Hamas'ın İsrail'e karşı başlattığı 'Aksa Tufanı' operasyonunun ardından AB Yüksek Temsilcisi Borrell, 1 Aralık'ta yapılacak AB Dışişleri Konseyi toplantısında, üye devletlere, Filistinlilere yönelik şiddet eylemleri gerçekleştirenlere karşı önlem almalarını önereceğini belirtti. Borrell, "30 yıl önce Oslo Antlaşması olarak geçen imzalara göre, İsrail uluslararası hukuktaki işgalini 4 kat artırdı." dedi.
Hamas, İsrail'e yönelik son yılların en büyük saldırısını gerçekleştirdi. İsrail ordusu 'savaş durumu alarmı' ilan etti. İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırıları sürerken Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, 11 Aralık'ta yapılacak AB Dışişleri Konseyi toplantısında, üye devletlere, Filistinlilere yönelik şiddet eylemleri gerçekleştirenlere karşı önlem almalarını önereceğini söyledi.
Borrell, İspanya devlet televizyonu RTVE'ye verdiği demeçte, "İnsani yardım girişini engellemek, su ve temel ihtiyaç malzemelerini keserek sivil nüfusu baskı altına almak, uluslararası hukuka aykırıdır." dedi.
"İsrail, bir yandan, uluslararası hukuka göre kendisine ait olmayan toprakları işgal edip, diğer yandan tüm dünyaya barış iddiasında bulunamaz" diye konuşan Borrell, "Bu nedenle önümüzdeki pazartesi yapılacak Dışişleri Konseyi'nde, üye devletlere, Filistinlilere yönelik şiddet eylemleri gerçekleştirenlere karşı önlem almalarını önereceğim." açıklamasında bulundu.
Josep Borrell, şöyle devam etti:
"Avrupa sesini yükseltmeli. İşgal altındaki topraklarda Filistinlilere karşı uygulanan şiddeti durdurmak için önlem alacağımızı umuyorum. İşgal, çünkü uluslararası hukuktaki ismi bu. 30 yıl önce Oslo Antlaşması olarak geçen imzalara göre, İsrail uluslararası hukuktaki işgalini 4 kat artırdı."
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, BM Şartı'nın 99. maddesini işleterek BM Güvenlik Konseyi'ne Gazze'deki durum hakkında mektup göndermesi girişimini destekleyen Borrell, "Gazze'nin korkunç bir insani kriz yaşadığını ve BM tarafından uluslararası topluma yapılan çağrının önemli olduğunu" vurguladı.
Borrell ayrıca İsrail tarafından Guterres'e yönelik suçlamalara tepki göstererek, "BM Genel Sekreteri için (Hamas'ın terörizmine hizmet ettiği) ya da (barış için bir tehdit oluşturuyor) denilmesi kesinlikle kabul edilemez. Tam tersine, Genel Sekreter ve BM, barışın ve Gazze'deki insanlara yapılan yardımların hizmetindedir." ifadesini kullandı.
AB ve Çin'in, "İsrail ve Filistin meselesinin askeri bir çözümünün olmadığı konusunda hemfikir olduğunu" kaydeden Borrell, "Çözümü 30 yıldır tekrarlıyoruz. Bu, Filistin için bir devlet kurulmasıdır. İki devletli bir çözüm. Ama İsrail bunu istemediğini söylüyor. Çin dahil olmak üzere, uluslararası toplum, bu çözümü taahhüt etmek zorundadır." diye konuştu.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Borrell, şunları kaydetti:
"ABD'nin, İsrail için çok büyük bağlarının olduğu doğrudur. İsrail'in en büyük askeri tedarikçisi. Ancak diğer taraftan, ABD Dışişleri Bakanı'nın dün yeniden İsrail'e bir çağrıda bulunarak, Gazze'deki operasyonlarını uluslararası hukuka ve sivillerin korunmasına en büyük saygıyı göstererek yapmasını istemesini de tanımak gerek. Çünkü Gazze'deki bombalama kampanyası artık tarihin en yoğun bombalaması oldu ve 2. Dünya Savaşı sırasında Alman kentlerinin yok edilmesiyle kıyaslanabilecek hatta daha da ötesinde bir seviyededir."