Suriye Ulusal diyalog konferansı başlıyor. Yeni anayasa, danışma meclisi ve geçiş sürecine yönelik kapsamlı adımlar atılıyor. Şam'da düzenlenecek konferans, farklı siyasi gruplar ve toplumsal kesimleri bir araya getirerek Suriye'nin geleceğini şekillendirecek.
Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından, Suriye halkı yıllar süren siyasi baskının ardından nihayet kendini ifade etme fırsatı buluyor. BAAS Partisi’nin tekeline son veren bu dönemde, yeni yönetim, başkent Şam’da kapsamlı bir Ulusal Diyalog Konferansı düzenleyerek geçiş sürecinin yol haritasını belirlemeyi amaçlıyor.
Konferansın temel hedefi, geçici bir danışma meclisi oluşturmak ve bu meclise yasama yetkisi vererek yeni hükümetin çalışmalarını denetlemesini sağlamak. Aynı zamanda bu yapı, anayasa hazırlığı ve geçiş hükümeti çalışmalarına yön verecek.
DİYALOG KONFERANSI’NIN GÜNDEMİ
Konferans kapsamında, Suriye Parlamentosu’nun feshedilmesi ve 2012 Anayasası’nın iptal edilmesi gibi radikal adımlar atılacak. Bunun yerine, bir danışma meclisi oluşturularak geçici bir anayasa ilan edilecek. Meclis ayrıca yeni hükümete güvenoyu vererek geçiş sürecini yasal bir zemine oturtacak.
Esad rejimi öncesinde sistematik olarak bastırılan siyasi hareketler ve muhalif gruplar, konferans sürecinde aktif bir rol üstlenecek. “Suriye Devrimi Koalisyonu” ve “Siyasi Heyet” gibi muhalif oluşumların yanı sıra, bağımsız figürler ve sivil toplum örgütleri de sürece dâhil olacak.
MUHALİF GRUPLARIN KATILIMI
Konferans, sadece yeni yönetimi destekleyenleri değil, aynı zamanda rejim kontrolündeki bölgelerde çalışan muhalif figürleri ve yönetim deneyimi olan kişileri de kapsayacak. Kadınların ve gençlerin katılımı teşvik edilirken, tüm etnik ve dini toplulukların temsiline önem verilecek.
Geçici hükümetin başındaki Muhammed Beşir, Mart 2025’e kadar hükümeti yönetecek ve sonrasında yeni bir başbakan seçilerek bakanlar kurulunu oluşturacak. Bu süreç, geçici danışma meclisinin rehberliğinde gerçekleşecek.
ULUSLARARASI DESTEĞİN ROLÜ
Konferans, Suriye’nin gelecekteki anayasal düzenine ve demokratik yapısına odaklanırken, uluslararası toplumun katkıları ve desteği de önemli bir yer tutuyor. Ancak, Birleşmiş Milletler’in 2254 sayılı kararına dayalı geçiş süreci artık geçerliliğini yitirmiş durumda; çünkü Esad rejimi sürecin bir tarafı olmaktan çıktı.
SURİYE’NİN YENİ KİMLİĞİ
Konferansta, Suriye’nin tüm etnik ve dini gruplarını kapsayan, demokrasi ve vatandaşlık temelinde bir devlet yapısının inşa edilmesi planlanıyor. Sivil toplum kuruluşlarının aktif katılımı, bu sürecin tabana yayılmasını ve daha geniş bir katılımla şekillenmesini sağlayacak.
Bu diyalog süreci, yıllar süren baskı ve savaşın ardından, Suriye için yeni bir başlangıcın işaret fişeği olarak görülüyor.