Mısır’da seçime doğru: Sisi 2030'a kadar görevde kalabilir

Mısır’da seçime doğru: Sisi 2030'a kadar görevde kalabilir

Daha önce girdiği 2014 ve 2018 seçimlerinde yüzde 97 ile cumhurbaşkanı seçilen Mısır lideri, eski general Abdulfettah el Sisi'nin 10-12 Aralık'ta yapılacak seçimlerde yeniden kazanarak 2030'a kadar görevde kalması bekleniyor.

Mısır'da cumhurbaşkanlığı seçimleri 10-12 Aralık tarihleri arasında yapılacak. Seçimleri 69 yaşındaki Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'nin kazanacağı tahmin ediliyor. Sisi'nin üçüncü dönem cumhurbaşkanlığı ise yaklaşık 113 milyon nüfuslu ülkede bir ilk olacak.

Mısır'da 2019 yılında kadar anayasa bir kişinin sadece iki dönem cumhurbaşkanı seçilmesine izin veriyordu. Sisi, 2014 ve 2018 yıllarında yapılan seçimlerde hiçbir muhalefetle karşılaşmadan yüzde 90'dan fazla oy alarak cumhurbaşkanı seçilmişti. Ancak 2019'da yapılan anayasa değişikliği ile Mısır cumhurbaşkanının üçüncü dönem seçilebilmesinin önü açıldı. Bu anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanının görev süresi de dörtten altı yıla yükseltildi.

Seçimlerde Sisi'nin yanı sıra merkez soldaki Mısır Sosyal Demokratik Partisi Genel Başkanı Ferid Zahran, liberal çizgideki Vefd Partisi'nin lideri Abdussened Yemame ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Hazim Ömer yarışıyor.

Mısır Ulusal Seçim Kurulu dört adayın yarıştığı seçim sürecinin adil ve tarafsız olduğunu belirtiyor. Yurt dışında oy verme işlemlerinin Pazartesi günü tamamlandığını duyuran Ulusal Seçim Kurulu'na göre seçimlerin nihai sonuçlarının 18 Aralık'ta açıklanması bekleniyor.

Ancak seçimler yaklaşırken gözlemciler ve insan hakları örgütleri Sisi'yi gelecek vadeden muhalefet adaylarına yönelik baskıyı artırmakla suçluyor.

DW Türkçe'de yer alanhabere göre, konuşan Tahrir Ortadoğu Politikaları Enstitüsü Direktör Yardımcısı Timothy E. Kaldas, "Hişam Kasım siyasi suçlamalarla halen cezaevinde ve Ahmed Tantavi suçlamalarla karşı karşıya kalırken, kampanyasında yer alan çok sayıda kişi gözaltına alındı" sözleriyle ülkedeki durumu anlatıyor. Sisi'nin güçlü rakiplerinden Ahmed Tantavi seçim kampanyasının engellendiği gerekçesiyle Ekim ayının ortasında adaylıktan çekilmişti. Eski bir bakan ile kamu görevlilerine hakaret suçlamasıyla yargılanan siyasi aktivist Hişam Kasım ise Ekim ayında altı ay hapis ile para cezasına çarptırılmıştı.

Gazze'de devam eden savaştaki rolü göz önünde bulundurulduğunda Sisi'nin yeniden seçilmesi durumunda uluslararası eleştirilerle karşılaşması ihtimali ise oldukça zayıf.

GAZZE'DEKİ SAVAŞIN MISIR SEÇİMLERİNE ETKİSİ

İsrail ile ABD ve Avrupa Birliği'nin (AB) terör örgütleri listesinde yer alan Hamas arasındaki savaşın başlamasından bu yana dikkatler Mısır'ın kötü insan hakları karnesi, siyasi muhalefete yönelik baskılar ve zayıf ekonomisi yerine bölgede güvenilir bir siyasi partner, arabulucu ve Filistin halkının insani yardım malzemelerine erişim noktası olmasına odaklandı.

Bu durum seçimler öncesinde Sisi'nin itibarını artırırken, ülkenin mali koşulları üzerinde de olumlu bir etki yarattı.

Timothy Kaldas, "AB Komisyonu Mısır'daki yatırımlarını 9 milyar euroya yükselteceğini açıklarken diğer bazı raporlar mevcut duruma yanıt olarak Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) Mısır'a verilen krediyi iki katına çıkarmayı değerlendirdiğini gösteriyor" diyor. Kaldas, Mısır'ın geçen yıllarda verdiği taahhütleri yerine getirmemesine, IMF'nin gereken incelemeleri tamamlamasının engellenmesine ve kredi dilimlerinin ödenmesine rağmen bu değerlendirmenin yapılacağına işaret ediyor.

