Seçimden önce piyasalardaki hareketlilik devam ediyor. Yatırımcılar merak içinde hem ABD Merkez Bankası FED hem de Türkiye Merkez Bankası’ndan gelecek faiz kararını beklerken, para piyasaları uzmanı İslam Memiş’ten dikkat çekici açıklamalar geldi. ‘Fiziki altın piyasadan çekilebilir’ diyen Memiş’in açıklamalarının detayı haberimizde…
Piyasanın en kritik haftasına girmiş bulunuyoruz. Bu hafta FED faiz kararını açıklayacak, peşinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da seçimlerden önce son faiz kararını duyuracak. Her iki tarafında piyasada faizleri sabit tutması beklense de, FED Başkanı Powell tarafından yapılan açıklamalar ve Merkez Bankası PPK toplantı metninde verilecek mesajlar piyasanın odak noktasında yer alıyor.
ALTINA OLAN TALEP BU YÜZDEN ARTIYOR
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş ise kritik haftada kritik değerlendirme yaptı. Memiş’in değerlendirmesinden öne çıkanlar şöyle:
“Enflasyonist bir ortamdan geçiyoruz. Vatandaş da enflasyona karşı parasını korumak için çeşitli yatırım araçlarına yöneliyor. Türkiye’de de en fazla getiri sağlayan yatırım aracı da altındır. Vatandaş eline geçen parayı altına yatırıyor. Sorun tamamen halkın altın alması değil. Sorun geçen yıl Türkiye’de altın ithalatının yasaklanmasıdır. Asıl sorun içerde altının azalmasıdır. Sorunu böyle değerlendirmek lazım.
Her yıl Türkiye’de altın talebi artar. Her yıl altın bir yatırım aracı olarak ön plana çıkar. Ama geçen yıl altın ithalatı yasaklandığı için, altın madenleri de işlemiyor. Hatta son dönemde altın kaçakçılığı ile ilgili haberler de gelmeye devam ediyor. Öncelikle bu altın ithalatını sorununu çözmemiz gerekiyor. İçeride talebi karşılamak için ithalatı normalleştirmemiz lazım. Sonra dönemsel olarak altın tarafındaki talep ve uluslararası piyasalar, hem dolar/TL’yi çıkarıyor hem gram gram altında rekorlara neden oluyor. Dünyada altının hem değer kazanması hem içerde Dolar/TL kurunun yüksek olması haliyle gram altında yeni rekorlara neden oluyor. Bu da talebi artırıyor.
“DARPHANE ALTIN ÜRETİMİNDE İLK KEZ YETERSİZ KALMIYOR”
Sikke altınlar yani sarrafiye altınları dediğimiz, çeyrek, Cumhuriyet altını , yarım altın, ziynet altın gibi gruplarda kurum Darphane Genel Müdürlüğü’dür. Sadece kendileri basıyor. Rafineriler basmıyor ve yasak. Dolayısıyla Darphane üretim noktasında yetersiz kalıyor. Türkiye’de bu ilk kez yaşanmıyor. Daha önceki yıllarda da Darphane’nin sürekli mesai yaptığına dair açıklamaları olur. Asıl soru şu, neden darphane basmak zorunda? Türkiye’de birçok rafineri var. Sarrafiye grubu altınları rafineriler basabilir. Yeni bir yasal düzenleme ile birlikte rafineriler de sarrafiye ürün basabilmesi gerekir ki Darphane’nin sırtından bu yük alınsın. Darphane artık zorlanıyor.
“ALTIN BULMAK GİTTİKÇE ZORLAŞACAK”
Rafineriler basabilsin ki piyasaya yeteri kadar dağıtım yapılabilsin. Toptan altın alan piyasa üzerine işçilik koyuyor. Bugün çeyrek altında sadece 70 -75 TL civarında işçilik var. Cumhuriyet altınının 1100 lira civarında işçiliği var. Toptancılar koyuyor bu işçiliği, neden Darphane’nin yetiştiremediğini biliyor. Bunu fırsata çeviriyor. Vatandaş da çeyrek altında işçilik ödemek zorunda kalıyor. Ne gerek var. Kim kazandı, kazanan yok ortada. Bu düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Olmazsa ne olacak altın bulmak zorlaşacak, hayal olacak. Fiyatına değil miktarına bakılacak. Fiziki altın bulan şanslı olacak. İş oraya doğru gidiyor. Yavaş yavaş üretim yasakları, tedarik problemleri altının fiziki olarak piyasadan çekilmesine neden oluyor.
Bir kuyumcu esnafı 75 işçilikli bir çeyrek altını 10 lira masraf koyup 85 lira fazladan satacak. 1100 lira işçilik verecek Cumhuriyet altını alacak, ondan da 300-400 lira para kazanması lazım. Bu işten kazanan yok. Bunun yanında 24 ayar altını rafineriler yetiştiremiyor. Talepten dolayı çünkü içeride altın yok. “Toplum illa altın istiyor” kısmına odaklanmayın. Ekranlarda gördüğünüz o külçe altınlar yok Türkiye’de. Buradaki talebin karşılanması lazım. Kaçakçılık işin içine girdiği zaman ne oluyor? Hem ülke ekonomisi zarar ediyor, hem de sektör zarar ediyor. Altın azalıyor, kalpazanlara gün doğuyor. İnternetten satılan altınlara baktığımızda da kalpazanlar istediği fiyatı koyuyor. Vatandaş da kanıyor bunlara, internetten sipariş veriyor. Sonra da eline gelen düşük ayarlı, sahte, sonra da kuyumcuya bozdurmaya geldiği zaman da kandırıldığını anlıyor. İş işten geçtikten sonra birçok mağduriyet doğuyor. Ne vatandaş kazanıyor, ne esnaf kazanıyor ne de devlet kazanıyor. Bunlar sorun değil aslında çözümlenebilecek durumlar.
PİYASALAR O TARİHE ODAKLANDI
Piyasalar 20 Mart’a odaklandı. Fed çarşamba akşamı faiz kararını açıklayacak. Muhtemelen ‘pas’ geçecek faizlere dokunmayacak. Ama piyasalar Haziran ayından sonra Fed’in faiz indirimi olasılığını fiyatlamaya başlayacak. Bu da dolar karşısındaki varlıkların tekrar değer artışlarını destekleyecek. Özellikle altın ve gümüş fiyatlarının yukarı yönlü hareketlerini destekleyecek. Hem uluslararası piyasalarda hem de yurt içi piyasalarda altın değer artışlarına devam edecek. Altın uzun vadede kaybettirmez. Altın son 20 yıldır kaybettirmeyen tek yatırım aracı. Bir ayağı ons bir ayağı dolar. Baktığımızda hep gram altın şampiyon.
Ama bizim örf, adet ve geleneklerimize baktığınız zaman, insanlar dolara çok meyilli, biz yalvarıyoruz insanlara “dolar bir yatırım aracı değildir, almayın en az kazandırıyor” diye. Ama finansal okuryazarlık Türkiye’de maalesef zayıf. Bugün hesabında ve cebinde dolar bulunduranlara ben çok acıyorum. Hesap kitap yapamıyorlar. Altın daha çok kazandırıyor. Birikimler tasarruflar insanların alın teridir.”