Konut krizi çözüm beklerken hükümetin açıkladığı paket sorunların daha da artışına kapı araladı. Açıklamanın üstünden 24 saat geçmeden fiyatlar arttı. 28 bin lira taksitle ev ‘fırsatı’ sermaye sahiplerine ve müteahhitlere yaradı. Tek derdi ay sonunu getirmek olan vatandaşın eli yine boş kaldı. ‘Bir kilo et alamayan milyonlar unutuldu, inşaatçının cebi kayrıldı. Millet beton mu yiyecek’ tepkileri yükseldi.
Konutta kronikleşen yüksek fiyat sorunu dar gelirlinin ev sahibi olmasını imkansız hale getirdi. Sorunları giderecek düzenleme beklenirken Cumhurbaşkanı üçlü paket açıkladı. 2 milyona kadar alımlarda 0.99 faizli kredi sağlandı. Ev değerinin yarısı kadar dövizi bozdurana 0.89 faizle kredi ise ‘Dövize Endeksli Mevduat’a yönelik çabanın bir yansıması olarak değerlendirildi. İnşaat sektörü de finansman seçenekleriyle desteklendi.
MÜTEAHHİTE YARADI VATANDAŞ KAYBETTİ
Aylık 28 bin liraya gelen taksitler ‘Bunu kim ödeyecek?’ tepkilerine yol açtı. Paket açıklanınca fiyatlar fırladı. Muhalefet ve ekonomistler asıl ihtiyacı olanın yok sayıldığını belirtti: * Kazanan müteahhitler ve sermaye sahipleri, kaybeden halk. * Bu müjdeden 5 maaşlı bürokratlar ve tuzu kurular yararlanır. Enflasyonla ezilene ucuz konut kredisi. Beton yiyin... * En önemli sorunumuz bazılarının daha çok konut sahibi olması mı?
DÜŞÜK FAİZLİ KONUT KREDİSİ YİNE ZENGİNE YARADI
Artan enflasyon ve maliyetlerle birlikte gıda krizinin yanında bir de barınma sorunu ortaya çıktı. Özellikle İstanbul’da kiralar asgari ücreti geçerken, satın alma maliyeti de 2 milyon liranın üzerine çıktı. Hükümet’in krize bir çözüm bulması beklenirken yine çare kredi de bulundu. 0,99 paketi tekrar piyasaya sürülürken, 2 milyon liralık ev için bile en ucuz aylık ödeme 28 bin lirayı aştı. Parası olan konuta koşarken, alt ve orta sınıfın eli yine boş kaldı.
Türkiye’de barınma ve geçinme sorunu her geçen gün hızla artıyor. Artan enflasyon maliyetlere sert yansıyınca gıda, konut ve hatta otomobil almak bile daha güç hale geldi. Elinde parası olan vatandaş hızla konut ve otomobile yönelirken, özellikle alt ve orta sınıf yok oldu. İhtiyacı olan değil parası olan ev alınca konut krizi ortaya çıktı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2012 yılında yüzde 20,90 olan kiracı oranı 2021’de yüzde 26,76’ya çıktı. TÜİK verilerine göre 82,8 milyon kurumsal nüfusun 22 milyon 158 bini kiracı olarak yaşıyor. Kiracı sayısı günden güne katlanırken yüksek kira fiyatlarındaki artış da rekor kırdı. Önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrasında konut için yeni bir finansman projesini duyurdu. Destek paketine ilişkin açıklama yapan Erdoğan, ilk konutunu alacak vatandaşların uygun maliyetli kredi imkanıyla konuta erişimlerinin artırılması, Liralaşma Stratejisi’nin desteklenmesi, tamamlanmamış inşaatların bitirilerek konut arzının artırılması ve destek alan firmaların konut fiyatlarını sabit tutması amaçlanıyor. Kamu bankalarınca, ilk ve tek konutunu alacak vatandaşlara yönelik olarak, birinci el konutlarda uygulanmak üzere, 2 milyon lira değerine kadar konutlar için, 10 yıla kadar vadeli, aylık yüzde 0,99 faizli konut kredisi sağlanacak. Böylece, ilk konutunu alacak vatandaşların uygun maliyetli kredi imkanıyla konuta erişimleri artırılmış olacak.
