FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin İstanbul'daki "ana darbe soruşturması" kapsamına haklarında dava açılan ve aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, 6 general ve 17 subayın da bulunduğu, 9'u firari 15'i tutuklu 24 sanığın yargılanmasına yarın Silivri'de başlanacak.
Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşında yapılan binada yapılacak duruşma, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülecek. Davada İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan da duruşma savcısı olarak görev yapacak.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından hazırlanan 351 sayfalık iddianamede, İstanbul genelinde şehit edilen 89 isim ''maktul'' sıfatıyla, olay tarihinde kaçırılmaya teşebbüs edilen 15 Temmuz'da 1. Ordu Komutanı olan Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Harp Okulu Komutanı olan Mesut Özel, Deniz Harp Akademisi Komutanı Tayyar Ertem ve eşi Emel Ertem ile Harp Akademileri Komutanı Tahir Bekircioğlu müşteki, aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da bulunduğu 89 kişi, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, 65. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı, Doğan Şirketler Grubu Holding, Digitürk Genel Müdürlüğü, Casper Bilgisayarlar Sistemi Anonim Şirketi de ''suçtan zarar görenler'' sıfatıyla yer alıyor.
İddianamede davanın "1" numaralı sanığı FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yanı sıra, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Albay Ahmet Zeki Gerehan, Kurmay Albay Onur Özden, Kurmay Albay Rıfkı Keser, Kurmay Albay Uzay Şahin, Kurmay Yarbay İrfan Arat, Kurmay Yarbay Engin Durmaz ve Kurmay Binbaşı Mehmet Murat Çelebioğlu, hakkında yakalama kararı bulunan firari sanık olarak geçiyor.
Davada 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk, Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Yüksel Durak, Kurmay Albay Ahmet Gümüş, Kurmay Albay Mehmet Kapan, Kurmay Albay Muzaffer Düzenli, Kurmay Albay Müslüm Kaya, Kurmay Albay Nebi Gazneli, Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse, Kurmay Albay Sadık Cebeci, Kurmay Yarbay Şakir Çınar, Kurmay Yarbay Fatih Karakaya ve Kurmay Binbaşı Murat Yanık, tutuklu olarak bulunuyor.
İSTENEN CEZALAR
İddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen hakkında, "Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle ve kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme", "tasarlayarak bir suçu işleyememekten dolayı duyduğu infialle kasten öldürme", "cebir kullanarak, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte, kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaya teşebbüs etme, "cebir kullanmak suretiyle gece vakti, silahla, kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle ve birden fazla kişi tarafından birlikte konut dokunulmazlığını ihlal etme", "silahlı terör örgütü kurmak", "kara ulaşım araçlarının alıkonulması", "hava ulaşım araçlarının alıkonulması", "gece vakti, cebir kullanmak suretiyle, silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle iş yeri dokunulmazlığını ihlal", "haberleşmenin engellenmesi", "iş yeri dokunulmazlığını ihlal", "silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi" ile "silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi'' suçlarından 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıklar Tümgeneral Fethi Alpay, Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit, Tuğgeneral Özkan Aydoğdu, Tuğgeneral Eyyüp Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık'ın da aynı suçlardan ayrı ayrı 92 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 56 yıldan 174 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, Engin Durmaz, Mehmet Kapan ve Fatih Karakaya hakkında 47 kez, Sadık Cebeci hakkında 17 kez, Nebi Gazneli, Müslüm Kaya hakkında 6 kez, Şakir Çınar, Rıfkı Keser, İrfan Arat, Ömer Faruk Özköse, Ahmet Gümüş, Erdal Öztürk ve Yüksel Durak hakkında ise üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan 7,5 yıldan on beşer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
'YURTTA SULH KONSEYİ' İSTANBUL YAPILANMASI
İddianamede, İstanbul'daki darbe girişimi faaliyetlerini, öncesinde yaptığı toplantılarla planlayan, görev dağılımı yapan, kontrol altına alınacak bölgeleri belirleyen veya girişim günü icrasında yönlendirici ve azmettirici vasıfta olup darbe girişimi kapsamında hakimiyet sağlanması için işlenen muhtelif suçlardan doğrudan veya dolaylı fail sıfatıyla sorumlu olan "Yurtta Sulh Konseyi'' İstanbul yapılanmasının, Fethi Alpay, Mehmet Nail Yiğit, Özkan Aydoğdu, Eyyüp Gürler, Muzaffer Düzenli, Uzay Şahin, Onur Özden, Ahmet Zeki Gerehan, Mehmet Murat Çelebioğlu ve Murat Yanık isimli sanıklardan oluştuğu vurgulanıyor.
