Başbakan Binali Yıldırım'dan önemli açıklamalar

Başbakan Binali Yıldırım'dan önemli açıklamalar

Başbakan Binali Yıldırım, Le Meridien Otel'de düzenlenecek Göç ve Mülteciler konulu Asya Ülkeleri Siyasi Partiler Uluslararası Konferansı'na katıldı.

Başbakan'ın konuşmasından satırbaşları;

"Hükümetimizin yanında olan tüm katılımcılara teşekkür ediyorum. Değerli misafirler ülke ve millet olarak haince bir saldırıya mağruz kaldık. 15 Temmuz gecesi Türkiye için karanlık bir geceydi. Allah'a şükür uzun sürmedi. Demokrasimiz kazandı, milletimiz kazandı, darbeciler kaybetti. Halbuki darbeciler her şeyi hesap etmişlerdi. Silahları almışlar, uçakları çalmışlar, bazı hainleri ayarlamışlardı. Artık önlerinde hiçbir engel kalmamıştı. Ancak onların hesap etmediği bir şey vardı. Hakk'ın hesabı ve halkın gücü. Vefat eden şehitlerimize bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun diliyorum. Gazilerimize uzun ömürler diliyorum.

"GÖÇLERDE SADECE İNSANLAR ÖLMÜYOR"

Genel sekreter biraz önce göç ve mültecilerle ilgili önemli tespitlerde bulundu. Yöresel bölgesel mesele olmaktan çıkmıştır göç, küresel bir mesele olmuştur. Evinden barkından olmuş 55 milyon üzerinde insan vardır. Tonlarca ülke nüfusundan fazladır. Göçmenlerin ülkesi, BM içinde en büyük ülkeler arasına ulaşmış bulunuyor. Küresel kanayan yaraya kayıtsız kalmak Cumhurbaşkanımızın dediği gibi göçlerde sadece insanlar ölmüyor insanlık ölüyor. Küresel karışıklıklar, küresel terör göçün en önemli nedenini oluşturuyor. Zorla can ve mal kaygısıyla yerinden yurdundan etmek amacıyla yapılırsa bu bir insanlık suçudur. Özellikle Suriye'de yaşadığımız olay insanlık dramıdır. BM başta olmak üzere bu drama ve vahşete karşı yapabilecekleri halde, ellerinden geldiği halde yapmıyorlar. Bir anlamda kayıtsız kalıyorlar.

"BU MEKANİZMA ARTIK İHTİYAÇLARI KARŞILAMIYOR"

Kişisel hırslar, ülke rekabetleri uğruna hayatını kaybeden insanların vebalı bu ülkelerdedir. Bu duyarsızlık BM gibi kardeşliğin teminatı olduğu düşünülen organizasyonun itibarını tüketmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanımızın dünya 5'ten büyük derken dikkat çekmeye çalıştığı nokta budur. Yanlış yapmaya kalkan olursa bu yanlışa karşı 5 büyük biraderden biri yanlış konusunda ısrarcı oluyorsa küresel barış ve kardeşliğe katkı sağlamaz. 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan bu mekanizma artık bu ihtiyaçları karşılamıyor. 200'e yaklaşan BM üyesi bütün dünya adına karar veriyor. Bu asla adil bir durum değil. BM ana sözleşmesinin yenilenmesine ve günün şartlarına göre daha katılımcı hale getirilmesi için çalışmalar ipe un sermeden sonuçlandırılmalıdır. Bu sorgulama aksi halde daha da artacak ve güven aşınmaya devam edecek. Türkiye bölgesindeki iç karışıklıklar ve savaşlardan dolayı sadece tehdit altında değil. Uzun zamandır terörle mücadele ediyoruz. Daha dün patlama ile 10 tane kardeşimizi yitirdik. 100'lerce yaralımız oldu.

FETÖ ile mücadeleyi sürdürürken bir yandan kardeşlerimize kucak açmaya devam ediyoruz. Avrupalı arkadaşlarımız bakıyorlar, takdirle karşılayıp evlerine dönüyorlar. Takdir güzel bir şey. Sorumluluğa acıların azalmasına ortak olmak lazım. 20-25 milyon doların üzerinde harcama yaptık, tek bir ülke olarak. Bizim felsefemizde insanı yaşat ki devlet, insanlık yaşasın anlayışı vardır. Ama diyoruz ki bu insanlık dramına ortak olun. Ortak olamıyorsanız hiç değilse devamının olmaması için gözyaşlarının dinmesi için bu kadar insanın ölmesine engel olun. Hiçbir şey sizin alanınızı genişletmekten daha önemli olan bölgedeki insanların barışıdır, huzurudur. Değerli kardeşlerim 3 milyonu aşan mülteciler için Türkiye elindeki kıt imkanlarla çalışmalara devam ediyor.

"BARIŞIN OLDUĞU TOPRAKLARDA DÜNYAYA GELDİ"

Sadece Türkiye'de 200 bin bebek gözünü açtı. Allah'a şükür onlar huzurun barışın olduğu topraklarda dünyaya geldi. Bizim misafirimiz olan bu insanlara yaşadıkları acıları unutturmaya çalışırken, bir yandan gereken katkıları yapıyoruz. Okul eğitim ve sağlık ile barınma hizmetlerini eksiksiz vermenin gayreti içindeyiz. Türkiye tarih boyunca göçlerin gerçekleştirildiği bir bölgede olmuştur. Türkiye insanların nefes alacağı hayat bulacağı emniyetli sığınak haline gelmiştir. Moğol istilasından kaçanların yerleştiği yer Anadolu'dur. Mevlana da bu istiladan bu tehditlerden kaçarak Anadolu topraklarına gelmiş ve bu topraklardan bütün dünyaya 'Gel kim olursan gel burası umutsuzluk dergahı değildir' demiştir. 14. yılda, 15. yılda zulümden kaçan İspanyalı Yahudiler en güvenli topraklar olarak bu toprakları görmüştür. Liman olarak bu toprakları görmüşler. Sıkıntılı günlerini burada geçirmişlerdir.

Önemli bütün insanlığı bölgeleri ilgilendiren bir konu ile bir araya geldiniz. 2 gün boyunca toplantılarda bu insanlık sorununa dünyanın dikkatini çekecek, önemli kararlar alacaksınız. Yapacağınız her türlü çalışmanın kararın sonuna kadar destekçisi olacağımızı sizlerle paylaşmak isterim. Tavsiye olarak bir sonraki konunun küresel terör olarak ele alınmasını ve bütün ülkeleri tehdit eden bu belanın nasıl başa çıkacağınıbölgesel küresel işbirliğinin ne kadar önemli olduğu dikkat çekilmesi, çifte standartın nasıl ortadan kaldırılacağı konularının ele alınmasının daha güzel ve barışçıl bir dünyanın küresel kardeşlik için önemli olduğunu düşünüyorum. Yapacağınız çalışmaların insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. 

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN