Dostum, üçgenin iç açıları toplamına inanıyor musun?
Birkaç gün önce Prof. Dr. Ahmet Arslan Hoca’nın “Modern Dinî Düşüncenin Krizi” konulu konferansına katılma ve başından sonuna kadar dinleme fırsatım oldu. Dil ve üslup olarak biraz agresif ve hırçın bulduğum konuşmasında müesses dinlerin geleceğine ilişkin hayli karamsar bir tablo çizen, daha açıkçası din kurumunun mazideki ağırlıklı yerini bundan sonraki süreçte bir daha elde edemeyeceğini söyleyen Hoca bu bağlamda modern dinî düşüncenin çok derin bir kriz içinde bulunduğunu savundu. Hoca’nın dinî düşünce alanındaki krize ilişkin birçok tespiti, din dairesi içinde bulunan bizler için ne yazık ki can yakıcıydı. Söz konusu tespitlerden biri, dindarların doğrudan doğruya inancın konusu olan hususlarla bilgi ve bilimin konusu olan hususları birbirine karıştırmaları, yani bilim, kanıt, ispat konusu olan birçok meseleyi inanç alanına taşıyarak tartışmalarıydı.
***
Malum, üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir. Bu konu geometri ve matematiksel ispatla ilgilidir. “Allah vardır, ölümden sonra diriliş haktır” önermesi ise bilgi, bilim, deney, gözlem, kanıt ve ispatla değil, temelde güven duygusuna dayalı inançla ilgilidir. Dolayısıyla “Allah’a inanıyor musun?” şeklinde bir soru gayet yerindedir. “Üçgenin iç açıları toplamının 180 derece olduğuna inanıyor musun?” şeklindeki bir soru ise saçmalığın ta kendisidir. Ne var ki dinî düşünce dünyasında bu tür saçma sorularla sıkça karşılaşmak ve din alanıyla doğrudan ilgisi olmayan birçok meseleyi bu tür sorular üzerinden tartışmak yaygın bir âdettir. Örnek vermek gerekirse, yaratılış ve evrim konusu dindar çevrelerde evrimsel biyoloji gibi pozitif bilimlerin konusu olarak değil, basbayağı bir inanç konusu olarak değerlendirilir ve hatta Allah’ın yaratma fiiline karşı alternatif bir yaratma modeli olarak algılanmasından ya da kasd-ı mahsusla bu şekilde algılanması arzulandığından dolayı çoğu zaman “Evrime inanıyor musun?” ya da “Demek sen evrime inanıyorsun?” gibi tariz ve kinaye-yi urziyye kokan bir istifhamla tartışmaya girilir.
İhtimal ki yaratılış konusuyla ilgili tartışmada dindar taraf, “Allah bizi yarattı; ama ne şekilde yarattı, bilinmez; O’nun sınırsız kudret ve hikmetinden sual edilmez” demenin ötesinde, evrim teorisine karşı koyacak bir argümana sahip olmadığından, meseleyi behemehal inanç alanına çekerek muhatabı inançsızlık suçlamasıyla ilzam etmeyi çıkış yolu olarak görmekte ve böylece tartışmada sağlam bir mevzi kazandığını düşünmektedir. Oysa dindar taraf böyle bir yola başvurmakla söz konusu tartışmada mevzi kazanmak şöyle dursun, komik duruma düşmektedir. Yaratılış ve evrim tartışmasında bir müslümanın izlemesi gereken yol, bu yol değildir. Bu yolun güzergâhı bize göre şöyle çizilmelidir: Kâinatın ve insanın Allah tarafından yaratıldığını söylemek bir inanç meselesidir. Müslüman kişi, kendi dinine sadakat kaygısı taşıyorsa bu inançtan asla taviz veremez, vermemelidir. Aksi halde iman dairesinden çıkmış demektir.
Evrim konusu bir müslüman için ancak bu inançtan sonra mevzu bahis edilebilir; dolayısıyla dinî-itikâdî değil, bilimsel bir teori olarak ele alınıp değerlendirilebilir. Sonuçta bu teori aklı başında ve sağduyulu bir müslüman nazarında Allah’ın insanı yaratmasında işleyen yasa ve/veya biyolojik süreç hakkında makul bir fikir sahibi olmaya katkı sağlamaktan daha fazla anlam taşıyan bir şey değildir. Haliyle, Allahsız bir yaratma modeli hiç değildir. Şu halde, bilimsel bilgi ve ispatın konusu olan evrim meselesini inanç alanına çekip bunu inanma-inanmama bağlamında tartışmak hem saçma hem de lüzumsuz bir iş ve uğraştır. Bu noktada sıkça işlenen hata, yöntem ve amaçları birbirinden çok farklı olmasına rağmen din ile bilim arasında ya tam mutabakat ya da katıksız muhalefet denklemi kurmaktır.
***
Tam mutabakat özellikle modern dönemde popülerleşen bilimselci Kur’an yorumlarına onay veren ve bu sayede Kur’an’ı pozitif bilimin tezkiyesine muhtaç hale getiren zihniyette karşılık bulur. Katıksız muhalefet ise dinin artık modası geçmiş bir kurum olduğunu savlayan pozitivist, materyalist ve ateist zihniyetlerde karşılık bulur. Pozitivist ve ateist paradigmaya göre dinî metinlerdeki yaratılış öyküleri bilimsel bilgi ve bulgularla kıyaslandığında, “İnsanoğlunu dünya düzlemine leylekler getirdi” türünden çocuksu bir anlatıdır. Kur’an’dan bilim fışkırdığına inanan naif düşünce ise bu saldırı karşısında sözüm ona modern bilimsel yorumlarla durumu kurtarmaya uğraşır. Fakat her iki yaklaşım da kökten sakattır. Çünkü kutsal metinler kozmogoni, kozmoloji, tabiat, yaratılış gibi konularda insanoğlunun bilimsel meraklarını gidermek ve açıklayıcı bilgi vermek bir amaç gözetmezler. Kutsal metinlerdeki temel amaç insanoğlunun yaratıcıya karşı iman, ibadet, şükran borcunu hatırlatmaktan ibarettir. Din dili açıklayıcı değil, anlam ve değer katıcı bir dildir. Bu sebeple, kutsal metindeki ifadeler, söylenenden ziyade söylenmek istenen şey dikkate alınarak, yani parmağın ucuna değil, parmağın işaret ettiği noktaya bakılarak tefsir ve te’vil edilmelidir. Zira bahsi geçen temel amaç çerçevesinde kutsal metin, insanda yaratıcıya karşı derin hayranlık uyandırmak üzere öyküsel ve şiirsel bir dil kullanır. Bu yüzden de yağmur, rüzgâr gibi doğa olaylarını bile aynı dil dizgesi içinde anlam katarak anlatır. Ancak bu bilimsel (açıklayıcı) değil, tinsel (manevi değer yükleyici) bir anlamdır. Bu sebeple, kutsal metin bilimsel veriler ışığında yorumlamaya pek müsait olmadığı gibi, bilim de mantıkçı pozitivist bir paradigmayla kutsal metnin dil ve anlam dizgesini sorgulama ve yargılama hakkına sahip değildir.















Öldükten sonra yaptığım kötülüklerden dolayı arkamdan küfredecek kimse olmasın yeter. Dua edecek olmasa da zararı yok.
Yanıtla (0) (0)Bu gün bilim dünyası meteryslizmin baskısı altındadır, tüm kabuller bu kabule göre dizayn edilmektedir. Öncelikle EVRİM teorisi bir felsefi düşünce iken meteryslizm bunu Yaratılışın hakikati olarak dikta ettirmesinin en önemli nedeni yaratılışta Allah kudretinin yok etmek içindir. Kendi kendini var eden bir canlının Yaratıcı olarak bir kudret tanıması anlamsız olur. Sayım HOCA Kur'an'da geçen insanın yaratılışını çok iyi bildiği halde etkili ve baskıcı bilim afarozuna uğramamak desteklerini toplamak için görmemezliğe geldiği anlaşılıyor. Akademik çevrenin şu anda en büyük korkusu aforoz olmak
Yanıtla (1) (0)Bir hücredeki amino asit dediğimiz molekülün doğada tesadüfen olamadığını deneyler göstermiştir. Kaldıki aminoasiti bir memur olarak kabul edersek hücreyi devlet olarak düşünebiliriz. Yani tek bir protein enzim bile bazen yüzlerce aminoasitin birleşimiyle oluşur. Hücre içinde yüzlerce birbirinden farklı enzim vardır. Bu enzimlerden herhangi birinde aminoasitlerin kendisini bırakın diziliminde bile bir farklılık olsa tepkimede bir sonraki ürün farklı olur. Bu bir hastalığa neden olur. Bazen ölümcüldür. Sıranın bile kusursuz olması lazım.
Yanıtla (0) (0)Sayın Kaptan, araf falan inşa ettiğimiz yok. Darwin ve Lamarck 'dan Stephen Jay Gould 'a kadar (daha sonraki dönemlerde bu konuyu ilgi alanımdan çıkarmıştım, zaman kaybı diye) iddiaları, gelişmeleri ve itirafları inceleyince sadece hipotezi hızla yaygınlaştırmak ve bilimsel bir gerçekmiş gibi empoze etmek için ne sahtekarlıklar yapıldığını gördük (Internet 'te bile tarama yapsanız yeterli kaynak görürsünüz). Sn. Hmm, kaçınılmaz gelişimin bir yansıması olan evrim içinse söyledikleriniz bu tartışılabilir çünkü herşey herşeyi etkileyebilir ve gelişim fıtratta vardır. Bizim bahsimiz Evrim Teorisi
Yanıtla (0) (0)Darwin teorisi her ne kadar bir olguyu açıklar gibi sunulsa da, özellikle de sahip çıkanlara bakıldığında çok da masum durmuyor. Kanımca bu kavgayı her iki taraf da yanlış bir mecraya çekmiş durumdalar. Dindar insanlar bu işin ideolojik tarafına karşı çıkıyorlar. Yoksa aklı başında dindarların bilimle bir zoru yoktur. Her şey yüce bir yaratıcının eseridir, O söylenmeden hiçbir şey tamam olmaz. Onunla anlam kazanır her şey.
Yanıtla (0) (0)Yazdıklarınıza bakılırsa yazılanları TEPEDE görmeniz gayet normal...
Yanıtla (0) (0)Öyle olsa bile bunu ispat edemeyiz. İspat edemediğimiz içinde bu zandan ibarettir. Bazı kanıtlar var ama. Kanıtlar bilimsel kanıt niteliğinde değil. :-))
Yanıtla (0) (0)15,24 tehlike sen öldükten sonra arkandan dua edecek kimsenin olmaması. not: sözüm amentüye inananlar içindir. dolayısıyla inanmıyorsan seni bağlamaz
Yanıtla (0) (0)Bu iki taraflı bir şey. “Bilim” de vardığı her merhaleyi “son durak” ilan edip ikide bir itikadımızı tashih etmemizi ferman ediyor. “Challenge” “response”ı doğuruyor; kantarın topuzu karşılıklı kaçıyor. Bu köşe altındaki yorumlarda dahi bunu görmek mümkün.
Yanıtla (0) (0)Burada yorumlara KARAR OKURU olarak yorum yapan ve "bence biraz tarih oku dostum" "saçmalama özgürlüğünüz var tepe tepe kullanın" şeklinde TEPEDEN BAKAN yorumların sahibi bizzat yazarın kendisi mi acaba diyorum. Makalelerindeki üstenci bakış ile bu birer cümlelik cevapların rengi aynı gibi. Ne dersiniz sizce de öyle mi.
Yanıtla (0) (0)Sayın Öztürk Bir diğer sebep ise meali eline alıp oradaki eksik çeviriden insanların sonuç çıkarması.. Allah teala kullarını tercih konusunda serbest bıraktığını beyan ediyor. Ancak daha sonra dilediginin kalbini muhurledigini, dilediğini rezil ettiğini, dilediğini izzet sahibi kıldığını ifade eden mealler ile karşılaşıyor okuyan . Aslında ifade, koyduğum kurallara uymaz iseniz sizin fiillerinizin sonucu olarak kalbinizi siz kendi kendine mühürlersiniz olmalı. Kendi fiillerinizin sonucu olarak izzetli veya rezil olursunuz olmalı.
Yanıtla (0) (0)Muhterem Hoca; ne zaman başladın iman dairesi çizmeye? Zat-ı âlinizden başka, ''aklı başında ve sağduyulu Müslüman'' kaldı mı? (!) Zimnen, ''lüzumsuz bir iş ve uğraş'' ile iştigal ettiğini; lütfen ve keremen kabul buyurduğunuz için minnettarım; şahsım adına, partili arkadaşları bilemem. ''Tefsir ve te'vil'' olmayınca, zat-ı aliniz işsiz kalır. Hiç değilse işinizi yapsanız, ''köşe''den sağa sola ateş etmekten daha iyi olur. Bu da şahsı kanaatim, partili arkadaşları yine bilmiyorum. Sayısı 20'yı bulan kitaplarınızda vuzuha kavuşturamadığınız hangi konuyu, Karar'ın 'köşe'sinden vuzuha kavuştu.
Yanıtla (0) (0)Evet, Hoca da bunu söylüyor zaten; üçgenin iç açıları toplamı kaç derece sorusu inanç konusu değil, değişken bilim konusu olmalı diyor; ama bilimin konusu olan birçok mesele din gibi tartışılıypr diyor
Yanıtla (0) (0)Hiç bir şey birbirine dönüşmedi diyorsunuz.. Herşey binlerce yıl veya milyonlarca yıl önceki gibi kurbağa, balık, tavuk, tilki öyleyse burada ne tartışılıyor merak ettim. Evet mikroskobun icadı diye bildirilen tarih eski 1500'lü yıllar olabilir. Ama geliştirilerek aktif kullanılması yani mikroorganizmaların tespiti çok sonradır. 18. yüzyılın sonlarına doğrudur. Yani darwin mikroskopla bakterileri görmemiştir.
Yanıtla (0) (0)Sayın Öztürk , Konferansın konusu ve sizi de rahatsız eden anlatımı ahir zaman sürecinin son evresine girmiş olmamız ile ilgilidir. Resulu kibriya Mallar raflardan dolup taşmadıkça herc artmadıkça kıyamet kopmaz buyurmuştu da dinleyenler sormuştu herc nedir ya Resullulah ? O da boşu boşuna çok sayıda insanin ölmesidir diyerek cevaplamamıştı. İnsanların üzerine öyle bir zaman gelecek ki, dininin gereklerini yerine getirme konusunda sabırlı/dirençli davranıp Müslümanca yaşayan kimse, avucunda ateş tutan kimse gibi olacaktır.”(Tirmizî, Fiten,73; Ebu Davud, Melahim,17).
Yanıtla (0) (0)Pekala haklısınız. Hatayı buldunuz.Allah'a tövbe ediyorum. Sizden de özür diliyorum.
Yanıtla (0) (0)SA. Hocam Tefsirinizin 2. Cildini beklemekteyiz. Allaha emanet olun.
Yanıtla (0) (0)Maalesef yanıılıyor ve yanıltıyorsunuz. Evrim teorisi ateizmin en tahripkar mühimmatı arasında ve dürüst ateler bunu inkar da etmiyorlar! bilimvegelecek.com sitesinden “evrim-ve-tanrinin-varligi-sorusu” Taner Edis imzalı yazı size ve sn M Öztürk’e bu konuda bir fikir verecektir sanırım.
Yanıtla (0) (0)Hatta daha da ileri bir ifade var bir çekirdeğin zarını bile yapamazsınız diyor. Ben bilime karşı değilim. Zaten bilim ilerlediği takdirde, bunun yapılamayacağı anlaşılacak ve Kuran'daki ayet teyit edilmiş olacak. Bilime neden karşı olalım ki.Fatır süresi. 13 ayet.Mülk O'nundur. O'ndan başka taptıklarınız ise bir çekirdek zarına bile sahip değildirler.
