Müslümanların Armageddon’u

Yahudilik’te Mesih telakkisi Yahudi amentüsünün esaslarındandır. Eski Ahit metinlerinde Mısır’dan çıkışın gelecekteki kurtuluş için örnek gösterilmesi (Sayılar 24/7-8), Davud krallığının devamlılığı (II. Samuel 7/8-16) gibi ifadeler Mesih beklentisinin kaynağını oluşturmuştur.

Hıristiyanlık’ta ise 325’teki İznik ve 381’deki I. İstanbul konsillerinde İsa Mesih’in “yeniden geleceği” amentü esaslarından kabul edilmiştir. Mesih dünyaya inecek, Yeni Ahit’in “Vahiy” kitabında (16/12-16) Armagedon adı verilen “Allah’ın büyük günü”nde savaşacak, zaferden sonra yeryüzünde 1000 yıl krallık edip bütün kötülüklere son verecektir.

Yahudilerin dünyayı fesada vermelerinin sebebi, kendi Mesihlerinin bir an önce gelmesini sağlamaktır. ABD’li ‘yeni muhafazakâr’ın (Neoconlar) öncülük ettiği fanatik Hıristiyanlar ise Ortadoğu’da sürekli savaşlar çıkarıp kötülükleri artırmak suretiyle İsa’nın gelmesini çabuklaştırdıklarına inanıyorlar.

İşin tuhafı, Müslümanların büyük çoğunluğunu oluşturan bizim klasik muhafazakârlar da İsa Mesih’in gelmesini dört gözle bekliyorlar; böylece de fırsat buldukça Müslümanların ülkelerini ve servetlerini gasp eden siyonist ve Neocon siyasetçilerin değirmenine su taşıyorlar.

Birkaç gün önce çok izlendiği söylenen bir TV kanalında “Hoca” sıfatıyla anılan bir zatı muhterem “armagedon” kelimesini de kullanarak, “Armagedon olacak, İsa yeryüzüne inecek ama İslam için cihad edecek” mealinde sözler sarfetti. Kanalın demirbaş programcıları da -her nedense- sessiz kaldılar.

Fakat hem dinî hem milli sorumlulukları gereği yanlış inançları düzeltmeleri gereken “din âlimlerimiz” de bu vahim tavırlar karşısında sessiz kalıyorlar. Hatta bizim ulema çoğunluğumuz da “İsa Mesih inecek, dünyayı kurtaracak” şeklindeki Hıristiyan efsanesine inanıyor veya öyle görünüyorlar.

Gerekçeleri şu: Resûlullah’tan en erken 250 sene sonra yazıya geçirilen bazı “hadisler”e göre, güya Peygamberimiz “İsa inecek…” mealinde sözler söylemiş. Mesela Sünnîlerce muteber hadis kitaplarının en başında gösterilen Buhârî ve Müslim’in Ṡaḥîḥ’lerindeki bir “hadis” şöyledir:

Hayatım yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, (âhir zamanda) Meryem Oğlu’nun adaletli bir yönetici olarak aranıza ineceği, haçı kıracağı, domuzu öldüreceği, cizye vergisini kaldıracağı ve servetlerin artık hiç kimsenin (ihtiyaç duyup) kabul etmeyeceği kadar çoğalacağı zaman yaklaşmıştır.”

Arkasında Peygamber otoritesine saygı hisleri bulunan hadisler her devirde Müslüman toplumların geçmiş ve gelecek tasavvurlarını belirlemede birinci derecede etkili olmuştur; elbette olacak. Ama hadis diye aktarılan bu sözler gerçekten hadis mi? Gerçi rivayetleri aktaran (râvî) kişilerin zihinsel ve ahlâkî durumları üzerine çalışmış (sened tenkidi); fakat aktarılan metinlerin içeriği (metin tenkidi) üzerinde nadiren durulmuştur. Bu konuda eser yazan ender isimlerden olan İbn Kayyim el-Cevziyye, el-Menâru’l-munîf fi’ṡ-ṡaḥîḥi ve’ḍ-ḍa‘îf adlı kitabında bir rivayetin mevzu (uydurma) olup olmadığını tespit etmek için sözün içeriğiyle ilgili genel ölçüler (umûr külliye) bulunduğunu ifade eder. Çok sayıdaki ölçülerinden üçü şöyledir:

a) Metnin içeriği Kur’an’daki açık bilgiyle çelişmemelidir.

b) Metnin içeriği tecrübe ve duyu verileriyle çelişmemelidir.

c) Metinde “Şu zamanda şöyle olacak” gibi geleceğe dair haberler bulunmamalıdır (s. 43-44).

Mehdi-Mesih hadislerinde çelişkiler de var. Mesela İsa’nın gökten inmesinin ardından kılınacak namazı bazı rivayetlerde Mehdî’nin, bazısında İsa Mesih’in kıldıracağı bildirilir. Mehdî’nin İsa b. Meryem’den başkası olmadığını bildiren rivayetler de var (ör. İbn Mâce, Sünen, Kahire 2015, III, 582, no. 4039).

