İmamoğlu’na destek amaçlı “ürün boykotu” çağrısının anlamı nedir?
“Siyasetin ticarileşmesinde” olduğu gibi “ticaretin siyasileşmesinde” de eşyanın tabiatına uymayan, ikisini birbirine karıştırmak isteyenlerin hesaplarını alt üst eden sürpriz sonuçlarla karşılaşılabiliyor veya bu yönde girişimde bulunanları hedeflerinden saptıran komik durumlar ortaya çıkabiliyor.
Bir haftadır tüm ülkenin odaklandığı, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına kadar giden gelişmeler, son aşamada “hükümete yakınlığıyla bilinen” ticari ürün markalarının boykot edilmesine yönelik kampanya başlatılması konusunu gündeme getirdi.
Özgür Özel başta olmak üzere, CHP kurmayları tarafından boykot fikrini seslendirenler, medyada dolaşan bir ürün listesi ekindeki duyuruda, böyle bir girişimin İmamoğlu’nun siyasi mücadelesine etkili bir destek sağlayacağı tezini şu değerlendirme ve gerekçelerle dile getiriyorlar:
Ekrem İmamoğlu’na yapılan haksızlığa karşı sessiz kalmak, adaletsizliği kabul etmektir. Sandıkta kazanılan zaferi mahkeme salonlarında yok etmeye çalışanlara en güçlü cevabı, birleşerek ve kararlılıkla verebiliriz. Boykot, tüketicilerin elindeki en etkili silahlardan biridir. Halkın iradesini hiçe sayanlara karşı duruşumuzu net bir şekilde ortaya koymak üzere, yaşanan süreçte adaletsizliği desteklediği düşünülen veya hükümete yakınlığıyla bilinen markaları ve şirketleri tercih etmeyip boykot ederek tavrımızı ortaya koyalım, dayanışmamızı güçlendirelim. (Sosyal Medyadan)
Boykotun, özellikle “ticari ürün boykotunun,” mücadele edilen rakibin veya siyasi hasmın ekonomik çıkarlarının engellenmesi yoluyla gücüne darbe vurulmasını sağlayan etkili bir silah olduğuna şüphe yok.
Ancak bu yapılırken, öncelikle ürünleri boykot edilmek suretiyle ekonomik çıkarları engellenecek hedef ticari şirketlerle, mücadele edilen rakibin siyasi çıkarları arasında “zarar özdeşliğini” sağlayacak rasyonel bir ilişki kurulması zorunludur. Boykot konusu ürünleri üreten ticari firmalarla, siyasi gücüne zarar verilmesi amaçlanan iktidar arasında, organizasyonel ve işlevsel açıdan doğrudan veya dolaylı, anlamlı bir ilişki bulunup bulunmadığı sorusunun doğru olarak cevaplandırılması gerekir.
Sonra, boykota çağrılan kitleye mensup kişilerin, çağrıya uymaları sonucunda bundan ne kazanıp ne kaybedeceklerinin doğru hesaplanması gerekir. Bir siyasi partinin, siyasi hedeflerine ulaşma planı doğrultusunda, hazır elinin altında bulunan ve desteğini kolaylıkla alabileceğini düşündüğü seçmen kitlesinin bireysel maddi çıkarlarıyla boykotun sağlayacağı siyasi çıkarlar birbirleriyle ne derecede çakışacaktır?
Olgulara bakıldığında, gerçekte her ikisinin bütünüyle örtüşmesini sağlayacak şartların nadiren gerçekleşebildiğini görüyoruz. Bir tarafta idealist ilke ve duygularla elde edilecek genel ve dolaylı siyasi bir kazanç; diğer tarafta ürünün somut faydasından bilinçli olarak vazgeçme yoluyla doğrudan kaybedilecek bireysel maddi kazanç söz konusu olduğunda, kişilerin karar ve tercihleri çoğu defa beklendiği gibi olmayacaktır.
Bu kriterler ve değerlendirmeler çerçevesinde yapılan boykot çağrısını ve boykot edilmesi istenen ürünleri incelediğimizde ortaya şu sonuçlar çıkmaktadır:
-Marka logolarıyla görselleştirilen listede yer alan firmalar; hükümete destek veren medya organları, genelde kamuya iş yapan inşaat ve enerji şirketleri, bazı dernek ve sivil toplum örgütleri, başında “üç harfli” mağaza zincirlerinin bulunduğu perakende ticaret şirketleri olmak üzere kabaca 4 grupta toplanıyor.
Öncelikle bu tür boykot çağrılarının anlamlı ve etkili bir sonuç vermesi için, boykot edilmesi istenen şirketlerin ürünlerinin; kitlesel tüketime yönelik, halkın günlük ihtiyaç portföyüne hitap eden ve market raflarında yer alan nihai tüketim maddeleri olmaları gerektiğinin altını çizmek gerekiyor. Nihai tüketiciye hitap etmeyen ve sınırlı bir talep kitlesi olan ürünlere yönelik bir boykot çağrısının anlamı olmayacaktır.
Listedekileri bu açıdan incelersek, bir iki gıda şirketiyle üç harfli mağaza zincirlerinin dışındaki firma ve kuruluşların boykot listesine eklenmesinin, temelsiz ve boşa gidecek bir çaba olduğunu kabul etmek gerekiyor.
-Dijital mecrada faaliyet gösteren yayın organlarının, İnternet gazeteciliğinin ve sosyal medyanın; gazete, dergi gibi geleneksel basılı medya araçlarını, tirajlarını görülmedik ölçüde düşürerek neredeyse bütünüyle devre dışı bıraktığı ve bu nedenle geleneksel medyanın yayıncılar için başlı başına bir yük haline dönüştüğü bir dönemde, gazete ve dergilerin boykot edilmesi çağrısında bulunmak, somut bir sonuç getirmeyecek olması dolayısıyla isabetsiz ve komik bir girişim olmaktan öteye gidemez.
-Kamu alt yapı ihaleleri almaları ve iktidarı destekliyor olmaları dolayısıyla listede yer verilen inşaat ve enerji şirketlerinin vatandaşlarca nasıl boykot edileceği konusu ise başlı başına bir muammadır. Dolayısıyla piyasada satılabilen ve müşterilerin doğrudan ihtiyacına cevap verebilecek nihai tüketici ürünü olmayan bu tür şirketlere burada yer verilmesi abesle iştigal etmekten başka bir şey değildir.
-Dernek, sivil toplum örgütleri ve araştırma kuruluşlarının listeye eklenmiş olması, isabetsizlik ve absürtlükte diğerlerinden hiç geri kalmıyor. Bu bağlamda, bunları kimin, hangi ürünlerini satın almayarak boykot edebileceği sorusunun cevabını vermek hiç mümkün görünmüyor.
-Sonuçta geriye üç harfli perakende mağaza zincirleriyle bir grup gıda şirketi ve bazı restoran işletmeleri kalıyor.
Üç harfli mağazalarla ilgili, iki temel açmaz ve çelişki var:
Öncelikle CHP seçmen profilinin ağırlıklı olarak üst gelir gruplarına dayandığı gerçeğinden hareket edildiğinde, dar gelirli kesime hitap eden üç harfli mağaza zinciri müşterilerinin daha çok sağ siyasi eğilime sahip olmaları dolayısıyla, boykot çağrısının kendilerinde pek karşılık bulmayacağını görmek gerekir.
İkinci önemli nokta, boykot çağrısına konu firma ürünlerinin dar gelirli kesime hitap etmesi, yani “ucuzluk marketi” ürünleri olmasıdır.
Boykot, siyasi bilinci ve farkındalık düzeyi yüksek, “tuzu kuru” insanların eylemidir. Geçimini zorlukla sağlayabilen ve ihtiyacını 5 lira daha ucuza alabilmek için market market gezen “üç harfli mağaza müşterisi” dar gelirlilerin, hangi siyasi görüşe sahip olurlarsa olsunlar, “hatır uğruna” ve keselerine zararı dokunması pahasına bu mağazalardan alış verişi keseceklerini beklemek hiç akla yakın görünmüyor.
-Listede, “Erzurumlu Hacı Dönerci” gibi, isminden çağrışım yapılarak basma kalıp bir yargı ile iktidar destekçisi sayılan, tek ya da bir kaç şubeli, taşra şehirlerinde faaliyet gösteren restoran işletmelerine yer verilmesi ise ayrı bir garabettir.
Ticari boykotun siyasi bir araç olarak kullanılması gündeme geldiğinde; en başta göz önünde bulundurulması gereken konu, siyaset ve ticaretin birbirlerinden bütünüyle farklı alanlar olduğu, birbirlerine karıştırılmamaları gerektiği, her birinde farklı dinamiklerin geçerli olduğu ve kendi alanlarında kendi hükümlerini icra ettikleri gerçeğidir.
Sürü psikolojisi süreçlerinin belirleyici olduğu ortamlarda, geniş kitleleri bir amaç doğrultusunda hatasız şekilde mobilize etmek ve seçilmiş hedeflere tam ve doğru olarak yöneltmek neredeyse imkansızdır.
Bu noktada, gündemdeki aktüel siyasi durumdan bağımsız olarak söylenecek şey; piyasa dinamiklerine uymayan, gerçekçi verilere dayanmayan ve rasyonel temellere oturtulmayan siyasi amaçlı boykotların; girişimcilerini başlangıçta gözettikleri hedeflerden uzaklaştırması bir yana, aynı zamanda komik duruma düşürme riskini taşımalarıdır.















Sayin Saran,
Yanıtla (53) (5)Bu boykot, biz seküler Türklerin kendi yolumuza gitme yolunda attigimiz ilk adimdir. Bizi yok etmek isteyen bir zihniyete karsi, topyekün kendimizi gösterme iradesinin bir yansimasidir. Artik AKP'ye destek veren hicbir kisi ya da kuruma zirnik kazandirmayacagiz. Boyaci, muslukcu, tamirci, bakkal akliniza ne geliyorsa, is yapmayacagiz. Onlar da bizimle is yapmasin. Hic sorun degil. Artik inceldigi yerden kopsun.
Tabi zenginsin tuzun kuru. Şunu daha ucuz nereden alabilirim derdin yok. Ama halk kahir ekseriyetle senin gibi değil. Beyhude çaba. Beyhude uğraş. Bunlar boş işler. Kısa sürede siz de anlar ve vaz geçersiniz.
Yanıtla (7) (28)Sizin sormaniz gereken soru su: Siz neden zengin degilsiniz ve neden daha ucuz ürün almak gibi bir derdiniz var? Neden TC, sizin icin kullanmasi gereken milyarlarca lirayi, elin Suriyelisi, Afgani ve Arabi icin harciyor? Neden siz hastanede, eczanede katki payi verirken, elin Arabina her sey bedava? Neden kullanmadiginiz yollara, köprülere, havaalanlarina trilyonlar ödüyorsunuz? Neden bunlari sorgulamiyorsunuz? Ben de artik bu sistemi finanse etmek istemiyorum. Inceldigi yerden kopsun.
Yanıtla (23) (2)Neden verdiğin örnekler hem Müslümanlardan. Bildiğini eyle. Bence yanlış yoldasın. Diyelim ki üç harfli marketler zarara uğradı. O zaman ne olur. İndirimleri kaldırır. İndirimlerin kalkması kime zarar verir. Halka. Sen niçin bu eylemi yapıyorsun. İktidarı zarara uğratmak adına. Kim zarar görüyor halk. Kimden oy isteyecen???. İktidar bir türlü şaşırdı diye siz de mi şaşırmak zorundasınız.
Yanıtla (3) (13)İnsanların hepsi aynı seviyede maddi duruma sahip olamaz. Fakirleri suçlamanın manasız olduğu anlaşılmalıdır. Kim fakir olmak ve fakir kalmak ister ki.
Yanıtla (2) (10)Şunu da unutma üç harfli marketlerde içki satılmaz. Onlar açılalı beri rahat ettik. Ve ihtiyacımız olan her şeyi uygun fiyata bulabiliyoruz. Nereye gidelim yani. İçki satan marketlere mi. Dünyalık üç kuruşluk fayda için riske giremem. Kaldı ki bir faydası da yok. Bütün marketler devlete vergi veriyor mu. Zorunlu. O zaman kime yardım etmiş oluyorsun. Ülkere neden boykot. Yeşil sermaye olduğu için. Kim hükümete muhalefet edebiliyor ki açıktan. Mantıksızlığın daniskasıdı.
Yanıtla (3) (13)Erdoğan bir çok konuda defalarca boykot çağrısı yaptı bu kadar incelemediniz.
Yanıtla (10) (1)Haklısın kimse fakir kalmak istemez ama durumunu sorgulaması gerekmez mi? Neden ülke kaynaklarından yeteri kadar hak alamıyorum diye. Körü körüne bu iktidara destek verilir ve sorgulanmaz ise istemese dahi fakir kalınır.
Yanıtla (8) (0)Evinin alışverişini kendi yapan herkes çok iyi bilir ki, üç harfli marketler hiç de ucuz değil. Üç harfli marketlerin ucuzluğu çok tembelce ve cok ucuz bir algıdan ibarettir. Üç harfli marketler sadece ucuz malları satar. Ben evimin alışverişini gross marketlerden yapıyorum ve fiyatları üç harfli marketlerle kiyasliyorum. Aldığım ürünler gros marketlerde daha ucuz. Üç harfli market fiyatları mahalle bakkalı fiyatlarıyla aynı. Hatta bakkal fiyatları bir çok üründe daha ucuz.
Yanıtla (7) (0)Dostum senin piyasadan haberin yok. İçki satan zincir marketler belli, sayıları da bir kaç taneyle sınırlı. Migros Carrefour vb. Bunların dışında onlarca zincir marketler var ve bir çoğunun fiyatları üç harfli marketlerden daha ucuz. Hem de sandığınız gibi içki ve haram ürün satmıyorlar.
Yanıtla (6) (0)Fazla yorma kendini, sen de en azından şu üç şirketi boykot ederek boykota katıl:
Yanıtla (11) (0)Milli Piyango
misli.com
iddia.com
AKP fanatikleri fakirmi, gülelim bari. İşsiz, Emekli ve Asgari ücretli olupta Akp'ye oy verenmi kaldı. Yine algı. Yeter be.
Yanıtla (7) (0)Böyle boykot olmaz, halk kendi bacagina sikar
Yanıtla (2) (11)Milli Piyango
Yanıtla (5) (0)misli.com
iddia.com
Merak etme kumarı boykot etmek bacağı sağlam basmak demek.
Kumar alışkanlığın varsa bilemem tabi:)))
Boykot sayesinde belki yamyamlaşmış firmalar utanıp ,çekinip fiyatlarını makul seviyeye getirirler .Boykot fikri ilk önce Erdoğan tarafında ndile getirilmişti.
Yanıtla (3) (0)Sn Yazar, Reyisiniz daha geçen sene bu 3 harflilerin cinlik edip zamların kaynağı olduğunu söylemişti. Onun için Tarım kredi kooparatifleri her yerde açıldıydı hani. Tıpkı başınız gibi sizde tutarsızsınız. Akp seçmeni fakirse niye, asgari ücrete, emekli maaşına zam yapmıyor, büyükleriniz. Algı ile seçmen profilini ters çevirmişsiniz. Zengin oyunları bunlar.
Yanıtla (10) (1)Boykot her zaman iyidir. Tasarrufa sevkeder, asgari şartlarda zorunlu ihtiyaç malllariyla yetinip keyfi harcamaları kısarak erdogan ekonomisine halkı hazırlar.
Yanıtla (4) (2)Ekonomik krizlere hazır olanlar en az zararla çıkarlar. Bundan sonra akesnaf, aktüccar ve aktaban düşünsün. Boykot un hiç bir zararı yoktur. Boykot elzemdir.
Niye İsrail ürünlerine boykot olunca sorun yok da. yandaşa boykot mu sorunlu.
Yanıtla (8) (0)İkisi de kendini yok sayan yok etmeye çalışana tepkidir
Yazarın, "CHP seçmen profilinin ağırlıklı olarak üst gelir gruplarına dayandığı gerçeği" ifadesinin bir ak sataşma olduğu bariz bir gerçektir. Muhalif seçmeni zengin, İktidar seçmeni fakir algısına götüren bu ifade açık bir hakarettir. Sizi boykot ediyorum. Ben emekliyim, bana üst gelirli dediğiniz için yazılarınızı okumayacağım ve yorum yazmayacağım
Yanıtla (9) (0)Gazze için boykot çağrısı yapmayanlar yolsuzluk için boykot çağrısı yapıyorlar! Vicdan kuruyunca böyle oluyor.
