Birleşmiş Milletler, İsrail'in saldırıları sonucu Gazze'deki insani krizin derinleştiğini vurguladı. Bir haftada yaklaşık 400 Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve 1500 kişinin yaralandığını belirtti.
Birleşmiş Milletler İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Joyce Msuya, son günlerde İsrail'in gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda Gazze'de bir haftada yaklaşık 400 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini ve 1500 kişinin yaralandığını duyurdu. Bu acı tablo, uluslararası toplumun insani yardım çağrılarını daha da artırıyor.
BM Genel Sekreter Yardımcısı Msuya, Orta Doğu'daki gelişmelerin gündeme getirildiği BM Güvenlik Konseyi'nde Gazze'deki insani durum hakkında bilgilendirme yaptı.
Msuya, "Sadece bir hafta içinde, Gazze'de yaklaşık 400 Filistinlinin öldürüldüğü ve yaklaşık 1500 kişinin yaralandığı bildirildi. Dünya, El Aksa Hastanesi yakınlarında barınan hastaların ve yerinden edilmiş kişilerin diri diri yandığı görüntülerini gördü." ifadelerini kullandı.
"Gazze'deki acının seviyesi, kelimelerle ifade etme veya boyutunu kavrama yeteneğimizi aşıyor." diyen Msuya, İsrail'in son günlerde saldırılarını Cibaliye bölgesinde yoğunlaştırdığını, mülteci kamplarına sığınan kadın ve çocukların acısının "dayanılmaz" olduğunu söyledi.
Msuya, bölgedeki kamplardan elde edilen görüntülerin, hayatlarını kurtarmak için yaşadığı yeri terk etmek zorunda kalan "travmatize olmuş bir topluluğu" gösterdiğini ifade etti.
"2-15 EKİM'DE GAZZE'NİN KUZEYİNE HİÇBİR GIDA YARDIMI GİRMEDİ"
Msuya, İsrail'in Gazze'ye gönderilen gıda ve temel ihtiyaçları taşıyan araçlara uyguladığı katı kısıtlamaların bölgedeki insani durumu daha da kötüleştirdiğini belirtti.
Msuya, "Sayın Başkan, 2 Ekim'den 15 Ekim'e kadar Gazze'nin kuzeyine hiçbir gıda yardımı girmedi." diye konuştu.
Gazze'nin kuzeyindeki 10 hastaneden sadece 3'ünün faaliyette olduğunu söyleyen Msuya, sadece asgari kapasiteyle çalıştırılabilen bu hastanelerde tedavi ve ilaç temini konusunda "ciddi sıkıntıların" yaşandığını vurguladı.
Gazze'de 155 bin hamile kadın bulunduğunu, bu kadınların nerede ve nasıl doğum yapabileceklerinin bilinmediğine dikkati çeken Msuya şunları kaydetti:
"Uluslararası Adalet Divanı'nın geçici emirleri ve kararlarına saygı gösterilmelidir. Uluslararası suçlar için hesap verilebilirlik olmalıdır. Gazze'deki vahşetler sona ermelidir. Ancak bu sözlerle gerçekleşemez. Gerçekleşmesi acil eylemle mümkündür."