İran Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada "Şeytan Ayetleri" ve "Utanç" gibi kitaplarıyla tanınan ve Ayetullah Humeyni tarafından hakkında "katl-i vacip" fermanı verilen Salman Rüşdi'ye saldırıyla bir alakası olmadıkları belirtildi. Söz konusu saldırıyı televizyondan öğrendiklerini belirten Tahran yetkilisi, Batı'da bazı medya kuruluşlarının Rüşdi'ye saldıran kişiyi İran'la irtibatlandırmalarını kesin bir dille yalanladı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani, başkent Tahran'da düzenlediği haftalık basın toplantısında gündeme dair soruları yanıtladı.
Sözcü Kenani, "Şeytan Ayetleri" kitabının yazarı Salman Rüşdi'nin ABD'de bıçaklı saldırıya uğramasıyla ülkesinin ilişkisinin olmadığını söyledi.
AA muhabirinin, "Batı'da bazı medya kuruluşlarının Rüşdi'ye saldıran kişiyi İran'la irtibatlandırmalarına" dair sorusuna karşılık Kenani, "Ben bunu resmi ve kesin olarak yalanlıyorum. Hiç kimsenin İran'ı suçlamaya hakkı yoktur" dedi.
Yine aynı konudaki bir başka soru üzerine Kenani, Tahran yönetiminin olayla ilgisi olmadığını yineledi.
Kenani, "Bizim (Rüşdi'ye) saldırıyı düzenleyen kişiyle ilgili malumatımız, sadece ABD basınından duyduğumuzdan ibarettir; konuyla ilgili bilgimiz yok" dedi.
RÜŞDİ'YE SALDIRI
Uzun süredir ABD'nin New York şehrinde yaşayan Salman Rüşdi, 12 Ağustos'ta Chautauqua Enstitüsü'nde konferans vermek için kürsüye çıktığı esnada bıçaklı saldırıya uğramıştı.
Biri boynundan olmak üzere 10'dan fazla bıçak darbesine maruz kalan Rüşdi, helikopterle hastaneye kaldırılarak ameliyata alınmıştı.
New York Times'a yazılı açıklamada bulunan Rüşdi'nin menajeri Andrew Wylie, Hint kökenli İngiliz yazarın hayati tehlikeyi atlattığını ancak karaciğeri ile bir kolunun bıçak darbelerinden ciddi hasar gördüğünü ve bir gözünü kaybedebileceğini ifade etmişti.
California doğumlu 24 yaşındaki Lübnan asıllı saldırgan Hadi Matar, dün ilk çıktığı mahkemede suçsuz olduğunu iddia etmişti.
1980'lerde yazdığı "Şeytan Ayetleri" kitabıyla İslam dünyasının tepkisini çeken Rüşdi hakkında, dönemin İran lideri Ayetullah Humeyni tarafından ölüm fetvası verilmişti. Humeyni'den sonra ülke liderliği makamına gelen Ali Hamaney de Rüşdi hakkındaki fetvanın değiştirilemez olduğunu belirtmişti.