YKS yerleştirme sonuçları açıklandı ve yaklaşık 1 milyon öğrenci açıkta kaldı. Bu öğrencilerin yararlanabileceği ek yerleştirme süreci ise dün başladı. Ek yerleştirme süreci ile ilgili konuşan Eğitim Yazarı Turgay Polat, “450 bin lisans kontenjanının neredeyse 140 bini öğrencilerin gelmesini bekliyor. Ön lisans ve lisans olarak toplamda 290 bin civarında açık kontenjan var. Öğrenciler ek kontenjan kılavuzunu mutlaka indirip iyice incelesinler. Bir sene daha beklemeden üniversiteli olabilirler” dedi.
Bu seneki ek yerleştirmelerin geçmiş yıllardaki ek yerleştirmelerden farklı olduğunu ifade eden Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Rektör Danışmanı ve Eğitim Yazarı Turgay Polat, “Geçmiş yıllarda ek yerleştirme dediğimizde kontenjanın yüzde 10-15’i açık kalırdı ve çok az bir öğrencinin faydalandığı bir sistem olurdu. Bu sene ise hem sınav sisteminin değişmesinden hem tercihlerde yapılan hatalı puan hesaplamalarından kaynaklanan bir durum oldu. Birçok öğrenci aslında yerleşebilecekken yerleşemedi. Dolayısıyla hem üniversitelerde ciddi boşluklar hem de açıkta kalan çok öğrenci oldu” dedi.
Şu anda toplamda 140 bin lisans programında açık olduğunu belirten Eğitim Yazarı Turgay Polat, “Şu anda devlet üniversitelerinde 110 bin, vakıf üniversitelerinde 30 bin lisans programı açık. Yani 450 bin lisans kontenjanının neredeyse 140 bini öğrencilerin gelmesini bekliyor. Ön lisans ve lisans olarak toplamda 290 bin civarında açık kontenjan var” şeklinde konuştu.
“İKİNCİ BİR YERLEŞTİRME YAPIYOR GİBİYİZ”
Öğrencilere önerilerde bulunan Polat, “Ek kontenjan kılavuzunu mutlaka indirip iyice incelesinler. Çünkü 600 bine yakın tercih yapmayan, 400 bine yakın yerleşemeyen öğrenci var. Yani yaklaşık 1 milyon öğrenci bu ek kontenjandan faydalanabilecek durumda. Hemen hemen tıp fakültesi ve diş hekimliği hariç bütün bölümlerde boş kontenjan var. Geçmiş yıllardan farklı düşünsünler. Geçen yıllardaki gibi artan kontenjan olarak değil de, ikinci bir yerleştirme yapıyor gibiyiz. Mutlaka tercih yapmaya çalışsınlar” dedi.
Birçok üniversitenin öğrencilere bu dönemde fırsat tanıdığını ifade eden Polat, bu bir haftalık süre içerisinde üniversitelerle iletişim kurarak tercih yapmalarını önerdi. Ve bir sene daha beklemeden üniversiteli olabileceklerini dile getirdi.
“BİRÇOK BÖLÜMÜN TABAN PUANI YOK”
Öğrencilerin 24 tane tercih hakkı olduğunu hatırlatan Polat, “Kontenjanın bir kuralı da şu, bir bölümün ilk yerleştirmede taban puanı oluşmuşsa ve öğrencinin puanı o taban puanından yüksekse tercih yapabiliyor. Ama bu sene birçok bölümün kontenjanında boşluklar kaldığı için taban puanları yok. Dolayısıyla öğrencinin puanı 180 puandan yukarıda ise, o bölümü tercih edebileceği anlamına geliyor. Bu durum tercih sayısını da arttırıyor” dedi.
“ÖĞRENCİLERİN EK KONTENJANA BAKIŞ AÇISINI DEĞİŞTİRMEK LAZIM”
Birinci yerleştirmede büyük bir belirsizlik olduğunu ifade eden Polat, “Ben birinci yerleştirmeden daha şanslı olduklarını düşünüyorum. İlkinde öğrencilerin neye göre tercih yapacakları çok net değildi. Ama şu anda puanlar belli, giren öğrencilerin başarı sıralamaları belli. Burada öğrencilerin ek kontenjana bakış açısını değiştirmek lazım” şeklinde konuştu.
“ÜNİVERSİTEDEKİ KAPASİTELERİN ÜÇTE BİRİNİN KULLANILAMIYOR OLMASI BÜYÜK BİR İSRAF”
Devletin, öğrencileri üniversiteye girmek için teşvik etmesi gerektiğini dile getiren Polat, “Üniversitedeki kapasitelerin üçte birinin kullanılamıyor olması Türkiye için büyük bir israf. Bu kontenjanlara yazık. Çünkü sonuçta o üniversiteler açık, o masraflar yapılıyor, öğretmenler maaş alıyor. Bu öğrencilerin tekrar tekrar sınava girmesi yerine desteklenip üniversiteye yerleştirilmesinde fayda var” dedi.
“İKİ SENEDİR TERCİH YAPMAYAN ÖĞRENCİ SAYISI AYNI”
Yapılan hatalı tercihlerin bu duruma yol açtığını belirten Polat, “Sınav sisteminin değişmesi, puan türlerinin birleştirilmesi ve tercih yaparken yaşanan kafa karışıklığı bu kadar boş kontenjana yol açtı. Geçen sene ve bu sene tercih yapmayan öğrenci sayısı aynı. Ama yerleşemeyen öğrenci sayısı bu sene daha fazla. Bunun sebebi de yapılan hatalı tercihler. Bu değişimin getirdiği fırsatları da görmek lazım” diye konuştu.
“SÜRECİ İYİ YÖNETEMEDİĞİMİZ İÇİN ŞU ANDA BU DURUMLARI YAŞIYORUZ”
“Bir sınav sistemi değişikliği sırasında, herkesin doğru hareket etmesi lazım” diyen Polat, “YÖK’ün sistemi öğrencilere doğru anlatması, ÖSYM’nin doğru verileri sunması lazım. Hele ki öğrencilere yardımcı olacak uzmanların daha doğru verilerle çocuklara yardım etmesi lazım. Dolayısıyla doğru yönetilmesi gereken bir süreci iyi yönetemediğimiz için şu anda bu durumları yaşıyoruz, yoksa başka bir sorun olduğunu zannetmiyorum. Oyunu kuralına göre oynadığınız zaman hata yapmazsınız. Bu sene oyun farklı olduğu için bu hatalar yapıldı. Dolayısıyla önümüzdeki sene bu sıkıntıların yaşanacağını düşünmüyorum” dedi.