Gezi Parkı davasında iş insanı Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet diğer sanıklara ise 18'er yıl hapis cezası verilmesini kaleme alan Financial Times gazetesi yazı işleri imzasıyla, "Kavala'nın davası, Türkiye'nin otokrasiye doğru acı ilerleyişini gösteriyor" başlıklı makale yayımladı.
2013'teki Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat kararının bozulmasının ardından Çağlayan Adliyesi’nde görülen üçüncü Gezi Parkı davasının karar duruşması sonucunda Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, 16 kişiye ise 18’er yıl hapis cezası verildi.
İngiltere’nin çok okunan gazetelerinden Financial Times, Gezi davasını yorumlayarak bir makale yayımladı. Makale yazısında, “Osman Kavala’ya verilen haksız cezayı korkmadan kınamak gerekiyor” ifadelerine yer verildi.
Makalede, “Son 14 yılda Türkiye’de görülen davalar arasında Osman Kavala davası belki de en kötüsü. Mahkemenin verdiği karar, Kremlin’in Ukrayna’ya açtığı savaşla aynı döneme denk geliyor. Türkiye bir NATO üyesi ve Karadeniz’in koruyucusu olarak görev alıyor ve Rusya ile arabuluculuk çabalarında da önemli bir rolü var. Fakat bu durum Türkiye’nin kanunlara bağlılığını etkilememeli” yorumu yapıldı.
“ERDOĞAN BATI’NIN İHTİYACI OLDUĞUNU BİLİYOR AMA…”
Bu davanın Erdoğan ile Batı arasında halihazırda bir gerilim yarattığına dikkat çekilirken geçen yıl 10 farklı ülkenin diplomatlarının sosyal medyadan yayınladığı mesaj ile krizin arttığı hatırlatıldı. Makalede, “Mart’ta enflasyon yüzde 61’e ulaştı ve yaşam maliyetlerinin artmasıyla birlikte Erdoğan’ın popülaritesi azaldı. Bu durum gelecek yıl yapılacak seçimlerde etkili olacak. Erdoğan halen pragmatist ve Batı’nın Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu biliyor fakat tersi de geçerdi. Kavala’ya verilen ceza ve diğer kararlar Türkiye’nin ABD’den F-16 satın almasını karmaşık bir hale gelebilir. Türkiye bu arada halen Avrupa’ya bağlı, yatırım ve ticaretin yarısından fazlası Avrupa ile yapılıyor” ifadesi kullanıldı.
Gazete Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Avrupa Konseyi’nin bu karar ile ilgili çalışmalarda bulunduğunu ve Türkiye’nin Konsey’deki oy verme hakkının askıya alınabileceğine de dikkat çekti. Makalede, “Böyle bir karar alınırsa bu Batı’nın ikiyüzlülüğü olmayacak sonuçta bu kurum kural kitabı olan ve Türkiye’nin katıldıktan sonra bunları görmezden geldiği bir kulüp” yorumu yapıldı.