Elektrikli otomobiller (EV), trilyon dolarlık 2. el sektörünü zor durumda bırakıyor. Yeni çıktı dediğimiz elektrikli otomobiller daha 1 yıl geçmeden bir üst modeli veya batarya yükseltmeleri ve geliştirmeleri çıktığı için eskiye dönüyor. Ardı ardına gelen yeni modeller ve mevcut modellerde çıkan sorunlar, insanları 2. el otomobil arayışından uzaklaştırırken aynı zamanda kullanılmış EV'lerin de değerini düşürüyor.
BARAN BEKİ | KARAR
Dünyada koleksiyon adı altında yatırım olarak alınan otomobiller, elektriklilere geçişle beraber risk altında. Ülkemizde, özellikle de son dönemlerde alınan yatırım amaçlı otomobiller, ardı ardına gelen elektrikli modellerle beraber 2. el pazarında (elektrikli otomobil) değer kaybına yol açıyor ve kullanıcılar 2. el araç almak istemiyor.
Yapılan çalışmalar ABD ve Avrupa'daki 2. el otomobil pazarının 2023 yılında 1.2 trilyon dolar olduğunu ortaya koydu. Durum ülkemize gelindiğinde ise pek farklı değil çünkü 0 araç almanın zorlaştığı ülkemizde, birçok kullanıcı 2. el otomobillere yöneliyor ve genellikle; "acaba ne kadar hızlı satarım", "değer kaybeder mi?", "ne kadar masraf çıkartır?" gibi sorular doğrultusunda araç seçiyor. Lakin, otomobillerin artık elektrikliye dönmesi ile alıştığımız çoğu şey ile beraber 2. el pazarı ve önceliklerimiz de değişti. Yeni önceliklerimize göre, günümüzde kimse kullanılmış bir elektrikli otomobil satın almak istemiyor.
Yolda kalmak istemiyorsanız bu araçları almayın! En çok bozulan elektrikli araçlar açıklandı...
'10-15 YIL GÖTÜRÜR' TAHMİNİ NE KADAR GERÇEK?
Daha öncesinde bir haberimizde de belirttiğimiz gibi, elektrikli otomobiller ilk yıllarında geleneksel otomobillerden daha fazla sorun çıkartıyor, bu tespit edilmiş bir gerçek. Üreticiye göre değişmekle beraber, elektriklilerin en pahalı parçası olan bataryalara ise çoğu marka 10-15 yıl ömür biçiyor. Fakat bu, değer kaybını ve dolayısıyla gelen 2. el pazarındaki umutsuzluğun ömrünü içermiyor.
Sonuç bu olunca, günümüzde sorun çıkartma ihtimali ve teknolojinin gelişmesiyle beraber azalma potansiyeline sahip olan maliyetlerle, tüketiciler, kullanılmış elektrikliler almaktan kaçınıyor. Bu çekince kimilerini direk elektrikliye geçişten de alıkoyuyor.
TEKNOLOJİ İLERLİYOR, MALİYETLER DÜŞÜYOR
Geçtiğimiz yıllarda elektrikli otomobiller için üretilen bataryalar ortalama 1000 doları buluyordu. Günümüzde ise bu rakam, 137 dolarlara indi. Emeklemeyi bitirip yürümeyi yeni öğrenen elektrikliler, her geçen gün gelişen teknolojiyle doğrudan etkileniyor.
Elektrikli arabaların arkasındaki gerçek! Göründüğü kadar masum değiller...
Yani, bugün aldığınız bir otomobile ödediğiniz 100 bin birim, bundan birkaç yıl sonra yapılacak olan inovasyonlar sayesinde çok daha ucuza gelebilir, üstelik daha dayanıklı bir şekilde. Ekonomik şartlar dahil değil. Bu da günümüzde doğrudan aracınızın değer kaybedebileceği anlamına geliyor ki daha batarya geliştirmeleri ve Apple gibi markaların uygulamış olduğu yazılım güncellemeleri teorilerini hesaba katmadık.
HİPER'İN DAYANAMADIĞI YERDE NORMAL NASIL DAYANSIN?
McLaren'ın hiper otomobili P1, hemen hemen 10 yıl önce çıktığı gün adeta bir devrimdi. Hibrit bir ünite, yani bir batarya bulunduran bu aracın fiyatı ise günümüzde 1 milyon doların üzerinde. Geçtiğimiz aylarda Tavarish adlı bir YouTuber sel hasarlı bir P1 aldı ve bataryaları değiştirmeye karar verdi. Batarya ünitesini çıkartınca gördüğü şey ise çoğu kişiyi pek şaşırtmadı.
Demiştik ya 10 yıl gider bu bataryalar diye, McLaren'ın abartılı fiyatlarını es geçersek, milyon dolarlık bir otomobile konulan batarya bile günümüzde BYD'nin giriş sınıfı, belki de dandik diyeceğiniz otomobilin teknolojisinden (bataryalar) ve maliyetinden daha geride. Ayrıca bu otomobile yıllar içerisinde batarya güncellemeleri gibi şeyler de geldi. McLaren en azından bu güncellemelerin bazılarını bedava yapacak kadar nazikti.
Yazılım tarafına bakarsak, hepinizin bildiği Apple, belli bir zamanın ardından yeni iOS desteğini eski cihazlarından kaldırıyor. Bataryaların da bu süre zarfında eskidiğini unutmayın. Bazı kişilere göre, gelecekte otomobillerin hepsi birbirine benzeyecek ve bu yüzden markalar bu tarz numaralarla tüketicileri cezbetmeye çalışacak.
KİMSE KULLANILMIŞ ELEKTRİKLİ İSTEMİYOR ÇÜNKÜ...
Toparlamak gerekirse, 10 yıl öncesinin 1 milyon dolarlık devrim niteliğindeki hiper otomobili -ki hala daha çok çok hızlı- bile 10 yılın ardından sıkıcı bir aile otomobilindeki teknolojiye göre eskimeye başlarken, normal kullanıcılar için üretilen araçlar bu eskimeyle nasıl mücadele edebilir ki?
Normalde kullanıcıların neden 2. el araç almak istemediğinin üzerine bunları da eklediğimizde, ortaya çıkan veriler pek de yanlış gelmiyor.
İşte ortaya çıkan bu sorgu, birçok kullanıcının da endişe ettiği ve verilerin de kanıtladığı sonuçlara göre, kimsenin 2. el bir elektrikli otomobil sahibi olmak istememesinin altında yatan sebep.
Deutsche Automobil Treuhand GmbH şirketinin yaptığı analizlere göre, geleneksel otomobiller elektriklilere göre 3 yılın ardından daha çok değer tutuyor. Okumak isteyenler için bu da Bloomberg'in haberi.
Hızla gelişen teknoloji, ekmek fırınından çıkarmışçasına tanıtılan yeni elektrikli otomobiller ve Çinlilerin bu konudaki egemenliği, günümüzde kullanıcıların 2. el bir elektrikli otomobil almasını engelliyor. Hatta, bu engel elektrikliye geçişi de etkiliyor. Çünkü, ertesi sabah uyandığınızda favori Çinli fırınınız yeni ekmeğini, pardon, otomobilini tanıtmış olabilir.