Yanıtla (5) (11)Siz bu boykot bir işe yaramaz demye getirmek için bayağı laf kalabalığı yapmışsınız. Oysa, Güney Afrika ırkçı, Apartheid rejiminin dize getirilmesinde, onunla ticaret yapan firmaların ürünlerini Avrupa' da başlatılan boykot hareketinin büyük etkisi olmuştu. Türkiye' de de olacaktır.
Yanıtla (10) (2)Üç harfli mağazalara hiç gitmediğinizi anladım yazınızdan. gidip görmenizi tavsiye ederim. öyle makarnaya 1 lira indirim yapmakla 'ucuzluk marketi' olmuyor.
Yanıtla (12) (0)Yazarımız boykottaki rasyonaliteyi iyi tahlil etti. Yine de hükümet muhalifi CHP'liler ideolojileri istikametinde içinde dini(İslami) çağrışım olan her türlü somut ve soyut varlığa (hatta kelimelere bile) boykot uygulasınlar. İnanmışlığın gereği budur.
Yanıtla (2) (10)En önemlisi bu ülke hepimizin ve boykot listeside ülke içinde fakir fukaranın çalıştığı yerler. Tam halktan destek almaya başlamışken bu fikri tuzağa düşürülmüşler diye okuyorum.
Yanıtla (1) (9)Hem banim paramı alacaksın hem bana hakaret edeceksin ve bunu yılladır yapacaksın yok öyle yağma? Boykot..
Yanıtla (16) (1)Toplumsal kamplaşmaya gidecek her eylem iktidara yarar.
Yanıtla (2) (14)%60-%30 kemik kitleye dayanan her girişim iktidarı sevindirir.
Başta halk iktidardan inim inim inlerken, olay bu kamplasmaya gelip dayandığı anda, her şey detay kalır. Günün sonunda yine iktidar kazançlı çıkar.
Aksine, eger AKP geri adim atmazsa, bu is hic beklemediginiz yerlere gidebilir. % 60 olarak gösterdiginiz blok, o kadar büyük degil. %30 olarak gösterdiginiz blok ta, o kadar kücük degil ve ekonominin %70'ini kontrol ediyor. %10'luk ismini vermediginiz ama ülkenin federatif bir sisteme gecmesi icin kösede bekleyen grup ta, %10'dan büyük. Bu kutuplasma öyle bir noktaya gider ki, bir bakmissin TC, üce bölünmüs, ki sosyolojik olarak zaten öyle. Her sey bir kivilcima bakar, tipki Yugoslavya gibi.
Yanıtla (7) (2)Tüm hayatı rant,çıkar ve para üzerine kurulu iktidar destekcileri için düşünmeye sevkedecek bir uygulama.Artı bu çağrı sadece CHP için değil tüm muhalifleri kapsıyor.
Yanıtla (7) (0)Ben sigara ve tekel ürünleri boykotunu destekliyorum. İki faydalı etkisi olur bu boykotun.
Yanıtla (5) (0)Bir bayramlık hakettiniz!
Yanıtla (1) (0)Ahlaken sorunlu tüccarların savunusuna gerek yok. Hiç hoş değil.
Yanıtla (2) (0)ülkeyi bölmektir . aynısını akp yapsa idi bunlar ülkeyi karpuz gibi bölüyorlar diye çığrışırlardı
Yanıtla (2) (6)Siyaset kişilerden ibaret değil
Yanıtla (2) (23)Şimdi mevcut iktidar zihniyet hangi zihniyet hiç düşünüldümü
CHP zihniyeti haksızlık, usulsüzlük,adaletsizlik olduğunu cümle alem bilir
Adalet herkese lazım ve üzerine titrenmelidir, aksi bedeli vardır. Hem dünyevi hem ötelere bakar ve yakar adamı. Dolayısı ile sizden bizden bitmeli, şucu bucu bitmeli, gerçekle ilgilenmeliyiz, varsa iftiraya meze olmamalıyız. Gerçek nedir? Asıl meselemiz budur. Hep birlikte gerçeği aramalı ve adaleti savunmalıyız; bağımsız ve tarafsız ve hakka hukuka bağlı adaleti...
