İsrail ordusunun, halkı aç ve susuz bırakıp yardımların ulaşmasını engelleyerek insani felakete yol açtığı Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda can kaybı her geçen gün artmaya devam ediyor. İsrail medyasında yayınlanan bir makalede ise ülkedeki dindar Siyonistlerin binlerce çocuk ve kadının öldürüldüğü Gazze’deki çatışmaları "kutsal savaş" olarak gördüğü ifade edildi.
İsrail'in 5 ayı aşkın süredir saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'nde öldürülenlerin 31 bini aşarken, engellemeler yüzünden halk açlık ve susuzlukla mücadele etmeye çalışıyor.
İsrail’in Jerusalem Post gazetesinde yer alan bir yazıda, toplumun yüzde 14’ünü oluşturan ancak ordu, hükümet ve toplumda etkisi giderek artan dindar Siyonistlerin, binlerce çocuk ve kadının öldürüldüğü Gazze’deki katliamları “kutsal savaş” olarak gördüğü ifade edildi.
'ÜRDÜN NEHRİ'NDEN AKDENİZ'E KADAR YAHUDİLER YÖNETSİN'
Gazetede yer alan “Neden bazı dindar Siyonistler Gazze'yi kutsal bir savaş olarak görüyor?” başlıklı yazıda, İsrail’deki ülke nüfusunun yüzde 14’ünü oluşturan dindar Siyonistlerin, “Ürdün Nehrinden Akdeniz’e kadar olan bölgeyi Yahudilerin yönetmesine” inandığı belirtildi.
Yazıda, dindar Siyonistlerin son yıllarda ordu, hükümet ve toplumda etkilerini büyük ölçüde artırdığı ve
'ASKERİ OPERASYON DEĞİL, KUTSAL SAVAŞ OLARAK GÖRÜLÜYOR'
Gazze’de yaşayan 2.3 milyon Filistinlinin buradan çıkarılmasını savunan dindar Siyonistlerin bu düşüncesinin bazı aşırı sağcı siyasetçiler tarafından da benimsendiği hatırlatılan yazıda, İsrail ordusu eski başpsikoloğu Reuven Gal’e göre 30 binden fazla Filistinlinin öldüğü saldırıları askerlerin birçoğunun “askeri operasyon değil, kutsal savaş olarak” gördüğü aktarıldı.
Makalede ayrıca, İsrail'in siyasi merkezinin sağa kaymasına rağmen, dindar Siyonistlerin görüşlerinin toplumun ana akımıyla çeliştiği ancak, toplumda hala Gazze'de yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin kurulmasına destek verenlerin oranının yüzde 38 olduğu belirtiliyor,
Yazıda, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun hükümeti kurabilmek için dindar Siyonist partilerle anlaşma yaptığı ve siyasi geleceğinin de bu partilere bağlı olduğu yorumuna yer verildi.