Erdoğan Dalaman'da yaşadıklarını anlattı

Erdoğan Dalaman'da yaşadıklarını anlattı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk kez 15 Temmuz'da Marmaris'te yaşadıklarını anlattı. Dalaman Havaalanı'na kendilerinden önce darbecilerin geldiğini söyleyen Erdoğan, "Otel sahibi arkadaşımız, 'Benim hızlı bir yatım var. Buradan sizi yakın adalara götürebilirim.' gibi bana bir teklif de yaptı. Dedim ki 'Serkan, bak' dedim; 'benim vatan topraklarında ölmem varken, ben gidip gavur topraklarında, orada esir hayatı yaşayamam" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün gece bir televizyon kanalının canlı yayınında gençlerin sorularını cevapladı. 15 Temmuz gecesine ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, daha önce paylaşılmayan detayları şöyle anlattı:

"Otel sahibi 'Benim hızlı bir yatım var, buradan sizi yakın adalara götürebilirim' gibi bana bir teklif de yaptı. Dedim ki ‘Serkan bak, benim vatan topraklarında ölmem varken ben gidip gavur topraklarında esir hayatı yaşayamam’ damadım, eşim, kızım torunlarım hep beraber oradan çıktık ve Dalaman’a ulaştık, bizden önce meğerse Dalaman’a gelmişler, bizim uçağı incelemişler. Fakat çok ilginç şeyler oluyor ve uçağa girmişler, bakmışlar çıkmışlar. Bizim bunlardan haberimiz yok. Biz indik, hemen uçağa geçtik daha sonra öğreniyoruz. Ki bunların gelip gitmesi hani Nur Mağarası’ndaydı değil mi? Hani geliyorlar sevgili peygamberimiz Ebubekir Sıddık ile orada ama mağaranın kapısını örümcek örüyor ve gelip bakıyorlar ki örümcek ağ örmüş, ‘Burada örümcek ağ ördüğüne göre herhalde buraya kimse girip çıkmış değildir’ diyorlar ve kapıdan müşrikler dönüp gidiyor. Şimdi bunlar da gelip bakıyorlar filan kimseyi görmeyince uçağın içinde dönüp gidiyorlar onların arkasından biz biniyoruz ve uçağımıza binip, üç ayrı noktada tabii o gece bizim uçak var çünkü hedef saptıracağız. Dalaman’daki uçakla beraber hareket ediyoruz."

12 DAKİKA NE KONUŞTUN?

Erdoğan, 15 Temmuz gecesi İstanbul Atatürk Havalimanı’na indikten sonra yaşadıklarını ise şöyle anlattı: "Yanımıza arkadaşlar geldi, dediler ki 11 buçuk gibi dediler bana Kılıçdaroğlu VIP’den geldi ve bir yere gitti dediler. Onlar da bilmiyorlar. Tabii biz bunları sonra öğreniyoruz. Şimdi çok daha enteresan görüntüler çıktı. Bu esnada meğerse tankların önüne gelen o ışıldaklı araçla darbecilerle orada konuşuyorlar, görüşme yapıyorlar ve darbecilerle ne konuştunuz? Ne görüştünüz? 12 dakika telefon görüşmesi var, ne görüştün? Hani sen FETO’nun gazetesine röportaj vermiştin? Geçen akşam bir radyo kanalında bir görüşme yaptım, dedi ki ‘Benim de onunla görüşmem var bana da aynı şeyi söyledi darbe olursa ilk defa tankların üzerine ben çıkarım’ peki bu ne perhiz, ne lahana turşusu. Niye kaçıp gittin? Orada bak on binlerce insan var sen de onların arasına karışsaydın. Bu iş kürek işi değil yürek işi. Çekti gitti. Dedim ya yalan bunda diz boyu. Ben zaten buna diyorum bu yalan makinesi. İşte görüntü ortada. İspat burada, delil burada. Onun için de tabii yani CHP çok çabuk bundan kurtulması lazım. 16 Nisan zaten bunun işaretidir.”

16 NİSAN SONRASI ŞİİR SÜRPRİZİ

Yakınlarının kendisine şiir okuma yeteneğine sahip olduğunu söylediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi teklifler gelmeye başladı işte bu seçimden sonra şöyle bir CD yapsak filan diye. Dedim şu önce bir seçimi hayırlısıyla atlatalım bitsin bu iş, bittikten sonra onu yaparız dedim. Yani Cumhurbaşkanı olduğu için yapma diye bir derdim yok. Çünkü seviyorum şiiri ve bunu okuyarak da bütün halkımla da paylaşmak istiyorum” dedi.