Öte yandan diğer bir pakette döviz ve altın varlıkları olan vatandaşlara yönelik. Bu sistemde yine parası olan vatandaş konut sahibi olabilecek iken, dövizi ve altını olmayan vatandaşlar bundan yararlanamayacak. Bu sistem kamu bankalarınca, birinci ve ikinci el konutları da kapsayacak biçimde olacak. Konut değerinin en az yüzde 50’si 1 Nisan 2022 tarihinden önce açılmış döviz tevdiat hesaplarının (DTH) yahut hurda altının Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına (TCMB) satımı ile karşılanması şartıyla, 2 milyon lira değerine kadar konutlar için 10 yıla kadar vadeli, aylık yüzde 0,89 faizli konut kredisi sağlanacak.
1 YIL BOYUNCA FİYATI SABİT TUTAN MÜTEAHİTE DESTEK
KOBİ ve KOBİ dışı inşaat firmalarının yararlanabileceği İnşaat Sektörüne Özel Kredi Garanti Paketi ile de 1 Mayıs 2022 tarihi itibarıyla asgari yüzde 40’ı tamamlanmış ve yüzde 50’si satılmamış inşaat projesi sahibi KOBİ ve KOBİ dışı inşaat şirketlerinin tamamlanmayan inşaatlarını tamamlamaları hedefleniyor. Söz konusu finansman paketi için 20 milyar lira kaynak ayrıldı. Söz konusu işletmeler bu destekten yararlanmak için 1 yıl boyunca konut satış fiyatlarını sabit tutmayı taahhüt edecek, bu fiyatları internet sitesinde kamuoyu ile paylaşacak ve kredi veren kuruluşa bildirecek.
120 AY VADE İÇİN 7 ASGARİ ÜCRET GEREKİYOR
Yapılan finansman kampanyası kapsamında yeni bir ev almak da güç. Bugün ortalama bir apartman dairesi için yaklaşık 2.5 milyon TL gerekiyor. Fakat ortalama asgari ücretin 5 bin lira bile olmadığı bir ortamda kredi taksitlerini ödemek de güç. Sadece 500 bin liralık bir peşinatla 2.5 milyonluk bir daire için 2 milyon lira kredi çekmek gerekiyor. Bunu 10 yıllık vadeye yaydığımızda yüzde 0,99 faiz oranıyla minimum ödeme 28 bin 555 lira oluyor. 10 yıl sonunda toplam yapılan geri ödeme ise 3.4 milyon lira. 500 bin lira da peşinat verildiğinde 2.5 milyon liralık daire hemen hemen 4 milyon liraya mal oluyor. Maliyetin dışında aylık 28 bin liralık ücret için en az 7 asgari ücret gerekiyor.
FİYATLAR BİR GECEDE ARTTI
Yeni açıklanan kredi paketiyle birlikte, konut fiyatları da artışa geçti. Daha önce maliyetlerden dolayı konut satamayan müteahhitler düşen faiz oranını görünce fiyat artışına başladı. Fiyatların bir gecede 400-500 hatta bazı konutlarda 1 milyon liraya kadar artışlar görüldü.
NÜFUSUN ÇEYREĞİ KİRACI
Kira artışlarının devam edeceğini ve büyük semtlere taleplerin arttığını belirten Emlakçı Orhan Çobanoğlu “Çok fazla yabancı talebi olduğu için insanlar ev bulmakta zorlanıyor, fiyatlarda buna doğru orantılı yükseliyor. Yabancılar genelde büyük şehirleri tercih ediyorlar. Esenyurt, Bahçelievler, Büyükçekmece ve Beylikdüzü taraflarına talep fazla. Buradaki evlerde arz ve talebe yetişilmiyor. Konut üretimi şuanda çok da düşük olduğundan fiyatlar normal olarak yükseldi. Konut yapım maliyetleri çok arttı. İnşaat sektörü duraksadı. Geçen sene ile kıyaslarsak yaklaşık yüzde 150 gibi bir maliyet artışı söyleyebiliriz. Geçen sene 18 lira olan çimento şuanda 70 lira. Bunu baz alırsak konut imalatı çok yükseldi. Kira artışlarının da devam edeceğini düşünüyorum” dedi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre 2012 yılında yüzde 20,90 olan kiracı oranı 2021’de yüzde 26,76’ya çıktı. TÜİK verilerine göre 82,8 milyon kurumsal nüfusun 22 milyon 158 bini kiracı olarak yaşıyor. Bu süreçte yaklaşık kiracı sayısı 5 milyon arttı.
