Adana'nın Yüreğir ilçesinde CHP İlçe Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım ve Yüreğir Kaymakamı Ozan Bingöl'ün karıştığı olayla ilgili iddianame hazırlandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "silah yok" açıklamasına rağmen kaymakamın koruması B.Y. silahını çıkartıp mermiyi namluya verdiğini itiraf etti.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Adana Yüreğir İlçe Gençlik Kolları Başkanı Eren Yıldırım ve olaya karışan 4 kişi hakkındaki iddianamesini hazırladı. Yüreğir Kaymakamı Ozan Bingöl'ün mağdur ve koruması B. Y.’nin müşteki sıfatıyla yer aldığı iddianamede Yıldırım’a “görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret” suçlaması yöneltilirken, 4 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. İddianade Yıldırım için haraketten 1 yıl, kamu görevlisine görevini yaptırmama iddiasıyla da 4 yıla kadar hapis cezası istendi.
14 Mayıs günü gerçekleşen olaya ilişkin iddianamede ifadesi yer alan koruma B. Y. , kaymakamı korumak için silahını çektiğini, mermiyi namluya verdiğini söyleyerek, namluyu kimseye doğrultmadığını ve yere doğru tuttuğunu ileri sürdü.
SİLAH SESİ DUYULUYOR
Olaya ilişkin görüntüler de incelendi. 1 numaralı görüntüde Eren Yıldırım ile kaymakam koruması B. Y. Arasında itiş- kakış yaşandığı ve silah doldur boşalt sesinin duyulduğu aktarıldı. Toplanan delilleri inceleyen iddianame savcısı, özetle şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kaymakam koruması kalabalık oluşmaması yönünde uyarıda bulunmuş, ilçe kaymakamına gerçekleşebilecek olan saldırıyı engellemek için uyarılarına devam ettirmiş ancak uzaklaşmayan grupta bulunan şüpheli Eren tarafından göğüs kısmından sert bir şekilde vurulması sonucu kesin adli raporundan da anlaşılacağı üzere basit tıbbı müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmıştır. Yaralanma niteliği gereği görevi yaptırmamak için direnme suçunun cebir unsuru olarak sayılmıştır. “
HAKARET SUÇLAMASI
“Eren Yıldırım, kaymakam ve korumasının bulunduğu yöne doğru ‘Teröristsin, FETÖ’cüsün’ şeklinde ifadeler kullanmıştır. Kullandığı ifadeler kişilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte bulunmuştur.”
Görevi yaptırmamaya direnme suçu Türk Ceza Kanunu’nun 265’inci maddesinde düzenleniyor. Maddede suçu işleyen kişiler hakkında şu cezalar isteniyor:
“Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi halinde, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi halinde, verilecek ceza üçte biri oranında artırılır. Suçun, silahla ya da var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır. Bu suçun işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.”
HAKARET SUÇU İÇİN İSTENEN CEZA
Hakaret suçu ise Kanunun 125’inci maddesinde düzenleniyor ve kamu görevlilerine hakaret suçu için şu ceza isteniyor: “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır. Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır. Ancak, bu durumda zincirleme suça ilişkin madde hükümleri uygulanır.
SÜLEYMAN SOYLU "SİLAH YOK" DEMİŞTİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “PKK” benzetmesi yapmasının ardından tutuklanan Yıldırım ailesininin karıştığı olayla ilgili görüntüler yayınlanmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bir silah hadisesi filan yok. Böyle bir görüntü de böyle bir durum da yok. O esnada kaymakama yönelik bir hal söz konusu olunca koruma polisi orada müdahale ediyor. Sonra orada darbediliyor zaten" demişti.