Almanya'nın Brühl kentinde Türklerin yaşadığı bazı evlerin posta kutularına atılan ve "Erdoğan'ı destekleyenler, ülkeyi terk edin" şeklinde ifadeler ile tehditkar sözler içeren mektup tedirginlik yarattı.
Brühl'de 1974 yılından beri yaşayan ve aynı zamanda Alman vatandaşı olan Halis Özdoğan, dün gece posta kutusuna atılan ve ırkçı söylemler içeren bu mektubun, 50 yılı aşkın süredir bu ülkede Almanlarla birlikte barış içinde yaşayan insanlar olarak kendilerini tedirgin ettiğini ve çok üzdüğünü söyledi.
Söz konusu mektubun içeriğinin zaman zaman tehditkar, zaman zaman da incitici sözler içerdiğini kaydeden Özdoğan, "Mektupta 'kızlarınızı erken yaşta evlendirmeyin', 'ülkenizde ifade özgürlüğü yok', 'bu ülkeden gidin, giderken de pasaportlarınızı gümrüğe bırakın' gibi ifadeler yer alıyor. Yani kısacası bizim istediğimiz gibi yaşamıyorsanız, düşündüğümüz gibi düşünmüyorsunuz çekin gidin diyor. Bu ithamların aslında bizlerle hiç alakası yok." dedi.
"KORKUTUCU BİR ŞEY"
Mektupta özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhine yazılan yalan yanlış şeylerin kendisini çok üzdüğünü aktaran Özdoğan, şöyle konuştu:
"Burada bize verilen mesaj, 'bizim gibi olacaksınız ya da çekip gideceksiniz' mesajı. Bu korkutucu bir şey, bu kabul edilemez. Biz burada demokrasi ve fikir özgürlüğü olan bir ülkede yaşıyoruz. Herkes istediği gibi inanır, düşünür ve yaşar. Bu özgürlüğü vardır ve olması gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı her gün haberlerde takip ediyoruz. Ne olup bitiyor biliyoruz. Burada kendisi hakkında hakaret içeren yazıları okuyunca tabii ki bizi üzüyor. Ne kadar çarpıtılmış yalan yanlış şeyler olduğunu görünce üzülüyoruz."
Özdoğan, Alman komşularıyla sık sık görüşerek gerek Türkiye gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında doğru ve güzel bilgiler verdiklerini, onların da çoğunluğunun Alman medyasının çarpıttığı haberlerden rahatsızlık duyduğunu belirterek, Türkiye hakkında Almanca olarak tarafsız ve doğru bir yayın olmamasından yakındı.
Olayın henüz çok yeni olduğu için henüz ne yapacağı konusunda karar vermediğini dile getiren Özdoğan, hukuki olarak bir girişimde bulunup bulunmayacağına gerekirse diğer mağdurlarla da görüştükten sonra karar vereceğini söyledi.
BRÜHL/AA