Fiat Chrysler Automobiles ile PSA Grubu’nun birleşmesiyle ortaya çıkan Stellantis’in Fiat’taki ilk ürünü 2 yıl sonra Türkiye’de yola çıktı. Fransız kardeşleriyle ortak üretim olan Scudo ve Ulysse ailenin en uygun modelleri olmasıyla dikkat çekiyor. FIAT Marka Direktörü Aytaç “Scudo ve Fiat Ulysse, önümüzdeki sene yeniden giriş yaptığımız orta ticari araç segmentindeki güçlü oyuncularımız olacak” dedi. Pazarlama Müdürü Çelik ise “İki yeni modelle Fiat’ta işler artık değişiyor” diye konuştu.
ALİ YILDIRIM
Fiat Stellantis ortaklığıyla ilk ürünü olan yeni Fiat Scudo ve Ulysse modellerini tanıttı. Hafif ticari araç segmentinde iki modelle yeniden pazarda boy gösteren marka, Doblo üretimini uzatmak için de uzun mesai harcıyor. İki marka arasında başlayan ortaklıkla birlikte sistem TOFAŞ Fabrikaları’nın sistemi tam olarak değişirken, artık daha fazla ortak üretim modelleri görülmeye başlanacak.
FIAT Marka Direktörü Altan Aytaç “1996 yılından bu yana üretilen Fiat Scudo fonksiyonellik, yüksek yükleme hacmi, taşıma kapasitesi ve ekonomiyi bir arada sunuyor. Yeni Fiat Ulysse ise modern tasarımının yanında yüksek konforu, ferah iç mekanı ve teknolojisi ile yolcu taşımacılığında konforun tanımını değiştirirken geniş aileler için ideal bir çözüm sunuyor. 2022 yılına otomobil ürün gamımızdaki yeniliklerle giriş yaptık. Yılı hafif ticari araçlar ürün gamımızı büyüterek kapatıyoruz. Fiat Scudo ve Fiat Ulysse, önümüzdeki sene yeniden giriş yaptığımız orta ticari araç segmentindeki güçlü oyuncularımız olacak” dedi.
Hafif ticari araç pazarında 2022 yılını yüzde 25’in üzerinde pazar payı ile kapatmayı hedeflediklerini belirten Aytaç ayrıca “2023 yılında FIAT Professional markası olarak, hafif ticari araç pazarındaki performansımızı, Fiat Scudo ve Fiat Ulysse’nin de ürün gamımıza katılmasıyla başarıyla sürdüreceğiz. FIAT çatısı altında, farklı müşteri ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
FIAT Pazarlama Müdürü Burak Umur Çelik ise “2022 yılının son ayında pazara sunduğumuz Fiat Scudo ve Fiat Ulysse ile ‘İşler Değişiyor’ diyoruz. Fiat Scudo fonksiyonelliği, kompakt tasarımı ve yüksek yükleme hacmini ekonomikliği ile birleştirerek işlerini büyütmeyi hedefleyen müşterilerimizin yeni fikirlerine alan açmasını sağlayacak. Fiat Ulysse ise Özel taşımacılığı tercih edenlerden geniş ailelere kadar tüm yolcuların seyahatlerini çok daha konforlu ve teknolojik bir hale getirerek beklentilerini en üst düzeyde karşılayacak” diye konuştu.
2.0 LİTRELİK DİZEL MOTOR
Hem ticareti hem de taşımacılık ve geniş aileleri yeniden hedefine koyan Fiat Scudo ve Ulysse ile dikkat çekecek. 2.0 litrelik dizel motorla gelen iki model de oldukça cimri bir tüketime sahip. Scudo sadece manuel vites seçeneğiyle sunulurken, Ulysse de daha güçlü bir motor ve otomatik seçeneği var. Panelvan model 6.6 metreküplük alan sunuyor. 8+1 model ise 980 litrelik bagaj hacmini geniş iç mekanla birleştirmiş.