Müslim’in Sahîh’inde geçen bir hadiste ise Rum (Bizans) ordusuyla Medine’den gelen İslam ordusu arasında A‘mâk (Amik) veya Dâbık yöresinde bir savaş çıkacağı, İslam ordusunun düşmanı yenip İstanbul’u (Kostantıniyye) fethedeceği anlatılıyor. (Buna göre İstanbul henüz fethedilmemiştir. Selefîler bunu açık açık söylüyorlar.) Hatta İbn Asâkir, İsa’nın gökten inince Muaviye’nin arkasında namaz kılacağını anlatan bir rivayet bile nakletmiştir (Târîḫu Dimaşḳ, XLVII, 506).

***

Kanaatimce -başta hadisçiler olmak üzere- din ilimleriyle uğraşanlar, böyle efsanelere inanmayı bırakıp, olağanüstü gelişmiş bulunan -yapay zekâ dâhil- modern araştırma imkânlarını kullanırlarsa, yepyeni başarılı sonuçlara ulaşacakları kuşkusuzdur. Çağdaş Müslüman ilim ve fikir insanları, geçmiş tecrübelerden de yararlanarak, rivayet birikiminin genelini olduğu gibi Mehdî, Deccal ve Mesih’le ilgili rivayetlerin doğruluk derecesini de yeni baştan incelemekle yükümlüdürler. Bu, bizatihi bilimsel bilgi elde etmenin bir gereği olduğu gibi, söz konusu rivayetlerden beslenen Mehdî-Mesih bekleme kültürünün Müslüman toplumlara maliyetine daha fazla katlanmamak için de gereklidir.

YORUMLAR (87)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
87 Yorum
  • OkurM / 02 Ekim 2024 03:28

    Armageddon: megida dağı.
    Nablus'ta megida dağı kenarinda melhamei Kübra oldu. Bir rivayette ordunun üçte ikisi imha olacak birisi kaçacak gibi bir hadis var.
    Ingilizler ordumuzu sardılar, üçte ikisini imha ettiler. Üçte biri de MKA komutasında anadoluya geri çekildi.
    Bu megida savaşından sonra dünya savaşını acı şekilde kayb ettik. Şartsız kayıtsız teslim olduk. Ardından sadece ortadoguyu, haremi şerifi değil, hilafet ve saltanatı da kayb ettik.
    Armageddon çoktan yaşandı.

    Yanıtla (1) (6)
  • OkurM / 02 Ekim 2024 22:56

    Armageddon savaşı devri decacilenin başlangıcıdır. Deccaller devri.
    Iki dünya savaşı arası islam tarihinin en ezik devridir. Hiç bir bağımsız musluman devlet kalmamıştır. Lenin, stadın, Mao vs bir sürü azman zalim, insanları, özellikle muslumanlari imha etti o dönemde. Deccaller devri 40 yıl sürecek hadisi şeriflere göre. İkinci dünya savaşından sonra bu zulüm devri yavaş yavaş ortadan kalktı.

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur / 02 Ekim 2024 17:36

    Bir kurtarıcıyı bekleme inancı hemen hemen bütün dinlerde görülen ve toplumların özelikle de büyük krizlerle cebelleştiği ve tıkandığı dönemlerde devreye giren bir inanç veya gelenektir. Topumlar bu gelenek yoluyla kendini yenileyip geleceğe hazırlamışlar. Peygamberlerin de bekleyenleri vardı, önceden beşaretleri verilmişti. Nitekin Hz. İsa Yahudilere: “Beklediğiniz kurtarıcıyım” demişti. Soyolojik ve tarihsel kökleri henüz iyi araştırılmamış bir konu bu.

    Yanıtla (2) (0)
  • OkurM / 02 Ekim 2024 22:49

    Yahudlerde MÖ 500 itibariyle olması lazım, sürgünler ve acılar var. Böyle bir dönemde ali Davud'dan bi Messias gelecek deniyor.
    Peygamberler kendilerinden sonrakini müjdeler. Ama gelecek büyük Peygamber o günün şartları gereği, beklenen kurtarıcıya dönüşüyor.
    Bizde Mehdi İsa hadisleri, kurtarıcı beklenecek bir atmosferde irad edilmiyor. Ahir zamanda deccal, mehdi ve Mesih gelecek diye rivayet var. Sonradan beklekurtarıcı havası kazanmış olabilir. Mehdi muntazar beklentisi etki etmiş olabilir

    Yanıtla (0) (0)
  • Haritacı Hüsamettin / 02 Ekim 2024 22:42

    11:13 Cenk Cemil'e.
    Link vermişsiniz ama konum bildirmemişsiniz.
    2034'te zuhur edeceğini belirttiğiniz zahirin Zuhuratbaba'dan zuhretme ihtimali nedir? Zuhuratbaba'nın ismi burdan mütevellit beklentiye binaen mi konmuştur?

    Yanıtla (0) (0)
  • Ahmet / 02 Ekim 2024 20:33

    3- Müslümanın kurtuluşu kıyamette ya da Mehdi'nin zuhûr etmesinde değildir.

    Müslüman için aslolan; asli kaynak Kur'andır.Kur'anda bahsi geçmeyen hususları rivayet temelli hadislerden yola çıkarak ayet hükmü mertebesine çıkarmak bid'attır,dogmadır.

