Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Valilik Meydanı'nda düzenlenen Giresun mitinginde konuşuyor. Erdoğan, "Bu sabah 7 tane DHKP-C'liyi inlerinde bulduk ve sağ olsun polislerimiz onları aldılar" dedi. Erdoğan, Mısır'daki AB-Arap Birliği Zirvesi'ne de sert tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı "Sisi’nin davetine katılan bu AB üyesi ülkelerde demokrasiden bahsedebilir misiniz?" dedi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Bugün 26 bin Giresunlu kardeşimle burada bütünleştik.
Muhalefetin engellemeleri karşısında yılmadık, yıkılmadık. Başkalarıyla değil daima kendimizle yarışarak bugünlere geldik.
Yasakları kaldırdık, Türkiye'yi demokraside bir üst lige çıkardık. Geldiğimizde IMF’ye borcumuz 23.5 milyar dolardı. Davos’tayız, IMF’nin o zamanki başkanı ile konuşuyoruz. ‘Türkiye'nin Başbakanı benim. Siz Türkiye’yi yönetemezsiniz. Paranızı alıyor musunuz, alıyorsunuz. Türkiye’ye emir vermeye kalkmayın’ dedim. Mayıs 2013’te borcu ödedik, şu anda IMF’ye borcumuz yok. Bitti bu iş. Bay Kemal diyor ki ‘Bunlar giderler IMF’den borç alırlar’ diyor. Bay Kemal IMF’nin kapısına siz gittiniz, borcu siz aldınız. Siz borçlandınız biz ödedik.
Dünyada şu anda milli gelire oranla en fazla insani yardım yapan bir Türkiye var. Ekonomisini 3.5 kat büyütmüş, ihracatta her sene rekora koşan bir Türkiye var.
Bay kemal IMF'nin kapısına siz gittiniz Siz. Partinizi adı başkaydı filan bırakın bunları. Biz kargayı sesinden anlarız.
S&P ŞÖYLE DEMİŞ BÖYLE DEMİŞ
IMF'ye borcu biz ödedik ve kapattık. S&P şöyle demiş böyle demiş hiç aldırmayın. Onlarınki siyasi açıklamalar. Milyonlarca mağdura ve mazluma sahip çıkan, kucak açan bir ülke var. Vatandaşının pasaportu itibarlı bir Türkiye var.
Cudi’de Gabar’da Tendürek’te Kandil’de teröristlerin inlerine girdik mi?
Bu sabah 7 tane DHKP-C’liyi inlerinde bulduk ve onları da sağolsun polislerimiz aldılar.
Bundan 15-20 sene önce kim derdi Ordu-Giresun’a denizin üzerine hava limanı yapılacak? Bunlar kaleye yapamadılar, biz denizin üzerine yaptık.
Şimdi Samsun’dan Sarp’a kadar bastırıp gidiyor muyuz? Dağları biz delmedik mi? Yeşille denizi buluşturmadık mı?
Bugün haklarını savunan, donanması güçlü bir Türkiye var. Devletimizin başarılarından tüm kesimlerin iftihar etmesi gerekir. Dünyanın bir çok ülkesinde muhalefet partileri iyi işlerinde hükümetlerine destek olurlar. Devletin bekasıyla ilgili konularda hükümetlerine destek olurlar.
Dünyanın hiçbir ülkesinde kendi hükümetini sağa sola şikayet eden bir muhalefet partisi yoktur
Hükümete muhalefet etmekle millete ihanet etmek arasındaki o çok önemli çizgiyi bile aşabilirler. Cumhuriyet mitingleri yaptılar. Ordu göreve diye pankartlar astılar.
Gezi olaylarında polisimize kurşun sıkan, caddeleri yakıp yıkan çapulcuları baş tacı eden bir CHP gördük.
Millet istiklaline canı pahasına sahip çıkarken genel başkanı 15 Temmuz gecesi tankların arasından kaçan bir CHP gördük.
Zeytindalı harekatında savaşa hayır tweetleri atan bir muhalefete şahit olduk.
Almanya’daki PKK destekçisi vekillerle poz vermeyi maharet sana bir Bay Kemal gördük.
Millet hayrına ne iş varsa hepsini engellemeye çalışan bir muhalefet anlayışına son 17 yılda defalarca şahitlik ettik.
