Araç kiralama sektörü, 2024’ün ilk dokuz ayında 64,2 milyar TL’lik yatırım yaparak 48 bin 300 yeni araç filosuna kattı. Ancak bu dönemde, sektörün toplam araç sayısı 2023 yılı sonuna göre yüzde 0,2 azalarak 253 bin 500 adede geriledi. Yüksek enflasyon ve finansman sıkıntılarının büyüme hedeflerini zora soktuğunu söyleyen TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Önümüzdeki yıl sektörün gelişimini ekonomik aktivitenin seyri, finansmana erişim ve maliyetler belirleyecek” dedi.
CİHAT CEYLAN
Araç kiralama sektörünün çatı kuruluşu Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı, 2024 yılının ilk dokuz aylık sonuçlarını içeren “TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu”nu açıkladı. Rapora göre, operasyonel araç kiralama sektörü yılın ilk dokuz ayında 64 milyar 200 milyon TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 48 bin 300 adet aracı filosuna kattı. Yılın üçüncü çeyreği sonu itibarıyla sektörün aktif büyüklüğü 217 milyar 800 milyon TL olarak gerçekleşti. Bu dönemde, sektörün toplam araç sayısı 2023 yılı sonuna göre yüzde 0,2 azalarak 253 bin 500 adede geriledi.
Rapora göre, Renault yüzde 17,9 pay ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’u yüzde 17,2 ile Fiat, yüzde 10,1 ile Toyota, yüzde 9,7 ile Ford ve yüzde 9,5 ile Volkswagen takip etti. Bu dönemde, sektörün araç parkının yüzde 46,8’i kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük sınıf araçlar yüzde 30,3 ve üst-orta sınıf araçlar yüzde 10,6 pay aldı. 2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hafif ticari araçların yüzde 2,9 olan payı ise 2024 yılının üçüncü çeyreği sonunda yüzde 7,5’e yükseldi. Sektörün araç parkının yüzde 34,4’lük bölümünü dizel yakıtlı araçlar oluştururken, benzinli araçların payı yüzde 56,2’ye yükseldi. Hibrit ve elektrikli araçların payı ise yüzde 9,3 oldu.
Operasyonel kiralama sektörünün 2024 yılının ilk dokuz aylık dönemine ilişkin sonuçlarını değerlendiren TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, “Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, enflasyondaki artışla beraber kira fiyatlarının artması ve finansman kaynaklarına erişimdeki engeller sebebiyle büyüme beklentinin altında kaldı. Enflasyonun kontrol altına alınması ve finansmana erişimin olması durumunda sektörümüz tekrar büyüme sürecine girecektir. Operasyonel araç kiralama sektörünün yılın son çeyreğini de benzer şekilde bir miktar düşüş ile kapatacağını tahmin ediyorum. 2025 yılında ise sektörün gelişimini ekonomik aktivitenin seyri, finansmana erişim ve maliyetler belirleyecek” dedi.
TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa
EN ÇOK SEDAN TİPİ TERCİH EDİLDİ
TOKKDER raporunda yer alan bir başka veri ise, yılın ilk dokuz ayı sonunda operasyonel araç kiralama sektöründeki gövde tipine göre araç tercih sıralamasında sedan birinciliğinin devam etmesi oldu. Bu kapsamda, sedan gövde tipine sahip araçlar yüzde 48,2 ile birinci sırada, hatchback gövde tipine sahip araçlar ise yüzde 23,3 ile ikinci sırada yer aldı. SUV araçlar ise yüzde 19,4 ile üçüncü sırada yer aldı. Bu araçları yüzde 0,9 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar takip etti. Sektörün toplam araç parkının yüzde 80’ini otomatik vitese sahip araçlar oluştururken, manuel vitesli araçların payı ise yüzde 20 olarak gerçekleşti.
SEKTÖRÜN İLK DOKUZ AYDA VERGİ GİRDİSİ 34,5 MİLYAR TL
Operasyonel kiralama sektörü, yılın ilk dokuz ayını kapsayan dönemde ekonomiye önemli oranda vergi girdisi sağlamaya da devam etti. Sektörün 2024’ün ilk dokuz ayında ödediği vergi tutarı toplamda 34 milyar 500 milyon TL’yi buldu. İşletmelere sunduğu faydalara da değinen Kağan Yaşa, “Faaliyet alanı ve büyüklüğü ne olursa olsun, sürdürülebilir şirket olmak ve sürdürülebilir iş gücünü sağlamak için her bir şirketin öncelikli yapması gereken dayanıklı kalmaktır. Şirketlerin iş planlarını gözden geçirip güncellemeleri, verimliliklerini artırmaları, tasarruf yapılabilecek alanları hayata geçirmeleri bu dönemde daha çok önem kazanıyor. Bu noktadan bakıldığında, operasyonel araç kiralama sektörü işletmelere ve hatta bireylere birçok faydayı bir arada sunmaya devam ediyor. Sektör, araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor; hasar yönetimi, bakım, kış lastiği gibi pek çok unsuru yöneterek maliyet avantajını müşterilerine yansıtıyor. Araç satın almak, şirketler için yüksek yatırımı ve araç yönetiminde verimsizlik potansiyelini beraberinde getiriyor. Bunların yanı sıra, satın almayı tercih eden şirketler sahipliğin risklerini de almak durumunda kalıyor.”
AVRUPA PAZARINDAKİ DARALMA BELİRSİZLİKLERİ ARTIRIYOR
Otomotiv Sanayii Derneği Başkanı Cengiz Eroldu, 2024’ün küresel otomotiv sektörü için zorlu geçtiğini, 2025’te Avrupa’daki pazar daralmasının Türkiye’ye araç fazlası olarak yansıma riskinin bulunduğunu belirtti. Eroldu, “Avrupa’nın, ihracatımızdaki yüzde 70’lik payı dikkate alındığında, bu risklere karşı proaktif önlemler almak büyük önem taşıyor” dedi. Küresel enflasyon, Çin’in artan rekabet gücü ve Avrupa’daki elektrikli araç talebinin beklenenden düşük kalması, Avrupalı üreticiler için ciddi zorluklar yarattı. Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Eroldu, 2024 yılının otomotiv sektörü için zorlu geçtiğini belirtti. 2025 yılı için küresel otomotiv sektörünün ciddi belirsizliklerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Eroldu, Avrupa’daki pazar daralmasının Türkiye’ye araç fazlası olarak yansıma riski taşıdığına dikkat çekti.
Cengiz Eroldu
“Avrupa’daki daralma, Türk otomotiv sanayisinin ihracatını olumsuz etkileyebilir” diyen Eroldu, iç pazarda yerli araçların payının artırılmasının önemine işaret etti. Eroldu, “2025 yılına yaklaşırken, küresel otomotiv sektörü belirsizliklerle dolu bir döneme doğru ilerliyor. Avrupa’da ana ve tedarik sanayi üreticilerinden gelen fabrika kapanmaları, istihdam azaltımı gibi haberlerin sayısı her geçen gün artmaya başladı. Küresel otomotiv sektörünün önümüzdeki yıl finans, istihdam ve büyüme açısından ciddi zorluklarla mücadelesinin devam edeceği net olarak görünüyor” diye konuştu. Türk otomotiv sanayisi, 2024 yılında üretimde yüzde 8, ihracatta ise yüzde 1 daralma yaşadığının bilgisini paylaşan Eroldu, “Ancak değer bazında ihracat yüzde 3 artarak 33 milyar dolar seviyesine ulaşarak sektörel ihracat sıralamasındaki lider konumunu korudu. İç pazar ise kasım sonu itibariyle 1.1 milyonun üzerinde gerçekleşti. Avrupa’nın, ihracatımızdaki yüzde 70’lik payı dikkate alındığında, bu risklere karşı proaktif önlemler almak büyük önem taşıyor” dedi.
RENAULT HAFİF TİCARİDE VİTES YÜKSELTTİ
Renault, başta Yeni Renault Master olmak üzere Kangoo ve Trafic’ten oluşan yenilenmiş ticari ailesini Türkiye’nin beğenisine sundu. Marka, yenilenen hafif ticari ürün gamıyla binek otomobil satışlarında olduğu gibi yüksek bir satış hacmi hedefliyor. 23 Aralık’tan itibaren satışa sunulan yeni Master, panelvan gövde tipinde 1 milyon 495 bin TL’den, kamyonet gövde tipinde ise 1 milyon 420 bin TL’den başlayan fiyatı ve lansmana özel 300 bin 12 ay yüzde 0 faizli kredi seçeneği veya 100 bin TL nakit alım indirimiyle kullanıcıları ile buluşacak. Sınıfının en geniş sürgülü yan kapısıyla kolay yükleme imkânı sağlıyor. MAİS Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, “Renault olarak yıllardır binek otomobillerde Türkiye’nin en çok tercih edilen ilk iki markasından biriyiz. Şimdiyse yeni ticari ürün gamımızla birlikte hafif ticari araçlarda da varlığımızı perçinleyecek ve markamızın başarısını katlayacağız. Kangoo, Master ve Trafic ile hedef kitlemize yalnızca yeni ticari modeller değil, aynı zamanda hafif ticari araç alanında yepyeni bir bakış açısı kazandırıyoruz” dedi.