Yanıtla (0) (0)Ben inanıyorum... Senin kadar cahil olmadığımıda biliyorum. Verdiğin örnekten ne kadar biyolojik bilgin olduğu anlaşılıyor. Kızamık virüsü kuduz virüsüne dönüşmez miş. Örneğe bak. Kim sana virüslerin yada herşeyin dönüştüğünü söyledi. Neyi ispata çalışıyorsun mübarek... Ayrıca mikroskop 1590 yılında bulundu. Ortaya sallama. Herkes senin gibi okumadan atmıyor. Herkesi kendin gibi zannetme.
Yanıtla (0) (0)O zaman biride sana derki bana meleklerin var olduğunu ispatla. Daha ileri gider ve sana derki bana Allah'ın varlığını ispatla. Onun için biraz aklıselim konuşalım beyler.. Adamlar bir çalışma araştırma yapmış. İbni sinada evrimle ilgili görüş bildirmiş. İnanın yada inanmayın ama biraz saygı duyun lütfen. Evrim Allah'ı inkar için araştırılmamış. Evrim varsa onuda Allah yapmıştır zaten....
Yanıtla (0) (0)Kardeşim bilime karşı olduğumu nereden çıkarıyorsunuz anlamadım. Hücre yapısının içinde sadece bir komponenti alıp onun içindeki dna yapısıyla oynamak suretiyle değişik hilkat garibeleri yapılabilmesi mümkündür. Ancak bu mekanizmanın diğer bileşenleri için mevcut yani yaratılmış organik komponentleri kullanmak zorundayız. Yani kromozomu in vitro ortamda değiştirip tekrar bu muazzam organizasyonun içine yerleştirmek, bu dna'dan protein sentezi mesajları almak, hücreyi ve organizmayı şekillendirmesini beklemek zorundasınız. Bu yaratmak değil oynamaktır. Bir insanın kolunu kesip ben kolsuz insan
Yanıtla (0) (0)Evrim teorisini sen okudun mu acaba ne olduğunu biliyormusun. Yoksa maymuna takılıp kaldın mı. Mesela ibni Sinan'ın farabinin Darwinin evrimle ilgili kitaplarını düşüncelerini okudunmu. Yoksa ortaya karışık sallıyormusun. Nasılsa herkes benim gibi düşünüyor diyorsan yanılgı içindesin. Azda olsa insanlar merak edip okuyor....
Yanıtla (0) (0)İnanç alanına çeken asıl sizsiniz. Kimse evrimi inanç alanına çekmiyor. Şüphe içinde olan asıl sizsiniz. Her ortamda Allah'ın varlığını ispat etmeye çalışan sizsiniz. Kimsenin yaradılışla yaratanla bir derdi yok. Cehaletle bilgisizlikle geri kalmışlıkla riyakarlıkla hamasetle derdimiz var bizim....
Yanıtla (0) (0)Kur'an'ı Kerim'de Bir buğdayın zarının insan ve cinlerin yapamayacağına dair bir ayet yok. Allah adına yalan söylemene gerek yok. Allah'ın herşeyi yaratması sana bilim düşmanlığı yapma hakkını vermiyor. Boeing 707 bilimle ilimle yapılıyor. Zırvalarla değil.... Kur'an'ı Kerim ilahi bir kitaptır ve kutsaldır. Bilim kitabı değil emirler yasaklar öğütler kitabıdır. Sizin gibiler yüzünden değeri anlaşılmıyor maalesef....
Yanıtla (0) (0)dıncı cephenın bılıme ve bılımsellıge karsı yuzyıllar suren maglubıyetının bılıncaltına ıslenmıs ve bılıme karsı otomatık refleks olusturmus goruntusu burada da var...artık dıncıler bılım dendıgı zaman dınlerıne saldırılmıs gıbı bır psıkoza gırıyor....neden bu kadar gerı kalmıslıklarının bır muhasebe ve ozelestırısını yapmadan...
Yanıtla (0) (0)Engelli otizm sakat doğan çocuklarda şekillendi rahimlerde. O zaman haşa Allah eksikmi yaratmış oluyor yani. Allah'ın büyüklüğü kudreti senin bilim düşmanı olmanı gerektirmez....
Yanıtla (0) (0)Hocam kelamcıların işini de sen yap hocam. Ülkenin tüm dertlerine sen koş, ilahşyat akademisi çürümüşlüğüyle kalsın...
Yanıtla (0) (0)Abi evrim bir türün başka bir türe dönüşmesi değil. Aynı ortak atadan gelip ağacın dalları gibi bir ayrışma. Biraz mevcut düşüncenin aksi yönde içerik de okur musun? Sonra yine itiraz edersin. Zira bilim insanlarının kahir ekseriyeti arasında evrim hakkında bir tartışma bile yok.
Yanıtla (0) (0)Üstad evrim gozlemlenebilen bir hadise diyorlar. "Antibiyotik evrim" diye aratirsanız inceleyebilirsiniz. Evrim teorisi bunun nasıl olduğunu açıklama denemesidir ve dünya çapında binlerce bilim insanı 160 yıldır aksini ispatlayamamistir. Google Scholar üzerinden tetkik edebilirsiniz konu üzerine delillendirilmis bilimsel çalışmaları.
Yanıtla (0) (0)Salih Bey yine evrimin ispatlanamamis bir hipotez olduğuna "inanın" ama dürüstlük, evrim savunucularının sunduklari delilleri de değerlendirmeye almayı gerektirir. İlgili bilim insanlarının kahir ekseriyetinin evrimden şüphesi yok hatta mikrobiyoloji düzeyinde doğrudan gözlemlenebiliyor. Antibiyotik evrim diye bir aratın.
Yanıtla (0) (0)Abi bir CRISPR diye arat istersen ışık saçan insan bile yapılabiliyor teknik olarak. Etik olarak henüz karar verilmediği için yapmıyorlar. Hatta YouTube'da Bioluminescent mouse falan diye arat fare örneği için (insan da olsa aynı yöntemle yapılacaktı). Yani elbette haşa ayete itiraz etmiyorum ama böyle bir realite var nasıl anlamak lazım?
Yanıtla (0) (0)Sayın Karar Okuru 17:26. Mustafa Bey'in okuyucusu dilenciye para verdikten sonra gözünü ondan ayırmayıp sürekli o parayla ne yaptığını gözlemiyordur kanaatimce. Dilenci örneği, ona para verenleri tanrıya benzetmek... I ıh! Olmamış. "Sana ne!", der gibi olmuş. Biraz daha düşünüp daha tatminkar bir cevap verin lütfen.
Yanıtla (0) (0)Adem bey, affınıza sığınarak söyleyeceğim; "ihtimal veya olasılık" dediğiniz şey bilimin aradığı en değerli sonuçlardır. Bilim olasılıkları arar, bu amaçla istatistiği kullanır. Teoriler yanlışlanıncaya kadar geçerli kabul edilir ve yanlışlansın diye ilan edilir (yayınlanır). Yeni gözlemler teoriyi yanlışlarsa onu geçerli saymak için bir tane bile bilim insanı ortaya çıkmaz. Zan dediğiniz şey inançlarla daha yakın bir akrabalık içindedir. Kesinlik arayışı yanlışlanmaya rıza göstermeden umulan sonucu doğurmaz, bu yüzden inançlar kesin değildir. İnanırız ama inancımıza başkalarının da sahip çıkm
Yanıtla (0) (0)Evrim bilimsel yöntemlerle kurulan bir teori ve Kuran'dan farklı olarak her gelişme yanlışlanmaya açık. Bilimsel yöntem, ortaya atılan bir fikrin yanlışlanması çabalarını davet eder. Ona inanıp inanmamayla ilgilenmez. Sayılabilir gözlemler yapıp bundan anlamlı bir sonuç elde etmeye çalışırsınız. Yanlışlanamadığı zaman hipotez teori, teori de kanuna dönüşür. Siz evrim teorisinin kanun olmadığını, sizi bağlamayacağını söylüyorsunuz. Hiç kanıtınız olmadığı halde saklanan bilgiler olduğunu ima ediyor, araf inşa ediyorsunuz.
Yanıtla (0) (0)23:46, eğer dikkat çektiğiniz husus dünyanın ve canlıların nasıl ortaya çıktığına Kuran'ın getirdiği açıklamalarsa size (komik bulma dışında) katılıyorum. Ama inandığınız şey sadece size (tabii ki sizin gibi inananlara da) yeter. Evrimle uğraşan bilim insanları bundan daha fazlasını bilmek istiyor; bir su damlasından hayatın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek istiyorlar. Bu size komik geliyorsa bilemem elbette.
Yanıtla (0) (0)İslmai tıp mı? O da ne?
Yanıtla (0) (0)Ali İmran süresi 6. ayet.Rahimlerde size istediği şekli veren O'dur. O'ndan başka gerçek ilah yoktur. O daima üstün ve güçlüdür, herşeyi yerli yerince yapandır... Bir kadın doğum profesörünün çocuğu ultrasonda izlemekten başka bir katkısı yok. Birde anneye vitamin ve demir takviyesi. Aradaki yetki farkını hissedebildiniz mi. Kaldı ki anne ve bilim adamı'da daha önce anne karnında şekillendirilmişti. Bunu yapan kudretin ultrason, amniyosentez v.s gibi ıvır zıvırdan kuran-ı kerimde bahsetmesini mi bekliyoruz? Bilim iptidai bir yerdedir.
Yanıtla (0) (0)Evrime inanmak, bir boeing 707 uçağının doğada kendi kendine oluşacağına inanmaktan daha mantıksızdır. Çünkü bu uçağı insan beyni, elleri, kollarıyla doğadaki maddeleri kullanarak yapar. Yani insan çok daha mütekamil bir varlıkdır.Kuran-ı Kerim'de bir buğdayın zarını bile insan ve cinlerin yapamayacağı belirtilir. Yani canlıyı yaratmak Allah'a mahsus bir teknikdir. Bu teknikle ilgili bilim veya beceri insana verilmemiştir. Bir hücredeki kromozom, çekirdek, mitokondri v.b. organizasyonların birleştirilmesinin tekniği insana kapalı bir bilimdir.
Yanıtla (0) (0)Sorumu doğru anladınız mı bilmiyorum! Tanrı sürekli olarak anılmayı, şükredilmeyi, ibadet edilmeyi talep ediyor; bunları neden talep ediyor? Sorduğum şey bu... Sürekli olarak ne kadar da az şükrediyorsunuz diye yakınıyor! Şükretme nedir? Tanrı neden bunu bu kadar çok talep ediyor?
Yanıtla (0) (0)Üçgenin iç açıları toplamı Öklid geometrisine göre 180 derece, Lobaçevski geometrisine göre 180 dereceden küçük, Riemeann geometrisine göre 180 dereceden büyüktür. Bunlar tarih sahnesine yukardaki sıra ile çıkmış bilgiler. Şimdi bir de fraktal geometri var. Yani bilim gelişiyor ve değişiyor; doğruları da öyle. Zayıf bir argüman olmuş "üçgenin iç açıları toplamı".
Yanıtla (0) (0)Sayin Mustafa bey. Dönüp dolasip yine müslümanlara "cakacak" yer aramissiniz. Siz evrim meselesinin müslümanlarca inanç alanına cektigini söylüyorsunuz. Hayir! Aksine teoriyi, ki ispat edilmis bir teori de degildir, inacsizlik alanina cekenler oldugu icin müslümanlar da buna karsi fikir beyan ettiler. Bunda gocunacak bir sey yok. Öte yandan bilim ile din ayri degildir. Sanat varsa sanatkar da vardir. Müslümanlarin dedigi sadece budur.
Yanıtla (0) (0)21.01, Kur'an yaratılışı çok net anlatıyor. Anlamak için inanmak lazım. Hem Kur'an'a inanmayıp hem yaratılışı tam anlatmıyor demek çok komik.
Yanıtla (0) (0)Meselenin başka boyutlarını bir kenera bïrakarak,bilimi ve bilimin gelişimini inançlardan,ideolojilerden,mitolojilerden azade düşūnmek en hafif tabiriyle safdilliktir.
Yanıtla (0) (0)Türlerin kökenini bilimsel olarak nasıl açıklayacaksın
Yanıtla (0) (0)Meclis vardı, hala duruyor mu onlar? Hiç sesleri çıkmıyor. Ayda 20-30 bin TL maaş alan ve tek işi parmak kaldırmak olan 600 tane vekil. Sadece maaşları ayda 12 trilyon, yedikleri içtikleri bakımları ayrı. Utanmaları ve istifa etmeleri gerekir. Böyle vekil istemiyoruz. Vekiller istifa.
Yanıtla (0) (0)Kuran ın ve diğer kutsal kitapların yaratılışı anlatışı yeterli olmamasını sadece bu kitapların anlam ve değer katıcı olmaları manasıyla açıklamaya çalışmak da pek anlaşılır değil. Çünkü değer katmıyor bu açıklamalar.
Yanıtla (0) (0)10.51, İnsanın maymundan evrildiği bir zandır. Bilim değildir. Bilim zan ile uğraşmaz, zanna cevap vermez.
Yanıtla (0) (0)19:38, evet 1400 yil once gelen dine inanacagiz cunku hic kimse onun yanlisligini ispat edememistir ve edemeyecektir.
Yanıtla (0) (0)19.38, Daha yenisi varsa ona inan...
Yanıtla (0) (0)Aynen, mesele budur. Bilimsel olmayan bir görüş işimize geliyor diye bilim olmaz.
Yanıtla (0) (0)Harikasınız Mustafa hocam
Yanıtla (0) (0)Dindar bilinç anla ! Kur andaki akıl sistematik bilimsel sorgulayıcı akıl değildir. İkna edici akıldır. Kuran’da yerden ve gökten Evren’den bahsetmesi evren için açıklama yapmak için değil,kitapta kavram yoktur Dinin temeli kitabın demeli muhayyiledir,imgedir,düştür
Yanıtla (0) (0)Sn. Profesör, yine Oryantalist ölçülerle çağların üstünde olan bir çağrıyı değerlendiriyorsunuz. "Evrime inanıyor musun?" sorusu doğru bir sorudur çünkü ortada kanıtlanmış bir şey yoktur, hatta son 30 yılın bulguları hipotez aşamasını geçemeyen sözüm ona "Evrim Teorisi"ni biraz sarsmıştır. "Biraz" çünkü ne kadar bulgunun saklandığı da belli değildir. Bu durumda söz konusu teoriyi (aslında hipotez) savunan onu bilimsel olarak mı savunuyor? Hayır, inanıyor.
Yanıtla (0) (0)Her insan istediğine inanabilir. Bu kendisini bağlar yada kendisini ilgilendirir. Ben evrime inanmıyorum. Evrime inanan insanları da yarım yamalak bilgi sahipleri diye suçluyorum. Sebebini de açıklıyorum. Kanıt sunuyorum. Sizde evrimin olduğuna dair kanıt sunun.Bu kanıtlarınızı değerlendireceğim.
Yanıtla (0) (0)Hımm? Olayı genetik boyutta ele alırsak canlı olan her şeyin ortak bir atadan geldiğini söyleyebiliriz. Fakat ideolojik kafalı evrimperestlerin iddialarına ve dayatmalarına bakarsan konunun bu kadar masum olmadığını görürsün. Canlıların menşeinin ortak olduğunu söylemek yadsınamaz bir gerçekliktir ve dine de, pozitif bilime de, akla da aykırı değildir.
Yanıtla (0) (0)Hemen ilave edeyim! ben de din ile bilimin çelişmeyebileceğini düşünüyorum. Ancak hocanın gittiği mantıktan değil. Ben, din-bilim ilişkisinin çelişmeyeceğini, dini farklı bir mantıkla değerlendirerek söylüyorum.
Yanıtla (0) (0)Takipçi, bence çok fazla hayal görüyorsun. Daha sonraki bilimsel araştırmaların darwinin teorisini desteklediğini duymuştum biyoloji bölümü öğrencilerinden. neye göre darwinin bugün evrimin olmadığını söyleyeceğini söylüyorsun anlamadım. - Fakat, rus bilimadamlarının tilkiler üzerinde yaptığı deney, evrim teorisi tartışılırken "öyleyse neden tilkiler evcilleşmiyor" türü sorulara cevap vermiş. tilkilerin de evrimleştiğini ortaya koymuş. İlginç bir bilimsel yazı. bir araştırıver istersen. ben bbcde okumuştum.
Yanıtla (0) (0)11:43. Inege tapan bir insanin varligini bir gercek olarak kabul edersin ama saygi duymak zorunda degilsin.
Yanıtla (0) (0)Evrimin ispatına ilişkin ispat vesikalarina açık yüreklilikle baktınız mı? Evrim Ağacı diye arayın o siteden bir bakın bakalım. O kadar basitçe ispata muhtaç teori diyip gecilebilecek bir durum yok önümüzde.
Yanıtla (0) (0)Gelsede dinle gelmez. Boşananlar dinsizmi yani. Din din dediniz geldiğimiz duruma bak
Yanıtla (0) (0)Sen böyle dersen başkasıda derki 1400 sene önce gelen dinemi inanacağız...
Yanıtla (0) (0)Nasıl yani? Evrim ile Adem ve Havva meselelerini bir arada nasıl anlayabiliriz mesela? İkisi de aynı konu üzerine değil mi?
Yanıtla (0) (0)Ben evrime inanıyorum. Zaten evrimi uygulayan Allah'tır. Maymunun atam olduğuna değil Evrime inanıyorum Hemen saldırayım demeyin Darwin okuyorum ve anlıyorum... İbni Sina yı seviyorum. Darwine saygı duyuyorum...
Yanıtla (0) (0)Evrimden anladığınız nedir acaba? Evrim bir türden başka türe geçiş değil ortak atadan gelmektir. Türler ağacın dalları gibi ayrıșıyor evrime göre. İtiraz edebiliriz ama doğru şeye itiraz edersek dürüstçe olur.
Yanıtla (0) (0)Evrim teorisinin veya genelde herhangi bir teori hakkında bilginin kesin doğru olabilmesi için iki şart vardır. Birincisi ‘delilin varlığının kesin olması. İkincisi ise, ‘delilin delaletinin kat’i olması, zanni olmamasıdır. Yani, kanıttan çıkan aklî sonucun ‘ihtimal veya olasılık’ içermemesidir. Eğer herhangi bir ihtimal varsa ortaya ancak ‘zan’ çıkar, kesinlik bulunmaz. Evrim teorisi her iki şartı yerine getirmez. Dolayısıyla Kur’an’ın ifadeciyle “zan’dan başka bir şey değildir.
Yanıtla (0) (0)Bu yazı biraz kolaya kaçmış.
Yanıtla (0) (0)Keşke yorumun devamını okuyabilseydik. ..
Yanıtla (0) (0)Fuat abi evrim teorisi biri diğerine dönüşüyor demiyor. Ortak atadan gelindiğini söylüyor.
Yanıtla (0) (0)azimleri daha da artıyor. Derste özellikle doğal ve endüstriyel besinlerdeki kimyasal ve radyoaktif zehirlere dikkat çekiyorum. Yakın ilgiden dolayı bütün talebeler hafta sonunda ziyaretime gelmek istiyorlar. Lüzumsuz ve soyut mevzularla kimsenin dimağını kirletmek istemem. İsteyen, her türlü saçmalığı internetten öğrenebilir. Bazı gençler, haram ve helal gıdalar hakkındaki hükümleri sorduklarında "Bu hususta kendiniz için fetva vermek size aittir."diyorum." Çünkü alim değilim. Ben de genç ve talebeyken benzer sıkıntılara maruz kalmış hiçbir beşerden yardım alamamıştım.Sağlık her şeyin baş
Yanıtla (0) (0)İbn Haldun’u dikkatli okursaniz sizin dediginiz manada evrimden bahsetmedigini gorursunuz. O sadece insan türünün melek ve hayvanlara özgü niteliklere sahip olma kapasitene işaret etmektedir.
Yanıtla (0) (0)Muhterem Hoca, yurt dışında İlahiyat fakültesinde Türkçe öğretiyorum. Her ülkeden Müslüman çocuklar, İslam teolojisi tahsili yapmak için burada bulunuyorlar, ortak özellikleri şaşkınlık, düşkünlük ve perişan olmaları. Fakirlik, hastalık ve musibetler başlarını aşıyor. Her şeyden evvel bu gençlere İslami sağlık dersi vermeye karar verdim. Mesleğim kimyacı fizikci, biyolog toksikolog ve geleneksel tıpçı olması hasebiyle sıhhate giriş adı altında bir ders tertipledim. İslami tıbbi detaylı bir şekilde anlatınca gençler evvela yadırgıyorlar. Tıbbi izahatler ikna edici olunca da gençlerin
Yanıtla (0) (0)11.43, Sen gayrimüslim misin.
Yanıtla (0) (0)11.38, Bütün Müslümanların İbn-i Sina gibi düşünmek mecburiyeti mi var? İbn-i Sina evrim yok dese sen de yok mu diyecektin? Bu seküler kesimin düşüncelerini Kur'anla ispat etme gayretleri çok komik düşüyor...
Yanıtla (0) (0)Baktılar bu dünya dinle yaşanmiyor dinsiz de olmuyor, ki evrende yapayalnız oluşlarını kabullenecek yürekleri yok
Yanıtla (0) (0)1800'lü yılların teorisini bugün bilim diye bize getirmeyin. Darwin bugün yaşasaydı evrimin olmadığını söylerdi. Çünkü gözlemci birisi. O dönemde mikroskop bile yoktu. Bakteriler,virüsler bilinmiyordu. Bir virüs içinde sadece DNa olan protein zarfı olmasına rağmen başka bir virüse dönüştüğü görülmemiştir. Örneğin bir kızamık virüsü, kuduz virüsüne dönüşmez. Halbuki dönüşmesi en muhtemel, gözle görülmeyen bir mikron boyunda- milimetrenin binde biri- canlıdır. Evrime inanmak için biyolojik bilgileri yarım yamalak olan bir cahil olmak gerekir.
Yanıtla (0) (0)15.24, Sana söylemiyor zaten.
Yanıtla (0) (0)Tanrıya inananlar; onun yaptıklarını, ihtiyacı olduğu için yaptığını düşünmezler. Sen bir dilenciye para vermişsin; vermiyebilirdin de. Ne ihtiyacın vardı da verdin? deseler; ihtiyacım olduğundan değil, istedim verdim, diyebilirsin
Yanıtla (0) (0)Boşanma davaları ÇİĞ gibi. Ahlak Edeb,Merhamet, Yakınları gözetmek, Yalana vb çareler lazim.Hocam. DİN. İnsanca (Yüksek İslam Nizami Ahlaki) yaşam ogretisidir. Bakın yakınlarınıza/miza ne durumda. ? Kabire hazırlanmak lazım. Uc- beş günlük Koy hayati bitiyor. Ey Köy sakinleri geç olmadan Köyümüzü Cennete benzetmek elimizde Ahlak ve Adalet ile başlayarak. Gerisi zaten gelir arkasından. Civciv mi, yumurta mi once.?.:)).bitmez bu lakirdilar.Saygılar.
Yanıtla (0) (0)Ya Aziz ! Felsefe ve edebiyat bir kenara, ülkeyi bir alim olarak kurtarabilecek misiniz ? Mucize, nasıl olsa elinizde, akıl da yerinde maşallah. Bu millet size okul açarak, okutarak, maaş ve makam bahşederek hizmet etti, sıra sizde.
Yanıtla (0) (0)Biyolojik evrim, sürekliliği olan kaçınılmaz bir gerçeklik, ideolojik evrim ise seküler bilimin dinlere karşı kullandığı bir silahtır. Bütün canlılar kendi temel yapıları değişmeden, zaman içerisinde sürekli evrilerek değişim ve gelişim gösterirler. Bunu görmemek ve kabul etmemek akli körlüktür. Fakat aslanı, kaplanı, çitayı bir tarafa bıraktık, aynı tür içerisinde tekir bir kedinin sarman bir kediye bile dönüşmesi mümkün değilken insanın maymundan veya başka bir canlıdan evrildiğini iddia etmek ahmaklıktır. Evet bir evrim vardır, devam etmektedir, inkar edilemez. Her tür kendinden evrilmiş
Yanıtla (0) (0)Katılıyorum. İlim ile sanatın mücadelesi. İnsanoğlunun trajedisi ve komedisi.
Yanıtla (0) (0)Kuran, Adem çamurdan/topraktan çıkan bir özle yaratılmıştır diyor. Yani kökeninin toprakta bulunan cansız madde olduğunu söylüyor. Bir ayette de merhaleler ile yarattık diyor (Nuh, 71/14). "Onun (şeklini) düzeltip ona ruhumdan üflediğim zaman, kendisi için derhal (bana) secdeye kapanın."(Sa`d, 38/72). Sen bunlardan evrimin olmadığı sonucunu nasıl çıkardın? Tam tersine topraktan merhaleler ile yaratılmış olması, şeklinin düzeltilip ruh üflenmesi evrimin tarifi gibi bir şey.
Yanıtla (0) (0)Mustafa Bey'in okuyucusuna;Tanrı Allah'ın hiçbir şeye ihtiyacı yok.Ama yarattığı kullarının ihtiyacını biliyor ve peygamberlerle bildiriyor.Hepsi de esasta birleşik; iman ibadet doğruluk iyilik şükür takdir vb.Bir makinayı yapanlar verimli çalışma rehberi hazırlar.Bu kılavuz makinanın doğru ve verimli çalışmasını sağlar.İnsanın bir yaratıcısı varsa( var); doğru bir kılvuzu da olur.Makina yapıcısından daha iyi bilebilir mi? "Yapan bilir bilen konuşur"Kitap ve resulleri aracılığı ile konuştu ve kılavuz gönderdi.
Yanıtla (0) (0)Ben değilim. Nasıl bir tehlike bu? Tehlikeye düşen şey ne?
Yanıtla (0) (0)Valla hocam ne ümidin belli ne ümitsizliğin.Özellikle 70lerde evrim, Yaratıcı karşıtı bir yaratılışın idealojisydi..Hiçbir bilim cümlesi yorumdan bağımsız değildir.Evrimci cümleler de öyle objektif değil." Her şey doğanın yasalarına göre yaşar"(trt okul) objektif midir? " Aklın nuru fen bilimleri vicdanın ışığı din ilimleridir.İkisinin kaynaşmasından hakikat tecelli eder.Birincisi olmazsa taassup, ikincisi olmazsa inkar ortaya çıkar."Fenler kainatın Yaratıcısı adıyla açıklanması,din ilimleri Kur'an'ın sahibi adına açıklamalardır..Biri Allah'ın fiili/ eylemi diğeri; kelamı.çatışır mı hiç?
Yanıtla (0) (0)"Rastladığım benzerlikler beni bir adım daha öteye taşıdı ve mevcut tüm canlıların tek bir prototipten türediği sonucuna vardım. Yaşayan tüm şeylerin sayısız ortak noktası vardır; kimyasal kompozisyonları, jerminatif kesecikleri, hücresel yapıları ve büyüme ve çoğalma yasaları birbirine oldukça benzerdir." DARWİN Darwin böyle demiş. İnsanın atası maymundur dememiş. Böyle söylediğini iddia eden yalan söylüyor.....
Yanıtla (0) (0)mustafa bey,her dediğin malesef doğru değil,istifade ettiğimiz yerler olmakla birlikte...çünki kainata baktığımız zaman bir çok şey Allah vardır, diye bağırıyor. ispatı yok gibi ima edişiniz var. burası sakat.bazı şeyler mana ile keşf edilir,his edilir.üçgene benzemez.
Yanıtla (0) (0)11.18, Bom boş teneke gibisin.
Yanıtla (0) (0)Din açıklayıcıdır, ama onu kimse anlamadı. Kitap sayfaları yalayarak (Nasreddin Hoca'nın eşeği gibi) din anlaşılmaz. Kur'an'ı anlamak için herkesin bihaber olduğu bir usul mevcut, lakin şeytan ona kimseyi yaklaştırmıyor. Melun, bütün hocaları aklan, fikren bağlamış, boyunlarına yular, ayaklarına köstek takmış. Ülkemizde müspet bilimci de yok. Bilim, mülk alemindeki bütün nesneleri her bakımdan incelemeye dayalıdır. İslam ise, mülk, meleküt ve lahut alemindeki olaylardan bahseder. Müspet ilim, mülk aleminde vuku bulan olayları gözetleyip tespit eder. Ölümün gerçek sırrına bugün ne bir teolog
Yanıtla (0) (0)Hudhud sivil helikoptere, Ebabil kuşlari savaş helikopterine işaret ediyor.
Yanıtla (0) (0)Bilim ve dinin birbirinden ayrı olduğu ile ilgili görüşe katılıyorum. Dindarlara yapılan eleştirilere de. Ancak bu tarz eleştirileri tek taraflı buluyorum çünkü sekülerler de dogmalaştırma işini ustalıkla yapabiliyor. Örneğin bir şeyin bilimsel olabilmesi için yanlışlanabilir olması gerekir peki böyle olduğu halde bilimsel bilgiyi de dogmalaştıran insanlar yok mudur? Bilimin değer yargısı ürettiğini zannedenlerin sayısı hiç de az değil.
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar bitki ıslahı ve gen aktarımı ile uğraşan biri olarak söylüyorum ki melezleme olabilir mutasyon mümkündür ancak evrim teknik olarak da mümkün değildir Ayrıca madem din ve bilimin ayrı olduğu kanaatindesiniz ve madem ki ilahıyat hocasınız yazılarınızda ibadetten alan bahsedin biyolojiye girmeyin
Yanıtla (0) (0)İlahiyatcılar eliyle protestan bir islam anlayışı geliştiriliyor tehlikenin farkında mısınız
Yanıtla (0) (0)Bence biraz tarih oku dostum
Yanıtla (0) (0)Tanrının kendisine karşı hayranlık, şükran, ibadet hisleri uyandırma arzusunu nasıl yorumluyorsunuz? Bu tanrının ihtiyacı mıdır? Tanrı herhangi bir şeye ihtiyaç duymuyorsa neden bu konuyu kurduğu sistemin merkezine yerleştirmiş? Teşekkürler
Yanıtla (0) (0)Sakin güç sakil gücü fena (çok anlamında) döğmüşşşş...
Yanıtla (0) (0)Maymun da maymun, maymunda maymun. Evrim maymun degildir. Evrim değişim dönüşümdür. Mesela ağaca yapılan aşı sonucu ağacın değişimi evrimdir. Kabağa yapılan aşı sonucu karpuza dönmesi evrimdir. Eşekle atın çiftleştirilmesi sonucu katırın dünyaya gelmesi evremdir. İlim ilim bilmektir. İlim kendini bilmektir. Sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır...
Yanıtla (0) (0)Söylediklerin doğru olsada ki bence doğru. İnançları fazla karıştırmamak lazım sevgili kardeşim. Kimsenin inancınıda sorgulamamak lazım. Bunu en çok müslümanlar yapıyorlar biliyorum. Ancak ineğe tapana bile saygı duymak lazım.
Yanıtla (0) (0)Harikasın sevgili kardeşim. Bizdeki cahiller Evrim deyince senin baban maymunmu diye küfür ederler. Bu cahillere evrimi anlatmak bir ateiste Allah'ı anlatmaktan milyon kere daha zordur. Ateist seni dinler cevap verir. Bunlar senin baban maymunmu diye küfürü basar ve ardından kahkaha atar. Gururla bahsettikleri müslüman dünyanın en büyük bilim adamı ibni Sinan'ın evrimi anlattığını bilmezler okumazlar duymazlar.....
Yanıtla (0) (0)Prof.Dr. İskender Öksüz, "Bilim dine, din bilime ne söyler?" başlıklı makalesinde "..Müslüman düşünce tarihinde evrimin bilimini değil de felsefesini yapan, evrimi tarif eden birçok büyük isim var. Evrim düşmanlığı ta yirminci asırda başlamış. Doğrudan doğruya kiliseden kopya çekmişiz. Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın Marifetname’sinde evrimle ilgili pasajlar kitabın neşrinden 231 yıl sonra 1970 baskısında sansür edilmiş. Yani 231 yıl, Müslüman Türk dünyası İbrahim Hakkı’nın evrim iddialarından rahatsız olmuyor..." diye vurgu yapıyor!
Yanıtla (0) (0)Bence sorun tamamen Müslümanlarda. Dini ticarete siyasete alet edenlerde. Soru çalarak memur olanlarda. Torpille işe girenlerde. Mülakatı torpil zannedenler de. Ayrı ayrı kurumlardan maaş alanlarda. İslam'ın hiçbir kusuru eksiği yok. Kusur kutsal dinimizi tepe tepe kullananlarda. Bu arada İbni Sina evrimi kabul etmiş ve evrimden çok bahsetmiştir. Umarım evrim diyince aklınıza maymun gelmez. Evrim insanın atasının maymun olduğu savı değildir. Evrim değişim dönüşümdür.
Yanıtla (0) (0)Teologlarla biyologlari karistiriyorsun, teologlar gen, kalitim, mutasyon, vesaire bilmez, bu konuda soz soyleyemezler.
Yanıtla (0) (0)"..Tanzimat'tan bu yana geliştirilen, dışarıya dönük yenilgi psikolojisiyle malul -izmler ve içeriye dönük çıkar psikolojiyle malul siyasî yaklaşımlar, yalnızca kanaat sahibi Osmanlı münevverleri ve Cumhuriyet aydınları tarafından formüle edilmiştir. Bu formüller içerisinde yetişen yavru bülbüllere fırsat verildiğinde ya da sıraları geldiğinde maalesef kargaca şakımaktan başka bir şey yapamamaktadırlar. Çözüm Türk bilgini olmak, kendine has oyunu bilgiyle kurmaktır..." Prof. Dr. İ. Fazlıoğlu: "Bülbüller niçin kargaca şakır?"
Yanıtla (0) (0)İnandım de kurtul islamiyette var. Müslümanlar şimdiki Hristiyan ve Yahudilerin cennete gideceğine inanmazlar...
Yanıtla (0) (0)Mükemmmel
Yanıtla (0) (0)"...Dinle bilimin alanlarının ayrılması konusunda evrim biyoloğu Stephen Jay Gould’un görüşleri de kayda değer. Gould, din ve bilim için NOMA (Non-overlapping Magisteria- örtüşmeyen müfredatlar) düşüncesini öne sürmüştür. NOMA’ya göre, din ve bilimin karşı karşıya gelecekleri problem alanları mevcut değildir...."Kaynak:Prof Dr. İskender Öksüz- Değerler:Bilim
Yanıtla (0) (0)Sayın Hocam Her düşünce yalan üzerine kurulmuştur. Yalan ne kadar büyük olursa inananı o kadar çok olur. Çünkü fetih ve ilerleme için psikolojik araçtır. Eyüp Sultan'a binlerce Müslümanın gidip önüne ardına bakmadan dua eden halkımıza, hiçbir zaman Araplar tarafından fethilmediği halde Eyüp El Ensari'nin mezarının Avrupa kıtasındaki Eyüp semtine nasıl geldiğini dahi izah edemezken evrim anlatmak kolay mı zannediyorsunuz.
Yanıtla (0) (0)Darwinist evrim teorisi insan bakteriden türeyerek zamanla gelişmiş ve nihayetinde maymun sonra insan olmuştur der. Bunu da biyoloji ile ispatlamaya çalışır. Yazar diyor ki sen bu teze karşılık inanç doktrinleri ile karşılık verme. Çünkü o inanç ile söylememiş bilim ile söylemiş. Sen inandığın şeyi tartışmak zorunda değilsin. Bu imanını zayıflatır. Ama insan nereden geldiğini tartışmak istiyorsan sen de bilimsel yolları izle ve öyle tartış, aynı sahada.
Yanıtla (0) (0)Değerli Mustafa Öztürk hocam, açık söyleyeyim. Diyanetin cuma namazlarından hiç ama hiç keyif almıyorum. Ne okunan dayatılmış hutbelerinden ne de hocaların düşük profilli dilinden. Ruhuma zerre tesir etmiyorlar. Sizin köşenizdeki yazılar çok daha mantıklı, akla yatkın ve tutarlı geliyor bana. Kullandığınız dil kimilerine ağır gelebilir lakin ben çok etkileyici buluyorum. Kör tartışmacı ve peşin inkarcı olan kitleye "bilal"e anlatır gibi de anlatsanız zaten anlamazlar.
Yanıtla (0) (0)Din ile bilimi yarıştırmak doğru olmayabilir, ama soyutlamak daha da büyük problem.Yazı konusu evrim, Darwin'in amacı dışında, Erich Fromm'un yazdığı gibi dönem emperyalinin sömürdüğü yerlerde ki vahşete sebep arayışıdır. Gazali'nin önermesi yaratan felsefe ile bulunamaz ama eserlerinin varlığı her türlü bilimsel çalışma konusudur. Bir araba 30000 parçadan oluşur.Önce bütüne anlam verirsiniz, parçaları tasarlar ve birbirleri ile ilişkilerini kurala bağlarsınız. Materyali seçer, üretir ve birlertirirsiniz. Araba ne kadar tesadüf ise Adem'de o kadar tesaduftur. Bunu bulmak ise insanlığa görev.
Yanıtla (0) (0)Yazar diyor ki inanç söylemi ile bilim söylemi aynı düzlemde tartışılmaz.Biri maymun olduğunu iddia eder verileri önüne koyar sen de çıkarsın insan olduğunu bilimsel yöntemler ile ispatlarsın.ispatın yoksa Allah öyle diyerek inanç sahasından top çevirmessin. Anladın!
Yanıtla (0) (0)Bilim ve teknoloji üretmek Allah'ın yatmış olduğunu keşif ve icat etmektir. Bilimi insanlğın yararına kullanmak insanlığın ( müslümanlığın da) gereğidir. Bilimi yapanken de bilgi ve bilimi kullanırken de dine (Allah'ın emirlerine) uygun davranalım yeter ki...
Yanıtla (0) (0)Dairenin dışındakine... Kuran deveye bak dedi ya o zaman sadece ve hep deveye bak olur mu.... çünkü Kuran file balinaya bak demedi. Onlara bakarsan günah olur
Yanıtla (0) (0)Sorun okuduğunu anlamayan, kafa sallayarak hakikate ulaşacağına inanan kıt kafalarda. Bilim yaparak Allah'ın yaratma sıfatları karşısındaki mükemmelliği gören insan tam iman edebilir. Teolog ne anlasın bilimsel deneyden. Yazar çok net anlatmış.
Yanıtla (0) (0)Burada inandım diyen kurtulur diye birşeyden mi söz ediliyor. Anlaya anlaya bunu mu anladınız. O zaman sizin sorunuza yaraşıt bir soru da benden: inancı rasyonel temele oturtan mı kurtulur sadece. Bu yazıyı kurtuluş meselesine nasıl çöekebildiniz?
Yanıtla (0) (0)Yaratan Allah'tır. Bunu evrim aşamalarıyla da yaratmış olabilir, direk de yaratmış olabilir. Bu O'nun için zor değildir. Maymunla insanın dna diziliminde 100 çift dizilimden sadece bir çifti farklı. Fark bu kadar az ama o fark nelere sebep oluyor. Dolayısıyla küçük bir dokunuşla insana geçiş olmuş olabilir. Ama bunu yapan da yüce Allah'dır.
Yanıtla (0) (0)O kadar sığ düşünüyorsunuz ki... insanıh yaratılışıyla ilgili ayetlerde meni nutfe kelinesini güya bilimselci yaklaşımla didiklemek yerine bu kelşmelerle insan ve yaratılış konusunda verilmek istenen mesaj nediri düşünmek.... yani mantuk değil mefhum, lafızdan öte mana... yormayın adamı artık
Yanıtla (0) (0)Elbette ki öğütlüyor. Yaratılan herşeyi gözlemleyerek, yeni pratikler yaparak, bilimsel sonuçlara bakarak Allahı'ın sıfatlarını görmemiz bizim imanımızı arttırır. Yaratan da bu yolu tavsiye ediyor zaten.
Yanıtla (0) (0)3 tane zeki kişi olumsuz tık vermiş. bu zeki insanlar, iman, ibadet ve şükran borcu ile ilgili kurandaki ayet sayısını da yazarlaraa, ben de bunların zekasına inanacağım. kuranda 6236 ayet var. - bir de, iman, ibadet ve şükran borcunu, bakiye bırakmadan, melekler yerine getiriyordu. insana ne gerek vardı ki.
Yanıtla (0) (0)Evrim kanunu vardır diyen geçmişteki İslam alimlerinden bazıları; Cabir bin Hayyam, Fahrettin Razi, İbni Haldun, Biruni. Bu İslam alimleri İslama uygun evrimi anlattılar fakat biz evrimi gavurlardan okuduk. Evrim kanunu; Sünnetullahtır, tekamüldür.Allahın kullandığı bir yöntemdir.Tesadüf değil ilahi bir müdaheledir.Allahın bilinçli ve planlı iradesine dayalıdır.Allah evrim kanununda basamaklı bir yaratılışı seçmiştir.
Yanıtla (0) (0)Kurani Kerim insanin (canlilarin)gecmişi ,evrenin tarihi hakkinda bir bilgi veriyor mu? Veriyorsa acik ve net olmali insanin gelişimine katki sunmali Eger böyle bir bilgi veryor olsaydi Müslümanlar evrimi gereksiz yere tartişiyor olmazdi.
Yanıtla (0) (0)Harika bir yazı
Yanıtla (0) (0)Din anlamdır ,bilim açıklamadır,dindarlar hala bunu kavrayamadı,din hangi ihtiyacı karşılıyor işlevi ney,hayat dinden büyüktür,hayatın ayrıntılarına kadar bütün alanlarında dinin açıklama yapma yeteneğ ve kudreti yoktur tabiatı yoktur.karşısında bu na kalkışırsa felsefe ve bilim karşısında yenilgiye uğrar sayın Öztürk biraz bunu fark edemilmiş. Ama hala yazılanlar söylenenleei anlayamayan bir kütle var.inanç alanından düşünce alanına kavram us alanına geçemezsiniz Öztürk hoca,bir hemşerim olarak sizi taktir ediyorum teolojik alanda olmanız farkı fark etme kabiliyetinizi yok etmemiş oda kişili
Yanıtla (0) (0)İnanç bir ön kabul dür ,inancı tartişamazsınız,iman kanıtlanamaz ,düşünce değildir,ya inanır sınızya inanmazsınız ,onun için çürütmezsiniz siz düşünceyi çürütebilirsiniz kanıtlar veya kanıtlayacamazsınız.hissisubjektiftir yani güvenmektir iman.din anlam-amaç-gaye-bütünlük verir ,evrene ve hayata dair açıklama yapma kudreti yoktur ,açıklama yapma bilimin işidir,bilimde evrene anlam veremez amaç gaye bütünlük veremez
Yanıtla (0) (0)Hocam bu mevzuda derin mantık sorunları yaşıyorsunuz. Sorunun kaynağı; Kur’an’a yaklaşımı esastır ve mitolojik olanla, bilime yaklaşımı materyalist ve ideolojik olanı temel alıp bu zaviyeden iki ana merkezi değerlendiriyor olmanız. Oysa Kur’an’ın tevhit akidesi imanın diğer değişle maneviyatın konuşurken, maddi alemle ilgili yüzlerce ayet aklın yani bilimin konusudur. Müslümanların sorunu Kur’an’ı iman ve akıl bütünselliği içinde okumamak, bilim çevrelerinin sorunu ise bilimsel olanın dışındaki ıspatlanamayan itikat alanını inkar etmektir. Oysa bilim İslam’ın Salih amellerindendir. Vesselam
Yanıtla (0) (0)doğru bir soru! aslında benim kafamda bu sorunun cevabı var, ama hoca henüz düşüncelerini bir bütünlüğe kavuşturamamış, onun için de sizin sorunuza mantıklı bir cevap veremez. din ile bilimin çelişmediğini söylemenin de mantığı pek doğru değil.
Yanıtla (0) (0)Evrimin iç açıları toplamı herkese göre 180 derece yapmıyor...
Yanıtla (0) (0)Allah'ın yokluğunu iddia etmek bilimsel bir şey değil inançla ilgilidir. Bilimsel olarak Allah'ın yokluğu ıspat edilemez.
Yanıtla (0) (0)İnananların, tıpkı inanmayanlar gibi kendilerine Tanrısız bir alan açma ısrarı anlaşılır değil.
Yanıtla (0) (0)8.33, Sen de bayağı saçmalamışsın...
Yanıtla (0) (0)Evrimin iç açıları toplamı üçgeninki kadar bilimsel değildir... Çoğu ıspata muhtaç teoriler bilim diye kabul edilemez. Ateist olmadan evrime inanmak, içmeden sarhoş olmaya benzer...
Yanıtla (0) (0)Saçmalama özgürlüğünüz elbette var. Tepe tepe kullanin
Yanıtla (0) (0)Allah vardır önermesi inançla ilgilidir dediniz o zaman hristiyanlardaki gibi inandım diyen mi kurtulacak yalnızca. Kuran, niçin imanı rasyonel bir temel üzere oluşturmamızı telkin ediyor. Dağların yaratılışına, devenin yaratılışına vs. bakmamızı emredip bilim yapmamızı, güncel bilimsel bilgiler den istifadeyle yaratılış bağını kurmamızı öğütlemiyor mu?
Yanıtla (0) (0)Bence sorun ilahiyatçıyım diyen proflarda.Dünya yaşlandıkça İslam gençleşiyor. İslamın günümze bakan yönünü veremediler...insanlara. Din inanç işidir deyip evrime teslim mi olalım Yani bunca saçmalıklar karşısında susan teologlar ın sözü olmasın. Bu alana girerlerse çıkamazlar diyorsun gibi bir şey sn Öztürk.....
Yanıtla (0) (0)Hz Adem in ilk insan olarak yaratıldığı ayetlerle sabit iken müslüman biri, evrimi savunursa babasına maymun demiş olur
Yanıtla (0) (0)Kaleminiz keder görmesin hocam bu bilger ışığında cedelleştigimiz kişilere hususan paylaşacagim
Yanıtla (0) (0)Hüdhüd kuşu helikoptere mi işaret ediyor
Yanıtla (0) (0)Bilimle dinin ayri kulvarlar oldugunun farkina varmamiz gerekir.Bazen Insan Allahi yaratigi eserde bulurken, bazende bir siirin dizgesinde,bazende bilimin taa gobeginde bulur.Kulvarlar farkli olsada hissettirdikleri aynidir.Kaleminize ufkunuza saglik hocam.
Yanıtla (0) (0)Bu da sıkıcı İşimize yaramaz Hangi derde çare olacak? Diyelim dediğiniz önermeleri yaptık Pirinç çorbası pirzolaya mı dönüşecek?
Yanıtla (0) (0)"Kutsal metinlerdeki temel amaç insanoğlunun yaratıcıya karşı iman, ibadet ve şükran borcunu hatırlatmaktan ibarettir" ifadeniz, eğer bir dil sürçmesi değilse, din olgusu hakkında ciddi olarak hiç düşünmediğiniz anlamına gelir.
Yanıtla (0) (0)Evrim, Allah'ın sanatına aykırı bir durum değildir. hatta adetullah (sünnetullah) diye bile vasfedilebilir. dolayısıyla evrim'de bir sıkıntı yoktur. burada sıkıntı, evrimi -cehalet ve ardniyetin de etkisiyle- (insanın maymundan geldiği) basitliğine indirgenmesi ve, buradan da sanki dinimize aykırı imiş gibibir hava oluşturulmaya çalışılmasındadır. madem ki evrimi materyalist-ateistler savunuyor, öyle ise bu kötü bir şeydir diyerek ve amerikan evrim karşıtlarının fikirlerinin güya İslami bir cila ile pazarlanması da diğer bir sıkıntı noktasıdır. Allah hepimizi cehlin galebesinden korusun.
Yanıtla (0) (0)"Bu sebeple,kutsal metindeki ifadeler,söylenenden ziyade söylenmek istenen şey dikkate alınarak..." Sn. Öztürk söylenmek istenen şeyin bilgisini nereden aldınız; yoksa söylenen şey hoşunuza gitmiyor da elalemin maskarası olmamak adına Allah aslında şunu şunu demek istedi deme ihtiyacı mı hissediyorsunuz? Herkesin kendi söylemek istediğini söyletebileceği ilahi hitap mı olur? Tanrı neden doğrudan sadede gelmedi? Bu soruların cevabını bekliyoruz.
Yanıtla (0) (0)