Seçimin galibi kim acaba? Bu sorunun makul bir cevabı var mı?

Makul cevabı var sayılır ama henüz tam teşekkül etmedi.

Nedir var dediğin cevap? Henüz tam teşekkül etmeyen?

Seçimden önce herkes ya içinden ya aşikare söylüyordu: İstanbul ve Ankara’yı alan seçimin galibidir.

Ankara’yı CHP kazandı. İstanbul’da da seçimi önde bitirdiği 1 Nisan sabahı YSK tarafından ilan edildi. Fakat itiraz süreçleri devam ediyor. İtirazlar hallolunca galip belli olacak.

Ankara’yı, Antalya’yı, Bolu’yu kazanmak kendisini galip hissetmek için CHP’ye yetmez mi?

Galipse de yarı-galip. İstanbul olmayınca tamamlanmaz.

Cumhur İttifakı 24 Haziran’daki çoğunluk oyunu korumuş görünüyor.

Bu bir zafer değil mi?

Evet, zafer. En azından seçimlerden çok önce MHP lideri Bahçeli’nin işaret ettiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin halk desteğine ilişkin muhtemel tartışmaya mani olabilecek bir sonuç.

Bu sonucun içinde AK Parti’nin ve MHP’nin payı ne?

Bilmiyoruz tam ölçülemiyor.

Bazıları oyların yüzde 43-44’lük kısmını AK Parti’ye yazıyor. Bazıları 30’lu rakamlara iniyor. 37, 38 falan.

Her durumda AK Parti açık ara birinci parti.

MHP’nin Cumhur İttifakı’nın oyları içindeki payının daha da çok olduğunu düşünenler var.

Mesela Bahçeli, Kızılcahamam’da, MHP’nin oylarının yüzde 18,8 olduğunu söyledi.

Bu, zımnen AK Parti’nin oylarının yüzde 35’in altına düştüğünü ileri sürmek anlamına geliyor.

Doğru mudur?

İttifaklar bütün oyların asıl mahreçlerine gönderilmesine mani.

Bahçeli kendi partisinin aldığı sonuçlar hakkında iyimser düşünmüştür diyerek geçiştirmek mümkün.

MHP daha önce kendisinde olmayan bir çok belediyeyi kazandı. Herkes açısından sürpriz sayılacak bir netice elde etti.

Bilhassa anket şirketleri açısından. Bu kadarını öngörememişlerdi.

Bahçeli’nin dediği kadar değilse bile, ortada bir başarı olduğu aşikar.

Bu arada, AK Parti’nin Ağrı, Şırnak gibi illerde seçimi kazanması da ezber bozan bir sonuçtur. Herkes oralarda HDP’yi favori görüyordu.

HDP başarısız mı?

Doğu’da bir gerileme var. Ama, HDP oylarının önemli bir kısmı Batı şehirlerinde Millet İttifakı’na yöneldiği için Türkiye genelinde nasıl bir oran tutturduğunu ölçemeyiz.

Bu seçimde kabak İyi Parti’nin başına mı patlamış oldu?

Biraz.

Millet İttifakı’nın aldığı sonuçta İyi Parti pay sahibi. CHP mesela Antalya’yı İyi Parti’siz alamazdı. İyi Parti bu ‘pay’dan kendisi istifade edemedi.

Partilerin her birine yeterince ‘başarı hissesi’ düşürmek mümkün. Kimine az, kimine çok.

Ama son noktayı İstanbul koyacak.

Seçim günü ve sonrasında İstanbul’un sonuçları etrafında vatandaşın gözü önünde cereyan eden gel-gitler siyasi açıdan yeterince sarsıcıydı.

Seçimin normal sonucu neyse, ondan daha tesirli...

Ne olur İstanbul? YSK seçimi iptal eder mi?

Veya seçimi İmamoğlu lehine tescil mi eder?

Bugün için hiç kimse bu sorulara ‘evet’ ya da ‘hayır’ cevabı verebilecek durumda değil.

AK Parti ‘Olağanüstü itiraz’ seçeneğinde kararlı.

Peki seçim iptal edilirse ne olur?

Görüşler muhtelif.

AK Parti’de 1 Kasım-7 Haziran arasında AK Parti lehine -yüzde 41’den 49,5’a- değişen seçmen tercihlerine gönderme yapanlar oluyor.

“İnsanlar durumun nezaketini anlar, kırgınlar, küskünler avdet eder. Ve İstanbul’u kazanırız” diyorlar.

Saadet Partisi’nin aldığı 103 bin oyun önemli bir kısmının Binali Bey’e gitme beklentisi bu ‘öngörü’nün içinde.

“Bu inişli-çıkışlı süreçten İmamoğlu’na ömür boyu yetecek bir ‘mağduriyet’ hikayesi çıkar. Seçimi daha rahat kazanır” diyenler de çok.

İnsanlar kesin konuşuyor ama, bilinmez ki vatandaşın içinde ne biriktirdiği?

CHP’lilerin ‘boykot’ seçeneğini de tartıştıkları söyleniyor.

Çağrışımları sevimsiz.

Türkiye seçim yapma konusunda başarılıydı. Dedikodular oluyordu seçim güvenliği hakkında. Sonra sakinleşiyorduk. Ama toplamda memleketin ‘seçim karnesi’ iyiydi.

Demek ki seçimde hile hikayesi şehir efsanesiymiş...

Derken...

Bu seçimde ‘karne’ bozuldu.

Karnenin bozulması önemli bir kayıp.

Kimin kaybı?

Memleketin.