HYUNDAİ IONIQ 5 ADINI REKORLAR KİTABINA YAZDIRDI
Hyundai’nin elektrikli modeli IONIQ 5, elektrikli bir otomobil tarafından gerçekleştirilen “En Büyük İrtifa Değişimi” kategorisinde prestijli GUINNESS WORLD RECORDS unvanını kazandı. Araç, rekor denemesi için 5.802 metrelik bir yükseklik değerine ulaşırken aynı zamanda bir elektrikli otomobil için en zorlu koşullardan biri olan aşırı soğukları da rahatlıkla aştı. Yolculuk, Hindistan’ın en yüksek sürüş noktası olan Leh Ladakh’daki Umling La’da yani deniz seviyesinden 5 bin 799 metre yükseklikte başladı. Rota boyunca 4 bin 900 km’lik yolu kat eden IONIQ 5’in rekor denemesi, deniz seviyesinden üç metre aşağıda bulunan Kerala, Kuttanad’da sona erdi ve bir elektrikli otomobille ilk kez böylesine zorlu koşulları içeren bir test gerçekleştirildi.
İKİNCİ EL ARAÇLARIN İLAN SÜRESİ 50 GÜNÜ AŞTI
İkinci el araç platformlarından biri olan VavaCars, kamuya açık verilerin analizini yaparak hazırladığı çalışma sonucunda, ikinci el araçların ilanda kalma sürelerine dair yeni veriler ortaya koydu. Analize göre, ikinci el araçların ortalama ilanda kalma süresi bu yılın kasım ayında 52 gün oldu. Elektrikli araçlar 63 gün ile ortalama en uzun ilanda kalma süresine sahip. Üst segment araçların ortalama ilanda kalma süresinin 76 güne kadar çıktığı tespit edildi. Piyasada sıkça karşılaşılan modellerden Fiat Egea 40 gün ile en hızlı alıcı bulan araç olarak öne çıkarken, siyah renge sahip araçlar 65 gün ile daha uzun süre ilanda kalıyor.
HONDA VE NİSSAN BİRLEŞİYOR
Japon otomotiv devleri Honda ve Nissan, global otomotiv sektöründe elektrikli araç rekabetinin yoğunlaştığı bir dönemde kaynakları birleştirme ve iş birliğini güçlendirme amacıyla birleşme planlarını resmen duyurdu. Bu kapsamda ortak bir holding şirketi kurulması yoluyla iki şirket arasında ticari entegrasyona yönelik görüşmelere ve değerlendirmelere başlamak üzere bir mutabakat zaptı imzaladı. Şirketlerin her biri kendi markası altında faaliyet göstermeye devam edecek, ancak ana şirket olarak yeni bir ortak holding şirketi olacak. Nissan’ın kontrolündeki Mitsubishi’nin de katılması halinde, dünyanın en büyük üçüncü otomobil üreticisi olacak.
YENİ TURBO MG HS SHOWROOMLARDA
Doğan Trend Otomotiv tarafından temsil edilen MG’nin 170 PS gücündeki turbo benzinli yeni HS Luxury modeli showroomlardaki yerini aldı. Yeni model, zorlu Euro NCAP güvenlik testlerinde gösterdiği başarıyla en yüksek değerlendirme derecesi olan 5 yıldızı kazanmıştı. 5 Yıldızlı Turbo HS’in Luxury donanımlı versiyonunun aralık ayı fiyatı 2 milyon 59 bin TL olarak belirlendi. Yeni HS’i satın almak isteyen müşteriler aralık ayı boyunca 200 bin TL için 12 ay vadeli ve yüzde 1,99 faizli ticari kredi veya 40 bin TL’lik takas desteğinden faydalanabiliyor. İddialı model, ileri teknoloji ve şık tasarımı yüksek performans ile birleştiriyor.
STELLANTİS VE OPEL ALMANYA’DAKİ TAAHHÜTLERİNİ YİNELEDİ
Stellantis üst yönetiminin, Alman otomobil üreticisi Opel’in Rüsselsheim’daki üretim tesislerini ziyaret ederek Almanya ve Opel’e olan taahhütlerini yineledikleri belirtildi. Opel’den yapılan açıklamaya göre, Opel’in Rüsselsheim’daki üretim tesislerine Stellantis üst yönetimi tarafından ziyaret gerçekleştirildi. Opel Üst Yöneticisi (CEO) ve Stellantis Almanya Genel Müdürü Florian Huettl’in yer aldığı ziyarete Stellantis Yönetim Kurulu Başkanı John Elkann ile Stellantis İnsan Kaynakları Şefi ve Opel Automobile GmbH Denetim Kurulu Başkanı Xavier Chereau katıldı. Opel’in en çok satan modeli Astra ve kardeş marka DS Automobiles’in DS 4 modelinin üretildiği tesisi gezen Stellantis yöneticileri, Tasarım Merkezi’nde Opel’in gelecekteki ürün gamı hakkında bilgi aldı.