İstanbul'daki darbe girişimiyle ilgili istatistiki bilgilerin de yer aldığı iddianamede, askerlerin eylemleri sonucu 2'si asker, 5'i polis, 82'si sivil vatandaş olmak üzere toplam 89 kişinin hayatını kaybettiği, kolluk görevlileri dahil 719 kişiye karşı hedef gözetmeksizin silahla veya tankla ateş açılarak öldürülmelerine teşebbüs edildiği, eylemlerin yöneldiği mağdurlardan 685'inin yaralandığı, 34'ünün yara almadan kurtulduğu, 155 kişinin yaralama kastıyla gerçekleştirilen eylemlerin mağduru olduğu, kolluk görevlileri dahil 148 kişiye karşı yağma ve hürriyeti tahdit eylemi gerçekleştiği, 214 özel şahsa ait mal ile askeri kurumlara ait olanlar hariç 25 kamu malının zarar gördüğünün tespit edildiği belirtildi.
İddianamede, darbe girişiminden önce 12 Temmuz'da yapılan toplantıda, şüpheli Muzaffer Düzenli'nin İstanbul'la ilgili planlamayı genel olarak anlattığı, bu kapsamda darbe girişimi sırasında kontrol altına alınacak noktalardan Anadolu Yakası'nda olanların 2. Zırhlı Tugay, 23. Motorlu Piyade Alay, Tuzla Piyade Okulu ve Kuleli Askeri Lisesi komutanlıkları, Avrupa Yakası'nda olanların 66. Mekanize Piyade Tugay, 6. ve 47. Motorlu Piyade Alay komutanlıkları tarafından kontrol edileceğinin kararlaştırıldığı aktarıldı.
HAKİMİYET SAĞLANACAK KRİTİK YERLER
Sanıklardan Murat Yanık'ın anlatımına göre, toplantı sırasında şüphelilerin önlerinde bulunan İstanbul şehir haritasında Hava Harp Okulu tarafından kontrol edilecek noktalar hariç tüm noktaların fosforlu kalemle işaretli olduğu kaydedildi.
Bunların ise Anadolu Yakası'nda, Sabiha Gökçen Havalimanı, köprülerin Anadolu ayakları, Türk Telekom Genel Merkezi, TEM ve E-5 bağlantı yollarının bulunduğu birkaç nokta, Üsküdar Çevik Kuvvet Müdürlüğü, Avrupa Yakası'nda ise Atatürk Havalimanı, Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İstanbul Valiliği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü şeklinde darbe girişimi sırasında hakimiyet sağlamak için kritik önemdeki yerler olduğu anlatılan iddianamede, Yanık'ın, sayılan birliklerin kontrol edeceği nokta ve bu bölgelerin dışındaki bölgelerin ise Hava Harp Okulu unsurları tarafından kontrol edileceğinin yine sanık Muzaffer Düzenli tarafından deklare edildiğini söylediğine dikkat çekildi.
İddianamede, yine sanık Yanık'ın ifadesinde, sanıklardan Mehmet Murat Çelebioğlu'nun darbe faaliyetinin başlamasıyla birlikte aktive edilecek personel arasında irtibat ve koordinasyonu sağlayacak bir WhatsApp grubu kurması talimatı verdiği ve darbe girişiminin başlamasıyla, söz konusu sanık tarafından "Yurtta Sulh Biziz" isimli WhatsApp grubunun kurulduğunu ifade ettiği kaydedildi.
ORDU KOMUTANININ KAÇIRILMASI TEŞEBBÜSÜ
İddianamede, olay tarihinde 1. Ordu Komutanlığı görevini yürüten müşteki Orgeneral Ümit Dündar'ın darbeci askeri kanat tarafından hazırlanan sözde atama listesine göre mevcut görevine son verilerek Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrinde görevlendirildiği belirtildi.
Darbeci unsurların ele geçirdiği 1. Ordu Komutanlığı Harekat Merkezi'nde bulunan Eyyüp Gürler ve Ahmet Zeki Gerehan'dan alınan talimatla Harp Akademileri Komutanlığında öğrenci subay olan Muammer Karaman, Batur Alp Çakır, Murat İlhan ve Mehmet Akif Aslan'ın silahlı ve teçhizatlı şekilde saat 22.30 sıralarında müşteki Ümit Dündar'ın Fenerbahçe Orduevi sahasında bulunan konutuna gittikleri anlatılan iddianamede, ev içerisinde dolaşarak ve sorarak müştekiyi aradıkları ancak bulamayınca ayrılarak görevli oldukları 1. Ordu Harekat Merkezine döndükleri anlatıldı.