FRANSIZ KARDEŞLER ARASINDA EN UCUZU
Fiat Scudo, VAN Maxi Business modeli, aralık ayında, lansmana özel 559 Bin 900 TL’den başlayan fiyatlarla Fiat bayilerindeki yerini alıyor. Fiat Ulysse Lounge 8+1 modeli ise lansmana özel 798 Bin 900 TL’lik fiyat etiketine sahip. Stellantis ortaklığında diğer 3 markaya göre şimdilik en ucuz Fiat olacak. Satış politikası devam edebilirse en uygun etiketle kardeşlerini sollayacak. Her iki modelde de lansman döneminde geçerli olacak 300 Bin TL 24 ay vadeli ve yüzde 1.99 faizli kredi kampanyası tercih edilebiliyor.
TÜRKİYE’YE GELMEDEN EN İYİSİ OLDU
AUTOBEST’in 31 Avrupa ülkesinden 31 gazeteciden oluşan jürisi, Austral’i “2023 Avrupa’nın Satın Alınacak En İyi Otomobili” ödülüne layık gördü. Jüri, birkaç hafta önce 6 finalist arasına giren Renault Austral modelini Avrupalı tüketicilerin satın alma kriterlerini en iyi karşılayan otomobil seçti. Renault Austral, “2023 Avrupa’nın Satın Alınacak En İyi Otomobili” ödülü dışında Kasım ayında SMARTBEST 2023 ödülünü de kazanmıştı. Bu ödül, Google Otomotiv Hizmetleri ile bağlantılı OpenR Link bilgi-eğlence sisteminin işlevselliğini ortaya koyuyor ve Austral’i Avrupa’nın en gelişmiş bağlanabilirlik seviyesi sunan otomobili yapıyor. Model, Renault’nun C segmentinde gücünü ortaya koyma stratejisini somutlaştırıyor ve C-SUV segmentinin merkezinde yer alıyor. Araç, 32 sürüş destek sistemi, Renault’nun gelişmiş 4CONTROL sistemi, Google’ın en iyi hizmet ve uygulamalarını sunan OpenR Link bilgi-eğlence sistemi ve verimli 200 hp E-TECH tam hibrit motoru ile sürüş keyfinden ödün vermeden herkes için en iyi teknolojiyi sunuyor. Türkiye’de 2023 yılının ilk yarısında satışa sunulacak olan Renault Austral, özgün bir araç arayan kullanıcılara hitap ediyor.
NOTERLER EKSPERTİZE DEĞİL SATICILARIN SÖZÜNE GÜVENİYOR
Kısa bir süre önce yenilenerek hayata geçen ikinci el yaş ve kilometre şartı birtakım boşluklarla delinmeye devam ediyor. 6 ay/6 bin kilometre yönetmeliğinde bireysel satıcıların muaf tutulduğunu hatırlatan RS Oto Ekspertiz Marka Başkanı Fatih Yanık, Motorlu Taşıt Yönetmeliği’ne uygun olarak hizmet veren bazı işletmelerin ve bazı noterlerin, yönetmeliklere uyduğunu, ancak birçok noterin ve işletmenin halen sözlü beyanla alım satım işlemi yaptığını kaydederek “Ekspertiz belgesinin ibrazı yerine satıcının sözlü olarak beyan ettiği kilometre dikkate alınarak satış devri veriliyor. Yani araç 0 kilometre de olsa, 200 bin kilometre de olsa, satıcının beyan ettiği kilometre bilgisi sisteme giriliyor. Bu durum aslında hem alıcının hem de gelecekte bu araca sahip olacak tüketicilerin mağduriyeti riskini barındırıyor. Tüketiciyi kandırmaya yönelik işlemlerde konu yasal süreçlere taşındığında, ekspertiz raporu ve yetki belgesine bakılmaktadır” dedi.
KİRALAMADA BİLE EN UCUZUNA YÖNELDİK
Artan maliyetler ve tedarik sorunu karşısında aradığını bulamayan kiralama sektörü, müşterilerin taleplerini karşılamak adına hem ikinci el araç kiralıyor hem de kontrat sürelerini uzatıyor. Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan TOKKDER Başkanı Ekici “Artan araç maliyetleri sebebi ile sektör müşterileri de bu dönemde araç politikalarında değişiklik yaparak daha ekonomik, daha düşük donanım seviyesine sahip araçlara yöneliyorlar” dedi.
