Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ile ortak basın toplantısında Karabağ'daki duruma değindi: Ermenistan'ın sivillere saldırması yeni değil. Hocalı'da insanları, çocuk kadın demeden nasıl katlettiğini görebilirsiniz.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile Ankara'da bir araya gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ortak basın açıklamasında "Ermenistan'ın sivillere saldırması yeni değil. Hocalı'da insanları, çocuk kadın demeden nasıl katlettiğini görebilirsiniz" dedi.
Çavuşoğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Özellikle İdlib'de NATO'tan Türkiye'ye destek oldu ama müttefiklerin ciddi anlamda engellemesi oldu. Müttefiğimiz Polonya'nın desteği oldu, çok teşekkür ediyoruz. Afganistan'dan apar topar çekilmenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Müttefikler arasında samimi bir istişareden sonra karar vermemiz gerektiğini düşünüyoruz. Biz bir müttefik olarak, diğer müttefiklerle olan meselelerimizi NATO'nun gündemine getirmemeye çalışıyoruz. Doğu Akdeniz'de yaşanan olaylardan sonra Türkiye olarak hem kendi çıkarlarımızı korumak hem de Kıbrıs Türklerini korumak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Biz müttefikler arasında bir kazanın yaşanmasını istemeyiz"
"MÜTTEFİKLER TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEK VERMESİN"
Irak ciddi sorunlarla karşı karşıya. NATO'nun oradaki misyonuna da destek veriyoruz, ama maalesef hayata geçemedi Irak'ın karşı karşıya olduğu sorunlardan dolayı. Libya'da kalıcı ateşkes için sarf ettiğimiz çabalar hakkında bilgi verdik. Destek veremiyorlarsa müttefikler, terör örgütlerine destek vermesinler. Terör listemizdeki örgütlerle angajmana girmeleri kabul edilemez.
Bugün bazı müttefikler PKK/YPG'ye destek veriyor. Bu uluslararası hukuka aykırıdır. Genel sekretere sitemlerimizi ilettik bu konu ile ilgili üye ülkelere iletmesi için. Patriot ya da başka hava savunma sistemini alamadığımız için S-400 aldık. Bu elzem ihtiyacımızın karşılanması gerekiyordu. Bunun anlaşılması gerekiyor. Diğer ihtiyaçların karşılanması konusunda da müttefiklerin zorluk çıkarmaması gerekiyor. NATO'nun yurt dışı misyon ve çalışmalarına en çok katkı sağlayan müttefiklerden bir tanesiyiz.
"ERMENİSTAN'IN SİVİLLERE SALDIRMASI YENİ DEĞİL"
Dağlık Karabağ'daki saldırıların artmasından endişeliyiz. Ermenistan'ın sivillere saldırması yeni değil. Hocalı'da insanları, çocuk kadın demeden nasıl katlettiğini görebilirsiniz. Şimdi önce çatışma hattında hem askerlere hem sivillere saldırdı, birçok sivil şehit oldu. Sıkışan Ermenistan sivilleri hedef alarak füze göndermeye başladı, bu aslında savaş suçudur. Azerbaycan ise kendi topraklarını almak için mücadele ediyor. Tüm uluslararası örgütler ve ülkeler ya çok dengeli olmaya çalışıyor ya da Ermenistan'ı destekleyen açıklamalarda bulunuyor. Bu sorunu çözmek için kurulan Minsk Üçlüsü'nden Fransa, açık açık Ermenistan'a destek veriyor. Hem Türkiye hem de batılı ülkeler olarak buraların toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Ermenistan'ın bir an önce buralarda çekilmesi çağrısında herkesin bulunması gerekiyor, 30 yıldır devam ediyor. Ermenistan bu işgalin tadını çıkarıyor. Cesareti nereden buluyorsa Azerbaycan'a saldırıyor, herkesin güçlünün değil, haklının yanında yer alması gerekiyor"
HOCALI KATLİAMI NEDİR?
Hocalı Katliamı Karabağ Savaşı sırasında 26 Şubat 1992 tarihinde Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında yaşanan ve Azerbaycanlı sivillerin Ermenistan'a bağlı kuvvetler tarafından toplu şekilde öldürülmesi olayıdır.
"Memorial" İnsan Hakları Savunma Merkezi, İnsan Hakları İzleme Örgütü, The New York Times gazetesi ve Time dergisine göre katliam, Ermenistan'ın ve 366. Motorize Piyade Alayı'nın desteğindeki Ermeni güçleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, Karabağ Savaşında Ermeni kuvvetlere komutanlık yapmış eski Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve Markar Melkonyan'ın aktardığına göre kardeşi Monte Melkonyan, katliamın Ermeni güçler tarafından yapılan bir intikam olduğunu açıklamıştır.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Hocalı Katliamı'nı Dağlık Karabağ'ın işgalinden bu yana gerçekleşen en kapsamlı sivil katliamı olarak nitelendirmiştir.
Azerbaycan'ın resmî açıklamasına göre saldırıda 106'sı kadın, 83'ü çocuk olmak üzere toplam 613 Azerbaycan Türkü hayatını kaybetmiştir