Ergenekon Davası'nın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin mahkumiyet kararlarını usülden ve esastan bozdu. Başbuğ'un Yüce Divan'da yargılanmaması bozma gerekçesi sayıldı. Ergenekon terör örgütünün varlığına ilişkin somut delil ortaya konulamaması da esastan bozma gerekçesi yapıldı.
Ergenekon davasının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını, usulden ve esastan bozarak, yerel mahkemenin "Ergenekon Terör Örgütü" kabulünde isabet görmedi.
Ümraniye'deki bir gecekonduda 27 el bombasının ele geçirilmesiyle başlayan Ergenekon davası temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyeti, kararını açıkladı.
Yargıtay Konferans Salonu'ndaki karar duruşmasına eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ katılmadı. Duruşmada Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Nusret Taşdeler'in aralarında bulunduğu bazı sanıklar, avukatları ve yakınları hazır bulundu.
231 SAYFALIK GEREKÇELİ KARAR OKUNDU
Yargıtay 16. Ceza Dairesi Başkanı Eyüp Yeşil, 231 sayfalık gerekçeli kararın özetini okudu. Yeşil, yerel mahkemenin kararının usul ve esas yönünden bozulduğunu belirterek, bozma nedenlerini tek tek sıraladı.
BAŞBUĞ'UN İTİRAZI BOZMA NEDENİ
Emekli Orgeneral Başbuğ'un Yüce Divan'da yargılanması gerektiği yönündeki itirazını haklı gördüklerini kaydeden Yeşil, bunu bozma nedeni saydıklarını bildirdi.
"ADİL YARGILAMA İLKELERİNE AYKIRILIK"
Emekli Orgeneral Şener Eruygur'un dava sürecindeki rahatsızlığı nedeniyle yargılamaya durma kararı verilmesi gerekirken, bunun yapılmamasını da bozma nedeni saydıklarını ifade eden Yeşil, yerel mahkemenin oluşumunda ve soruşturma, yargılama, delil toplama aşamalarında adil yargılanma ilkelerine aykırılık bulunduğu tespitini yaptıklarını belirterek, bu aykırılıkları madde madde sıraladı.
"HUKUKİ VE FİİLİ İRTİBAT SOMUT DELİLLERLE İSPAT EDİLEMEDİ"
Yeşil, özellikle Danıştay saldırısı davası ile Ergenekon davası sanıkları arasındaki hukuki ve fiili irtibatın somut delillerle ispat edilmemesi, zayıf deliller ve iddialarla dosyaların birleştirilmesini de bozma nedeni saydıklarını bildirdi.
"ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ KABÜLÜNDE İSABET YOK"
Yerel mahkemenin "Ergenekon Terör Örgütü" kabulünde yeterli kanaat oluşturmadığı gerekçeleri sıralayan Başkan Yeşil, "Ergenekon Terör Örgütü"nün, kim tarafından ne zaman kurulduğunun, suçlarının, hiyerarşik yapısının ortaya konulmaması, liderinin belli olmaması gibi nedenlerle yerel mahkemenin "Ergenekon Terör Örgütü" kabulünde isabet bulunmadığına karar verdiklerini de açıkladı.
DİJİTAL DELİLLER ÇÖKTÜ!
Bilgisayar, bilgisayar programları ve kütüklerinde arama, kopyalama, el koyma yapılabilmesine dair, CMK'da yer alan ayrıntılı düzenlemeye aykırı davranıldığına da dikkati çeken Yeşil, aramada elde edildiği belirtilen tüm dijital medyalara, seri numaraları ve ayırt edici özellikleri yazılmayarak ve arama mahallinde imajları alınmadan, ilgilisine kopya verilmeden, yasaya uygun gerekçesi de tutanağa yazılmadan kolluk birimine götürülüp incelenmesinin, en önemli ihlallerden olduğunu anlattı.
DELİLLER USULSÜZ TOPLANDI
Delil toplanmasına ilişkin usule aykırılıkları da anlatan Yeşil, "Tanık dinlenmesi taleplerinin gerekçesiz reddedilmesi, duruşmada hazır edilen tanıkların CMK'daki açık hükme rağmen dinlenmemeleri, sanık sıfatı bulunan bir kısım tanıkların aynı zamanda tanık ve gizli tanık olarak dinlenmesi, dolayısıyla 1 kuzudan 3 post çıkarılması bozma nedenlerindendir." şeklinde konuştu.
"ÖRGÜTTEN HABERDAR OLMAMALARI AÇIKLANAMADI"
Ergenekon davasının temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 1971'li yıllarda var olduğu mahkemece kabul edilen bir örgütten, MİT, Genelkurmay Başkanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün haberdar olmamasının nedenlerinin makul şekilde açıklanamamasını bozma nedeni saydı.
DANIŞTAY SALDIRISI
Mahkemenin, "örgütsel faaliyet içinde vahamet arz eden olaylar" olarak Cumhuriyet gazetesine bomba atılması ve Danıştay saldırısını kabul ettiğini aktaran Yeşil, "Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacaktır. Özellikle Danıştay saldırısıyla ilgili bir örgütsel faaliyet içinde olsa da olmasa da kesin olarak söyleyemiyoruz, ama somut araç suç bakımından, yani öldürmeye teşebbüs bakımından sanıklar Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu, İsmail Sağır'ın, suçu bizzat işleyen Alparslan Aslan'a yardım eden sıfatıyla katıldıklarının anlaşılması karşısında TCK 39. madde gereğince cezalandırılmaları gerekirken beraatlerine karar verilmesi bozma nedeni yapılmıştır." dedi.
SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyetinin 231 sayfadan oluşan gerekçeli kararının yarın Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi'ne (UYAP) konulması bekleniyor. Bozma gerekçeleri, davaya bakacak İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilecek. Yerel mahkeme, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin ilk kararında direnebileceği gibi Yargıtayın bozma gerekçeleri doğrultusunda yeni bir karar da verebilecek.
İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtayın bozma gerekçelerine uyarsa, özellikle İlker Başbuğ yönünden Yüce Divan yargılamasına ilişkin gerekçeler doğrultusunda Başbuğ ile ilgili dosyayı Anayasa Mahkemesine gönderecek. Başbuğ'un yargılanmasına ilişkin Başbakanlıktan soruşturma izni alınıp alınmaması konusu da yerel mahkemece değerlendirilecek.
Bu arada Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyetinin, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetiyle ilgili suç duyurusunda bulunulması konusunu yerel mahkemenin takdirine bıraktığı öğrenildi.
"HAKKIMIZI BİR ŞARTLA HELAL EDİYORUZ"
Öte yandan Ergenekon Davası sanıklarından CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, "Çektiğimiz acıların, bize yapılan işkencelerin bedelini bir şartla helal ediyoruz, milletimize helal olsun diyoruz, o şart da bu suç örgütünden milletimizin, devletimizin temizlenmesidir." dedi.
"TÜRKİYE'Yİ BÖLME TERTİBİ HENDEKLERE GÖMÜLMÜŞTÜR"
Ergenekon davası sanıklarından Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de, davanın okyanus ötesinden büyük Türk milletini bölme tertibinin bir ürünü olduğunu belirterek, "Şimdi Yargıtay, Türkiye'yi bölme tertibini hendeklere gömmüştür." dedi.
