Elektrikli arabaların arkasındaki gerçek! Göründüğü kadar masum değiller...

Elektrikli arabaların arkasındaki gerçek! Göründüğü kadar masum değiller...

Elektrikli otomobillere geçişin hızlandırılmaya çalışılması ile bir anda kötü adam ilan edilen geleneksel araçlar göründüğü kadar kötü, elektrikliler ise göründüğü kadar iyi olmayabilir. Günümüz şartlarında üretimi zor ve maliyeti yüksek olan elektrikli araçların arka planında yaşanan olaylar bu araçlara karşı bakış açınızı temelli değiştirebilir.

BARAN BEKİ | KARAR

Ekmek fırınıyla yarışır gibi elektrikli otomobil üreten şirketler, bu araçların en önemli parçası olan bataryalar için oldukça büyük zahmetlere giriyor. Günlük hayatımızda neredeyse her noktada kullanmaya başladığımız ve ihtiyaç duyduğumuz bataryalar, otomobillerde çok daha büyük olduğu için daha fazla mineral ve dolayısıyla daha fazla madencilik gerektiriyor. Peki elektrikli otomobillerimiz ve masum görünen bataryalarımız gerçekten göründükleri kadar masumlar mı?

elektrikli-araclar-ne-kadar-masum.jpg

HER ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ Mİ?

Karbon emisyonlarını sıfıra indirmek ve daha temiz bir gelecek için girdiğimiz bu yolda, eski içten yanmalı ve doğayı tahrip eden araçlarımızın yerini pırıl pırıl elektrikli araçlar aldı ve bizlere sadece bunların doğayı daha az kirlettiği söylendi. Günümüzde daha dayanıklı olduğu bilinen içten yanmalı otomobiller, elektrikli otomobillerin yükselişiyle bir anda kötü adam ilan edildi. Ancak elektrikli otomobillerin aslında söylendiği kadar temiz ve etik olmaktan ne kadar uzak olduğunu anladığınızda, kötü adamın aslında gerçekten o kadar kötü, iyi adamın ise o kadar iyi olmadığını anlarsınız.

Elektrikli arabaların kalbinde pompalanan kan elektriktir, bunu hepimiz biliyoruz. Bu kanın pompalanmasına yardımcı olan o bataryalar ise Şili'nin çöllerinde, Avustralya'nın iç bölgelerinde, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin düzlüklerinde elektrikli araç ihtiyacımızı karşılamak için toprağı delerek, yaşam için ihtiyacımız olan suyu kurutarak yapılıyor.

zenginligin-bedelini-masumlar-oduyor.jpg

TEMİZ HAVANIN BEDELİNİ MASUMLAR ÖDÜYOR

Fosil yakıtlardan uzaklaşma sürecinin karşıtları tarafından sıkça dile getirilen, batarya/pil minerallerini arama faaliyetinin dünyaya bıraktığı izler konusunda birçok kişi endişeli. İngiliz gazetesi Telegraph'ta yayınlanan bir haberde Kongo'nun Kobalt madenlerinde küçük çocukların çalıştırıldığı ve bu çocukların madenlerden etkilendiği söylendi. Aynı zamanda lityum-iyon bataryaları için büyük miktarlarda gereken, hem tarım hem de insanlar için de gerekli olan su kullanımının da Güney Amerika'da anlaşmazlıklara sebebiyet verdiği açıklandı. Haberde batarya üretimi ve elektrikli araçlara geçilmesi için getirilen teşviklerin/önlemlerin, İngiltere'de bulunan kirli havanın pırıl pırıl EV'ler (elektrikli araç) ile azaltıldığı fakat azaltılan bu kirliliğin bedelini Güney Amerika'daki çocukların ödediğine dikkat çekildi.

elektrikli-arac-yapmanin-zorluklari-neler.jpg

ELEKTRİKLİ ARAÇ YAPMAK KOLAY DEĞİL

Uluslararası Enerji Ajansı'na (IEA) göre, elektrikli araçlar geleneksel bir araca kıyasla araç başına 173 kilogram daha fazla mineral gerektirir. Buna, talebi hızla artan ve elektrik altyapısı gibi alanlarda kullanılan bakır da dahildir. Elektrikli araçlarda kullanılan bakır geleneksel araçlara göre 2 kat daha fazladır. Elektrikli araçlar neredeyse 9 kilo lityum, 40 kilo nikel, 12 kilo kobalt ve geleneksel araçların hiç kullanmadığı yarım kilo nadir mineralleri gerektirir.

Konu hakkında önceki yıllarda yapılan çalışmalarda, yüksek enerji ihtiyacı için gerekli parçaların üretiminde oluşan emisyonların, geleneksel araçları yakalaması için 50.000 kilometreye yakın yol kat etmesi gerektiği iddia edilmişti. Yapılan diğer çalışmalar daha düşük kilometreleri belirtse de bunlar yine 10 binlerin üzerindeydi. 2013'te çok sayıda referans alınan bir çalışmada elektrikli araç üretiminin geleneksel bir araca kıyasla 18 kat daha fazla karbon dioksit yaydığı açıklanmıştı.

Lakin bu değer günümüzde çok daha aşağıda. Yapılan araştırmalar sonucunda 2020 yılı itibariyle batarya üretimi için gereken ortalama maliyet, 137 dolar. Bu değer 10 yıl öncesinde 1000 doların üzerindeydi. Ayrıca yapılan çalışmalarda belirtilen yüksek emisyonlar aracınızı şarj etmek için kullandığınız kaynağa göre (yenilenebilir enerji, nükleer enerji, güneş panelleri) etkili değişiklikler geçirebilir.

elektrikli-araclar-cok-bozuluyor.jpg

ELEKTRİKLİLER DAHA ÇOK SORUN ÇIKARIYOR

Daha az parçaya sahip olmalarına rağmen yapılan anketler sonucunda, günümüz elektrikli araçların geleneksel araçlardan daha çok sorun çıkardığı su götürmez bir gerçek. Which? gibi şirketlerin yaptığı anketlerde, elektrikli araçların kullanımının ilk dört yılında benzinli veya dizel araçlardan 4 kat fazla sorun bildirdiği, tamirlerin de geleneksel modellerden daha uzun sürdüğü açıklandı.

Kullanıcılar ise işletme maliyetlerinin daha düşük olabileceğini savunuyor. Fakat şu anda hem dünyada hem de ülkemizde benzin/dizel ve elektrik pahalı olduğu için, şarj maliyetinin evde mi yoksa şarj istasyonunda mı olacağına göre bu maliyetler oldukça değişiyor. Genel olarak evde şarj edilen elektrikli araçlar geleneksel araçlardan çok daha ucuzdur. Ama uzun yol yapıyorsanız veya şarj istasyonlarına sık uğramanız gerekiyorsa ortaya çıkacak rakamlar umduğunuz kadar az olmayabilir.

madende-calismak-zorunda-kalan-cocuklar.jpg

"KANLI BATARYALAR"

Üreticilere getirilen kısıtlamalar ve elektrikli araçlara yapılan agresif geçiş hakkında Washington Post, bu sistemi "kanlı bataryalar" olarak adlandırdı. Yapılan bu eleştirilere ve endişelere bilimsel açıdan bakıldığında ortaya çıkan sonuç, haberin başında da belirttiğimiz gibi ne kötü adamın o kadar kötü, ne de iyi adamın o kadar iyi olduğunu ortaya koydu.

batarya-geri-donusumu-cok-onemli.jpg

GERİ DÖNÜŞÜM FARK YARATIYOR

Bilimsel açıdan baktığımızda, veri şirketi Benchmark Mineral Intelligence, pilin ana malzemesi olan lityum için küresel talebin 2030'da 3 milyon ton olacağını ve 4 katına artacağını öngörüyor. Böylece arz aşılacak.

Ancak Transport & Environment (T&E) tarafından yapılan başka bir araştırmada geleneksel bir otomobilin ömrü boyunca 17 bin litre benzin veya 13 bin 500 litre dizel yaktığı görüldü. Ek olarak, elektrikli araçlarda kullanılan bataryalar gün geçtikçe daha verimli bir şekilde geri dönüştürülüyor. Ama fosil yakıtlı araçlarda böyle bir seçenek mevcut değil.

T&E tarafından açıklanan verilerde, 2030'lu yıllarda bataryalar için yaklaşık 30 milyon ton mineral gerekecek. Yalnız halihazırda geleneksel araçlar zaten 15 milyar ton fosil yakıt kullanıyor. Öte yandan, bataryaların çıkartılması için gereken mineraller de Eindhoven Teknoloji Üniversitesi'nin araştırmasına göre dünyanın yaşanılabilir arazisinin sadece yüzde 0.01'ini kullanıyor. Araştırmada dünyada yaşanılabilir olan arazilerin yüzde 0.1'inin madencilikte kullanıldığı belirtildi. Auke Hoekstra isimli araştırmacıya göre 2022'de, çelik için madenlerden 2.6 milyar ton demir ve 4.4 milyar ton petrol çıkartıldı. İş, fosil yakıtlara gelindiğinde geri dönüş olmadığını belirten Hoekstra, "Yerden çıkarmamız gereken malzemenin miktarı daha büyük ve kalıcı. En azından diğer tarafta pilleri döngüsel hale (geri dönüşüm) getirme şansımız var." dedi.

BATARYA PASAPORTU

Apple ve BMW gibi devler, dünyadaki kobalt miktarını her geçen gün daha çok azaltsalar da "batarya/pil pasaportları" oluşturarak aracınıza veya telefonunuza takılan bataryaların sizin elinize geçmeden önce hangi süreçlerden ve nerelerden geçtiğini gösteriyor. Fakat bu Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkelerde yer alan madenlerde çocuk işçilerin kullanıldığı gerçeğini değiştirmiyor.

bmw-5-vs-bmw-i5.jpg

GEÇİŞİ HIZLANDIRMAK İYİ DEĞİL

Özetlemek gerekirse, elektrikli araçlarda kullanılan bataryalar tedarik ve üretim kısımlarında oldukça zorlu süreçlerden geçiyor. Bu süreci doğru bir şekilde yönetmek yerine "Seneye içten yanmalı araçlar yasaklanıyor" gibi zorunluluklarla elektrikliye geçiş hızlandırıldığında, elimize geçecek olan ürün sandığımız kadar temiz olmayabilir. Hatta daha çok kirlilik ve zarar oluşturabilir.

Diğer taraftan, içten yanmalılar her geçen yıl çevremizi daha çok zehirliyor ve bu araçların geri dönüşüm konusundaki eksiklikleri de elektrikli araçlar tarafından her geçen gün daha çok kapatılıyor. Elektrikli araç kullanarak içten yanmalıların zehirli gazlarından kurtulabiliriz. Yalnız bu araçların üretimi ve maliyeti günümüzde geleneksel araçlar kadar kolay değildir. Üretim sürecinde gerekli değişiklikler yapılmazsa, ortaya çıkan tek sonuç çevre kirliliğinin lüks şehir merkezlerinden alınıp Afrika'nın fakir ülkelerindeki masum insanlara yayılması olur.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN