Almanya, Anayasa Mahkemesi’nin (Bundesverfassungsgericht) siyaset üstü özerkliğini daha güçlü hale getirmek için anayasa değişikliği peşinde. Macaristan ve Polonya örneğinden çekinen Almanya, anti demokratik bir iktidar döneminde bile gücünü koruyacak ve görevini yapacak bir AYM tesis etmek istiyor.
KARAR / ALMANYA
Federal Alman Anayasa’sında Anayasa Mahkemesi’nin yetki ve görevlerini belirleyen maddeler sınırlı sayıda. Yeni Almanya’nın 1949 yılında anayasasını yapanlar AYM’nin yetki sınırlarının nereye kadar varabileceği konusunda bir uzlaşmaya varamamışlar. Federal AYM aslında bugün elde ettiği saygınlığı yıllar içinde verdiği kararlar ve yerinde müdahaleler sayesinde sağladı. Bugün AYM’nin gücünü ve iradesini sorgulayan hiçbir parti ya da kurum bulunmuyor.
Almanya’da AYM’nin görev yetkilerini belirleyen Anaysa Mahkemesi Yasası var. Bu yasa meclis çoğunluğunun oyları ile belirlenen bir yasa. Yani AYM’nin gücü anayasadan gelmiyor sadece bir yasadan geliyor. Aslında AYM’nin konum ve işleyişi hakkında sorun olarak görülecek herhangi bir aksama yok. Ancak Macaristan ve Polonya’da iktidara gelen partilerin anayasa mahkemelerine müdahalelerde bulunmaları Almanları önleyici tedbirler almaya itiyor. Türkiye’deki AYM gündemi de Almanya’da yakından izleniyor.
Alman AYM üyelerinin yüzde 50’si Federal Meclis ve yüzde 50’side Eyaletler Meclisi tarafından belirleniyor. AYM üyeleri 12 yıl boyunca görev yapıyor ve tekrar seçilemiyorlar. AYM görevlerini kendisi belirliyor ve dolayısıyla siyasetin etki ve baskısı altında değil. AYM üyeleri siyasi partilerin tavsiye ettiği şahıslardan seçilmesine rağmen, kamuoyunda AYM kararlarının siyasi olabileceği hatta tartışılabileceği yönünden bir hissiyat oluşmuş değil.
Anayasa Mahkemesi Yasası salt çoğunlukla değiştirilebilecek bir yasa. Aşırı sağcı bir iktidar döneminde (bu çok zor olsa da) yasa çoğunluk kararı ile değiştirilebilir. Bunun önüne geçmek için önleyici tedbir olarak AYM yetki ve gücünün anayasaya yazılması planlanıyor. Anayasa’nın değiştirilmesi için üçte ikilik bir çoğunluk elde edilmesi gerekiyor.
Tüm eyaletlerin adalet bakanları anayasada ilgili değişiklikleri yapmak için ortak çalışma başlattı. Kuzey Ren Vestfalya Adalet Bakanı Benjamin Limbach AYM’nin kendisini kabul ettiren bir kurum olduğunu belirterek, ‘’Ancak henüz fırtınaya dayanıklı değil. Polonya ve Macaristan örneğinde gördüğümüz gibi iktidara gelen aşırı sağcı ve popülist liderler öncelikli olarak anayasa mahkemelerini etki altına almak istiyor. Biz de aşırı sağın kamuoyu yoklamalarında artan oy oranlarını ciddiye almalıyız’’ dedi.