BAŞBUĞ'UN AVUKATI İLKAY SEZER: KİMLİK TESPİTİ BİLE HATALIYDI
"Yıllardır uğraşıyoruz. Bu davada hayatını kaybedenler oldu. Bu beraat kararlarını alamadan vefat edenler oldu. Onları da burada anıyoruz. Yüce Divan konusunu biz savcının huzuruna oturduğumuzdan günden itibaren söyledik. Anayasa'nın çok açık olan bu hükmü o zaman uygulansaydı bu mağduriyetler yaşatılmazdı. İlker Başbuğ için bu dosya bundan sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gidecek. Savcılık İlker Başbuğ tarafından soruşturma izni istemek zorunda. Bu izin verilmez ve dosya İlker Başbuğ hakkında da kapanır diye düşünüyoruz. Özetle bu mahkemenin yaptığı hiç bir uygulama hukuka uygun değildir. Kimlik tespitini bile hatalı yaptı desek yeridir. Bugün hukuk arayanlar o zaman bize 90 bin sayfa raporu verip 15 dakikada buna göre savunma yapmamızı istiyordu. Burada pek çok kişiye önceden hazırlanmış, senaryosu yazılmış, delilleri uydurulmuş bir kumpas uygulandı ve millet olarak hepimiz seyrettik bunu."
ASRIN DAVASI: ERGENEKON
Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli orgeneraller Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Hasan Iğsız, emekli tuğgeneraller Veli Küçük, Levent Ersöz ile Yalçın Küçük, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın da aralarında olduğu 274 sanıklı Ergenekon davasında gözler Yargıtay'a çevrilmişti...
Ümraniye'deki bir gecekonduda 27 el bombasının ele geçirilmesiyle başlayan Ergenekon davasında, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi heyetinin son sözü söyledi.
274 SANIKLI DAVADA YEREL MAHKEMENİN KARARLARI
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, emekli orgeneraller Şener Eruygur, Hurşit Tolon, Hasan Iğsız, emekli tuğgeneraller Veli Küçük, Levent Ersöz ile Yalçın Küçük, Doğu Perinçek, Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın da aralarında olduğu 274 sanıklı Ergenekon davasının 6 Ekim'de Yargıtay 16. Ceza Dairesinde başlayan temyiz duruşmaları, 28 Ekim 2015'te tamamlandı.
Ergenekon davası temyiz duruşması, Yargıtay tarihinde, 17 oturumun yapıldığı Balyoz Planı davasından sonra en uzun süren duruşma oldu.
ERGENEKON SÜRECİ 2007'DE ÜMRANİYE'DE BAŞLADI
Ümraniye'deki bir gecekonduda 12 Haziran 2007'de ele geçirilen 27 el bombasıyla başlayan davanın yerel mahkeme süreci, 6 yıl 2 ay sürdü. Kararını 5 Ağustos 2013'te açıklayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı Silivri Cezaevinde oluşturulan duruşma salonunda görmüştü.
GENELKURMAY BAŞKANINA MÜEBBET
Kararda, emekli Tuğgeneral Veli Küçük 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 99 yıl hapis, Tuncay Özkan "darbeye teşebbüs suçundan" ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlardan 22 yıl 6 ay hapis, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ müebbet, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Emekli Orgeneral Hurşit Tolon müebbet, Danıştay saldırısının faili Alpaslan Arslan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, avukat Kemal Kerinçsiz ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı. Mahkeme, Mehmet Haberal'ı 12 yıl 6 ay, Mustafa Balbay'ı 34 yıl 8 ay, Sinan Aygün'ü 13 yıl 6 ay hapis cezasına mahkum etmiş, diğer sanıklara da çeşitli cezalar vermişti.
AYM KARARINDAN SONRA TAHLİYE
Bazı sanıklar, Ergenekon davasına bakan, kapatılan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gerekçeli kararı yazmasının 7 ay sürmesi nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunmuş, Yüksek Mahkeme sanıkların haklarının ihlal edildiğine karar vermişti. Anayasa Mahkemesinin ihlal kararı üzerine, kaldırılan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi yerine başvuruları inceleyen nöbetçi mahkemeler sanıkları tahliye etmişti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 16 bin 600 sayfadan oluşan gerekçeli kararının taraflara tebliğ edilmesinin ardından dosya, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmişti. Başsavcılığın tebliğnamesinde, esasa girilmeden "usul" yönünden bozma istenmişti.