    4- Ortadoğu'dan ibret almayanlar ziyandadır. Bizi bu bataklıktan uzak tutmuşların babasına atasına rahmet olsun...

    Yanıtla (6) (2)
  • Ahmet / 02 Ekim 2024 20:31

    1 - S.Beckett'ın ünlü "Godot'u Beklerken" isimli romanında "Godot'u beklerken boşa geçen insan ömürleri" anlatılmaktadır.

    2-Ne acıdır ki müslümanların bir kısmı da Mehdi'yi beklerken ömürlerini tüketmekte, kaynağı delilsiz bu inancı gelecek nesillere de aşılamakta, bilim ve fennen gelişim yollarını miskinlik tahtına oturtmaktadır.Hayret verici olansa benzer inanca sahip batının , bu inanca takılıp kalmadan ilimde , bilimde , teknolojide ilerlemiş olmasıdır.

    Yanıtla (6) (2)
  • Azmi Yıldız / 02 Ekim 2024 01:50

    Hani diyor ya Mustafa Bey gibi modernistler: "Hadisler Peygamber Efendimizden 250 sene sonra yazıldı." Gerçek İslam'ı (!) keşfetmek de Peygamber Efendimizden 1400 sene sonra bu modernistlere nasip oldu!. Sanki Mehdî/Mesih gelecek diye yan gelip yatan Müslüman var. Allah aşkına, çevrenizde kaç Müslüman gördünüz; "Hiç bir şey yapmaya gerek yok, nasılsa Mehdî gelecek " diye düşünen? Müslümanların geri kalma sebepleri başka.

    Yanıtla (16) (19)
  • Cenk Cemil / 02 Ekim 2024 11:21

    Bizdeki MODERNSİTLER emsalsizdir, emsalsiz ! Kendi ehl-i sğnnet ulemamızın görüşve içtihadlarını değil de gayr-ı muslim pryantalistlerin ve filozofların görüşlerini kendielrine yegane yol edinmiişlerdir ! Yani, müslüman görünümlü ve fakat Hiristiyan-Musevi inançları vadır ! Sadece gayr-ı müslimlerin Mesih-Mehdi inançlarına katılmazlar. Allah ıslah etsin bunları !..

    Yanıtla (9) (24)
  • OkurM / 02 Ekim 2024 12:37

    Peygamberimiz sav döneminde hadisi şerifler not olarak alındı. Ashabi suffe vb ilim erbabı hafızı Kuran olmanın yanında hadis hafızları idiler. İlk kitab 250'de yazılmadı. 720 senesinde hicri 100 yılında İbn şihab ezzühri tarafından yazıldı.
    Ondan önce yazmayı tembellik, ezberden tutmayı maharet olarak görüyorlardı ağırlık olarak.

    Yanıtla (3) (12)
  • Hüsrev / 02 Ekim 2024 20:30

    “İstanbul mutlaka fethedilecektir…” hadisi var diye nasıl olsa birileri fethedecek diye Türk milleti yattı mı, yok. Sahabeden bu tarafa herkes o müjdeye nail olmak için öne atıldı.
    Müjdeleri böyle anlamak lazım.

    Yanıtla (5) (0)
  • Demokrat hukukçu / 02 Ekim 2024 07:54

    Düşünün,doktora da yapsa ilk öğrendiği dinî inançlarını hurafe de olsa bırakamıyor.Bu hemen hepimiz de var.Çocukluk-gençlik çağında aldığımız eğitim adeta genlerimize işliyor ve etkisinden kurtulamıyoruz.Az veya çok oranda etkiliyor.Bugunkü iktidarda da aynı durum var.Uluslararası ilişkiler profesörü olan Davutoğlu bilimin değil de inancının gereğini yaparak Suriye bataklığına soktu bizi.RTE de nas nas deyip ekonomide batırdı.Güya ekonomi uzmanı.Ama daha çok İslâm uzmanı!Sıyrılamıyor geçmişinden

    Yanıtla (14) (16)
  • OkurM / 02 Ekim 2024 08:24

    Islamin altıncı şartı suriyeye saldırmak mi idi? Bu inançla saldırdı değil mi? Böyle orjinal şeyler de analiz oluyor artıkın...
    Amerika istedi, bop olayı çerçevesinde verilen görevi yaptılar. İnanç minanc falan yok ortada.
    Hillary turk disisleri bakanının uzun tarih dersleri diyor ya...
    Bilim bizde emir onlarda

    Yanıtla (7) (7)
  • Hacı Bekir / 02 Ekim 2024 19:58

    07.54 Demokrat Hukukçu, “…RTE de nas deyip ekonomiyi batırdı. Güya ekonomi uzmanı.” Demiş. RTE enflasyonun % 60 olduğu bir ekonomide “ Faiz haram, nas var” diyerek, %7 faiz belirledi. Bunda iki çelişki var. Birincisi , %7’de %1’de olsa faiz ve haramsa haram. Asıl hak yeme, %60 enflasyon olan ekonomide 100 TL’nin 60 TL’sinin Devletin kredi kullananlara transfer edip, faiz olarak %7’sinini mevduat sahibine vermesidir.