2022 yılından bu yana ekonomik kriz içinde bulunan ülke için planlanan yatırım ve krediler memnun edici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Mısır Merkez Bankasının verilerine göre Ekim ayında enflasyonun yüzde 38 olarak kaydedildiği ülkede, Mısır Lirası ABD Doları karşısında değerinin yarısını kaybetti. Resmi tahminlere göre Mısır'da halkın yüzde 30'u yoksulluk içinde yaşıyor. Kredilerin geri ödenmesi için gereken döviz rezervleri de neredeyse tükendi.

Mısır hakkında makaleler yazan Danimarka Roskilde Üniversitesinden Christian Achrainer, "Batı geçmişte de Mısır'daki seçimleri pek eleştirel yaklaşmıyordu ve Sisi ile ordu Batı'da ülkede kaosu önleyebilecek aktörler olarak algılanıyordu" diyor.

MISIR'IN İSTİKRARSIZ BÖLGEDEKİ KONUMU

Gazze'nin yanı sıra Mısır'ın komşuları Sudan ve Libya ile bölge ülkelerinden Yemen'de de çatışmalar yaşanıyor ve Kızıldeniz İsrail'e karşı İran destekli milislerin savaş alanı haline gelmenin eşiğinde bulunuyor.

Achrainer, "En popüler Kuzey Afrika ve Arap ülkesinde de istikrarsızlık yaşanması Avrupa'daki karar alıcılar için en korkunç senaryo olur" değerlendirmesini yapıyor.

Kahire Amerikan Üniversitesinde siyaset bilimi profesörü ve hükümetle uyumlu olduğu bilinen Kahire merkezli düşünce kuruluşu El Ehram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi danışmanı Gamal Abdül Gavad da benzer görüşleri dile getiriyor.

Gavad, "Ekonomik çöküş nedeniyle Mısır'da yaşanabilecek çalkantılı durum ile baş etmeye ne bölge ne de dünya hazır" diyor.

Gazze'deki savaş ile Filistinlilerin yerinden edilmesi ve çatışmanın Mısır'a taşınması tehdidinin Mısır'ın ulusal güvenliği için bir risk oluşturduğunu belirten Gavad, bu durumun ülkede birliğin ve Cumhurbaşkanına desteğin artmasına yol açtığını vurguluyor.

Timothy Kaldas'a göre bu durum "Gazze savaşının ortasında Sisi'nin ekonomide yanlış uygulamaları ve hak ihlalleri karşısında Batı'nın tutumunun son zamanlarda yumuşaması, gereken reformların ufukta göründüğünden kuşku duymak için bir neden daha veriyor."

SEÇİMLER İNSAN HAKLARI AÇISINDAN BİR FIRSAT OLABİLİR Mİ?

İsviçre'de bulunan insan hakları örgütü Adalet Komitesi Genel Müdürü Ahmed Mefreh, Sisi'nin yeniden seçilmesi halinde gerçekleşebilecek ilk senaryoya göre insan hakları ile ilgili göstermelik politikaların sürdürüleceği öngörüsünü dile getiriyor.

Mısır'da Ulusal Diyalog ve siyasi açılım çerçevesinde bu yıl cezaevinde tutulan bin ile bin 500 siyasi tutuklu tahliye edilirken, Mısırlı insan hakları kuruluşları aynı dönem içinde bunun üç katı fazla kişinin tutuklandığını iddia ediyor.

Tahrir Enstitüsünden Timothy Kaldas, bu insanların çoğunun yargılanmadan veya haklarında iddianame düzenlenmeden cezaevlerinde tutulduğuna dikkat çekiyor.

Bunların yanı sıra Mısır'ın ünlü siyasi tutuklusu Ala Abdulfettah da hâlâ cezaevinde.

Ahmed Mefreh, Mısır'da ve sürgünde bulunan insan hakları savunucuları ile insan hakları örgütlerinin hedef alınması dahil doğrudan baskıya dönüşün ise ikinci senaryo olabileceğini söylüyor.

"Burada belirleyici olan, insan haklarının durumunda iyileşme yapılması için ekonomik kriz sırasında rejimin ciddi baskı altında tutulup tutulmayacağı olacak" diyen Mefreh, sözlerini şöyle sürdürüyor: "İsrail ile Gazze arasındaki son çatışmalar, Mısır rejiminin üzerinde yeterince ciddi baskı uygulanmadığını gösteriyor ve bu da gelecek dönemde ikinci senaryoyu daha olası hale getiriyor."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN