İngiliz ekonomist Timothy Ash, Türkiye ekonomisiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Ash, enflasyonun yıl sonunda yüzde 35-40 arasında olmasının makul olduğunu belirtti ve bu seviyenin altına inmenin zor olacağını, enflasyonun yapışkanlık göstereceğini vurguladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, geçtiğimiz günlerde JPMorgan tarafından İstanbul'da düzenlenen toplantıda yabancı yatırımcılara yönelik önemli mesajlar verdi. CNBC-e'ye konuşan İngiliz ekonomist Timothy Ash, Bakan Şimşek ve TCMB Başkanı Karahan'ın açıklamalarını değerlendirdi.
'MESAJLARI OLDUKÇA CESARET VERİCİYDİ'
Toplantıya gösterilen büyük ilgiyi vurgulayan Ash, "Yabancı yatırımcılardan büyük bir ilgi vardı. 100’ün üstünde yabancı kurumdan yatırımcılar toplantıya katıldı ve bu katılım oldukça kayda değerdi. Bakan Şimşek, Merkez Bankası Başkanı Karahan ve Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ın sunumları çok güçlüydü. Para ve maliye politikaları konusunda tutarlı mesajlar verdiler. Enflasyon bir numaralı problem ve indirilmesi gerekiyor. Ekonomi yönetiminin mesajları oldukça cesaret vericiydi" ifadelerini kullandı.
Timothy Ash
ENFLASYON BEKLENTİLERİ: YÜZDE 35'İN ALTINA İNDİRMEK OLDUKÇA ZOR
Ekonomi yönetiminin yıl sonu enflasyon tahminiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Ash, "Enflasyon yüzde 70 gibi çok yüksek bir noktadan başladı. Çoğu kişi, önümüzdeki aylarda baz etkisinin olumlu olacağını düşünüyor. Yıl sonunda enflasyonun yüzde 35-40 arasında olacağını varsaymak makul. Ancak, enflasyonu bu eşiğin altına indirmek oldukça zor olacaktır, özellikle yüksek enflasyon beklentilerinin olduğu bir dönemden sonra. Bir süre daha sıkı politikanın devam etmesi gerekecek" dedi.
TÜRKİYE’YE YÖNELİK YATIRIM AKIŞI
Sıkı para politikasının devam etmesinin Türkiye’ye yönelik sıcak para akışı ve doğrudan yatırımları nasıl etkileyeceği konusuna da değinen Ash, iki tür yatırımcıdan bahsetti: "Portföy yatırımları, yani kurumsal yatırımcılar, bu para zaten geliyor. Ödemeler dengesi verilerine göre kurumsal yatırımcılardan altı milyar dolar civarında bir giriş var. Bu, uluslararası varlık yöneticileri arasındaki güveni gösteriyor. Döviz kurunun istikrar kazanmasına ve Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini yeniden inşa etmesine yardımcı olacaktır."
DOĞRUDAN YABANCI YATIRIM
Ash, doğrudan yabancı yatırımın ise son yıllarda zayıf kaldığını belirtti. "Bu yılın ilk beş ayında net doğrudan yabancı yatırım 2 milyar dolar civarındaydı. 2007-2008 döneminde Türkiye yılda 20 milyar dolar elde ediyordu. Makro istikrarsızlık, politikaların belirsizliği, jeopolitik ortam ve hukukun üstünlüğünün eksikliği nedeniyle bu rakam Türkiye’ye geri gelmiyor" dedi.
BATI İLE DAHA İYİ İLİŞKİLER
ABD ve AB ile ilişkilerin iyileşmesinin yatırım çekme potansiyeline vurgu yapan Ash, "Türkiye'nin ticaretinin ve finansmanının üçte ikisi ABD ve Avrupa'dan geliyor. Dolayısıyla Batı ile daha iyi bir ilişki, doğrudan yabancı yatırımların Türkiye'ye geri dönmesine yardımcı olacaktır" şeklinde konuştu.