Eski Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı M. Emin Zararsız “Ödenecek ücret 2014 yılına kadar bu kurum ve kuruluşlar arasında bir ayırım olmaksızın hepsi için Yüksek Planlama Kurulu tarafından belirlenen tutarla sınırlı iken, 2015 yılından itibaren ikili bir ayırım yapılmaya başlanmıştır” değerlendirmesinde bulunuyor.
Çok uzun zamandır kamu kurum ve kuruluşlarında üst düzey görevlerde bulunan kişilerin aynı anda birden fazla kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev almaları ve bunların her birinden ayrı ayrı ücret almaları bir sorun olarak yazılı ve görsel medyada eleştirel bir şekilde yer alır, hükûmetten ise bu konuda kamuoyunu tatmin edecek bir açıklama gelmezdi. Tartışmanın çok yoğun olduğu zamanlarda, özellikle seçim öncesi dönemlerde ise hükûmet bu uygulamaya son verileceği, kamu görevlilerinin aynı anda birden fazla kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev almalarının engelleneceğine ilişkin reform paketlerinde eylemlere yer vererek bunu kamuoyu ile paylaşırdı.
Öncelikle belirtelim ki, bu satırların yazarı 2003 – 2019 yılları arasında kamu kurumlarındaki üst düzey görevlerinin yanı sıra ama hiçbiri aynı anda olmamak üzere Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) Yönetim Kurulu Üyesi, AYCELL Haberleşme ve Pazarlama Hizmetleri A.Ş. Denetim Kurulu Başkanı, AVEA A.Ş. Denetim Kurulu Üyesi, Türk Telekom A.Ş. Denetim Kurulu Üyesi, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapmış bir kişidir.
Son zamanlarda, esasen 2018 yılından bu yana içinde bulunduğumuz ekonomik krizden çıkış için 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan Milletvekili Genel Seçimi ile Cumhurbaşkanlığı Seçiminden ve 28 Mayıs 2023 tarihinde ikinci turu gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı Seçiminden sonra Cumhurbaşkanı tarafından oluşturulan hükûmette 4 Haziran 2023 tarihinde Hazine ve Maliye Bakanlığına getirilen Mehmet Şimşek’in “rasyonel politikalara dönüleceği” yönündeki açıklamalarından sonra yakın dönemde konu yeniden gündeme gelmiş; 17 Mayıs 2024 tarihinde 32549 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan 2024/7 sayılı Tasarruf Tedbirleri Genelgesinden sonra yine kamu görevlilerinin aynı anda birden fazla kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev almaları ve her birinden ayrı ayrı ücret almaları konusu tartışılmaya başlanmıştır.
Bu tartışmalar üzerine TBMM’ye sevk edilen “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” ile kamu görevlilerinin aynı anda birden fazla kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanların her birinden ayrı ayrı ücret almalarının engellenmesini sağlamaya yönelik düzenleme yapılacağı açıklanmıştır.
Gerçekten mesela bir bakanlığın müsteşarı/bakan yardımcısı, genel müdürü veya Cumhurbaşkanı başdanışmanı aynı anda birden fazla kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alabilir mi, görev alması hâlinde her birinden ayrı ayrı ücret alabilir mi?
Konunun incelenmesi gereken birkaç yönü bulunmaktadır.
Birincisi memurlar ve diğer kamu görevlileri asli kadro ve görevleri yanında kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alabilirler mi?
İkincisi görev alabilirlerse aynı anda birden fazlasında görev alabilirler mi?
Üçüncüsü aynı anda birden fazlasında görev alabilirlerse her birinden de ücret alabilirler mi?
Dördüncüsü bu ücreti kim belirlemektedir, bir sınırı bulunmakta mıdır?
Beşincisi vergi mevzuatı açısından aynı anda farklı işverenlerden elde edilen ücret gelirlerinin vergilendirilmesi açısından yapılması gerekenler var mıdır, nelerdir?
Birinci hususla ilgili kamu personel sistemini düzenleyen mevzuata bakmak gerekecektir.
Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan memurların ve diğer kamu görevlilerinin kadro/görev/unvan için öngörülen aylık ve diğer özlük hakları personel kanunlarında (özellikle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede) ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu kamu görevlilerinin aynı anda maaşı/ücreti dışında ücret mahiyetinde bir gelir elde edip edemeyecekleri de yine 657 sayılı Kanunda düzenlenmiştir. 657 sayılı Kanunun “Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağı” başlıklı 28 inci maddesine göre
“Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç). (Ek cümle: 8/8/2011 - KHK-650/38 md.; Memurlar, meslekî faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir işyerinde veya vakıf üniversitelerinde çalışamaz. Altı çizili bu cümle Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113, K.: 2012/108 sayılı Kararı ile iptal edilmiş; (…) Yeniden düzenleme son cümle: 2/1/2014 - 6514/9 md.) Memurlar, mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak üzere ofis, büro, muayenehane ve benzeri yerler açamaz; gerçek kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde veya vakıf yükseköğretim kurumlarında çalışamaz.
(Değişik ikinci fıkra: 8/8/2011 - KHK-650/38 md.; Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri görevleri, özel kanunlarda belirtilen görevler ile kurumundan izin alınmak kaydıyla yapılan insanî ve sosyal amaçlı gönüllü çalışmalar bu yasaklamanın dışındadır. Altı çizili bu ikinci fıkra Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012 tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile iptal edilmiş; Yeniden düzenleme: 2/1/2014 - 6514/9 md.) Memurların üyesi oldukları yapı, kalkınma ve tüketim kooperatifleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulmuş yardım sandıklarının yönetim, denetim ve disiplin kurulları üyelikleri ile özel kanunlarda belirtilen görevler bu yasaklamanın dışındadır.”
Şu hâlde memurlar ve diğer kamu görevlileri tacir veya esnaf sayılmalarını gerektirmeyecek şekilde asli kadro ve görevleri yanında kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alabilmeleri mümkündür.
İkinci hususla ilgili olarak mevzuatta yasaklayıcı herhangi bir hüküm bulunmadığından bir memur veya diğer kamu görevlisinin aynı anda birden fazla kurum ve kuruluşun yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alması mümkündür. Hatta detayları aşağıda incelenecek olan 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin konuyla ilgili 12 nci maddesinin lafzından memurların ve diğer kamu görevlilerinin aynı anda birden fazla kurum ve kuruluşun yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alabileceği anlaşılmaktadır. Bu konudaki tek sınır atamaya yetkili makamın bu konuya göstereceği hassasiyettir. 2017 yılına kadar T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından, 2018 yılından itibaren ise T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan Kamu İşletmeleri Raporlarına bakıldığında bazı memurların veya diğer kamu görevlilerinin aynı anda birden fazla kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev aldıkları görülmektedir. (Bu raporlara https://www.hmb.gov.tr/kamu-sermayeli-kurulus-ve-isletmeler-raporlari adresinden erişmek mümkündür)
Üçüncü hususla ilgili olarak ise kısa cevap 1 Ağustos 2001 tarihine kadar aynı anda birden fazla kurum ve kuruluşun yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alan memurlar ve diğer kamu görevlileri bunların her birinden ücret alabilirdi. Ancak konu 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 2001 yılında çözüme kavuşturulmuş (Bülent ECEVİT Başbakanlığındaki 57. DSP-MHP-ANAP Koalisyon Hükümeti döneminde) ve “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinden asli kadro ve görevleri dışında, kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara, bu görevlerinden sadece biri için ücret ödenebilir. Bu maddenin uygulanmasında oluşacak tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.” (m. 12) hükmü getirilmek suretiyle kamu görevlilerinin asli görevleri yanında aynı anda birden fazla yerde görevlendirilmeleri hâlinde birden fazla yerden ücret almaları yasaklanmıştır.
Hatta gerek kurum içinden gerekse kurum dışından bu gibi görevlendirmelerin yapılması hâlinde bir ayırım olup olmadığı konusunda yaşanan bir tereddüt nedeniyle söz konusu hüküm AK Parti hükûmeti döneminde 11/10/2011 tarihli ve 666 sayılı KHK’nin 5 inci maddesiyle şu şekilde değiştirilmiştir: “Memurlar ve diğer kamu görevlilerinden, kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara, kurum içi ve kurum dışı ayrımı yapılmaksızın bu görevlerinden sadece biri için ücret ödenebilir. Bu maddenin uygulanmasında oluşacak tereddütleri gidermeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
Dolayısıyla 631 sayılı KHK’nin yukarıda verilen 12 nci maddesinin yürürlüğe girdiği 1/08/2001 tarihinden itibaren memurlar ve diğer kamu görevlileri aynı anda kaç adet kurum ve kuruluşun yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alırlarsa alsınlar bunlardan sadece birinden ücret alabileceklerdir. Kaldı ki madde “… ücret ödenebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla bu şekildeki görevlerin hiçbirinden ücret ödemesi yapılmaması da teorik olarak mümkündür.
TBMM’ye sevk edilen “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nden çok önceleri, 1/08/2001 tarihinden bugüne birden fazla yerden ücret alınması yasaklanmış bulunmaktadır. Hatta söz konusu maddeye ilişkin olarak uygulama birliğinin sağlanması ve tereddütlerin giderilmesi amacıyla önce 8/01/2003 tarihli ve 24987 sayılı Resmî Gazetede Maliye Bakanlığı tarafından Devlet Memurları Kanunu Genel Tebliği (Seri No: 155) yayınlanmış, daha sonra 2011 yılında maddede yapılan değişiklikten sonra bu Tebliğ yürürlükten kaldırılarak 31/01/2012 tarihli ve 28190 sayılı Resmî Gazetede Devlet Memurları Genel Tebliği (Seri No: 162) yayınlanarak uygulamanın nasıl olacağı da açıklanmıştır. Tebliğe göre
“1) Memurlar ve diğer kamu görevlilerinden kurum ve kuruluşların; yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ve komisyon, heyet ve komite ile benzer organlarda görev alanlara, aldıkları görevler karşılığında ilgili mevzuatında herhangi bir ücret ödenmesinin öngörülmüş olması halinde 15/1/2012 tarihinden itibaren bu görevlerden sadece biri için ücret ödenecektir. 2) Maddede geçen “kurum ve kuruluşların” ibaresinden, memur veya diğer kamu görevlilerinin memur veya diğer kamu görevlisi sıfatı nedeniyle ilgili mevzuatı uyarınca belirtilen görevleri alabilecekler, asli görevli bulundukları kurum da dahil olmak üzere her statüdeki kurum ve kuruluşların anlaşılması gerekmektedir. 3) 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 nci maddesi yeni bir ödeme veya mali hak getirmemekte, söz konusu görevler karşılığında memurlar ve diğer kamu görevlilerine ilgili mevzuatında öngörülmüş olan ödemelerden sadece birinin yapılabilmesine yönelik hüküm içermektedir. Dolayısıyla, ilgili mevzuatında ücret ödenmesi öngörülmeyen görevler için bu maddeye dayanılarak herhangi bir ödeme yapılmayacaktır. 4) 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12 nci maddesi kapsamında birden fazla görev alanlar, bu görevlerin hangisinden ücret alacağını belirleyerek asli görevli bulunduğu kurumun merkez teşkilatı personel birimi ile görev yaptığı birime on gün içerisinde bildirecektir. 5) Anılan maddede belirtilen görevler karşılığında ödeme yapacak kurum tarafından, ödeme yapılmadan önce ilgiliden kurumundan veya başka kurumlardan bu kapsamda kendisine herhangi bir ödeme yapılmadığına dair yazılı beyan alınacaktır. Bu beyanda bulunmayanlara herhangi bir ödeme yapılmayacaktır.”
Madem AK Parti henüz ortada yokken dönemin koalisyon hükûmeti tarafından Temmuz 2001’de bu düzenleme yapılmış, oluşan bir tereddüt ise 2011 yılında AK Parti hükûmeti döneminde giderilmiş ve konuyu yasaklayan bir kanun bulunmasına rağmen bu konu neden bu kadar tartışma konusu oluyor/yapılıyor? Soruya verilebilecek iki cevap bulunmaktadır: Ya bu konudaki düzenlemeyi takiple yetkili kamu kurumları bu görevlerini yerine getirmiyorlar ve aynı anda birden fazla kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyelikleri ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara her bir görevi için ayrı ayrı ücret ödemesi yapılıyor ya da esasen böyle bir sorun bulunmamakla beraber, aynı anda birden fazla görev alanlar sadece belirttikleri birinden ücret almalarına rağmen siyasi iktidarın muarızları böyle yaygın bir sorun varmış gibi anti propaganda yapıyorlar! Ülkede kaç adet yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu, komisyon, heyet, komite ile benzeri organ bulunduğu ve buralara kimlerin atandığı isim isim Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine kadar T.C. Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sisteminden itibaren ise T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı tarafından bilinmektedir.
Dördüncü hususla ilgili olarak kurum ve kuruluşun yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara ödenecek ücretler 2014 yılına kadar bu kurum ve kuruluşlar arasında bir ayırım olmaksızın hepsi için Yüksek Planlama Kurulu tarafından belirlenen tutarla sınırlı iken, 2015 yılından itibaren ikili bir ayırım yapılmaya başlanmıştır.
Önce genel durumu belirlemekte yarar bulunmaktadır. Özel hukuk hükümlerine tabi şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alanlara ödenecek ücretler ilgili şirketin yönetim veya genel kurulu tarafından belirlenir. Ancak kamu kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara ödenecek ücretler 22/01/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 34 üncü maddesine göre Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçinceye kadar (2018 yılına) Yüksek Planlama Kurulu tarafından, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine geçildikten sonra ise Cumhurbaşkanı tarafından belirlenmektedir. 399 sayılı KHK’nin ilgili maddesi aşağıdaki gibidir.
“Çeşitli Kurul Başkan ve Üyelerinin Ücretleri
Madde 34– a) Teşebbüslerde, bağlı ortaklıklarda ve bunları temsilen iştiraklerde teşebbüs mensupları ile kamu görevlilerinden ve dışarıdan atanan veya seçilen bütün yönetim ve danışma kurulu başkan ve üyeleri, denetçi ve tasfiye kurulu üyelerine, her yıl Cumhurbaşkanınca belirlenen miktarda aylık ücret ve diğer ödemeler yapılabilir.
b) Tahakkuk ettirilen ücret, prim, temettü ve benzeri ödemelerin, Cumhurbaşkanınca kararlaştırılan miktarı aşan kısmı ilgililere verilmeyerek bir ay içinde temsil olunan teşebbüs veya bağlı ortaklığa ödenir.”
2015 yılından itibaren bu konuya ilişkin çıkarılan gerek Yüksek Planlama Kurulu kararlarında gerekse 2018 yılından itibaren çıkarılan Cumhurbaşkanı kararlarında bazı kurum ve kuruluşların yönetim kurulu, denetim kurulu, tasfiye kurulu, danışma kurulu üyeliğinde ve komisyon, heyet, komite ile benzeri organlarda görev alanlara ödenecek ücrette bir üst limit söz konusu iken, bazılarında ise böyle bir limit bulunmamaktadır.