    Yanıtla (2) (2)
  • Güneş / 02 Ekim 2024 18:32

    Müslümanların başına ne geldiyse bu mezhepçilik ve hadisi şeriflerden geldi. Herkes kendine göre yontuyor. Kimse kimsenin müslümanlığını beğenmiyor. Hoşgörüde yok. İlla karşıdaki kendi gibi düşünmek zorunda. Müslümanlar hala ortaçağ karanlığından kurtulamadı için çok geri kaldılar, bir avuç İsraile 2 milyar Müslüman dur kardeşim diyemiyor.

    Yanıtla (9) (2)
  • Abdullah / 02 Ekim 2024 18:06

    Konjonktüre ve aklınıza uymayan hadiseleri tu kaka ilan etme işinde bayağı mesafe katettiniz. Yakın zamanda diğer Mustafa gibi Kuran-ı Kerim'e de kıyısından kenarından başlayarak sataşıp vahiy mahsulü olduğu şüpheli demeye başlarsanız hiç ama hiç şaşırmam. Neticede beslendiğiniz kaynaklar (Afganî, Abduh, Reşid Rıza vs.) sizden 1 asır önce benzer yumurtaları yumurtladılar.
    Allah bu ümmetin ve milletin yâr ve yardımcısı olsun.

    Yanıtla (5) (12)
  • Özay POLATOĞLU / 02 Ekim 2024 16:42

    Hay Allah sizden razı olsun Hocam. 25 yıldır bu saçma sapan uydurma rivayetlerin yanlışlığını anlatmaya çalışıyorum ama maalesef insanlar mitlere inanıyor da vahye ve bilime inanmıyor...

    Yanıtla (3) (2)
  • HAKİKAT / 02 Ekim 2024 15:23

    Hani, kimseyi ikna edemediği halde boş boş konuşanlara "Kendi çalıp kendi oynuyor." denir ya...

    Bu misal, şahsi ve toplum hayatını önü ve sonu meçhul dogmalarla dizayn etmek için boşu boşuna ölüyor ve öldürüyorlar ya...

    Siyonistlere sormak lâzım:
    Allah vaad ettiği topraklar için sizin yardımınıza (savaşmanıza) muhtaç mı?

    Müslümanlara sormak lâzım:
    Allah Kudüs'ü Müslümanlara mı vaad etti?...

    Hülasa; yok birbirinden farkları, hepsi de menfaat dünyasının dişlileri, çarkları...

    Yanıtla (13) (2)
  • Hakikat'a / 02 Ekim 2024 16:40

    Dogma ötesi aykırılıklara ne demeli?
    mesela; putperestliği lanetlerken, kendilerinin ürettikleri, tuğla, beton, cam, çerçeve gibi malzemelerle kendi yaptıkları camilere, kiliselere, havralara "ALLAH'IN EVİ" diyerek KUTSALLIK atfederek "ALLAH'I IBADETHANELERE HAPSEDİP" ibadethane dışında her şey mübahmış gibi yaşayan Musevi, İsevi ve Muhammedilere ne demeli?
    Hepsi birbirinin kopyası.
    Aralarındaki tek fark etiketten ibaret!

    Yanıtla (2) (2)
  • Cenk Cemil / 02 Ekim 2024 11:13

    Sayın Çağrıcı ! Mehdi Aleyhisselâm şu an hayattadır ve 2034 yılında da zuhur edecektir. Bu zuhurat müslümanların beklediği için değil, zaten muhakkakul bir vuku olduğu için olacaktır. Bahsettiğiniz hadis-i şerif geleceğinin en büyük delillerindendir. Hadisin uydurma olduğu doğru değildir. Size bir link vereyim: file:///C:/Users/SAMSUNG%20LAPTOP/Desktop/el-fiten-vel-melahim-vel-ec59frat-c4b1-fil-ahir-zaman.pdf

    Yanıtla (2) (33)
  • FARKLI AÇI / 02 Ekim 2024 12:20

    "Mehdi Aleyhisselâm şu an hayattadır ve 2034 yılında da zuhur edecektir" diye inanan biri, Kuran'ın Allah'ına inanmıyor demektir. Kuran, gaybı Allah'tan başka HİÇ KİMSE bilmez diye bas bas bağırırken, gaybi bir olay için tarih düşmek müşrikliktir.

    Yanıtla (10) (2)
  • Matrakçı... / 02 Ekim 2024 12:35

    11:13..Alemlerin Mutlak Hakimi dilediğini hukmetmekte Mutlak tek hakim.Dilediğini dilediği gibi yapar.Misal: Hz,Şahı Rusul s.a.v..karşı gelenler mutlak hüküm ile kaybedeceklerdi.. Ama Hz.Nebi yeri geldi iki tane zırh giydi.Medine savunmasında tarihinde olmayan Hendek savunma cephesi hazırladılar. Hep barış ve antlaşma tarafında idi .Cokkk iyi tetkik etmek lazım o dönemi.. Elbette yarınlar İman edip salih duruş ve ihlas içinde olanlarındır..Bu da coook spesifik konu..birkac satır bilgisi yetmez.