BU AŞK BAŞKA BİR ŞEY 

Bir soru üzerine, Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminde yaralanan vatandaşların Külliyeden çıkarak yürüyüşler yaptıklarını anlatarak, "Bu aşk başka bir şey, dertli olmak başka bir şey, iman başka bir şey. Rabbim inşallah hepimizi bu inançla, bu imanla kendi yolunda yürüyenlerden eylesin. Rabbim aynı şekilde o şehadet makamını bizlere de nasip eylesin. Bu olursa zaten birçok şeyler olur. Bu olmazsa olmaz" şeklinde konuştu. 

KILIÇDAROĞLU'NA'KONTROLLÜ KOLTUK' GÖNDERMESİ

"Öbür tarafta bakıldığında yine aynı şekilde öyle şeyler konuşuluyor ki bunları anlamak mümkün değil. Orada bayan sıkıştırıyor kendisini 'niye istifa edeyim ki' diyor" ifadesini kullanan Erdogan, şunları söyledi: "Batıda bir lider veya bir genel başkan iki seçim kaybetsin çekilir, durmaz. Yedi seçim kaybediyorsun hala direniyorsun. Ne diyor? 'Kontrollü darbe' diyor. Bununki de kontrollü koltuk. Niye? Kasetle geldi kardeşim bu. Sayın Baykal'ın yanından çıktığı zaman gazeteciler sordu. 'Ne düşünüyorsun adaylık falan böyle bir şey var mı?' diye. 'Hayır ben böyle bir şey düşünmüyorum' diyor. Ertesi gün bir de baktık adaylığını açıkladı. Bu şekilde bir yalan makinasıyla Türkiye karşı karşıya veya CHP karşı karşıya. Böyle bir ana muhalefetin olması da
iktidar partisinin işini kolaylaştırıyor yani."

ÜNİTER YAPI BOZULMAZ

Erdoğan, bir öğrencinin "yeni sistemle üniter yapının bozulacağı, ülkenin kararnameler ile yönetilen bir ülke haline geleceği, muhtarlıkların, lokantaların kapatılacağı" iddialarını sorması üzerine, şöyle konuştu: "Öncelikle bir defa gerek şahsım, gerek Başbakan, biz sürekli olarak Türkiye'nin üniter yapıyla ilgili bir sorunu yoktur, bunu defaatle açıkladık. Bunu açıklamamıza rağmen işte başta bu ana muhalefetin başındaki zat, bunlar hep böyle akılları bulandırmak için bunu gündeme getiriyorlar. Şahsen Cumhurbaşkanı olarak benim olduğum dönemde asla ve kat'a ki başbakanımı da bu konuda refere ederim. Çünkü beraber yol arkadaşlığımız var. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken sayın Binali Yıldırım İDO'nun genel müdürüydü. Oradan başlıyoruz. Aynı semtin çocuklarıyız. O da Kasımpaşalı'dır, oradan geliyoruz."

HAKKARİ'DE BAYRAĞI DALGALANDIRAMADI

Üniter yapı ile ilgili herhangi bir sorunun olmadığını hep açıkladıklarını ve hep buna vurgu yaptıklarını kaydeden Erdoğan, "Şimdi birileri kalkıyor ikide bir, 'bunlar üniter yapıdan vazgeçecekler, işte Türkiye'nin...' Bir defa özellikle bu Türkiye'nin Güneydoğusunda bazı operasyon yapmak isteyenlere karşı en diri çıkışı biz yaptık. Hakkari'ye, parti genel başkanıyım gittim. Ben Türk bayraklarıyla gittim. Türk bayraklarıyla beraber orada mitingimi yaptım ama Sayın Kılıçdaroğlu Hakkari'de bir tane Türk bayrağı dalgalandıramadı. Desteği nereden aldı biliyor musunuz? HDP'den aldı. Bunlar hep kayıtlarda var. HDP'den aldığı destekle Hakkari'de miting yaptı. Zaten Güneydoğuya baktığınız zaman onların pek teşkilatını göremezsiniz. Pek oralarda miting yaptıklarını da göremezsiniz. Arada sırada bir öyle bir yerlerde görünürler. O kadar." dedi.

VATANDAŞLAR DAHA İYİ HAZMETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda gerek şahsının, gerekse Başbakan Binali Yıldırım'ın gidilmedik il bırakmadığını, 81 vilayetin tamamına gittiklerini belirterek, "Büyükşehirler, iller hatta hatta ilçeler, hepsine gidiyoruz. Niye? Çünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne girerken bunu milletimize çok iyi anlatmamız lazım. Yani bunu Şırnak'taki de bilecek, Hakkari'deki de bilecek, Iğdır'daki de bilecek, 30 büyükşehirin tamamı da bilecek. Bunu anlatıyoruz. Şu anda da vatandaşlar her geçen gün bu işi çok daha iyi hazmetmiş durumdalar" şeklinde konuştu.

14 YILDA REJİM HİÇ GÜNDEME GELDİ Mİ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir başka öğrencinin "Değişecek olan şeyin bir sistem değil rejim olduğu söyleniyor. Eğer ki bu değişiklik 16 Nisan'da kabul görürse Atatürk inkılapları ve Cumhuriyet kazanımları nasıl garanti altına alınacak? Göründüğü üzere programlarınız çok yoğun. Hiç ailenizde buna sitem oldu mu ya da eşinizin 'Tayyip bey eve gelirken bir ekmek al demeyi özledim' dediği oldu mu? şeklinde sorduğu soruyu da, şöyle yanıtladı:

"Öncelikle bir defa bizim rejimle bir sorunumuz yok. Türkiye'de rejim olayı 1923'te bitmiştir. Artık rejim konusu diye bir şey yok. Şu andaki konu; bir yeni yönetim sistemidir. Atılan adım bunun üzerinedir. Asla rejim, hiç gündeme gelmemiştir. Bizim 14 yıllık yönetimimizde hiç rejim gündeme geldi mi? Ama ne yazık ki bunlar duymuyorlar ama uyduruyorlar."

AİLEMLE BERABER YÜRÜYORUZ

Erdoğan, şöyle devam etti: "Ailem zaten benimle beraber yürüyor. Eşim benimle beraber, çocuklarım benimle beraber. Hepsi sağ olsunlar beraber koşturuyoruz. Beraber yürüdük çünkü biz bu yollarda. Başından beri, evlendiğim andan itibaren, şu anda da beraber yürümeye devam ediyoruz. İşte bu gün Şanlıurfa'da yine beraberdik. Sadece benimle kalmıyor. O da gidiyor konuşmalar yapıyor aynı zamanda değişik yerlerde. Kızlarım aynı şekilde, değişik STK'larda, sivil toplum örgütlerinde kızlarım konuşmalar yapıyorlar. Oğlum aynı şekilde Türkiye'yi şu anda mekik dokur gibi dokuyor. O da koşturuyor. Allah onlardan da razı olsun."

"Evlatlarımın hepsi de iyi yetiştiler. Onlara da mesela kızlarıma bu ülkede okuma hakkı verilmedi. Bu ülkede okuyamadıkları için imkanımız müsaitti ve yurt dışına gönderdik. Yurt dışında da en iyi üniversitelerde okudular, yetiştiler ve dönüp geldiler. Oğlum öyle. O da en iyi üniversitede okudu. Masterini Harvard'da yaptı. Büyük kızım Berkeley'de doktorasını yaptı. Küçük kızım London School of Economics'de aynı şekilde masterini yaptı. Demek ki kapılar açılıyor. Kendi ülkesinde, öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya... Bana batılı dostlar diyordu ki 'Siz Müslüman değil misiniz?' Müslümanız. 'Peki niye sizin kızınız Türkiye'de okuyamıyor?' İşte anlatıyoruz. Kimin sistem sıkıntısı olduğunu, kimin rejim sıkıntısı olduğunu anlatıyoruz. Asıl rejim sıkıntısı olan da onlar. Onlar hiçbir zaman Cumhuriyet rejimine, cumhurun rejimine sahip çıkmadılar. Şu anda da her şey gayet iyi gidiyor. Ama ben gittiğim yerlerden oraların geleneksel yiyecekleri nelerse, onlardan alıp getiriyorum."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN