Sırbistan’la anlaşması yapılan 5 bin ton etin henüz gelmediğini açıklayan Gıda Bakanı Ahmet Fakıbaba, başka ülkelerden ithalatta etin, hijyen ve İslami kurallara göre kesilmesi şartı arandığını duyurdu. Fakıbaba, ithalatın et ve besiyle sınırlı olmayacağını söyledi.
EKONOMİ SERVİSİ / İSTANBUL
Türkiye’nin yurt dışından et ithalatının İslami kurallara göre yapılacağını açıklayan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, ithalat sürecinin et, süt besiyle sınırlı kalmayacağını söyledi. Bakan Fakıbaba, gündeme ilişkinda soruları yanıtladı. Muhalefetin et ithalatına ilişkin eleştirilerine değinen Bakan Fakıbaba, Sırbistan ile et alışverişine ilişkin anlaşma yapıldığını ancak bu ülkeden henüz et gelmediğini bildirdi. Fakıbaba, Türkiye’nin hayvan kesimine ilişkin birtakım kurallarının bulunduğuna işaret ederek, Türkiye’nin büyük bir devlet olduğunu, 5 bin ton et alımının İstanbul’un bir günlük ihtiyacının çok azını karşıladığını söyledi. İthalat sürecinin sadece etle ve besilik hayvanla sınırlı kalmayacağını, devamında başka ürünlerin ticaretinin de olacağını belirten Fakıbaba, şöyle devam etti: “(Biz sizden 2 milyar dolarlık mal alıyoruz, siz şu ürünü başka yerden alacağınıza bizden alın) diyeceğiz. Etin ismi değişecek, farz edelim susama geçecek. Bunlar iki ülke arasında doğaldır. Biz de gelen insanlara bakıyoruz. Biz ne alıyoruz, ne veriyoruz, ticaret açığımız var mı, yoksa pozitif durumda mıyız? Bunlara bakıyoruz, ona göre karşılıklı kartlarımızı ortaya koyuyoruz.” Kesimhanelerin İslami kurallara göre olacağını vurgulayan Bakan Fakıbaba, başka ülkelerden ithalatta, etin temiz, hijyenik ve İslami kurallara göre kesilmesi şartlarının arandığını bildirdi. Gıda fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkisine de değinen Bakan Fakıbaba, bu konuda çalışmaların yapıldığını söyledi. Piyasada bazı stokçuların ve fırsatçıların bulunduğuna dikkati çeken Fakıbaba, böyle durumlarda önlem olarak ürün ithalatı yapıldığını dile getirdi. Fakıbaba, ithalatın sadece ihtiyaçtan değil, piyasayı regüle etmek için de gerçekleştiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti: “Bazen vergi duvarlarını kaldırıyorsunuz, bazen de vergi duvarlarını sıfırlıyorsunuz. Sıfırladığınız zaman insanlar zannetmesin ki bu vergi duvarları hep aynı kalacak. O da bir regülasyon. Zaman zaman biz ihtiyaçtan dolayı değil, piyasayı regüle etmek için bazen de içeride işleyip katma değerini artırıp buğdayda olduğu gibi dışarıya ihraç etmek, daha fazla kazanmak için bunu yapıyoruz.” Bakanlığının, buzağı ve düve sayısının artırılmasına yönelik çalışmalarına ilişkin soru üzerine Fakıbaba, Türkiye’nin ortalama 750 bin ile 1 milyon arası düveye ihtiyacının olduğunu söyledi. Fakıbaba, besilik hayvanı özel sektörün getireceğini, kendilerinin ise düvecilik yapacağını vurgulayarak, “Düve, buzağıyı doğuracak ve biz yerli hayvanımızı artıracağız. 2018, buzağı ölüm oranlarının düşeceği yıl olduğu gibi, aynı zamanda Türkiye’nin düve ihtiyacının karşılanacağı yıl olacak” diye konuştu. Buzağı ölüm oranlarının azaltılması için bu yıl aşılamayı ücretsiz yapacaklarını ifade eden Fakıbaba, buzağı başına 750 liraya kadar destek verdiklerini de bildirdi. Öte yandan piyasada “ucuz et olmadığı” gerekçesiyle 2017’de kasaplık canlı hayvan ve karkas etin ardından, kemiksiz lop et ithalatına da izin çıkmıştı. Sırbistan’dan 5 bin ton et ithalatı için anlaşma yapılırken, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından sığır eti ithalatında teknik şartların belirlenmesine yönelik karar 7 Ekim 2017’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti.
YAYLA YASAĞI YAZ MEVSİMİNDE KALDIRILACAK
Bakan Fakıbaba, güvenlik nedeniyle uygulanan yayla yasağının, bu yaz kaldırılmış olacağı müjdesini verdi. Tohumların yurt dışından alındığı yönünde yanlış bir algı bulunduğunu söyleyen Fakıbaba, Türkiye’nin 59 ülkeden 200 milyon dolarlık tohum aldığını belirterek, “İnşallah 2023’te hiç tohum ihtiyacı olmayan ve tohum ihraç eden ülke haline geleceğiz. Maalesef yanlış algı var, Türkiye’nin tohumlarını dışarıdan aldığı doğru değil, 76 ülkeye ihracat yapıyoruz” dedi. İsrail’den yapılan ithalata da açıklık getiren Fakıbaba, şöyle devam etti: “Türkiye, İsrail’e domates ihraç ediyor. Türkiye, İsrail’den domates tohumu alıp, aynı zamanda domates tohumu ihraç ediyor ama aradaki sayı, oran İsrail’in çok lehine. Bu demek değildir ki böyle sürecek. Biz İsrail’e domates ihraç eden bir ülkeyiz, aradaki farkı kapatacağız. 2023 yılında hedefimiz, 1 milyon tonluk tohum üretimini 2 milyon tona çıkarmak ve bunun da katkısıyla aradaki farkı hızlı şekilde kapatmak.”
ASKER YEMEĞİNDE DENETİM ARTTI
Milli Savunma Bakanlığının askerlerin sağlıklı ve güvenli beslenmesini sağlamak amacıyla kaliteli ve daha ucuz ürün alabilmek için kendilerine müracaatta bulunduğunu anlatan Fakıbaba, bu protokolün uygulanmasıyla çiftçilere de çok büyük katkı sağlayacaklarını söyledi. Bakan Fakıbaba, “Ortalama 750 milyon liralık bir alışverişimiz olacak. Çiftçilerimizde de ekonomik iyileşme sağlamış olacağız” dedi. Bakan Fakıbaba, bazı kışlalarda askerlerin zehirlenme vakalarına da değinerek, gıda sektöründe çok sanayileşmiş firmalar bulunduğunu ancak birisinin hatasının bütün firmaları etkilediğini kaydetti. Bu bağlamda denetimleri artırdıklarının altını çizen Fakıbaba, bir işletmedeki hatanın diğerlerini de etkilemesi nedeniyle “Bütün işletmelerdeki gıdalar güvenli değildir” denilemeyeceğini söyledi. Fakıbaba, zaman zaman bu tip örneklerin görüldüğünü ve onlara da gerekli cezaların verildiğini söyledi.
VETERİNER VE MÜHENDİS ALACAĞIZ
Personel alımı konusuna da değinen Bakan Ahmet Eşref Fakıbaba, bakanlığın en önemli personelinin veteriner hekimler, ziraat mühendisleri, teknisyenler, gıda mühendisleri ve su ürünleri mühendisleri olduğunu belirtti. Fakıbaba, “2018 yılı için belirli sayılar üzerine çalışmalarımızı yürütüyoruz ama ne kadar personel alınabilir, o hükümetimizin vereceği bir karardır. Benim elimde listem var, hazır. İnşallah bunu gerekli yerlere arz edeceğim. Gıda önümüzdeki 20 yılda stratejik ürün olacak. O yüzden bu meslekten arkadaşlara çok ihtiyacımız olacak. Fakültelerle de iş birliğimiz olacak, özel hizmet de satın alabiliriz” açıklamasında bulundu.