Taliban hakimiyetindeki Afganistan'da TSK'ya bağlı askerler tahliye edilirken geriye TSK'ya bağlı yerel sivil çalışanlar kaldı. İsmini vermek istemeyen tercüman, yetkililerin Taliban hakimiyeti öncesinde kendilerine "Türkiye Afganistan'ı terk etmeyecek. Türkiye büyük bir devlettir. Sizi yalnız bırakmaz" dediğini anlattı. Taliban'ın tercümanları 'casus' olarak gördüğünü belirten tercüman, Taliban'ın kendilerine ne yapacağını bilmediklerini söyledi ve Türkiye'ye seslendi: Bizi kurtarın.
EDA NARİN | KARAR
Taliban, Afganistan'ın başkenti Kabil'i ele geçirdikten sonrası ülkede hakimiyetini ilan etti. Taliban'ın hakimiyetiyle beraber ülkedeki endişe hala sürüyor. Bazı Afgan vatandaşlar ülkeden çıkmak için havalimanına akın ederken, diğer ülkeler ise kendi vatandaş ve personelleri için tahliye süreçleri başlatmıştı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı da Taliban'ın Kabil'i ele geçirmesinin hemen ardından Afganistan'daki Türk vatandaşlara büyükelçiliğe ulaşmaları çağrısında bulunmuştu. Türk vatandaşlar için tahliye süreci sürerken akıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Afganistan'daki askerlerinin akıbeti vardı. Bunun üzerine Milli Savunma Bakanlığı (MSB) TSK'ya bağlı askerlerin Afganistan'dan tahliyesine başlandığını ve 2 gün içerisinde TSK'ya bağlı asker ve personellerin tahliye sürecinin tamamlandığını duyurdu.
TSK'YA BAĞLI ÇALIŞAN TERCÜMANLAR TAHLİYE EDİLMEYİ BEKLİYOR
Tüm bu tahliye süreçleri yaşanırken TSK'ya bağlı olarak çalışan tercümanlar ise Afganistan'dan tahliye edilmedi. Tercümanlar, Afganistan'dan tahliye edilebilmek için Türkiye'nin Kabil Büyükelçiliği'ne dilekçe bile yazdı fakat bir cevap gelmedi. Şu an Taliban'ın kontrolündeki Afganistan'da bulunan ve Taliban tarafından 'casus' olarak görülen tercümanlar endişe ve korku içerisinde ülkeden tahliye edilebilmenin yollarını arıyor.
"TÜRKİYE BÜYÜK BİR DEVLETTİR, SİZİ YALNIZ BIRAKMAZ"
Afganistan'dan çıkış yolu arayan ve ismini vermek istemeyen tercümanlardan biri, yaşadıkları süreci Karar'a anlattı. Tercüman, TSK'nın Afganistan'a 2001'den sonra koalisyon güçleriyle birlikte geldiğini hatırlatarak, "Biz Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte yaklaşık 150 kişi çalışmaktaydık. Bu 150 kişinin içerisinde tercüman, temizlikçi, doktor var. Tercümanlar 105 kişiydi. Beraber kaldığımız diğer ülkelerin tercümanları vardı. Onları kendi ülkelerine götürüyorlardı. İngiltere olsun, Almanya olsun, Fransa olsun. Bunlar kendi çalışanlarını bu süreç başlamadan önce de ülkelerine götürüyordu" dedi.
Kendi amirlerine 'Siz Afganistan'dan çekilirseniz bizim kaderimiz ne olacak?' diye sorduğunu anlatan tercüman, amirlerinden kendisine şu cevabın geldiğini söylüyor: Türkiye Afganistan'ı terk etmeyecek, Afganları yalnız bırakmayacak ve Türkiye büyük bir cumhuriyettir, büyük bir devlettir. Sizi yalnız bırakmaz.
"TALİBAN BİZE NE YAPACAK BİLMİYORUZ"
NATO'nun Afganistan'dan çekilme kararı sonrası tekrar 'Bizim kaderimiz ne olacak?' sorusunu tekrar soran tercüman, bu sefer de 'üst makamlara' dilekçe yazdıklarını söylüyor ve süreci şöyle anlatıyor:
"Geçen Ramazan ayında bizi aradılar. Dediler ki 'Siz çekirdek aile olarak Türkiye'ye gitmek ister misiniz?' Biz de 'Tabii isteriz.' Zaten Taliban burada tercüman olduğumuz için bize hep casus gözüyle baktı. Bize ne yapacak bilmiyoruz. Biz gitmek istiyoruz' dedik. Hatta bizim ve ailelerimizin bilgilerini bile aldılar."
"TÜRKİYE 'BİZ AFGANİSTAN'DAYIZ, SİZ NEREYE ÇIKACAKSINIZ?' DEDİ"
Taliban'ın Kabil'e giriş sürecini anlatan tercüman, "Maalesef Afganistan milli ordusu ya da başka güçler Taliban karşısında direnmedi. Taliban da Afganistan'ı ele geçirdi. Sonrasında bir tahliye süreci başladı. Bu süreç içerisinde biz dedik ki 'Eğer Türkiye buradan çıkacaksa bizi de tahliye edin.' Ama Türkiye dedi ki 'Sonuna kadar Afganistan'da varız, siz nereye çıkacaksınız?'"
"TALİBAN'IN KORKUSUNDAN DIŞARI ÇIKAMADIM"
Tercüman, sürecin zaman içinde zorlaştığını şöyle anlatıyor:
"Herkes Afganistan'dan çıkmaya çalıştı. Biz de kendi ailemizle, çoluk çocuğumuzla havalimanına gitmeye cesaret edemedik. Gidenler de oldu. Ama ben 'Dışarı çıkarsam Taliban beni takip eder mi?' korkusundan 4 gün dışarı çıkmadım. Kaç gün havalimanı kapısında bekleyip geri dönenler de oldu."
"AMİRLERİMİZ BİR VEDA MESAJI BİLE BIRAKMADI"
TSK'nın Afganistan'dan çekileceğini duyduktan sonra yazdıkları dilekçenin Milli Savunma Bakanlığı'na, Dışişleri Bakanlığı'na hatta Cumhurbaşkanlığı'na kadar gittiğini ifade eden tercüman, şunları anlatıyor:
"Kimse bize dönüş yapmadı. Türkiye, Afganistan'dan çekildikten sonra beraber çalıştığımız amirlerimiz bize bir veda mesajı bile bırakmadı. Biz şu an TSK'nın sözleşmeli yerel personeliyiz. Bize 'Sizin sözleşmeniz feshedilmiştir' diyen de yok. Biz ilgilileri aradık durumumuzun ne olacağıyla ilgili. Dediler ki 'Sizi büyükelçiliğe devrettik.' Bunun üzerine biz Türkiye Büyükelçiliği ile iletişime geçmek istedik, aradık ama kimse cevap vermedi. Mail atıyoruz, cevaplamıyorlar."
Afganistan'dan tahliyesi yapılmayan TSK'ya bağlı yerel sivil çalışanların dilekçesi
"BU DURUMDA KALACAĞIMIZI BİLİYORDUK"
TSK'ya bağlı 105 tercümanın çalıştığını fakat 25'inin kendi özel irtibatlarıyla çekilme sürecinde ABD ve Avrupa ülkelerine gittiklerini anlatan tercüman, durumu şu sözlerle eleştiriyor:
"Bize 'Afganistan'da Türklerle çalışanlar için herhangi bir tehdit yok' deniyordu. Eğer öyleyse neden bu yaklaşık 25 kişi ABD ve diğer Avrupa ülkelerine tahliye planına dahil edildi? Eğer böyle bir tehdit yoksa ortada herkes için geçerli olması gerekiyordu. Bizim için geçerli ama onlar için geçerli değil mi? Hepimiz aynı yerde, aynı komutanlık altında çalışıyorduk. Biz şu an 75 kişi Afganistan'da kalmış durumdayız. Biz bu durumda kalacağımızı biliyorduk."
"DIŞARI ÇOCUĞUMUN ELİNDEN TUTARAK ÇIKIYORUM KİMSE BİR ŞEY DEMESİN DİYE"
Taliban nedeniyle Afganistan'da hakim olan yegane duygu korku... Afganistan'da yaşadıklarını dile getiren tercüman da yaşadığı korkuyu şöyle ifade ediyor:
"İlk günler korkudan dışarı çıkamıyorduk. Daha sonra Taliban, 'Affettik, kimseye dokunmayacağız' dedi. Fakat bunlar hala yönetime geçmedi, iktidarı kurmadı. İktidarı kurduktan sonra bize bir şey yapacak mı, yapmayacak mı bilmiyoruz ve biz bundan çok endişe duyuyoruz. Bunların sözüne kimse inanmaz. Bu zamana kadar bizi casus olarak görüyorlardı. Diyorlar ki 'Bizim bundan sonra işimiz olmayacak sizle.' Ama yarın öbür gün can güvenliğim olmadığında ya da birisini Taliban götürdükten sonra Taliban diyecek ki 'Biz yapmadık.' Ben dışarı çıktığımda çocuğumun elinden tutarak çıkıyorum kimse bir şey demesin diye."
"TÜRKİYE BİZİ KURTARSIN"
Tek isteği ise Afganistan'dan çıkmak olan tercüman son olarak Türkiye'ye şöyle sesleniyor:
"Türkiye'den bizi bu durumda bırakmamasını istiyoruz. Bizim ailelerimizi tahliye edin, hangi şartlar altında olursa olsun biz Türkiye ile çalışmak isteriz. Türkiye bizi bu durumdan kurtarsın. Bizi çocuklarımızın geleceği için Afganistan'dan kurtarsın. Eğer Türkiye bizi buradan tahliye etmeyecekse diğer NATO ülkelerine yönlendirsin."