Meclis darbe raporunda 12 Eylül travmasının FETÖ’ye siyasete sızma imkanı tanıdığı belirtildi. Komisyon, çetenin tam olarak çökertilebilmesi için sadece örgüt lideri Gülen’in bildiği ‘Hayalet yapı’nın deşifre edilmisi gerektiğini belirtti.
eclis Darbe Komisyonu’nun 630 sayfalık 15 Temmuz raporunun ayrıntıları ortaya çıkmaya devam ediyor. Raporda darbeci örgütün 1980’den sonra ilk hedefini güvenlik birimlerine sızmak olarak belirlediği belirtilerek sızdıkları ilk birimin ise emniyet olduğu vurgulandı. Çete Emniyet’e tam olarak 2013’ün sonlarına doğru yaygın bir şekilde sızdı. Raporda şöyle denildi: “1980’li yıllarda örgüt bürokrasi içinde yer almaya başladı. 1987’den sonra ise polisliğin asıl kurumları olan Polis Akademisi ve Polis Koleji’nde hakim oldu. Bunun doğal sonucunda da 1990’lı yıllarda üst kadrolarda FETÖ üyeleri hakimiyet kurmaya başladı.” Taslakta Dönemin Emniyet Genel Müdürü Ünal Erkan, emniyetteki FETÖ yapısının ilk kez 1991’de mesleğe yeni başlayan polislere yönelik kura çekiminde belirlendiğini anlattığı beyana da yer verildi.
Raporda Meclis Darbe Komisyonu, FETÖ’nün kriptolaşma becerisinin deşifre edilmesini önerdi ve şunlar belirtildi: “Çok yüzlü, çok kimlikli, son derece değişken pozisyon ve yaklaşım sergileyebilme karakterinde bir yapılanma olduğu bilinerek, kriptolaşma becerilerinin deşifre edilmesi, kimilerinin bugüne değin nasıl başka siyasi anlayışlar ve kimlikler altında bu örgütün içinde yer aldığının ortaya çıkartılması son derece önemlidir.” Rapora göre, örgüt yapılanması içerisinde, örgüt mensuplarının bile bilmediği, sadece çete lideri Fetullah Gülen’in bildiği ve atamasını yaptığı hayalet bir yapı bulunuyor. Bu hayalet yapı, örgüt içerisinde oto kontrol sistemi ile yapıyı denetliyor. Hazırladığı raporları bizzat Gülen’e veriyor. Söz konusu yapının deşifre edilmesi sonucu örgütün tamamen çözülmesinin önünü açacağı da ifade edildi. Taslakta ayrıva ‘hayalet yapı’nın bir nevi örgütün sigortası gibi işlediği de anlatıldı.
Komisyon raporunda, gizli ajandasıyla FETÖ’nün, amacına ulaşmak için siyaset alanını sonuna kadar istismar etmiş bir örgüt olduğu belirtilerek, “Siyasal bir harekete dönüşmeyen FETÖ’nün, başından itibaren kadro ve güç devşirmek için bütün siyasi partilerle ama özellikle iktidar partileriyle yakın temas içerisinde olmaya özen gösterdiği görülmektedir” değerlendirmesi yapılarak: “12 Eylül darbesinin yarattığı toplumsal ve siyasal travma ve ardından oluşan siyasi ortam FETÖ için siyasete sızma açısından son derece uygun bir zemin oluşturmuştur” denildi. Taslakta örgütün siyasete doğrudan ilk müdahelesinin ise 28 Şubat ‘post modern’ darbesi olduğu açıklandı.
PARA VE İNSAN KAYNAĞINI TÜRKİYE’DEN SAĞLIYOR
Taslak raporda yer verilen MİT cevabında örgüt her ne kadar yurt dışında halen yaygın ve güçlü gibi görünse de asıl yapılanma gücü, maddi ve insan kaynağı Türkiye’den sağlanıyor. Örgütün Türkiye’de kripto unsurlarıyla birlikte tamamen bitirilmesiyle, örgütün dünya yapılanması da büyük ölçüde zayıflatılacak. Taslakta ayrıca FETÖ için yapılan en doğru tanımlamanın, ‘legal görünümlü illegal yapı’ olduğu ifade edildi.
