Türkiye'de ihracatçılar ve sanayiciler bir süreden beri TL'nin çok değerli olduğunu dolar kurunun en az 25 TL olması gerektiğini belirtiyor. Bazı ihracatçılar kara geçmeleri için kurun 30 liraya çıkması gerektiğini bile söylüyordu. Oluşan talep sonrası Türkiye'de ikili kura geçildiği belirtildi. Dün alınan karar sonrası artık sokaktaki vatandaşa farklı, ihracatçıya farklı kurdan döviz satılacağı ifade edildi.
Türkiye'de hükümet seçim sathı nedeniyle son bir yıldan beri sabit kur politikası yürütüyor. Ancak bu sabit kur politikasını yürütmek için hükümetin yüksek miktarda döviz rezervi erittiği de belirtiliyor. Bütün bunlar bir yana ihracatçılar ve sanayiciler sabit kura tepkili. Bazı ihracatçılar kurun 25 veya 30 TL olması gerektiğini belitiyor. Hatta bazılarına güre ihracatçının kara geçmesi için kurun 30 lira olması gerekiyor.
Yaşanan tartışmalar sürerken Halktv yazarı ekonomist Barış Soydan çarpıcı bir yazıyı kaleme aldı. Soydan'ın yazısı şöyle:
“Dün tarihi bir gündü, Türkiye ikili kura geçti. Artık sokaktaki vatandaşa farklı, ihracatçıya farklı kurdan döviz satılacak. Ama yazıya bu kritik karardan değil, Ege İhracatçılar Birliği Başkanı Jak Eskinazi’nin önceki gün İzmir’de, Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin katıldığı toplantıda, doların 25 TL’ye yükselmesini istemesinden başlayacağım. Çünkü dünkü kararın nedeni bu konuşmada gizli.
'İHRACATÇININ ÖNÜNDE BÜYÜK BİR SET OLUŞTURUYOR'
Eskinazi o konuşmada ihracatta büyük sorunlar yaşandığını belirterek şöyle dedi: “Pek çok iktisatçımız, döviz kurunu baskılayarak enflasyonu düşürmenin mümkün olmadığını dillendiriyorlar. Biz ihracatçılar da bu döviz kuruyla rekabetçi olamayacağımızı her fırsatta dile getirmeye devam ediyoruz. 2022 yılının son çeyreğinde daha önceden öngördüğümüz gibi ihracatta eksiye düştük. Anlayacağınız mevcut döviz kuru enflasyonla mücadelede size bir başarı kazandırmazken, bizlerin de rekabetçiliğinin önünde büyük bir set oluşturuyor. Özetle, hepimiz kaybediyoruz.”
'DOLARIN 25 TL OLMASINI İSTİYORUZ'
Eskinazi’nin dediği şu: Doların baskılanması nedeniyle Türkiye’nin ihracat artışı durdu. Tekstil, giyim sektörlerde ihracat artık artmıyor, azalıyor. Sebep? Avrupa’da yaşanan durgunluğun da bunda payı var ama asıl neden, kur enflasyon kadar artmadığı için ihracatçıların maliyetlerini fiyatlarına yansıtmak zorunda kalmaları. Yani zam yapmaları. Bunun sonucunda dünya pazarlarındaki müşterilerini enflasyon derdi olmayan ülkelere kaybetmeye başlamaları.
Çare? Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mustafa Gültepe daha önce “Kurun enflasyon kadar artmasını istiyoruz” demişti. Ege İhracatçılar Birliği Başkanı ise somut seviye verdi: “TL’nin yüzde 30’dan fazla değer kaybetmesini, doların 25 TL olmasını istiyoruz.”
İhracatçılar şımarıklık mı yapıyor? Kendi çıkarlarını savunmaları neden şımarıklık olsun ki? Türkiye’nin 100 milyar dolarlık dış ticaret açığı olmasaydı ihracatçıların talebini kulak arkası eder, geçerdik. Ama Türkiye’nin 100 milyar dolarlık dış ticaret açığı var. Bu açığı kapatmak için ihracatı artırmamız gerekiyor. Yoksa Türkiye ekonomisi er geç duvara toslar.
'MB 2022'DE 100 MİLYAR DOLARDAN FAZLA DÖVİZ SATTI'
Eskinazi ne diyordu? “Doların baskılanması nedeniyle Türkiye’nin ihracat artışı durdu.” Dolar neden baskılanıyor? “Seçimden önce aman kıpırdamasın” diye. İktidar partisinin oylarındaki erimenin en büyük nedeni, 2021 yılının sonunda yaşanan devalüasyon nedeniyle enflasyonun patlamasıydı. Yine aynı şeyin yaşanmasından korkuyorlar. Bunu engellemek için geçen yılın ilk on ayında Merkez Bankası’nın rezervlerinden 100 milyar dolardan fazla satış yaptılar. Satmaya devam ediyorlar.
Merkez Bankası’nın Swap (Para takası) hariç rezervleri yeniden eksi 60 milyar dolara indi. Ama bu satışlar doları gerçekten de dizginledi.TÜİK’e göre enflasyon geçen yıl yüzde 64 artarken TL dolar karşısında yüzde 30 değer kaybetti. Sonuç? Türkiye’nin ihracat artışı durdu, ithalat yapmak ise cazip hale geldi. Ve dış ticaret açığı 100 milyar dolara vurdu.
'İHRACATÇININ TALEBİNİ KULAK ARKASI EDEMEYİZ'
Özetle ihracatçıların “Dolar 25 TL olsun” talebini, “Şımarıklık yapmayın” diye küçümseyip kulak arkası edecek durumda değiliz. İktidar da bunu görüyor. Ama seçim öncesinde doların artmaması da lazım. Nasıl çıkılacak bu çift bilinmeyenli denklemden?
İkili kurla. Dünkü karara göre yurt dışındaki dövizini getirip Merkez Bankası’na bozduran firmalar yüzde 2 “destek” alacaklar. Sadece onlar değil, dövizinin yüzde 40’ını Merkez Bankası’na sattıktan sonra kalan kısmını kur korumalı mevduata dönüştüren ihracatçılara da bu kısım için yüzde 2 destek verilecek. Türkçesi: Dövizini getiren ve kur korumalı mevduata geçen şirketlere piyasa fiyatından farklı seviyeden dolar satılacak.
Özetle dolar seçimden önce kıpırdamasın diye ikili kura geçildi. Ama göreceğiz, bu da işe yaramayacak…”