METREKARE FİYATI 8 BİN 656 LİRA
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezinin (BETAM) hazırladığı “Konut Piyasası” raporuna göre, Türkiye genelinde ortalama satılık konut ilan metrekare cari fiyatı yüzde 134,3 artarak 8 bin 656 TL oldu. Buna göre 4 bin 250 lira olan asgari ücret, konutta yarım metrekare fiyatı olan 4 bin 328 lirayı dahi karşılayamıyor. BETAM tarafından sahibinden.com’un ilan verileriyle hazırlanan “Sahibindex Satılık Konut Piyasası Görünümü” 2022 Nisan ayı raporu yayınlandı. Rapora göre satılık konut ilan metrekare cari fiyatları İstanbul’da yüzde 159,3, Ankara’da yüzde 116,6 ve İzmir’de yüzde 119,3 arttı. Ortalama satılık konut metrekare fiyatları İstanbul’da 12 bin 805 TL, Ankara’da 5 bin 545 TL, İzmir’de ise 9 bin 722 TL seviyesine ulaştı. Büyükşehirler arasında satılık konut metrekare fiyatlarında en hızlı artışın görüldüğü il yüzde 172,7 artışla Mersin oldu.
BU MALİYETLERİ ÇALIŞAN ÖDEYEMEZ
Analist Cem Başlevent “Konut alımına vatandaşlık vermeyin, mevduat faizini serbest bırakın, gayrimenkul fiyatları düşsün diyoruz. Fiyatları daha da şişirecek düşük faizli kredi çıkıyor Saray’ın beyin takımından” dedi. Ekonomist Şenol Babuşçu da “Kamu bankaları asıl görevleri olan çiftçi ve esnaf-sanatkarı desteklemek yerine, konut sektörünü yani müteahhitleri destekliyor. Çiftçi ve esnaf-sanatkar açlık sınırında” diye konuştu. Analist Alattin Aktaş şunu paylaştı: “Kıyıda köşede biraz tasarrufu olmayanın, faizsiz kredi kullansa bile sıfır konut alma şansı hemen hemen hiç kalmamıştır. Dolayısıyla yüzde 0,99 faizli kredi, bırakın dar gelirlileri, orta ve üst gelir grubunda sayılan vatandaşa bile hitap etmekten uzaktır.” Vergi uzmanı Ozan Bingöl “Konut kredisinden kim yararlanır, indirimli faizin getirisi kimin cebinde kalır bilmem ama bildiğim tek şey nihai faturanın ‘görev zararı’ olarak bütçeye ve vergi mükelleflerine kesileceğidir” paylaşımında bulundu.
‘BU SİSTEM ORTA VE DÜŞÜK GELİRLİLERİ KAPSAMIYOR’
Ekonomistler de kararı değerlendirdi. Ekonomist Baki Demirel “Orta düşük gelirliler için değil döviz ve altın tasarrufu yapabilenler içindir. KKM’nin türevlerinden birisidir. Örtük sürünen paritenin devamı için rezerv gerek. Kredi genişlemesidir. Dolayısıyla parasal genişlemedir” dedi. Ekonomist Veysel Ulusoy da “Açız, enflasyon altında ezildik. Söylemi karşısında ‘ucuz konut kredisi verelim’ cevabı. Beton yiyin” diye konuştu. Ekonomist Emrah Lafçı da şu değerlendirmeyi yaptı: “Ekonomi teorisine ‘Faiz sebep enflasyon sonuç’tan sonra yeni bir dahiyane katkı daha; konut kredisi faizlerini düşürmek suretiyle konut fiyatlarını düşüreceğiz. Ekonomi bilimine hayırlı olsun.”
‘ÇOĞUNLUĞUN KONUT SAHİBİ OLMASI ZORLAŞTI’
Analist Fatih Özatay “Tek ve en önemli sorunumuz ‘bazılarının’ daha çok konut sahibi olması mı? Oysa, çoğunluğun konut sahibi olmasını imkansızlaştıran daha büyük sorunlarımız var. Hızla eriyen ücret, maaşlar, bozulan gelir dağılımı” dedi. Ekonomist Burak Arzova da “Dünya enflasyon endişesi ile daraltıcı önlemler alırken konut kredisi ile yeni talep yaratmak, 180 ile giden Şahin marka otomobille 240 denemeye kalkmak gibi bir şey. Üstelik arabanın emniyet kemeri de yok” yorumunu yaptı. Hazine Bakanı Nureddin Nebati’nin tweetine cevap veren Ekonomist Yalçın Karatepe “Konut talebini belirleyen tek unsur kredi maliyeti değildir. Konut fiyatları ve gelir de önemli belirleyicilerdir. Bu konuda bir şeyleri devreye alacak mısınız?” sorusunu sordu.