    Yanıtla (1) (4)
  • Karar okuru / 02 Ekim 2024 13:30

    Yaşasın sadece 10 yıl kalmış, çalışıp yorulmayalım, kasmaya gerek yok, Mesih her şeyi düzeltecek zaten :))

    Yanıtla (3) (1)
  • Cenk Cemil / 02 Ekim 2024 16:20

    Memnuniyetsizlere bakılırsa ülkemizde değilse bile Karar okurlarıarasında Modernsitlerin bir hayli yol aldığı görülüyor ! Ancak, şu notu düşeyim ki, her devirde doğru yolda olanalrın saysı, sapık ve bozuk itkadda olanalrın sayısından br hayli azdır ! Ne mutlu, hidayet üzere olanlra diyorum.

    Yanıtla (3) (5)
  • Matrakçı... / 02 Ekim 2024 16:05

    14:37..Hicbir şuurlu Müslüman Kurani Kerim mesabesinde bir şeyle meşgul olmaz, varsa da birileri onların sorunu.!..Hadisi Seriflere gelince çok hassas bir ilmi metodoloji lazım. Söylenen Hadis nerde,ne zaman,kime topluma mi.bir kisiye mi.savasta mi,barista mi.,makamı,diplomasi mi,,akli seviyesi,,şehirli,köylü,tüccar,Asker,Kadin,Erkek,ciftci,coban,,talebe,komutan yonetici, memur ,günahkar,katil,münafık,fasik ve daha birçok konu,durum,hal içerir takvim yaprağı okuyarak bir konu ANLASILMAZ..

    Yanıtla (2) (3)
  • Demokrat hukukçu / 02 Ekim 2024 15:58

    Sevgili Hakikat o vaadin anlamı şu: Allah CC her zaman inananlarla beraberdir.Ona güvenip inanan yolda kalmaz. Bazı yerler Allah indinde kutsaldır, Kabe ve Mescidi Aksa gibi. Buraların müminlerin elinde olması C, Allah'ı da sevindirir elbet. Hz Musa'ya inanıp yola çıkan Yahudiler de Hz Muhammed'e inanıp yola çıkanlar da mumiinlerdi.Şimdi müminler sadece müslümanlar. Yahudiler de Hristiyanlar da sapıttı yoldan çıktı.Bu nedenle kutsal yerlerin müslümanlarda olması Allah'ı CC sevindirir.

    Yanıtla (2) (8)
  • Demokrat hukukçu / 02 Ekim 2024 15:50

    Adnan Oktar da kendine Mehdi dedirtiyordu onca zırva ve günahına rağmen, ve bayağı inananları da vardı.Hen de üniversite mezunları.Bu meseleyi çok istismar edenler çıktı, çıkar da. Aklımızı kullanmazsak gözlerimizin gördüğüne bile inanmaz bir kulp buluruz.TV lerde yarı çıplak kadınlarla dans eden bir Mehdi! Nasıl ama?

    Yanıtla (5) (7)
  • Demokrat hukukçu / 02 Ekim 2024 15:14

    Mustafa Hocam sizin gibi makul, orta yolcu, rasyonel düşünebilen
    ve cesur ilâhiyatçılarımızın sayısının artması lâzım. Saygılar.

    Yanıtla (7) (10)
  • Yasar Kurt / 02 Ekim 2024 15:11

    Hocam Allah razı olsun. Sizlerin bu konuda görüşlerini açıklamaları çok değerli devam edin.

    Yanıtla (5) (2)
  • Demokrat hukukçu / 02 Ekim 2024 15:11

    Şia'nın imam inancının yanlış olduğu söylüyorum 8 dislike 2 beğeni var. Galiba Şiî okuyucuları var Karar'ın. Kardeşim beğenmiyorsanız niçin beğenmediğinizi de yazın da bileyim.

    Yanıtla (5) (11)
  • Alp Demir / 02 Ekim 2024 15:08

    Kusura bakmayın hocam da yanılıyorsunuz. İsrail çok küçük bir toprak parçasına sıkıştı. Ve bütün çevresi kendisinden nefret eden ve yok etmeye yemin edenlerle sarılı. Hem kendisini korumak hem de toprak ihtiyacını karşılamak için savaşıyor. Ve elbet bunu yaparken kendi halkını ikna edebilmek adına dini gerekçeler öne sürüyor. Tıpkı bizimkiler gibi. Gerçekler basittir. Onları karmaşıklaştırmayalım.

    Yanıtla (0) (6)
  • İbrahim Kır / 02 Ekim 2024 14:37

    İslami kesimde adeta Kur'an mesabesinde tutulan Kütübü Sitte hadis kitaplarında çok tartışmalı hadislerin bulunmasını nasıl yorumluyorsunuz hocam?

    Yanıtla (5) (3)
  • Bilal / 02 Ekim 2024 14:03

    Her kıştan sonra bir bahar, her geceden sonra bir sabah olduğu gibi, nev-i beşerin dahi bir sabahı, bir baharı olacak inşâallah.
    Hakikat-ı İslâmiyenin güneşi ile, sulh-u umûmî dairesinde hakikî medeniyeti görmeyi, Rahmet-i İlâhiyeden bekliyebilirsiniz.” (Hutbe- i Şamiye)

    “Madem âdeti öyle cereyan ediyor.

    Âhirzamanın en büyük fesadı zamanında, elbette en büyük bir müçtehid, hem en büyük bir müceddid, hem hâkim, hem mehdî, hem mürşid, hem kutb–u âzam olarak bir zât–ı nuranîyi gönderecek..”

    Yanıtla (6) (13)
  • aziz aydoğan / 02 Ekim 2024 13:50

    Bende sizinle beraber hemfikirim. Müslümanlar bu beklentiden kurtulmalı, her müslüman kendisi bir mehdi olmaya çalışmalıdır. Ne yapıp edip bu mezhep farklılıklarını da ortadan kaldırmak gerekmektedir. Allah yardımcımız olsun...

    Yanıtla (4) (0)
  • Demokrat hukukçu / 02 Ekim 2024 07:37

    Sayın Okur M,sizinki de bir görüş ve yorum.Allahu alem demek lazım.Esas mesele bu hadisleri bir iman şartı ve meselesi haline getirmek.Böyle olunca kimse bunlara karşı gelirim ve imanımı kaybederim endişesiyle fikir üretip yorum bile yapamıyor,yapanlar da kâfir vs ilan ediliyor ki bu müslümanları geri bırakan sebeplerden biri.Gaybı ancak Allah ve bildirdiği kadarıyla mucize olarak peygamberler bilebilir.Genel kural da bildirmemesidir.Onun için bu tür hadisler konusunda en azından nötr kalmalı.

    Yanıtla (4) (16)
  • OkurM / 02 Ekim 2024 12:48

    Yapay zeka ile uğraşmayın, silah sanayine kafa yormayın, informatik, makina mühendisliği vs ile uğraşmayın diyen bir hadis yok.
    Turkiyenin bilinen en ünlü islamcisi erbakan, almanyada tescilli makina mühendisliği profesörudur. Tank motorlarında patenti var.
    Tembelliğin suçunu hadise imana falan bulaştırmayın.

    Yanıtla (7) (1)
  • Okur yazar / 02 Ekim 2024 12:20

    Sayın hocam

    İnsanlık 1789 dan beri milliyetçilik çağında yaşıyor. Biz de inatla buna direnen yani tarihin akışına karşı çıkan Don Kişot lar mevcut. Sonra müslümanlar niye böyle diye dövünüyoruz. Sebebi belli değil mi. Değişime ayak uyduramamamız ve anlamsız direnişimizden kaynaklanıyor. Orta vadede bu şekilde biz gidersek İspanyol görmüş İnkalara döneceğiz.

    Yanıtla (1) (1)
  • Matrakçı... / 02 Ekim 2024 11:41

    Musevi,isevi,Müslüman yola çıkmışlar, Bir süre sonra açıkmışlar bir köyde helva vermişler ama üç kişiye az..Aralarında kim akşam en iyi rüyayı görürse sabah helvayı o yesin diye anlaşmışlar.sabah Musevi Hz.musa ile turi sınaya gittik melekleri gördük vb..Isevi Hz.Mesih ile buluştuk gök katlarını aştık. vb demiş. Musluman ise Hz.Peygamber helvayı ye dedi. Biri turi sinaya,digeri göklere gitti demiş..Huner HELVAYI YEMEK...gerisi masal,hikaye...

    Yanıtla (6) (2)
  • Ümit / 02 Ekim 2024 11:07

    Teşekkürler hocam.

    Yanıtla (2) (1)
  • Karar Okuru / 02 Ekim 2024 11:03

    İbn Kayyim "Metinde 'Şu zamanda şöyle olacak”'gibi geleceğe dair haberler bulunmamalıdır" demiş de Peygamberimizin kıyamet alametleriyle ilgili vb hadisleri ne olacak, inkar mı edeceksiniz bütün bunları?

    Yanıtla (5) (5)
  • okur / 02 Ekim 2024 10:59

    güncelle bir alakası yok bence

    Yanıtla (0) (1)
  • Demokrat hukukçu / 02 Ekim 2024 10:41

    Okur M, sizinki de bilimsel analiz değil komplo teorileri.Var mı elinizde bir belge ABD'nin emrini yerine getirdiğine dair? ABD Suriye'den de çıkın diyor o emrini niye yerine getirmiyor? Bunların siyasal İslam ve halifelik hayalleri olmasaydı soarlar mıydı bizi Suriye bataklığına ve desteklerler miydi Arap Baharı'nı? Hoşlarına gitti, içlerindeki o dini duyguları rasyonel düşünmelerini engelledi,devlet tecrübeleri de olmadığı için şaşırıp durdular.Aynı hataları Körfez krizinde de yaptılar.

    Yanıtla (5) (14)
  • Erciyes / 02 Ekim 2024 10:40

    Kıymetli Hocam, hadisçilerin ya da “din ilimleriyle uğraşanların” çalışmalarından hiç bir “bilimsel bilgi” çıkmaz. Ancak bu çalışmaların antropolojik bir değeri olabilir. Şöyle ki; revizyonist tarihçilerin dediği gibi, bu tür hadislerin ilk uydurulduğu tarih tespit edilebilirse, o dönemde toplumda tartışılan konular hakkında bir fikir verebilir. Belki niçin uyduruldukları konusunda üç-beş fikir üretilebilir. Bunun da günümüzde kimseye yararı olmaz, ama belki hurafeler ayıklanabilir.