Türk otomotiv sektörü 2022’yi beklentilerin altında kayıpla kapatmaya hazırlanıyor. 2023 yılında da belirsizliklerin süreceği tartışılırken, hala yüksek maliyetler, Avrupa’da yaşanan kriz, tedarik süreçleri kur bazında fiyatları vurmaya devam ediyor. Türkiye’de de yüksek vergi, belirsiz ekonomi, yüksek kur, faiz sorunu ve seçim ekonomisi zor bir dönemin daha başlangıcının işaretleri. Yaşanan tedarik sorunları ve maliyet artışlarıyla yeni araç bulmakta zorlanan tüketiciler karşısında şirketler de bu durumdan şikayetçi. Zor bir yılı geride bırakmaya hazırlanan kiralama sektörü, bu sene ihtiyaç duyduğu araç seviyesine ulaşamadı. Artan fiyatlarla birlikte hem kiralamacılar hem de müşteriler araç politikalarında değişiklik yapmak zorunda kaldı. Yıl sonuyla birlikte değerlendirmede bulunan Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici “Sektör temsilcileri müşterilerini araçsız bırakmamak adına çözümler üretiyor, yeri geldiğinde müşterilerinin araç kiralama kontratlarının süresini uzatıyor ya da ikinci el araçlar kiralıyor. Artan araç maliyetleri sebebi ile sektör müşterileri de bu dönemde araç politikalarında değişiklik yaparak daha ekonomik, daha düşük donanım seviyesine sahip araçlara yöneliyorlar. Ekonomik olarak zor bir dönemden geçilmesine karşın araç kiralama satın almaya kıyasla her zaman daha avantajlı. Araç kiralama kuruluşları araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor, hasar yönetimi, bakım, kış lastiği gibi pek çok unsuru yöneterek maliyet avantajını müşterilerine yansıtıyor” dedi.
MÜŞTERİ SAATLİK PAYLAŞIMLA TASARRUF ETMEK İSTİYOR
Artık yeni kuşağın araç sahiplenmek istemediğini söyleyen İnan Ekici, Türkiye’de Z kuşağının yüzde 56’sının otomobili yalnızca bir ulaşım aracı olarak gördüğünü vurguladı. Yeni nesil tüketicilerin, mobilitede ‘kullanıma-dayalı-ödeme’ tercih ettiğini paylaşan Ekici “Paylaşım ekonomisinin ivmelenmesiyle araç sahipliği artık yeni kuşağın öncelikleri arasında yer almıyor. Müşteri tarafında paylaşım ekonomisinde büyümeyi destekleyen ana unsur ise ‘tasarruf’. Bu noktadan hareketle, görünen o ki araç paylaşım sektörünü 10 seneden kısa bir sürede 5 kat gibi inanılmaz bir büyüme bekliyor. Küresel rakamlara bakarsak, 2017 yılında 36 milyon üyesi olan araç paylaşım pazarının üye sayısının 2021 yılında 47.5 milyona ulaştığını görüyoruz. 2026 yılında ise bu sayının 60 milyonu aşacağı tahmin ediliyor” diye konuştu.
DELPHİ ‘D’ İLE ÜSTÜN KORUMA İÇİN KOLLARI SIVADI
Delphi Technologies, portföyünü D markalı ürün ailesiyle genişletmeye devam ediyor. 4 adet yeni şanzıman yağı ile zenginleşen ürün gamı, aşınmaya karşı yüksek performans sağlıyor. Otomatik şanzıman yağı olan D ATF DEXRON II, bazı özel uygulamalarda hidrolik sıvısı olarak da kullanılıyor. D ATF DEXRON III, GM DEXRON III spesifikasyonunu karşılayan üstün performanslı otomatik transmisyon yağı olmasıyla öne çıkıyor. D ATF DEXRON VI, binek ve hafif ticari araçlarda kullanılmak üzere geliştirilmiş. Daha önceki nesil DEXRON ürünlerinin tavsiye edildiği yerlerde kullanım için uygundur. Direksiyon sıvısı olarak da kullanılabilir. Binek otomobillerin yüksek performanslı sürekli değişken şanzıman yağı olan D CVT, özel olarak tamburlu varyatör sistemleri için geliştirildi.