Bütün dostane ikazlarımıza rağmen CHP’deki bu muhalefet anlayışı değişmiyor. Bırakın kendine çeki düzen vermeyi CHP günden güne çok daha savruluyor.
Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? Ne diyor “Kürdistan’da biz kazanacağız.” Sen lütfen Türkiye’yi terk et Irak’ta Kürdistan bölgesi var oraya git. Ama Türkiye’de benim böyle bir bölgem yok. Bunlar kimlerle beraber? CHP ile, adı sözde İYİ Parti olanlarla beraber. “Bizim onlarla alakamız yok” diyorlar. Nasıl yok ya? Beraber liste çıkarıyorsunuz. “Batı’da AK Parti’ye, MHP’ye kaybettireceğiz” diyorlar. 31 Mart akşamı hepsi bir olsun benim aziz milletim bunları sandığa gömecek.
AK Parti’de tüm teşkilatımız bir olacağız, kardeş olacağız. Aynı şekilde MHP’de de. Her iki parti de cumhur ittifakının konsolidasyonu olarak sandıklara gidecek. Bu birliğimizi pazara kadar değil mezara kadar taşıyacağız inşallah. CHP’nin bu tavrı en çok da Türkiye’nin politikalarından rahatsız olan kimi komşu ülkeleri sevindiriyor.
42 KİŞİYİ İDAM EDEN SİSİ'NİN DAVETİNE KATILDILAR
Dün Mısır’da bir toplantı vardı. AB ile darbeci Sisi’nin davetlisi olan Arap ligi mensupları bir araya geldi. AB idama karşıdır. İdam yasak olduğu halde bu başa geldikten bu yana 42 insanı idam eden Sisi’nin davetine katılan bu AB üyesi ülkelerde demokrasiden bahsedebilir misiniz? AB samimi değil. Bize karşı samimiyetsizlikleri neyse dünkü olayda bunun bir örneğidir.
Geçenlerde bir CHP’li vekil Türkiye’nin Akdeniz’de yürüttüğü doğal gaz arama faaliyetleri ile ilgili soru önergesi verdi. Türkiye’nin 2 milyar doları Akdeniz’e gömeceği iddiasında bulundu. CHP’linin önergesi Türkiye’nin petrol aramasından rahatsız olan Yunan medyasına arayıp bulamadığı fırsat verdi. Bunun adı gaflet değilse nedir. Kendi vatanına ihanettir. Basiretsizlik, ferasetsizlik değil de nedir? Bugüne kadar diplomaside en büyük gaflete CHP Genel Başkanı imza attı. Bir kasetle genel başkanlık koltuğuna oturduğundan beri aslı astarı olamayan evraklarla sürekli sağa sola çamur attı. Şimdilik 2.5 milyon kazanmış durumdayız Yargıtay onayını bekliyoruz. Kendisi de ödeyemiyormuş, vekiller arasında bir komisyon kurmuşlar, para topluyorlarmış.
NE HALE DÜŞTÜN BE
Ne hallere düştün be? Bay Kemal yalanı bırak, dürüst ol. Meclis kürsüsünde belge sallıyor, mahkemede hiçbir evrakın arkasında duramadı. Bir kez olsun utanmadı, sıkılmadı. Aleyhine verilen onca mahkeme kararına rağmen iftira atmaktan vazgeçmedi. Parayı tahsil ettiğim zaman bunu da Mehmetçik Vakfı’na hibe edeceğim. Daha önceleri bizi hedef alıyordu şimdi artık doğrudan vatandaşları hedef alıyor.
Önceki haftalarda bir grup toplantısında bir fotoğraf gösteriyor. Araştırma yapmadan işte Türkiye fotoğrafı dedi. Daha sonra bazı basın kuruluşları fotoğrafın yalan olduğunu ortaya çıkardı. Bunun üzerine CHP genel başkanı oralı olmadı. Hanım kardeşimiz “halim vaktim yerinde” diyordu. Bu adamı alıp da nereye koyacaksın ya. 9 seçim kaybetti, hala sandalyede oturuyor. Sanki fotoğrafı gösteren kendisi değilmiş gibi sağa sola çamur atmaya devam etti. Muhalefetin bizi kendi seviyesine çekmesine fırsat vermeyeceğiz.