Türkiye’nin otomobili için kalemler çıktı imzalar atıldı. Birçok dünya ülkesi dizel araçları yasaklamayı planlarken, artan yakıt fiyatları ise elektriğe olan dönüşümü hızlandıracak. Yerli bir elektrikli model tüm Türkiye’yi heyecanlandırıyor.
ALİ YILDIRIM / İSTANBUL
Tüm dünyanın gözü şu sıralar Türkiye’nin üzerinde. Yaklaşık 10 yıl önce tekrar gündeme gelen ve üzerinde uzun mesailer harcanıp geçtiğimiz yıllarda prototipleri ortaya çıkan yerli otomobil için yepyeni bir sayfa açıldı. Bu sefer yerli değil “Türkiye’nin Otomobili” ismiyle anılan bu girişim, ülkenin 5 büyük şirketinin tek çatı altında toplanmasıyla ortaya çıkacak.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da desteğiyle ortaya çıkacak olan araç için hibrit ve elektrikli olması konusunda memnun kalacakları bildirilmişti. Ortak Girişim Grubu ise söylenenlere göre, üretilecek yerli model için elektrikli olma konusunda fikir birliği içindeler. Tabi net bir açıklama yok ama bu modelin fosil yakıtlı ve hibrit seçenekleri de pazarda boy gösterebilir. Geleceğin elektrikli ve otonom araçlarda olduğu artık aşikar. Belki de yerli otomobili 5 yıl önce sadece fosil yakıtla pazara sunsak bu trendi yakalayamaya bilirdik ama şimdi geleceği de öngörerek hibrit, elektrikli ve hatta otonom için bile en baştan düğmeye basma şansımız var. Artan döviz kurları ve akaryakıt fiyatları da tüketicinin cebini yaktıkça, hibrit ve elektrikli trendi daha da artış göstereceğe benziyor. Bu da yerli otomobilin tercih edilme şansını daha da arttırıyor. Şu sıralar 70 litrelik bir depo maliyeti 350 liraları geçerken, elektrikli otomobillerde bu bedel 30 liraları bile bulmuyor.
YERLİLİK ORANI ARTIYOR
Türkiye’de iç pazara dönecek olursak, Ocak-Ekim 2017 döneminde 164 bin 606 yerli, 382 bin 503 adette ithal otomobil satılmış. Bu rakamlara göre geçen yılın aynı döneminde yerli otomobil satışları yüzde 23 arttı ve ithal otomobilde ise yüzde 9 düşüş gerçekleşti. Üretilecek olan Türkiye’nin otomobiliyle yerli satışlarının daha da artmasını bekliyoruz. Tarih yakın 2021. Daha şimdiden birçok araç sahibi, otomobillerini değiştirmek yerine yerli aracın pazara çıkmasını bekliyor. Hatta bu aracın elektrikli olup 400-500 kilometre gibi bir menzili de olursa, pazar tercihleri de bir anda değişebilir. Geçen yıl Türkiye pazarında yaygınlaşmaya başlayan hibrit otomobiller bile bu konudaki en iyi örneklerden biri. Bununla ilgili geçtiğimiz günlerde bir açıklama yapan Toyota ise içten yanmalı motorların 2050 yılına kadar son bulacağı görüşünde. Elektrikli güç ünitelerine sahip araçların özellikle 2040 yılından sonra büyük atak yapacağına değinen marka pazar seyrinin değişeceğini açıkladı.
YAKIT MALİYETİ CAZİP KILIYOR
Artan akaryakıt fiyatlarının elektrikli otomobillere yönelimi arttıracağını ifade eden İbrahim Aybar, elektrikli araç tarafında maliyetlerin gerçekten çok düşük olduğunu ekledi. Elektrikli araç şarjı konusunda da yaygınlaşmalarında olduğunu belirten Aybar, “Artık elektrikli araçlarda 400 kilometrelik menzillerden söz etmeye başladık. Şehir içi birçok noktada şarj istasyonları var. Hatta akaryakıt istasyonları da bunun farkına vardı. Bir akaryakıt markası istasyonlarına şarj noktaları bile kurmaya başladı. Bu da menzil sorununu hemen hemen ortadan kaldırdı. Günlük yaşamda insanlar zaten 60-70 kilometreleri geçmiyor. Şarj istasyonlarının ağı genişledikçe elektrikli araçların tercih edilmesinin önü açılacaktır diye umuyorum” açıklamasında bulundu. Öte yandan Aybar şu cümleyi ekledi: “Bakalım Türkiye dizeli nasıl bırakacak.”
GELECEK ELEKTRİKTE
Konuyla ilgili görüşlerini bildiren otomotiv sektörünün duayenlerinden İbrahim Aybar, “Fosil yakıtlı üretim konusunda şunları söyleyebilirim, 2025’e kadar bunların piyasadaki dominantlığı daha kaybolmayacak ama giderek öbürlerinin payları artmaya devam edecek. Gelecek kesinlikle elektrikli ve otonomun. Önümüzdeki en az 10 yılda fosil yakıtlı araçların kullanımı satışı ve üretimi devam edecek” dedi. Aybar şöyle devam etti: “Dünyada 1.2 milyar fosil yakıt kullanan araç var. Aynı zamanda 1.8 milyon elektrikli otomobil satışa çıktı. Tüm dünya neredeyse 100 milyon araç satıyor. Bunun 600 binini elektrikli araçlar oluşturuyor.”
TİCARİ PLAN İÇİN FOSİL GEREKLİ
Türkiye’nin otomobili için pazara en uygun modeli sunmamız gerektiğine değinen İbrahim Aybar, “Şu an fosil yakıtlı modellerin satışı Türkiye’de ve dünyada hala devam ediyor ve etmeye de devam edecektir. Dünya elektrikli ve otonom araçlara doğru yönelmiş durumda ama fosil yakıtlı araç satışları da devam ediyor. Türkiye’nin otomobili ticari plan çok yakın 2021. Bu yüzden fosil yakıtlı üretimde tercihler arasında olmalı. Çünkü işi bir yandan da ticarileştirmemiz gerekiyor. Zaten bu tarz araçları da öyle bir hazırlarsınız ki alternatif yakıtlı araç şekillerinde çok kolay hazırlanabilir. Ben elektrikli yapacağım deyip öbür tarafı kapatırsak, istenilen rakamlar yakalanamaya bilir” diye konuştu.