HİZMETTE LASTİĞİN ÖTESİNE GEÇTİ
Brisa, araç sahiplerine tek noktadan kapsamlı hizmet veren hızlı bakım servis zinciri Otopratik’lerde yenilikçi hizmetlerini çeşitlendirerek araç sahiplerinin hayatını kolaylaştırıyor. Geniş ürün ve hizmet yelpazesi ile otomotiv sektöründe çözüm ortağı olmayı hedefliyor. Otopratik mağazaları, 52 noktanın kontrol edildiği check-up hizmetine ek olarak, farklı nokta için servis ve bakım sağlıyor. Lastik, jant, akü, ön düzen bakımı, yağ değişimi, filtre değişimi, klima gazı dolumu, fren balata ve disk değişimi, amortisör değişimi ve periyodik bakım gibi temel bakım hizmetleri veriyor. E-Şarj iş birliği ile elektrikli araçlar için şarj hizmeti de sunmaya başlayan Otopratik mağazaları, şu an Türkiye genelinde 20 noktada bu hizmeti veriyor. Brisa Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cenk Koçdor “Mağazalarımız lastiğin ötesinde hizmet sunma vizyonunun en güzel örneklerinden biri” dedi.
ÇİNLİ SKYWELL 15 ÜLKEYİ TÜRKİYE’DEN YÖNETECEK
Ulu Motor bünyesinde Türkiye pazarına sunulan elektrikli otomobil markası SKYWELL, kısa sürede önemli bir başarının altına imzasını attı. Türkiye’deki henüz ilk yılında 2 bin adedi aşan sipariş alan ve bin adedin üzerinde araç teslimatına ulaşan Ulu Motor, Çin’deki SKYWELL merkezinin dikkatini çekmeyi başardı. Kısa sürede elde ettikleri başarının, SKYWELL’in yer aldığı 15 ülkenin distribütörlüğünü ve yönetimini Türkiye’ye getirdiğini söyleyen SKYWELL Türkiye CEO’su Mahmut Ulubaş, “Bulgaristan’dan itibaren Avusturya’ya kadar olan hatta, aralarında Hırvatistan, Slovenya, Slovakya, Bosna Hersek, Makedonya, Arnavutluk ve Çekya’nın yanı sıra Gürcistan’ın da olduğu toplam 15 ülkenin yönetimi ve distribütörlüğünü Türkiye’ye verildi” dedi. Ulubaş ayrıca, bugün itibariyle Türkiye çapındaki 8 adet olan SKYWELL satış noktası Skyhouse’ların 2023’te 20’ye ulaşacağını kaydetti.
YEDEK PARÇA LÜKS OLDU
TOSEF Tüm Oto Servisleri Federasyonu, yaşanan artışların yedek parça maliyetlerinde ve otomobil fiyatlarındaki yükseliş olduğuna dikkat çekti. TOSEF Başkanı Ünal Ünaldı, “Kaza sonrası ortaya çıkan maliyet en çok hasar dosyalarına yüklenirken, hasar dosyasında maliyetin yüzde 70’ini yedek parça, yüzde 30’unu ise işçilik oluşturuyor. Yedek parça fiyatlarındaki artışın denetlenmemesi ise çok büyük bir problem; resmi kurumlar aracılığıyla düzenli olarak bu fiyatların tıpkı gıda sektöründe olduğu gibi takip edilmesi gerektiğini belirtmek istiyoruz. Bir ön tampon ve iki farın ortalama 15-20 bin TL, ortalama ikinci el bir otomobilin 400-450 bin TL’ye ulaştığı bugünlerde kasko yaptırmak değil, yaptırmamak lüks oldu. Kasko yaptırmayacak kadar zengin değiliz” dedi.