    Yanıtla (19) (3)
  • HAYRETI MUCIP / 02 Ekim 2024 10:30

    Bizim ancak kendimize yetecek kadar bilgimiz var Hocam .
    En iyisi bir de bunlarla kafamızı karıştırmayalım , ne olacaksa vakti saatinde olur , biz ne yapabiliriz ki !

    Yanıtla (1) (0)
  • meraklı / 02 Ekim 2024 10:01

    Sünniler, İsa'nın Şam Emevi Camisinin doğu minaresine ineceğine inanır. Caminin müdavimlerinden kör bir İsa varmış. Bir gün imam, yatsı namazından sonra, İsa’nın içeride olduğunu fark etmeden, kapıyı kilitleyip gitmiş. İsa, çaresiz sabah namazını beklerken, vakit geçsin diye minareye çıkmış. İmam sabah ezanı için minareye çıkarken yukarıdan ayak sesleri işitmiş. Kim var orada, diye bağırınca, bizim İsa, ENE İSA (ben İsa) demiş. İmam, İsa indi, diye koşa koşa ulemaya (!) haber vermeye gitmiş. :))

    Yanıtla (5) (4)
  • Hakkı Söyler / 02 Ekim 2024 09:54

    İnsanlar kendileri sorumluluklarını yerine getirerek calışmaları hatta cihad etmeleri gerekirken, Allah'ın peygamberlere bile yapmadığı mehdi ve mesihi beklersek daha çok bekleriz hocam!

    Yanıtla (8) (3)
  • Cemal EBABİL / 02 Ekim 2024 09:31

    Mükemmel hocam. Fakat ne Türkiye'de yaşayan Müslümanlar ne de İslam Alemi bu çamurdan kurtulmaya hazır değil. Bizde teknoloji, bilim, labaratuvar kelimeleri sanki Allah kavramından uzaklaştıracak gibi bir algı var. Çünkü bizim Allah'a olan güvenimiz yok. Bilim sonuçları bizi Allah'ın koyduğu yasalara Sünnetullah'a götüreceğini kavrayamıyoruz.

    Yanıtla (6) (1)
  • KARARLI / 02 Ekim 2024 09:26

    İsa’nın geleceği (Nüzul-i İsa), Sünnilerin de amentü esası. Erken işgal yıllarımızda karşılaştığımız Ortadoğu’daki Hristiyan ulema, sizin peygamberinizde bir sorun var, mucizesiz peygamber mi olur, Kuran bile İsa’nın mucizelerini anlatıyor, diye ortalığı karıştırınca, Sünni aklın ataları iki kanattan üretime geçtiler: Bir taraftan Muhammed’e mucize icat ederken, diğer taraftan İsa’nın rütbesini söktüler, onu peygamberlikten Muhammed'in ümmeti derekesine düşürdüler.

    Yanıtla (2) (4)
  • Misafir / 02 Ekim 2024 09:10

    Deve kuşuna uç demişler,
    Ben deveyim uçamam” demiş.
    “O zaman koş demişler,
    Ben kuşum koşamam” demiş.
    Dindarsan dini yasa, ben bilimselim fazla yaşayamam,
    O zaman bilimsellik yap
    Ben filimselim fazla yapamam......

    Yanıtla (4) (2)
  • Yorgun Muhalif / 02 Ekim 2024 09:03

    "Mehdi bizim tembelliğimizin adıdır ve sıkıntılar ve sorunların ağırlığı imkanlar ve mücadele vasıtalarla kıyaslanamayacak derecede büyük olduğunda, güçsüzlüğümüzden büyüyen yalancı bir umuttur." Aliya İzzetbegoviç

    Yanıtla (5) (3)
  • Hakkı / 02 Ekim 2024 08:49

    "Hz.İsa (as) gelir mi gelmez mi" den ziyade bize düşen ne acaba? Ayetlerde ifade edilen iyiliklerin yapılması, sevapların kazanılması, kötülüklerden uzak durularak günah yollara sapılmaması hususlarında bir muğlaklık yok. Olur mu.. gayb ilmi. Hz. İsa (as) nın gelişinden ziyade inananların, kaçınılmaz "ölüm" ve "hesap" hususlarını önemsemeleri daha mühim. Mesela; savaşa mani olmak huzuru temin etmek, hem Hz.İsa (as) 'yı hem de Hz. Peygamberi (sav) çok ama çok memnun ederdi eminim.

    Yanıtla (3) (0)
  • OkurM / 02 Ekim 2024 03:20

    Figen, kıyamet, mehdi, Mesih, deccal hadisleri genelde uzun hafislerdir. Arkama taalluk etmedikleri için not alınmamıştır. Hususi meclislerde irad buyurulmustur. Bundan dolayı dinleyenlerin hafıza ve aktarma konusundaki tabii problemlerini yansıtan bazı karışıklıklar vardır. Harfler, kelimeler, sayılar, kişiler birbirine karışmıştır. Ama bunlar Peygamberimizden sadir olmustur.