Yanıtla (1) (0)Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayan CHP'mi?
Yanıtla (5) (0)22 yıldır ülkeyi yöneten CHP'mi?
Emekliye hak ettiği zammı TÜİK'e enflasyon düşük gösterttirerek vermemek adalet mi, hak mı, hukuk mu
Allah'tan kork!
Tarafını ve yerini belli etmek. Özgür Özel sessiz çoğunluğa şiddeten uzak sizi görmeyeni, sizin aleyhinizde olanı dava hakkınız var diyor. Büyük etki getirmeyeceğini elbette bilir. Ama böyle bir eylem tembelleştirilmiş, pasifize edilmiş halkımız için çok yerinde bir buluş oldu. Şiddete dayanmayan sivil itaatsizlik sürü psikolojisine karşı politik bir eylemdir. Sarmaşık çiçekleri gibi hızla topluma yayılmasa bile, içimizdeki uyanan şey, bir gül niyetine korumaya özen görterilir.
Yanıtla (19) (2)CHP'nin bu tavrı yazar tarafından güzelce analiz edilmiş ve boşa çıkarılmıştır. Yazarın görüşlerine katılıyorum.
Yanıtla (3) (20)Lalula, CHP ne yapsın TRT'de CHP'lilerin vergisi yok mu? Peki neden iktidarın kanalı gibi çalışıyor?
Yanıtla (6) (0)Birçok kanal CHP bu ülkeyi bu hale getirmiş gibi yayın yaparken sussun mu bu millet artık boşa bekleme
En büyük terbiye ekonomik terbiyedir
Yanıtla (4) (0)Bu yazıyı okuyunca starbask mücahitleri geldi aklıma. Fütursuzca destekledikleri iktidar İsrail'le perde altında ticaret yapmasını bir türlü kabullenemezken Yahudilerin olduğunu ileri sürdükleri ürünlere boykot çağrıları yapıyorlardı. kafeleri basıp kahveleri döküyorlardı.
Yanıtla (16) (0)İşte bak bu konuda den de destek olabilirsin. Halk İsrail ile ilgili olanları almak istemiyor.
Yanıtla (2) (4)Ülkerden ne istiyorsunuz. 28 Şubat ruhunuz mu depreşti. Yeşil sermaya olarak mı görüyorsunuz.
Yanıtla (4) (9)Sorun Imamoglu'na destekten de ote.
Yanıtla (9) (1)"Kustugun dag'in odunu yakilmaz." Biz oyle belledik, oyle biliriz.
Bugun ufak tefek cikarlar gozetilirse yarinin kaybi cok daha buyuk olur.
Ustelik yeterince kaybettik zaten.
Artik yeter, that's enough!
Sayın SARAN,
Yanıtla (2) (11)Ayakları yere basan bir yazı kaleme almışsınız.
Elinize sağlık.
Ağaca bakıp da ormanı göremeyenlerden değilsiniz. Yani meselelere bütüncül ve gözünüz açık bakmışsınız. Onun içindir ki fili görmeye çalışmışsınız.
Saygılarımla...
Üç harfli market dışında kalan marketlere vergi memurları aracılığıyla yıldırıcı baskı yapacakları gözden kaçmasın.
Yanıtla (5) (0)Boykot yapılacaksa gelir vergisi beyan edenlerin vergi vermemeleri ,ta ki iktidar değişene kadar.
Çünkü verdiğimiz vergilerin denetimsiz çarçur edildiği hepimizin malumu.
Bu ülkede abesle iştigal arıyorsan etrafına bakman yeterli göremiyorsan yapacakbirsey yok ha etkili olup olmayacağını bırak zaman göstersin kendini fazla uzme
Yanıtla (6) (0)Ben de duyduğumda anlam verememiş, komik bulmuştum. Ticari işletmelerden muhaliflik beklemek (hem de bu şartlarda) komedi. Adamın yapacağı en önemli iş işletmesini ayakta tutmak.
Yanıtla (2) (21)