Rüyalar ve gerçekler

Sözlükte “görmek” anlamındaki rü’yet kökünden türeyen rü’yâ kelimesi uyku sırasında zihinde beliren görüntülerin bütününü (düş) ifade eder (1).

Klasik kültürümüzde üç çeşit rüyadan söz edilir. Rahmani rüya, şeytani rüya ve nefsani rüya.

Gazali rahmani rüyayı, uykuda insan ruhu ile Levh-i mahfuz arasındaki perdenin kalkmasıyla Levh’te yazılı olan şeylerin bazısının insan kalbine yansıması olarak açıklar.

İslam kültüründe, rahmani rüyanın nübüvvetin sona ermesinden sonra da devam edeceği düşüncesi yaygındır.

Hz. Peygamber’e ilk vahiy rüya şeklinde gelmiş, altı ay müddetle vahiy bu şekilde devam etmiştir. Bir hadiste yirmi üç yıllık vahiy müddeti içerisindeki bu altı aylık zaman dilimi kastedilerek, “Müminin sadık rüyası nübüvvetin kırk altıda biridir” buyurulmuştur.

Şeytani rüyalar, Şeytan’ın aldatma, vesvese ve korkutmalarıyla meydana gelen karışık hayaller, düşler, telkinlerdir. İnsan psikolojisine negatif enerji yükleyeceği için, bu tür rüyaların anlatılması ve yorumlanması tavsiye edilmemiştir.

Üçlü ana tasnif dışında farklı rüya tanımları da bulunmaktadır (2) ancak köşe yazısı sınırlarını aşacağı için bu tanımlarla yetinelim.

Rüyalar gerçeği ne ölçüde yansıtır?

İlk insan toplulukları yaşanan olaylarla görülen rüyaların ayırt edilmesi hususunda uzun süre tereddüt etmiş ve rüyada görülenlerin uyanıkken yaşananlar kadar gerçek olduğunu düşünmüştür.

Bir hadiste, “İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar” buyurulmuştur.

Taşköprizade rüyanın düşünme yetisinin bir işlevi olduğunu, hakikatinin olmaması durumunda insanda var olan yetilerin yaratılmasının bir anlamı olmayacağını söyler (1).

Rüyaların fiziksel gerçekliği tartışılsa da psikolojik ve sosyolojik gerçeklik tartışılmayacak kadar açıktır. Hadiste de ifadesini bulduğu gibi, inancımıza göre aslında belki de bu dünyada rüyadayız.

Psikanalistler rüyalardan hareketle insanların problemlerini çözümlüyorlar. Geçtiğimiz yıllarda “Kırmızı Oda” isimli bir dizi izlenme rekorları kırıyordu. İzleyiciler bu dizideki kahramanların şahsında kendi deneyimlerini buluyorlardı. Bu yaklaşım o kadar tuttu ki benzer diziler yaygınlaştı.

Bütün kutsal kitaplar rüyalara yer verir. Tevrat’ın Tekvîn bölümünde Hz. Yûsuf’unrüyalarından bahsedilir. Talmud’un son kısmında rüyalarla ilgili bir bölüm bulunmaktadır. İncil’de rüya anlamına gelen on iki ayrı kelime geçmektedir. Kur’an pek çok ayetinde Peygamberlerin sadık rüyalarına atıf yapıyor.

İslâm öncesi Türk’lerde rüyanın haber taşıyıcılık açısından önemli bir yeri vardı. Uygur Türeyiş efsanesinde -Bögü Kağan örneğinde görüldüğü gibi- hanlar gördükleri rüyalar doğrultusunda hareket etmişlerdir.

Rüyalar, M.Ö. 3000’lerde verilen kararlarda etkili olurken, Roma döneminde bazı rüya analizleri Roma Senatosuna bile sunulmuştur (3).

Sonradan görme engeli yaşayan kişiler rüyalarında daha önce gördükleri görüntülere dayalı rüyalar görebilirler. Ancak doğuştan kör olan insanlar hiçbir görsel imaj görmezler. Onlar rüyalarında ses, koku, dokunma gibi diğer duyu organları ile alakalı imajları aynı görsel rüyalar gibi canlı şekilde hissederler. Bu da rüyalar ile fiziksel yaşam arasındaki sıkı ilişkiyi gösterir.

Rüya tabiri

Eski Mısırlılar, Asurlular ve Yunanlılar’da kâhin ve büyücülerin en önemli görevlerinden biri rüyaları yorumlamaktı (1).

British Museum’da saklanan ve milâttan önce 2000 yıllarına ait olduğu tahmin edilen bir Mısır papirüsünde 200 çeşit rüya tabirine yer verilmektedir.

Kur’an’da, Hz. Yusuf’a rüyaların yorumunun öğretildiği, Hz. İbrahim, Yakup ve Yusuf’un gördükleri rüyaları tabir ederek bu yorum ışığında hareket ettikleri belirtilmektedir. Hz. İbrahim’den rüyasında oğlunu kurban etmesinin istendiği, Hz. Yusuf’un rüyasında on bir yıldızın, ay ve güneşin kendisine secde ettiğini gördüğü ve bu rüya ile onun ileride peygamber olarak seçileceğine işaret edildiği, yine Yusuf’un Mısır’da hapse atılması sırasında hapisteki iki gencin ve Mısır kralının gördüğü rüyaları yorumladığı haber verilmektedir.

Resulullah’ın sabah namazından sonra arkadaşlarına, “İçinizde rüya gören var mı?” diye sorduğu, varsa tabir ettiği, zaman zaman kendi rüyalarını da anlattığı ve tabir ettiği yahut ashaptan birine tabir ettirdiği, güzel rüyaların anlatılıp tabir edilmesini hoş karşıladığı, kötü rüyaların anlatılmasını ve tabir edilmesini istemediği belirtilmiştir (1).

Rüya tabirinin Allah vergisi olduğunu, dolayısıyla sonradan kazanılamayacağını ileri sürenler varsa da çoğunluk, onun sembollerle ifade edilen şifreleri çözmeye dayanan bir maharet olarak kabul etmektedir. Bu hususta başarılı olmak isteyenlerin rüyanın cinsi, sınıfı ve tabiatı gibi hususları bilmesi, bunlardan birini diğeriyle telif etmeyi başarması ve yorumlamak istediği rüyanın nerede, nasıl, ne zaman ve kim tarafından görüldüğünü tespit etmesi gerektiğiifade edilmektedir.

Bu vesile ile, psikanalistlerin bir işlevinin de rüya tabiri veya çözümlemesi olduğunu da söylemeliyiz.

Güzel rüyalar iş verimini artırıyor

Bir grup araştırmacı, rüyaya yüklenen anlam ile iş hedefleri arasında ilişki olup olmadığını inceledi (4). Araştırmaya katılan çalışanlara gördükleri rüyaya atfettikleri anlam, verdikleriduygusal tepki ve o günkü iş hedeflerinde ne kadar ilerleme kaydettikleri soruldu.

İlk çalışmada, katılımcılara rüyanın ne derece hayranlık uyandırdığı soruldu ve iş hayatlarındaki en büyük problemi yazmaları istendi. Ardından rüyalarını olumlu mu olumsuz mu anlamlandırdıkları ve zorlukları aşma gücünün bir ölçüsü olarak, yaşadıkları iş sorununun iyi sonuçlanacağını düşünüp düşünmedikleri soruldu. Rüyalarına hayranlık derecesi yüksek olanların diğerlerine nazaran zorlukları yenme gücünün daha yüksek olduğu görüldü.

İkinci çalışmada katılımcılara rüyalarını olumlu mu olumsuz mu anlamlandırdıkları soruldu. Ardından da rüyalarını tasvir etmeleri ve anlamını yazmaları istendi. Mesailerinin sonunda o günün işlerinde ne kadar ilerleme kaydettikleri soruldu. Buradaki bulgulara göre de güzel rüyalar hayranlık uyandırıp, zorluklarla baş etme gücünü artıyordu.

Üçüncü çalışmada, araştırmaya iki hafta boyunca her gün katılan çalışanlar için benzer ölçümlere odaklanılırken, aynı zamanda her birinin ne kadar meraklı olduğuna da bakıldı.

Araştırma rüyalarda hissedilen hayranlığın, rüyalara yüklenen olumlu anlamın ve meraklılık seviyesinin insanların zorlukları aşma güçlerini ve üretkenliklerini artırdığını gösterdi.

Farklı bir araştırmada da güzel bir rüyayı hatırlamanın o günün işlerini tamamlamalarına yardımcı olduğu görüldü.

Rüyalar bizim gerçeğimiz. Düşüncelerimiz ve günlük yaşantımız rüyalarımızı, rüyalarımız da düşüncelerimizi ve yaşayacaklarımızı etkiler.

Güzel düşünen, güzel yaşayan, rüyalarına güzel anlamlar verenlerden, güzelliklerle karşılaşanlardan olmamız dilek ve duasıyla.

(1) https://islamansiklopedisi.org.tr/ruya#1

(2) Abdulvahit İmamoğlu. Bazı psikalistlere göre rüyanın insan hayatındaki rolü. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Cilt: XII, Sayı: 22 (2010/2), s. 21-47.

(3) https://npistanbul.com/ruyalar-hakkinda-ilginc-bilgiler

(4) HBR Türkiye. Rüyalarınız Üretkenliğinizi Artırabilir. Ocak 2024.

YORUMLAR (20)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
20 Yorum