İddianamede, müştekinin ise kendisini kaçırmaya gelen askeri unsurlar gelmeden 15-20 dakika kadar önce İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ın yaşanan olayları haber vermesi üzerine onunla buluşmak üzere konutundan ayrıldığı, darbeci askeri kanadın kullandıkları "Yurtta Sulh Biziz" isimli WhatsApp grubunda müştekinin durumu ve yerini sürekli olarak sorguladıkları ancak ulaşamadıklarından kaçırma eylemini gerçekleştiremedikleri, kaçırma eyleminin teşebbüs aşamasında kaldığı bildirildi.
'GÜLEN BİRİNCİ DERECEDEN SORUMLU'
İddianamede, Fetullah Gülen'in, Adil Öksüz aracılığıyla TSK'daki örgüt mensubu askerlere 15 Temmuz 2016'da darbe gerçekleştirmeleri konusunda talimat verdiği belirtilerek, FETÖ'nün yayın organı olarak faaliyette bulunan "www.herkul.org" adresinde kayıtlı video sitesinde, Gülen ile Adil Öksüz'ün birlikte görüntülerinin bulunduğu kaydedildi.
Tanık beyanları ve şüphelilerin itirafları incelendiğinde, darbe teşebbüsünün Gülen'in emir ve talimatları doğrultusunda hareket eden TSK içerisindeki FETÖ üyeleri tarafından gerçekleştirildiği vurgulanan iddianamede, "Türkiye'de darbe planlaması yapıldıktan sonra planlar onaylanmak üzere Amerika Birleşik Devletleri'nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan Gülen'e götürüldüğü, kendisinin darbe planına onay verdikten sonra darbe girişiminde bulunulduğu, Gülen'in darbe teşebbüsünü gerçekleştiren ve sivil halkı katleden FETÖ lideri olarak hem darbe teşebbüsünden hem de sivillerin ölüm ve yaralamalarından birinci derecede sorumlu olduğu açıkça anlaşılmıştır." değerlendirmesi yapıldı.
'HAVAYA KALKACAK BİRÇOK F16'MIZ VAR'
Terör örgütünün sözde Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına geçmişte mensup olan emekli Hava Yarbay Gürol Doğan'ın da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 7 Kasım 2015 ve 31 Aralık 2016'da ifadelerinin alındığı aktarılan iddianamede, Doğan'ın, "(Gülen Cemaati) ile ortaokul birinci sınıftayken tanıştığı, 1982 yılında Hava Harp Okuluna kayıt yaptırdığı, 1983 yılında devre arkadaşı Semih Koşucuoğlu vasıtasıyla yeniden yapılanma içerisine girdiği, bu şahsın kendisinin okulda bulunduğu 6. bölüğün sorumlusu olduğu, cemaatten bilgilerin bu şahıs tarafından getirildiğini ve onun tembihlemesiyle Hava Harp Okulu içerisinde Gülen'den bahsedilirken etraftan anlaşılmaması için 'Kaptan' kod isminin kullanıldığı, bir gün okulun 3. veya 4. sınıfında iken Semih Koşucuoğlu'nun, 'Gülen'in İstanbul'a geleceğini ve öğrencilerle konuşma yapacağını, herkesin mazeretsiz olarak katılması gerektiğini' söylemesi üzerine okuldan kendisi, Şaban Umut, Hakan Evrim, Aydın Gündüz, Uğur Buldu'nun da içerisinde olduğu grubun sohbet toplantısına katıldığı, burada Gülen'in kendilerine 'Bizim işimiz çok uzun soluklu bir iş, acele etmeyin ve kendinizi belli etmeyin. Askeriyede, maarifte, emniyette, yargıda ve bunların en etkin yerlerinde yerimizi alacağız. En az 20-30 sene sonra harekete geçtiğimizde kimsenin yapacak bir şeyi kalmayacak zaten' dediği" yönündeki beyanlarına dikkat çekildi.
Gürol Doğan'ın, "Öğrencilik döneminden sonra, 2000 yılında Ankara'da Hava Kuvvetleri Psikolojik Harekat Kısım Amirliğine atandığı ve kendisi gibi cemaat mensubu Selçuk Başyiğit'in İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptığını gördüğü" beyanına yer verilen iddianamede, Doğan'ın, "Selçuk Başyiğit, bana ordu içerisinde cemaat mensuplarının varlığının belirli olmaması için Gülen'in 'içki içebilirsiniz, amirinizin bütün işlerini halledin ki sizden vazgeçmesin' gibi talimatlarını iletti. 2006 yılında emekli olmaya yakın Hava Kuvvetleri Komutanlığının bahçesinde Selçuk Başyiğit bana, 'cemaat olarak Silahlı Kuvvetlerde tümgeneral seviyesine gelindi, 'Kaptan' emir verdiğinde, aynı anda havaya kalkacak birçok F16'mız var' dedi." şeklindeki ifadesine işaret edildi.
İSTANBUL/AA