaptığı kaydedildi.
ÖZEL HASTANELERLE BAĞLANTILI ÖRGÜTLÜ YAPI
Örgütün lideri Dr. F.S'nin, kendisine bağlı sağlık çalışanlarıyla sürekli iletişim halinde olduğu ve bu çalışanlara şirket ya da şahsi hesaplarından düzenli ödeme yaptığı belirtildi. Örgütün, bazı hemşireler aracılığıyla sahte epikriz raporları düzenlediği ve bebeklerin yatış sürelerini uzatarak SGK’dan daha fazla ödeme almak için çaba gösterdiği ortaya çıktı.
112 Acil Çağrı Merkezi'nde görevli personel G.M.Ö'nün, sisteme farklı isimlerde doktor kaydı yaptırarak hastaların sevkini örgütün çıkarına uygun hastanelere yönlendirdiği tespit edildi. Örneğin, G.M.Ö'nün, ambulansla bir bebek hastayı yönlendirme karşılığında 10 bin lira teklif aldığı ve eşi için sigorta sözü verildiği fezlekede yer aldı.
TEDAVİ GECİKTİRİLDİ, ÖLÜM SAATLERİ GİZLENDİ
Fezlekede, Dr. F.S'nin, kritik durumdaki bir bebeğin ölümünü önlemeye çalışmak yerine, "En azından ben gelene kadar yaşasın." diyerek ihmalkar tavır sergilediği belirtildi. Bebeğin ölümünün ardından, "Ellemeyin, orada dursun." talimatı vererek ölüm saatini gizlemeye çalıştığı ve hastaneye daha fazla yatak ücreti ödendiği ifade edildi.
Bağcılar'daki bir özel hastanede meydana gelen bir başka vakada, hastanede olması gereken Dr. D.E.'nin görev yerinde bulunmadığı ve yetersiz eğitime sahip hemşirelerin ihmali sonucu siyahi bir bebeğin hayatını kaybettiği belirtildi.
Örgütün, elde ettiği kazancı sağlık çalışanlarıyla paylaştığı ve bazı özel hastanelerin de bu düzeni destekleyerek kendilerine maddi çıkar sağladığı aktarıldı. Örgüt lideri F.S.'nin, hastanelerle yaptığı iş birliği sayesinde yenidoğan yoğun bakım ünitelerindeki gelirleri 3-4 kat artırdığı belirtildi. Ancak uygun olmayan şartlarda tutulan bebeklerin, ciddi enfeksiyon riskiyle karşı karşıya kaldığı ve bazılarının yaşamını yitirdiği ifade edildi.
BEBEKLERE 'PASİF ÖTENAZİ' YAPMIŞLAR
Fezlekede, bebeklere yapılması gereken ancak yapılmayan tedavi ve bakım yöntemlerine yer verilerek, hastaya pasif ötenazi (Türkiye'de aktif ve pasif ötenazi uygulanmamaktadır. Kalp atımı tespit edilen her yeni doğan uygun canlandırma ve tedavileri alma hakkına sahiptir) uygulandığı ve yüzde 90, yenidoğan bebeğin hayat haklarının ellerinden alındığı vurgulandı.
DOKTORLAR YERİNE HEMŞİRELER SAĞLIK HİZMETİ SUNDU
Şüpheli Fırat Sarı'nın elebaşısı olduğu suç örgütünün Akabe Sağlık Tesisleri AŞ'ye ait özel Avcılar Hospital Hastanesi, Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri AŞ'ye ait Özel Avrupa Şafak Hastanesi ve Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Medilife Sağlık Hizmetleri ve Yonca Sağlık Hizmetlerine bağlı Özel Bağcılar Medilife Hastanesi ve Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Refik Arslan AŞ'ye bağlı Özel Bağcılar Şafak Hastanesi, Beymed AŞ'ye ait Özel Birinci Hastanesi, Doğamed AŞ'ye ait Özel Doğa Hospital Hastanesi, Reyap AŞ'ye ait Özel Reyap İstanbul Hastanesi ve Çorlu Reyap Hastanesi, Ekip Sağlık AŞ'ye ait Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Esenler Güney Hastanesi ve Silivri Kolan Hastanesi'nin yenidoğan yoğun bakım ünitelerini kiralayarak işletmesini devraldığı ve söz konusu hastanelerden tamamında doktorlar yerine hemşirelerin sağlık hizmeti sunduğu aktarıldı.