Başbakan Ahmet Davutoğlu Mardin'de Terörle Mücadele Master Planı'nı açıkladı. 10 ayaklı planın insan odaklı olduğunu vurgulayan Davutoğlu "Bir vatan, bir gelecek, bir kader" sözleriyle birleştirici ruhun üzerinde durdu.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Artuklu Üniversitesi'nde düzenlenen Kardeşlik Buluşmaları Mardin Konferansı'nda terörle mücadele planını açıkladı. Millet vicdanı ile devlet aklının birleştirileceğini vurgulayan Davutoğlu tek tek başlıkları anlattı. 10 ayaklı plana göre, kamu düzeni sağlanacak, yerel yönetimlere yeni yetkiler verilecek, şehirlerin yeniden inşa edilecek ve bölgedeki işadamlarına ekonomik kolaylıklar sağlanacak.
10 ayaklı Terörle Mücadale Master Planı'nın başlıkları şöyle;
1. Psikolojik unsur
Millet vicdanı ile devlet aklını birleştiriceğiz. İnsan odaklı devlet anlayışını birleştiriceğiz. Devlet ile milltet arasındaki farklar ortadan kalkacak. Valiler halk içinde olmalı. Gücümüzün kaynağı para ya da miras değil milletin verdiği destektir. Korkumuyoruz, çekinmiyoruz her türlü hesabı vermeye hazırız.
2. Kamu Düzeni İnşa edilecek
Kamu düzenini kim tehdit ederse, ister DAEŞ örneği gibi, ister PKK gibi, ister DHKP-C olsun terör yapmak isteyen kim olursa olsun durdurulacak ve engellenecek. Kamu hepimiziz. Sıradan bir devlet gücünden bahsetmiyorum. Hepimizin onurunu, yaşamını temel alan düzeni söylüyorum. Bunların özyönetim dediği gibi feodal düzenleri değil. Bunların istediği feodal düzen. Suriye'den ilk kaçan KDP yanlısı Kürtlerdi. Herkesin eşit hakka sahip olduğu kamu düzeni. Burada kesinlikle teröristle, halk ayrılacak. 90'lı yıllara geri dönülmesine izin vermeyiz, tek tipçi anlayışla halkı köle edilmesine izin vermeyiz.
3. Kapsamlı bir demokratik reform süreci
Türkiye'nin bütün vesayet odaklarını değiştirelim. HDP'ye demiştik, "gelin kaçak çay içip gidersiniz" dediler. Ben ki İsrail'e sesimi yükselmişim, mazlum halklara selamınaleyküm demişim, kendi ülkemde buna izin verir miyim? Yüzümdeki tebessümü yanlış anlamasınlar. Çukur kazacağınıza Anayasa Komisyonu kurduk, oraya gelin. Bilinsin ki öyle veya böyle 12 Eylül Anayasası da, terör örgütü de emellerine ulaşamayacak. Ne istiyorsanız Ankara'da konuşacak zemin var. Cizre'de çukur, barikatların dibinde bir şey iddia edemezsiniz, gösteremezsiniz. Yeni bir anayasa ile yeni bir dönem.
4. Sosyal seferberlik ilan edilecek, bütün yaralar sarılacak
Biz ki Somali'nin Suriye'nin yarasını sarmışız bölgede de yaraları sararız. Sur'dan Cizre'den ve Silopi'den çıkan vatandaşlarımızı bu zalimlerin eline bırakır mıyız? Her türlü ihtiyaçlarını karşılayacağız. Her ay düzenli kira yardımı yapılacak. Onlar huzur içinde uyumadıkça Ankara'da bize huzur yok. Öğrencilerimizi eğitimini sağlayacağız. Tek Tek itinayla ilgileneceğiz. Yakılan okullarımızı hastanelerimzi en iyi şekilde imar edeceğiz. Ne istersiniz karne alan çocuklardan. Tek bir vatandaşımız aç kalırsa valilerden hesaplarını sorarız.
Başbakan Davutoğlu terörle mücadele planının insan odaklı olması ve birleştirici ruhu içermesi gerektiğinin altını çizdi.
5. Tüm ekonomik kayıplar karşılanacak
Bütün vatandaşlarımızın terörden yaşanan kayıplarını telafi edeceğiz. Bunlar yangın çıkardılar ama bizler yangın yerinde bir gülistan inşaa edeceğiz. İşçilerin primleri ertelenecek. Esnafların ödemeleri ertelenecek. Ücretsiz kredi imkanı sağlayacağız.
6. Şehirleri yeniden ihya edeceğiz
Mardin'in bu dokusu gibi Diyarbakır'ın dokusu gibi yeni bir çalışma ile ihya edeceğiz. Çukurlarla bozulmuş yolar elden geçirilip, rehabilite edilecek.
7. Etkin iletişim birimleri
Yedinci ayak, etkin bir iletişim stratejisi uygulayacağız. Her yerde iletişim birimi oluşacak.
8. Yerel yönetimlere yeni yetkiler
Büyükşehir yasası istismar edildi. Edinilen tecrübelerle yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek ancak istismar edilmesine izin verilmeyecek. Yatırım yapmak yerine teröre desteğe izin verilmeyecek. Terörü teşvik eden kim olursa olsun kamu hizmetini aksatılmasına izin verilmeyecek. Özel tedbirlerle idari tedbirleri alacağız. Türkiye'yi silahtan arındıracağız.
9. İstişare meclisleri
Yeni bir birlikte ve kardeşlik dönemini başlatacağız. Muhatap milletin ta kendisidir. STK, kanaat önderlerinden istişare meclisleri kurulacak. Herkesi muhatap alacağız ama elinde silah olanı muhatap almayacağız. Zulmedenleri muhatap almayacağız.
10. Komşu ülkelerle ortak ruh
Sadece Türkiye'de değil, Ortadoğu'da kardeşlik sürecinin başlaması için birleştirici ruh hareketi başlatacağız. Kuddül Amara'da birlikteydik, önümüdeki dönemde de birlikte olacağız. Hiçbirinizi diğerinden ayırmadan kardeş bildik, kardeş kalacağız. Türkiye'nin, Mezopatamya, Balkanların birliğini, kardeşliğini tesis edeceğiz.
10 ayaklı Terörle Mücadele Master Planı'nda yer alan başlıklar grafikteki gibidir.
Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar;
Mardin insanlık tarihinin hülasası bir şehirdir. Görünüşte küçüktür ama her sokağını keşfettiğinizde tüm insanlığı kuşatır. Derinliğinde bütün bir insanlık birikimini kuşatmış olarak sizi keşfeder.
2001'de ilk kez Mardin'e ailemle geldiğimde Kızıltepe'de güneş batmak üzeredeydi. Aynı hisleri 1983'de Kudüs'e gittiğimde hissetmiştim. Ne zaman Mardin'e geldiğimde içimde tefekkür, yalnızlaşma hissi uyanmıştır.
Başbakan Davutoğlu Artuklu Üniversite'sinde çiçeklerle karşılandı.
Hep beraber Diyanet İşleri Başkanımızla birlikte o güzel anı yaşadığımızda Mardin'in birleştirici ruhunu keşfetmiştim. Bu birleştirici ruh tam hissettiğimiz ruhun ta kendisi. Mardin 7 iklim, 7 dinin, 7 kültürün yaşadığı şehirdir. Kimse kimseye bir şey dikte etmeden karşılıklı saygı içinde yaşamayı Mardin öğretti. Mardin'in çoğulculuğuna ihtiyaç hissediyoruz.
"Mardin anahtardır"
Mardin 7 bin yıllık geçmişiyle diğer şehirlere kapı açar. Mardin'i anlayan Konya'yı, Diyarbakır'ı, İstanbul'u, Kudüs'ü, Saraybosna'yı anlar. Mardin bir anahtardır.
Mardin Hz. Ömer tarafından fethedildi. Hz. Ömer Mısır'ı, Kahire'yi, Irak'ı, İran'ı Medine'nin ruhuyla buluşturmuştu. Eşitlik ruhuydu. İnsanların Adem'in çocukları olarak bir diğerine eşit olduğu ruhuydu. Bütün bu coğrafyayı bütünleştirdi.
Ortadoğu kavramına hep eleştirel yaklaşmışımdır. Bir birleştirici ruha daha ihtiyaç hissedildiğinde Sultan Alparslan'ın kavimleri aşkla buluştu ve bu coğrafyadaki ruh Mardin'de birleşti. Bu birleştirici ruh Anadolu kültürü dediğimiz büyük eşiği birlikte kurdu. Sonra Haçlılar geldi, parçalamak için. Bu sefer Selahattin Eyyubi ruhu harekete geçti, hatta Artuk Bey harekete geçti. Alparslan'ın ordusunda bir Kürt olmak ile Selahattin Eyyubi'nin ordusunda bir Türk olmak arasında bir fark var mı?
"Sol tarafımda Şimşek diğer tarafımda Müezzinoğlu oturur"
Bakanlar Kurulu toplantısını besmele ile açtığımda hep hamd ederim. Sol tarafımda bir Kürt çocuğu Mehmet Şimşek oturur. Diğer tarafımda Numan Kurtulmuş. Diğer tarafta Balkanlardan gelen Mehmet Müezzinoğlu. Bu topraklarda Anadolu, Kafkas, Balkan çocukları birleşti.
"Fatih Paşa'ya saldıranlar kardeşliği hedef aldı"
Sonra parçalayıcı kavimler tekrar geldi. Bağdat'ı aynen Haçlılar gibi tekrar yıktılar. Birleştirici bir ruh, Söğüt'ten Osmanlı tecelli etti. Bursa'ya, İstanbul'a, Üsküp'e, Saraybosna'ya büyüyen bir devlet, daha sonra İslam bütünlüğünü İdris-i Bitlisi ile sağlayan bir devlet oldu. İstanbul'u Bağdat'la, İstanbul'u Kudüs'le buluşturan ve Mardin'i merkez kılan Sultan Selim Han'ın yanındaki İdris-i Bitlisi ve Fatih Paşaydı. Diyarbakır'da Fatih Paşa Camisi'ne saldıranlar bu kardeşliği hedef aldılar. Sonra bütün Karadeniz, Akdeniz, Hazar, Kuzey Afrika yaklaşık 400 yıl bir bütün olarak yaşadı, parçalayamadılar, bölemediler. Biz aynı birliştirici ruhla dimdik durduk. Sonra sömürgeciler girdi. 1798'de Napolyon Mısır'a girdiğinde ilk hançeri saptamıştı.
Davutoğlu'nun terörle mücadele planını açıkladığı toplantıda Bakanlar Kurulu üyeleri de hazır bulundu.
"Sarıkamış'ı biliriz, Kut'ül Ammare'yi bilmeyiz"
Tarihimizde Çanakkale Savaşı'nı, Sarıkamış'ı biliriz, Kuddülamara'yı bilmeyiz. Bu savaşta Ortadoğu'nun tüm halkları Bağdat'a doğru ilerleyen sömürgeci güçlere karşı son büyük zaferi kazandılar. Araplar, Kürtler, Sünniler, Şiiler hep beraber savaştılar. Ortadoğu'nun sömürgeci ve dış güçlere karşı verdiği son savaştı. Hala izlerini taşıdığımız, yükünü omuzlarımızda hissettiğimiz Sykes Picot anlaşması. Ya Kuddül Amara kazanacak, ya Sykes Picot kazanacak.
"Bu devlet etnik kimlik üzerine kurulmadı"
1918'de başka bir ruh harekete geçti. Bu Meclis'te herkes vardı. Sanki gizli bir el Sykes Picot oldu ama, son kale lazım. O son kale İstiklal Orduları'yla Türkiye Cumhuriyeti devletinin önünü açtı. Türkiye Cumhuriyeti devleti sıradan bir ulus devlet değildir. Bu devlet herhangi bir etnik kimlik üzerine kurulmadı. Bu zemin üzerine kurulan Türkiye ile tarihte son burç olarak yükselirken, parçalayıcı noktalar tekrar harekete geçti. Şehit olanlar namusu için ayağa kalkanların kahramanlık destanı üzerinde yükseldi Kahramanmaraş'ta.
1071'in birleştirici ruhu
Birleştirici ruhu harekete geçireceğiz. Tek parti ideolojisiyle birleştirici ruha savaş açanlar, kadim medeniyetimize savaş açanlar inancımıza hikmetimize savaş açtı. Tek tipçi, retçi anlayış karşısında yeni bir ruha ihtiyaç var. Zorlu çileli geçti bu yüzyıl. Dedelerimiz her cephede son kaleyi feth etmek için savaştı.
Daha sonra yine bir bölen parçalayan ortaya çıktı. Bunun adı PKK terör örgütüydü. Yeni bir ruha ihtiyaç vardı. İşte biz AK Parti olarak tarih sahnesine çıktığımızda tek bir şeyi hedefledik. 1071'in birleştirici ruhu.
Üniversitelerde Kürtçe eğitim verildi
Tekrar Türkiye'yi son kaleyi ayağa kaldırmanın tek yolu insan harmanını bir araya getirmektir. Demokrasiyle bütün bu insanlarımızın iradesini hakim kılmamız gerekiyor. Yasakların yolsuzlukların, yoksulluğun olduğu bir Türkiye vardı. Olağanüstü hali kaldırdık. TRT Kürdi'yi kurduk. Artuklu başta olmak üzere bir çok üniversitemizde Kürtçe eğitimleri verildi. Eğer güzel şeyler söyleniyorsa Yunus Emre'nin Türkçesi ile Ahmedi Hani'nin güzel Kürtçesi arasında fark yok.
"Bir vatan, bir gelecek, bir kader var"
Bizde ayrı ayrı özerk bölgeler yok, bir vatan, bir gelecek, bir kader var. Bizim için bu vatan topraklarının aziz topraklarında nice aziz insanlar çıkacak. Bu toprağın her aziz vatandaşının Hakkari'de ne kadar hakkı varsa, Edirne'de de o kadar hakkı var. Bu ülke parçalanırsa, bilin ki, Haçlıların, Moğolların, sömürgecilerin yapmak istediklerini yaparlar. Ama biz bunlara karşı bir yandan hizmetler, bir yandan demokratikleşmelerle her yeri aynı yapmaya çalıştık.
"Kimseyle pazarlık yapmadan demokratik açılımlar yaptık"
Biz bu tek tipçi anlayışlara karşı hiç kimse ile pazarlık yapmadan, büyük demokratik açılımlar yaptık. Bir Türkmen çocuğuna Kürtçe çok güzel yaraşır. Bizim aramıza girmesinler, bir herkesle anlaşır, herkesle konuşuruz. Bütün bu demokratikleşme faaliyetlerini yaparken, istismar eden bu terör örgütü en azından insafa gelir bir muhasebe yapar, birilerinin piyonu olmak yerine bu topraklarla bütünleşir. Demokratik açılım süreci, çözüm süreci hep aynı şeyi yapmaya çalıştık. Şu silahlar insin, kim ne istiyorsa söylesin, çocuklar dağa çıkmasın.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Mardin'de cuma namazı öncesi vatandaşlarla selamlaştı. Davutoğlu, karşılaştığı yaşlı bir kadının elini öperek sarılıp sohbet etti.
"Birileri birleştirici ruhu tekrar fark etti"
Dicle Üniversitesi'nde gönülden yaptığım konuşmada iki hususu vurgulamıştım. Tarihimiz birdir, bunu gelin birlikte inşa edelim. 2013 Nevruz gününü hatırlayın. Bütün silahlı unsurlar Türkiye'yi terk edecekti, silahlar susacaktı ne oldu? Birileri şunu fark etti, bu birleştirici ruh tekrar egemen olursa bunları durduramayız dediler. Gezi provakasyonlarını başlattılar. Türkiye'den yurt dışına gidişler durdu. Birileri kulaklarına fısıldadı. Boş hayallerin peşine sürüklendiler.
"Cumhurbaşkanımız bana iki şeyi emanet etti"
Biz irademizi kaybetmedik. Hep bunu yaptık. Cumhurbaşkanımız bana bir çözüm süreci, iki paralelle mücadeleyi emanet etti. 17-25 Aralık'la tekrar bir kumpasla birlikteliği sarsmaya çalıştılar. Nice komplo, kumpaslar gördük.
6 Ekim'de Kobani bahanesi ile olaylar yaşandı. Niyet birleşmek, bütünleşmek değil, niyet farklı. 7 Haziran seçimlerine giderken, hep beraber bulunduğumuzda bunlar aşılır mı dedik, silahlanma, ayaklanma çağrıları yaptılar.