Konuya ilişkin hâlen yürürlükte olan son Cumhurbaşkanı Kararı (Karar Sayısı 7551) 3/09/2023 tarihli ve 32298 sayılı Resmî Gazetede yayınlanmıştır. Bu Kararın “Bazı kurum ve kuruluşlarda 2023 yılı yönetim, denetim ve tasfiye kurulu üyelik ücretleri” başlıklı 4 üncü maddesine göre PTT AŞ, İller Bankası AŞ, özelleştirme kapsam ve programında bulunup kamu payı yüzde 50’nin üzerinde olan kuruluşlar dâhil KİT’ler ve bağlı ortaklıkların yönetim, denetim ve tasfiye kurulu başkan ve üyeliklerinde bulunan kişilere bu maddede belirtilen sınırlar içinde her ay için ücret ödenir, ayrıca 15 Ocak ve 15 Temmuz tarihlerinde olmak üzere birer aylık ücret tutarını aşmayacak şekilde ek ödeme yapılır. Bu karar kapsamında belirlenen ücretler Kararın 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre 2024 yılından itibaren 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu kapsamında yapılan toplu sözleşme görüşmeleri neticesinde kamu görevlilerinin geneline yönelik mali haklarda öngörülen artış oranı kadar artış yapılarak bu Karar kapsamındaki ücret her yıl için belirlenmiş olur. Diğer bir deyişle 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren kamu görevlilerinin maaşlarına yapılacak artış oranları otomatik olarak bu Kararda belirlenmiş olan ücrete yansıtılmak suretiyle artırılacaktır (Kararda 2023 yılı ikinci altı ayı için belirlenmiş ücret aylık net 15.661 TL’dir. Yönetim kurulu başkanı ise bu tutarın iki katını alacaktır.) Kamu görevlilerinin ücretlerine 1 Ocak – 30 Haziran 2024 dönemi için %29,78 enflasyon farkı ve %15 Ocak artış oranı olmak üzere %49,25 oranında, 1 Temmuz – 31 Aralık 2024 dönemi için ise %9,31 enflasyon farkı ve %10 Temmuz artış oranı olmak üzere %19,31 oranında artış gerçekleştirilmiştir. Bu oranları Cumhurbaşkanı Kararında 2023 yılı ikinci altı için belirlenmiş aylık net ücrete (15.661,00 TL) uyguladığımızda 1 Ocak – 30 Haziran 2024 dönemi için aylık 23.374,04 TL, 1 Temmuz – 31 Aralık 2024 dönemi için ise aylık 27.887,57 TL ücret ödenecektir. (Ayrıca Cumhurbaşkanı Kararında hükme bağlandığı şekilde uhdesinde kamu görevi bulunan yönetim, denetim veya tasfiye kurulu üyelerinin birinci ve ikinci işverenden aldıkları ücretleri birleştirmek suretiyle ödemeleri gereken ilave gelir vergisi de ilgili kuruluş tarafından ödenir. Bu konuya aşağıda daha detaylı değinilecektir.)
Söz konusu 4 üncü maddenin son fıkrasına göre ise “(9) Kamu sermayeli banka ve borsalar ile bunların iştiraklerinin; sermayesi kısmen veya tamamen Hazineye veya Özelleştirme İdaresi Başkanlığına ait olup özelleştirme neticesinde kamu payı yüzde 50’nin altına düşen Devlet iştiraklerinin; uydu yörünge pozisyonlarının haklarına sahip olan sermayesinin tamamı Hazineye ait şirketin yönetim, denetim veya tasfiye kurullarında görev alanlara, yetkili organları veya esas sözleşmeleri uyarınca belirlenen ücretler ödenir.” Diğer bir deyişle Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası A.Ş., Türkiye Halk Bankası A.Ş., Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O., Türkiye Emlak Katılım Bankası A.Ş., Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası A.Ş., Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş., Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası A.Ş., Borsa İstanbul A.Ş., bunların iştirakleri, Türk Telekomünikasyon A.Ş. (Hazine payı %25), Türk Hava Yolları A.O. (Hazine/TVF payı %49,13) ve Türksat Uydu Haberleşme Kablo TV ve İşletme A.Ş. yönetim, denetim veya tasfiye kurullarında görev alanlara, bu kuruluşların yetkili organları veya esas sözleşmeleri uyarınca belirlenen ücretler ödenecektir.