Siber Hırsızlar
Geçtiğimiz günlerde ülkemizin önde gelen bir özel bankasının tüm sistemleri çöktü. Ne internet bankacılığı çalıştı ne mobil uygulamaları ne de ATM cihazları. Bankanın müşterileri çok ciddi mağduriyetler yaşadılar. Bu yazı kaleme alındığı dakikalarda sorun kısmen çözülmüş görünüyordu. Ancak sorunun sebebi henüz netlik kazanmamıştı.
Siber saldırı olduğu iddiaları, database’in rehin alındığı, fidye istendiği gibi dedikodular internette dolaşmakta. Tabii ki henüz net ve resmi bir açıklama gelmeden neyin ne olduğunu bilmek mümkün değil. Ancak son on yılda artık giderek belirginleşen bir durum var; o da internetin ve dahası tüm elektronik ortamların ciddi güvenlik riskleri barındırdığı.
İnsanların şifrelerinin hacklenmesi, banka hesaplarının boşaltılması, Bitcoin hesaplarının ele geçirilmesi, cep telefonlarındaki bilgilerin kopyalanması ya da silinmesi artık neredeyse günlük olaylara dönüşmüş durumda. Bunlar da elbette çok tehlikeli ve üzücü. Şahıs olarak insanların başına çok ciddi sorunlar açabilmekteler. Yıllarca süren davalara, ciddi maddi ve manevi zararlara neden olmaktalar.
Ancak daha ciddi boyutlarda saldırılar da yaşanabilmekte. Örneğin bir on sene önce kadar ülkemizin nüfus kayıtları hacklenmiş ve tüm kayıtlar, TC Kimlik numaraları internette dolaşmaya başlamıştı. Bunun hem insanlarımız hem ülkemiz için oluşturduğu riski düşünün. Aynı şekilde bazı ünlü alışveriş sitelerinin müşteri bilgileri siber saldırıya uğramış ve müşterilerin o sitede kayıtlı kredi kartı bilgileri de saldırganların eline geçmişti.
Tapu kayıtlarından, banka bilgilerine, arabanızın ruhsatından, emeklilik hakkınıza ve tüm kişisel mahremiyetinize kadar her varlığınızın, her değerininiz tehdit altında olduğu yeni bir Dünya bu. Eski Dünya’nın saldırıları ve verebileceği zararlarla kıyaslandığında çok daha yıkıcı olabilmekteler. Başınıza gelince de yapabilecekleriniz ne kadar etkili, o da net değil. Uğradığınız zararın tamamı ya da bir kısmı kalıcı olabilir.
Bu yeni Dünya’nın eskiye rahmet okutan tehdit ve silahları bunlarla da sınırlı kalmıyor. Daha önce ülkemizde de yaşanmış olan ve benzerleri Vatikan ve İran’da da tekrar etmiş bulunan elektriklerin tüm ülke bazında kesilmesi ilk akla gelen örnek. ABD Eski Başkanı Trump’ın seçildiği seçimde Rus hackerların müdahil olduğu ve seçim sonuçlarını manipüle ettikleri iddiası ise bir başkası.
İran’ın nükleer tesislerini bomba ile vuramayan İsrail’in, İran’a yönelik olarak sürekli olarak siber saldırılar yapması ve nükleer programı bu şekilde geciktirmesi de bir başka güncel örnek. Yine geçtiğimiz senelerde Rusya’da kitlesel orman yangınları yaşandığında Putin, ABD’yi HAARP gibi silahlarla bu yangınları başlatmakla itham etmişti.
Yazının başında bahsettiğimiz banka çöküşünün o bankada günlerce ya da haftalarca sürdüğünü bir düşünün. Ya da daha beteri -Allah saklasın- Türkiye’deki tüm bankalarda böyle bir sistemsel çöküş olsa ne yaparız. Aynı şekilde, internetin çalışmadığı bir ortamı hayal edin. Sadece birkaç gün sürse bile çok ciddi sonuçları olur. Artık nerede ise her işimizi internet üzerinden yapıyoruz.
Biz yazılarımızda komplo teorilerine itibar etmediğimiz için burada kaleme almıyoruz ama bu tarz günlerin yaşanacağına dair bir çok senaryo internette dolaşıyor. Buna kıtlık, ihtiyaç maddeleri sıkıntısı ve kitlesel göçlerin tetiklenmesi gibi iddiaları da ekleyelim. İhtimal vermiyoruz ama çok fazla konuşuluyor.
Her nimetin bir külfeti vardır misali, teknoloji nimetleri ile olduğu kadar çok ciddi külfet ve riskleri ile artık hayatımızın her alanına yayılmış durumda. Uyanık ve dikkatli olalım…