“Biri girdiğin, diğeri çıktığın gündür”
Putin’e yakın olduğu için yaptırım listesinde olan Rus oligark Roman Abramoviç’e ait Solaris yatı Karadağ’dan Bodrum’a, Eclipse ise Rodos’tan Marmaris’e gelerek demirledi.
Yatlarını el konmaması için yaptırımları uygulamayan Türkiye’ye kaçıran Chelsea’nin sahibi Abromoviç de bir süre Türkiye’de yaşayacak.
Gazeteler şimdiden ona spor kulüpleri satmaya başladı. Ukrayna’da her gün sivilleri öldüren Rus devletinin palazlandırdığı oligarkın yatırımlarını Türkiye’ye kaydıracağıyla ilgili ağızdan sular akan haberler çıkıyor.
Abramoviç’e ait bu süper yatlardan 139 metrelik Solaris dünyanın en büyük 15’inci yatı. 162.5 metrelik Eclipse ise en büyük yatlar listesinde üçüncü sırada.
Süper yatlar listesinin ilk 20 sırasındaki yatların sahipleri arasında dünyanın büyük şirketlerinin patronlarına, ünlü Batılı kapitalistlerin adlarına rastlanmıyor.
Listenin ilk 10 sırasında Arap şeyhleri ve Rus oligarkların yatları sıralanıyor.
Listenin birinci sırasında Abu Dhabi şeyhinin 180 metrelik yatı Azzam var. İkinci sırada Umman emirinin yatı. Üçüncü sırada Abramoviç’in Solaris’i var. Sonra bir Arap şeyh b,r Rus oligark diye gidiyor liste. Mesela beşinci sırada Özbek oligark Usmanov’un yatı Dilber görünüyor.
Listeye şeyhler ve oligarkların yatları dışında sadece 9. sıradan Mısır Hidiv’i İsmail Paşa’nın 1865 yapımı El Mahrusa’sı ve 17. sıradan Atatürk’ün 135 metrelik Savarona yatı girmiş.
Listenin 13. sırasında Şehrazat adlı 140 metrelik bir yat görünüyor.
İki helikopter pistli, spa merkezli, içinde spor salonu, Fin saunası ve Türk hamamı olan 500 milyon Avroluk süper lüks bir yat bu.
Fakat diğer bütün yatların sahipleri belli iken bu yatın sahibi belirsiz.
Daha doğrusu düne kadar belirsizdi.
Putin’in başının belası hapisteki Aleksiy Navalny’nin arkadaşları yatın mürettebatının isimleri üzerinden başlattıkları bir araştırmayla Putin’in çocukluk arkadaşlarına, akrabalarına, etrafındaki işadamlarına yani yatın gerçek sahibinin adına ulaştılar: Vladimir Putin’e...
Bu ayrıntılı araştırmayı da Navalny’nin sitesinden yayınladılar.
İngiliz The Sun gazetesi Putin’in 500 milyon dolarlık yatını altın kaplamalı tuvalet kağıdı tutacağı fotoğrafıyla “Altın kaplamalı canavar” manşetiyle verdi.
2.5 yıldır hapiste olan Navalny, kendi sitesinden Putin’e bu son golünü atarken dün Moskova’da mahkemeye çıkarılıyordu.
Osman Kavala’nın son olarak casusluktan tutuklu yattığı ama hakkında casusluktan değil hükümeti yıkmaktan ceza istendiği davasında karar Nisan ayına ertelendikten bir gün sonra ve Devlet Bahçeli’nin Adanalı protestocuları polisin coplarla dövmesini “Devletin büyüklüğünü göstermesi” olarak tebrik etmesinden saatler sonra benzer bir absürd atmosferde yaşayan Moskova’da başlayan davada 2.5 yıl sonra karar çıktı.
2008’den beri Rus devlet şirketlerinin, Putin’in, Medvedev’in yolsuzluklarını ortaya çıkaran, daha önce Putin’in yolsuzluklarını kurduğu blog sitelerde hatta bir keresinde Pornhub’a yüklediği bir videoyla açıklayan, bu yüzden Sovyetlerden kalma bir zehirli gazla zehirlenen, tedavisi için zor bela Berlin’e giden, oradan tutuklanacağını bile bile döndüğü Moskova’da havalimanında tutuklanan 46 yaşındaki Aleksi Navalny 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Peki suçlamalar neydi?
2,5 yıldır görüşmeleri kısıtlanmış olarak Moskova’daki özel güvenlikli bir hapishanede tutulan Navalny’nin yargılandığı suçlamalardan biri mahkeme yargıcına duruşmalar boyunca hakaret etmekti.
Mahkeme yargıcı bir bilirkişiye duruşma kayıtlarını inceletti ve hakaret cümlelerini çıkardı:
“Aman Tanrım”, “Bu dava uydurma”, “Kanunları çarpıyorsunuz”
Bilirkişi bir matematik öğretmeniydi. Navalny duruşma sırasında bilirkişi olan öğretmene “Aman Tanrım” sözünün neresinden rahatsız olduğunu sordu. Öğretmen “Sözün değil, söylerkenki tonlamasının hakaret amaçlı olduğunu” söyleyebildi.
İkinci suçlama ise ilkinden daha da absürttü. En son Putin’in St Petersburg Belediye Başkanlığı’ndan itibaren kurduğu yolsuzluk ağını ve Karadeniz kıyısındaki Gelencik’te yaptırdığı 17.692 metrekarelik süper lüks gizli sarayı deşifre eden, Yolsuzluklarla Mücadele Vakfı’nın kurucusu Navalny, dolandırıcılıkla suçlandı.
Daha doğrusu yolsuzluklarla mücadele için vakfına topladığı bağışları “aşırıcılık” için kullanmakla.
Aşırıcılık Putin Rusyasının her kapıyı açan maymuncuklarından biri.
Türkiye’deki gibi her istediğine terörist demek kolay olmadığı için düşman bellenen Ukraynalılara neo-Nazi, ülke içindeki muhaliflere ise “aşırıcı” deniyor.
Birine “aşırıcı” deyince de ona yapılacak bütün kötülüklerin kapıları açılıyor.
Peki, Navalny “aşırıcılık” için harcamak üzere nasıl dolandırıcılık yapmış?
7 yıldır faal olan Yolsuzlukla Mücadele Vakfı’nda tespit edilemeyen dolandırıcılık ve aşırıcılık 2021 yılında Navalny’nin tutuklanmasıyla bulunuvermiş.
Peki kimi dolandırmış?
300 bin bağışçısı olan vakfın bağışçıları içinden mahkemede Navalny aleyhine ifade vermek üzere dört kişi mağdur olarak çıkarılmış.
Dört kişiden ikisinin aleyhine benzer bir dava varmış, tehdit edildikleri söyleniyor. Bir diğeri mahkemede iddialarını geri almış emekli bir adam. Dördüncü ise aylık geliri 500 ruble iken 14 bin ruble bağış yaptığını iddia eden bir uyuşturucu satıcısıymış.
Fakat bu absürt suçlamalar ve mağdurlar bile mahkemeyi Kremlin’de çoktan alınmış kararını açıklamaktan alıkoymadı ve Navalny’ye dokuz yıl hapis cezası verildi.
Fakat Berlin’den Moskova’ya dönerken, Youtube’a Putin’in Gizli Sarayı belgeselini sürpriz olarak bırakan Navalny ve arkadaşları, mahkeme kararını verirken de bir sürpriz yaptı ve Putin’in İtalya’da bir limanda çekili olan gizli yatını deşifre ettiler.
140 metrelik dünyanın en büyük 13. yatı olan Şehrazad’ın gizli sahibinin Putin olduğu daha önce de yazılmıştı ama bu kez Navalny’nin genç ekibi belgeleriyle yatın halatlarını Putin’e bağlamayı başardılar.
Navalny, Putin’in ne ajanlık ne beşinci kol faaliyeti gibi klasik suçlamaları üzerine yapışmayan bir isim.
Çünkü Putin kadar emperyal ve saldırgan olmasa da o da Rus milliyetçisi.
2014 Kırım’ın işgalini desteklemişti. Ama Ukrayna’nın işgali gibi bir çılgınlığın ise hapiste olmasına rağmen ilk günden beri karşısında. Üstelik hakkındaki mahkeme kararının yaklaştığının da farkında olarak yaptı bu itirazı.
Bütün gençliğini 23 yıldır ülkeyi yöneten Putin’in yolsuzluklarını deşifre etmekle geçirmiş genç bir adam, ömrünün 9 yılını daha hapiste geçirecek.
Ama Navalny tutuklanacağı bile bile zehirlendiği ülkeye geri döndüğü gibi, bu cezayı da yine mizahla, artık çoğu Rusya’yı terk etmeye başlamış genç taraftarlarının yüzünü güldürerek karşıladı:
"9 yıl. En sevdiğim televizyon dizisi "The Wire"daki karakterlerin dediği gibi 'Yalnızca iki gün yatarsın. Biri girdiğin, diğer çıktığın gündür' Bu sloganda bir tşörtüm bile var ama gardiyanlar aşırıcı diyerek elimden aldı"
Muhtemelen Putin de merak edip The Wire dizisinde başka neler dendiğine bir bakmıştır. Saklayacak cinayetleri, gizli sarayları, süper yatları olan bir diktatör için dünya pek de tekin bir yer olmasa gerek...
Elinin altında nükleer silah düğmesi olan eski KGB ajanı bir diktatör için bile cesaret ve internet ne kadar korkutucu olabiliyor...