HDP Eş Başkanı Demirtaş, "Hepimizin dokunulmazlığını bir günde kaldırabilirsiniz. Biz evet oyu vereceğiz" dedi. Demirtaş, yeni anayasa konusunda kendileri ile konuşulmadığını söyleyerek 'Bize cüzzamlı muamelesi yapamazlar' ifadesini kullandı.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun yeniden kurulmasına yönelik yapılan görüşmelere ilişkin, "Bizimle görüşülmüş değildir. Bize öyle ayrımcı bir edayla yaklaşıp, cüzzamlı muamelesi yaparak anayasa yapamazlar" dedi.
Demirtaş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, bugün "kadın grubu"yla bir araya geleceklerini ancak hava muhalefeti nedeniyle HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın Diyarbakır'dan Ankara'ya gelemediği için toplantının iptal edildiğini bildirdi.
Ortadoğu'nun genelinde tarihsel süreçlerin yaşandığını, Türkiye'de de bunun bir benzerinin yaşanmaya başlandığını öne süren Demirtaş, "Ülkeyi yönetenler, kendi cephelerinden hiçbir suçlarının olmadığını, olan bitenin sorumlusunun HDP olduğunu söyleyip duruyorlar. Ülkede yapılan bütün iyi şeyler AKP tarafından, bütün kötülükler ise muhalefet tarafından yapılmıştır" diye konuştu.
"Çözüm Sürecini buzdolabına kaldıran biz değiliz. Olup bitenlerden HDP'yi sorumlu tutmak çok ucuz bir politikadır. Sanki hendekleri HDP kazmış, operasyon emirlerini HDP vermiş gibi ülkenin bütün günahlarını yıkarak bu işten kurtulacaklarını zannediyorlar" diyen Demirtaş, herkesin HDP'ye inanmasını beklemediklerini, böyle bir şeyin mümkün de olmadığını kaydetti.
Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bizi linç ettirmeye çalışarak günahlarından kurtulamazlar. Savaş emirlerini siz veriyorsunuz. Biz gece gündüz barış çağrısı yapıyoruz. Hendeklerin diyalog ve müzakere ile ortadan kalkacağını söylüyoruz. Siz ise hendekleri tank ve topla kaldıracağınızı söylüyorsunuz. Hangi çağrı savaş yanlısıdır. Bizi terörist ve terör yandaşı olarak suçluyorlar. Hesap vermek yerine, bizden hesap sormaya kalkıyorlar. Müzakereyi bir kenara bırakıp, tank ve topla çözüm aramak, kan ve gözyaşı demektir. Diyalog ve müzakere kapıları kapalı değildir. AKP kapatmıştır. HDP ve Kürtler kapatmamıştır. Kürtler halen bu ülkede bir arada yaşayabilmenin, konuşabilmenin kapılarını zorluyorlar."
Sivil insanların cenazelerinin yerde haftalarca bekletildiğini ileri sürerek, Başbakan Davutoğlu ile görüşmeleri durumunda bunları soracaklarını açıkladıklarını belirten Demirtaş, bazı ilçelerde halen sokaklarda cenazelerin bekletildiğini ancak hükümetin, cenazelerin alınmasına izin vermediğini iddia etti.
Demirtaş, "Başbakan alınacak diye biz bunları sormayalım mı? Er geç bunların hesabını vereceksin" dedi.
Müzakere ve diyalog kanallarını açmaya çalıştıklarını anlatan Demirtaş, yaşananlara karşı AK Parti'nin yanında olmalarını kimsenin beklememesi gerektiğini bildirdi.
Kendilerinin halkın yanında olduğunu savunan Demirtaş, "Biz ne bir örgütün uzantısıyız ne de silahlı bir örgütüz. Halkımız ile yürümeyi onur borcu olarak kabul ederiz" diye konuştu.
Selahattin Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Anayasa teklifimiz orada duruyor. Hepimizin dokunulmazlığını bir günde kaldırabilirsiniz. Biz evet oyu vereceğiz. Milletvekili dokunulmazlığı kürsü dokunulmazlığının dışında olmamalıdır. Biz buna karşıyız zaten. MHP destekleyecekmiş. Eyvallah. Bizde hazırız. Buyurun getirin tek bir madde ile değişiklik yapalım bütün milletvekillerinin dokunulmazlığı kalksın. Biz kıvırmayacağız. Söylediklerimiz ortadadır. Peki siz çaldıklarınızı diyecek misiniz? Bunlara dokunulmayacak Demirtaş ve Yüksekdağ'ı mahkemenin önüne atacaksınız ve buna demokrasi denilecek. Biz dokunulmazlıkların kaldırılmasından çekinmiyoruz. Adaletsizlikten ve eşitsizlikten yakınıyoruz. Dokunulmazlıkları olur olmaz şantaj haline getirmenin kimseye yararı yok. Cumhurbaşkanı'nın bu konuda yetkisi yok. Yargıya talimat vermesi suçtur."
"Biz masadan kalkmadık"
"Bu kadar ölümün olduğu ortamda anayasayı tartışmak da tuhaflıktır. HDP yeni bir anayasanın tümden yapılması taraftarıdır ama böyle bir anlayış ile böyle bir zamanda anayasa yapmanın imkanı olmadığını AKP de biliyor" diyen Demirtaş, kendilerinin Anayasa Uzlaşma Komisyonu masasından kalkmadıklarını açıkladı.
Demirtaş, komisyonun son 3 toplantısına AK Parti temsilcisinin katılmadığını ve diğer parti üyelerinin ise bunu tutanak altına aldığını vurgulayarak, AK Parti'nin anayasanın diğer maddelerini başkanlık sistemini geçirmek için tartıştığını öne sürdü.
Selahattin Demirtaş, şöyle devam etti:
"Biz 'özerkliği tartışalım' dediğimizde niye vatan haini oluyoruz. Senin önerdiğin gibi bizimki de modeldir. 2013 yılında Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na resmi olarak özerklik, bölge meclisleri, bölgesel kamu yönetimini sunduk. O dönem savcılar niye harekete geçmedi. Diktatörlüğün panzehiri var burada. Bu yüzden bizi bu kadar suçluyorlar. Türkiye'nin tamamında bölgesel yönetimler hayata geçerse hepimiz nefes alacağız. Ülke bölünmekten, Kürtler ikinci sınıf insan gibi nefes almaktan kurtulacak. Başsavcı derhal soruşturma açacağına şunu bir okusun."
DTK bildirisi
Dünyanın birçok ülkesinde "özerkliğin" farklı çeşitleri olduğunu savunan ve haklarında soruşturma başlatan savcıları eleştirenDemirtaş, "Çıkıp takipsizlik kararı verecek ve 'siyaset bunun için vardır' diyecek bir savcı yok mu bu ülkede" dedi.
Önerdikleri modelin arkasında durduklarını vurgulayarak, önerilerinin "birlikte yaşamak" olduğunu kaydeden Demirtaş, "Tartışmayı siyasi alana çekmek üzere yapılmış bir tekliftir. DTK bildirisi budur. Türkiyelileşme tam da budur" ifadesini kullandı.
Demirtaş, bedel ödemekten çekinmeyeceklerini ve kişisel korkularının ya da kaygılarının olmadığını bildirdi.
Selahattin Demirtaş, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'in "cemevlerinin caminin alternatifi, başka bir inancın mabedi gibi gösterilmesi kırmızı çizgimizdir" açıklamasının yanlış olduğunu savunarak, Görmez'in, açıklamasını düzeltmesi gerektiğini belirtti.
Demirtaş, Türkiye'nin İran ve Suudi Arabistan arasında yaşanan gerginlikte taraf tutmaması gerektiğini de kaydetti.
Gazetecilerin "Çözüm Süreci'ne yeniden dönüş mümkün olabilir mi" sorusunu yanıtlayan Demirtaş, devrilen masanın düzeltilmesi durumunda müzakere sürecine dönülmüş olacağını ve hendeklerin de böyle kapatılabileceğini savundu.
"Biz önerilerini dinlemek istiyoruz"
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na üye verip vermeyeceklerinin sorulması üzerine de Demirtaş, "Bizimle görüşülmüş değildir. Bize öyle ayrımcı bir edayla yaklaşıp cüzzamlı muamelesi yaparak, anayasa yapamazlar. Teklif gelirse tartışırız. Nasıl bir öneri gelecek bunu görmek istiyoruz. Meclis Başkanlığı iki satır yazı ile davet etmek istiyorsa, kusura bakmasınlar biz önerilerini dinlemek istiyoruz. Nasıl bir önerileri var" yanıtını verdi.
"Barış çağrıları yapıyorsunuz ama önerdiğiniz bir formülasyon var mı?" sorusunu yanıtlayan Demirtaş, Meclis çatısı altında bir komisyon kurulmasını önerdiklerini hatırlatarak, bu komisyonun kimlerle görüşülmesi gerektiğine karar vermesini istediklerini, ancak bu önerinin kabul edilmediğini ifade etti.
"Başbakan'dan randevu mu bekliyorsunuz" sorusu üzerine Demirtaş, kendileri ile bir tartışma yürütülmediğini ve bundan dolayı kendilerine bir davet gelmesi durumunda neye yanıt vereceklerini bilmediklerini belirterek, "Parlamento Başkanı mı Başbakan mı bilgilendirecek bilemiyoruz" diye konuştu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Cuma günlerinde Cuma namazı için düzenleme yapılacağını açıklamasının sorulması üzerine Demirtaş, "İnsanlar tabii ki Cuma namazını özgürce kılsınlar. Bizim buna itirazımız yok, destekleriz" yanıtını verdi.
"Dokunulmazlıklarla ilgili Hükümet Sözcüsü'nün bir açıklaması oldu. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık Demirtaş, "Ben, Numan Kurtulmuş'un bu konularda vicdanlı olduğunu biliyorum. Çözüm arayışı, barış dili, diyalog kurma konusunda kendisinin vicdanına da güveniyorum. Çağrılarını ve vermek istediği mesajı yürekten anlıyorum. Bizde buna aynı cesaretle cevap veriyoruz. Çözüm dilinin bir hükümet resmi politikasına dönüşmesi lazım. HDP de kendi eksiklerini, yetmezliklerini gözden geçiriyor. Sürekli bu konuda tartışıyoruz" dedi.
Toplantıya HDP Grup başkanvekilleri İdris Baluken ve Çağlar Demirel de katıldı.