    Yanıtla (4) (15)
  • OkurM / 02 Ekim 2024 08:21

    Figen değil fiten
    Arkama değil, ahkama taalluk eden :)

    Yanıtla (4) (1)
  • Demokrat hukukçu / 02 Ekim 2024 07:47

    Şia'nın Mehdi inancı daha vahim Şiîler 9.asırda göç edip bölgelerinden ayrılan ve böylece kayıp ilan ettikleri bir ailenin 9 yaşındaki bir çocugu olan Mehdi'nin hâlâ ölmediğini geleceğini ve kendilerini kurtaracağına inanıyorlar ve bunu da hadislere bağlıyorlar.Alın size hadis.Biz sünniler bunu kabul etmiyoruz.Hadisi inkâr mı etmiş oluyoruz?İslâm dünyası bu tür hurafeleri bırakmadığı müddetçe hiç bir yere gidemez.Beraber İngiltere'de doktora yaptığım bir İranlı'ya bunu mesaj attım cevap vermedi.

    Yanıtla (4) (16)
  • karar okuru - ... / 02 Ekim 2024 07:28

    bu ülkeye aklı başında, modern eğitimli, yabancı dil bilen, dünyayı, ekonomiyi takip edebilen, eğitimli insanları bile bilgisiyle aydınlatıp tatmin edebilen, sonradan görme olmayan, şatafattan hoşlanmayan, zırhlara gerek duymayan, Allah korkusu olan kılıçsiz bir diyanet işleri başkanı şart.

    Yanıtla (7) (1)
  • Demokrat hukukçu / 02 Ekim 2024 07:17

    İlahiyat,tefsir ve hadis uzmanı değilim ama modern eğitim(hukuk)görmüş,din ve tarih ile uluslararası ilişkiler konularında da az çok okumuş biri olarak Mehdi nesih konusunda ulaştığım sonuç şu:Her peygamber Allah'ın bildirmesiyle kendisinden sonra gelecek peygamberi bildirmiş.Hz Musa da Hz İsa'nın yani Mesih'in geleceğini bildirmiş. Yahudilerdeki bu Mesih gelecek inancı Mesih geldiği ve inanmadıkları halde halâ devam ediyor.Bize ve hristiyanlara da oradan geçmiş.Sizinle aynı kanaatteyim hocam.

    Yanıtla (4) (15)
  • Okur / 02 Ekim 2024 06:50

    Çoğu hadis diye bilinenler asırlarca uygulanmış ve içerikleri tamamen boş çıkmıştır. Bundan sonra nasıl inanalım ki!
    Hz. İsa'nın geri gelişi, Mehdi'nin ortaya çıkışının mecaz anlamda olduğu kanaatindeyim.
    Bilimsel olgunun bir ispatı var, olmasa kim inanır? Hadis, madem ki mutlak doğru bir şey, uygula fakat sonuç boş çıksın. Kimse inanmaz buna artık. Bunu hadis diye asırlarca tekrarlama ve uygulama kime ne fayda sağlar.

    Yanıtla (3) (2)
  • Karar okuru / 02 Ekim 2024 04:18

    Cizye vergisi kaldirilamaz !! Boyle bir hak... yasaklanmamali gelecekte... Buharinin hadisleri incelenmeli !! Ganimetler, koleler, kilic hakki, kullar, cariyeler, huriler, dini ideolojinin en klasik, kutsal ve manevi... temellerindendir !

    Yanıtla (5) (3)
  • OkurM / 02 Ekim 2024 03:24

    Busayra denilen bir yerde yere batmalar, depremler olacaktır, oranın sahilinde değil tepecik yerlerine yerlesin mahiyetinde bir hadis var.
    Bu ismi şarihler tam cikartamamış. Hadisin not alındığı dönemde noktalama yok. Kayda geçtiği dönemde de. Yıllar içinde sad ve hı harfinin birbirinin yerini alma ihtimalini gözetirsek:
    Busayra
    Buhayra da olabilir. Bahr: deniz ve göl. Ismi tasgir ile
    buhayra: Gölcük...

    Yanıtla (1) (3)
  • Ali Rıza / 02 Ekim 2024 01:31

    Bakara 255 ( Ayetü’l- kürsi) de Allah cc. İlmini hiç kimseye vermeyeceğini söyler, kendi istediği kadar zekaya sahip olabilirsin, gaybıda Allahtan başka kimse bilemez, 6 Şubat depremini kim bilebildi ki?. Demem o ki hocam bu inanışlar itikadlar, boş, yarının ne olacağını , yüz yıl sonra ne olacağını yüce Allah bilir. Günde en az bir sefer tuvalete giden, iki öğün yemek yiyen, kendi hastalığını iyileştiremeyen, ölümünü önleyemeyenden keramet beklemek, cahilliktir, akılsızlıktır.!!.

    Yanıtla (12) (2)
  • Kuramer / 02 Ekim 2024 00:27

    Kuramer kısmen yaptı devam etmeli

    Yanıtla (3) (0)