Mehdî ve Mesih konularındaki rivayetlerin içerikleri bilhassa çağdaş bilimsel zihniyetin oluşturduğu düşünme tarzında ciddi sorunlar taşımaktadır. Onun için klasik hadis usûlünde “metin tenkidi” denilen ve büyük ölçüde ihmal edilmiş bulunan muhteva analizi günümüzde oldukça önemli hale gelmiştir. İlgili rivayetlerin içerik sorunlarından birkaçını değişik açılardan şöyle ifade edebiliriz:
1. Rivayet içeriklerinin Kur’an’la mukayesesi
Mehdî, Mesih, Deccal gibi konular birer inanç konusu oldukları için rivayetlerin muhtevasına Kur’ân-ı Kerîm açısından bakmamız zaruridir. Buradan bakınca şu gibi problemlerle karşılaşıyoruz:
a) Kur’an’da kıyamet ve ahiret hakkında pek çok ayet varken mehdîye ve Mesih’e hiç yer verilmez. Bu durum, söz konusu rivayetlerin gerçekten hadis olduğu konusunu kuşkulu hale getirmektedir.
b) İlgili hadislerde ve diğer rivayetlerde kıyamete yakın zamanda mehdî ve/veya Mesih’in geleceği, geliş zamanları, yerleri, gelme sebepleri, kalma süreleri ve faaliyetleri hakkında bilgiler verilmektedir. Ancak bu bilgiler, Kur’ân-ı Kerîm’deki “kıyamet bilgisinin yalnız Allah’a ait olduğu”, kıyametin ansızın geleceği (mesela bkz. A‘râf, 7/187) gibi bilgilerle çelişmektedir.
c) Kur’an, kıyamet gününün vakit olarak belirlendiğini ve ertelenmeyeceğini bildirirken, mehdî rivayetlerinde ertelenebileceğinin söylenmesi bunların Kur’an’la çeliştiğinin açık kanıtıdır.
d) Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.v.) insanlığı hidayete erdirmek için gönderildiği bildirilmiş ve son peygamber olarak tanımlanmıştır. Şu halde onun, kendisinden sonra Mesih ve/veya mehdî adıyla, kurtarıcılığı kesin birinin geleceğini haber vermesi İslam’daki nübüvvet itikadıyla asla uyuşmaz.
e) Kur’an’da Hz. Peygamber’in kıyamet zamanı hakkında bilgisinin olmadığı belirtilmiştir (A‘râf 7/187). Buna rağmen ona atfedilen mehdî-Mesih rivayetlerdeki anlatımlar Müslümanlarda sürekli bir mehdî ve kıyamet beklentisi üretmiştir. (Hatta tarih verenler de olmuştur. Mesela meşhur Osmanlı sufî-müfessiri İsmail Hakkı Bursevî’ye (ö.1725) göre Osmanlı’nın ömrü 524 sene kadar olacak, sonrasında devlet mehdîye intikal edecekti.)
2. Rivayetlerin ilâhî hikmet yönünden değerlendirilmesi
İslam inancına göre Allah hikmetsiz, yani manasız ve faydasız işler yapmaz. O, bir mehdî ve/veya Mesih eliyle dünyayı güzelleştirmeyi murat edecekse, bunu dünyadaki insanların ve diğer canlıların iyiliği için yapacaktır. Şu halde –rivayetlere göre- dünyanın ömründen sadece bir gün veya en fazla birkaç yıl kalmışken Allah’ın mutlaka bir mehdî göndereceğini ifade etmek, Allah’a hikmetsiz işler nispet etme anlamına gelir ki, böyle bir sözün Hz. Peygamber’in ağzından çıkması düşünülemez.
3. Hadislerde mehdîye atfedilen büyük işleri kısa zamanda başaracağı iddiası
Rivayetlerde mehdînin zulüm ve sefaletle dolan dünyayı kısa zamanda adalet ve iyilikle, yeri göğü bolluk ve bereketle dolduracağı bildirilmekte; her biri sayısız uzmanlıklar gerektiren bu işleri de kısa zamanda tek başına başaracağı anlatılmaktadır. Hiçbir peygamberin gerçekleştirme imkânı bulamadığı küresel adalet, barış, dürüstlük, refah gibi ahlâkî, hukukî ve maddi hayata dair ülküleri bir mehdînin başaracağı düşüncesi hem aklın hem de dinin ilkeleri bakımından kabul edilemezdir.
4. Rivayetler arasındaki uyumsuzluklar
Mehdîlikle ilgili rivayetler, tutarlı bir mehdî tasavvuru oluşturmaya imkân vermeyecek kadar ihtilaflı, hatta çelişkilidir. Mesela bir rivayette Hz. Peygamber’in şöyle buyurduğu belirtilir: “Dünyanın sadece bir günlük ömrü kalmış olsa bile, Allah yine de benim ailemden bir adam (mehdî) gönderecek ve o adam, öncesinde zulümle dolmuş olan dünyayı adaletle dolduracaktır.” Çok kullanılan diğer bir hadiste ise -başka ilavelerin yanında- “Allah o günü mutlaka uzatacak” ifadesi bulunmaktadır. Bir kısmı sahih kabul edilmiş başka rivayetlerde mehdînin iktidar süresinin beş, yedi, sekiz veya dokuz yıl olacağı gibi birbiriyle uyuşmayan detaylar vardır. Ayrıca, çoğu rivayetlere göre mehdî ile gökten inecek İsa b. Meryem (Mesih) ayrı figürlerdir. Fakat bunların aynı kişi olduğunu bildiren rivayetler de vardır (Mesela İbn Mâce, Sünen, Kahire 2015, III, 582). Sonuçta Mesih/mehdî rivayetlerindeki böylesi farklılıklar her devirde sahte kurtarıcıların türemesine zemin hazırlamıştır.
Son söz: “Mehdî bizim tembelliğimizin adıdır” (Aliya İzzetbegoviç, İslam Deklarasyonu ve İslâmî Yeniden Doğuşun Sorunları, çev. Kevser Terzioğlu, İstanbul 2007, s. 188).
Bir İlahiyatçı'nın, din konusu olan MEHDİ mes'elesinde Rahmetli Aliya'ya sığınması ve delil göstermesi ne acı. Ancak YUH denebilir. İlahiyat Hocaları, kendilerine verilen ünvanların ederini/ karşılığını/ bedelini / fiyatını mı ödüyorlar da bu derece, savruluyorlar? Kendilerine de, bu Millete de, bu Devlete de yazık ediyorlar. Biraz istatistiklere baksınlar. Millet, gençler nereye gidiyor, DEİZM denilen tehlike hangi boyutlarda, araştırsınlar.
Yanıtla (0) (3)Hele bir Risaleler 24. Sözü okuyun da sonra yazın bakalım..
Yanıtla (1) (0)Sizi tebrik ederim. 24. Sözün 3. Dal 12. Aslı okuyamayan hadîs yorumcusu olursa işte böyle sıkıntı yaşar. Bediüzzaman'ın dediği gibi, ya hadîsleri inkâr eder ya da hurefevari manâ verir.
Yanıtla (1) (0)SAYIN HOCAM MEHDİ BİZE HİÇ TEMBELLİK YAPMADI. BİRAZ YANLIŞ ANLAŞILMA VE ANLATIM BOZUKLUĞU VAR. MEHDİ ŞAHIS OLABİLECEĞİ GİBİ BİR BÜYÜK CEMAATTE OLABİLİR. RİVAYET EDİLEN HADİSLERDEN BİN DE BİRİ DE DOĞRU OLSA MEHDİ İNANCININ DİNİ YAŞAMAYA, ANLATMAYA, TEBLİĞ VE İRŞADA HİÇ ENGEL DEĞİL. BİZ CAHİL ALİM GÖRÜNÜMLÜ MÜSLÜMANLARDAN DOLAYI GERİ KALDIK. ŞU YAŞANANLAR ÖRNEKTİR. TONLARCA DİNİ ESERLER YAKILIP ÇÖPE ATILIRKEN ALİM MÜSVEDDELERİ BAYRAM ETTİ. İŞTE GERİ KALIŞ NEDENLERİMİZ.
Yanıtla (3) (17)Ne demek " uydurma haberlerin binde biri doğru olsa "? Bir asker kaçağının yazdığı ağdalı osmanlıca yazılar niye mushafın önüne geçti ? Başka bir kurtarıcı (!) da geldi ; kitaplıkları çöpe attırdı. Kurtarıcılardan yaradana sığınırım....
Yanıtla (6) (2)"Bir asker kaçağının yazdığı ağdalı osmanlıca yazılar" cümlenizdeki "asker kaçağı" kimdir, "osmanlıca yazılar" hangileridir acaba?
Yanıtla (0) (0)Mehdilik gibi büyük hurafe inançlar bugüne dek sayısız müslüman aydın gencin Deist olmasına yol açtı. Son 20 yıldır ülkeyi yöneten İslam etiketli kadronun ve sivil yandaşlarının işledikleri dayanılmaz sosyo-ekonomik cürümler (rüşvet, fakirlik, kadın cinayetleri, vs) yüzünden Deizm laneti dahada hortladı. Dolaysıyla Prof Dr Çağrıcı hoca gibi saygın İslam alimlerinin kaleminden mezkur hurafelere karşı yazılan bu önemli reddiyelere her zamankinden daha fazla ihtiyaç var şimdi.
Yanıtla (1) (2)(2)
Yanıtla (1) (1)Fakat maalesef ne Çağrıcı hocanın, nede onun gibi diğer değerli alimlerin, tüm kitlelere ulaşma imkanı var bu konuda. Ulaşabilselerdi bile, milyonlarca cahil çoğunluk zavallı avam tabakayi pek etkiliyemezlerdi. İslamiyetin "Muhammed (SAV) son peygamberdir" ana şartına alanen su katarak mü'minlerin imanını temelden makaslayan Mehdicileri, ancak Milli Eğitim Bakanlığı ve Diyanet'in cuma hutbeleri, ders kitapları ve TV programları gibi ciddi ve düzenli ortak faaliyetleri berteraf edebilir.
Genel olarak Mehdi inancıyla ilgili değil ama Hz.İsa'nın kıyametten önce Dünya'ya kesinlikle bir daha gelmeyeceğinin kanıtı Kuran'da açık ve net olarak vardır:
Yanıtla (1) (0)Maide Suresi 116 ve 117.ayetler.
Gerçi bu ayetlerde Kuran'ın hristiyan teslisi konusunda yanlış bir bilgiye sahip olduğunu da görüyoruz, ama bu bambaşka bir tartışma konusudur.
İsa peygamberin ölmediği göge çekildiği de yazıyor. buradan hareketle İsa peygamber yaşıyor olmalı.
Yanıtla (1) (3)Maide 116-117'den, İsa peygamberin bildiğimiz bu dünya hayatında yaşamadığı ve kıyamete kadar da yaşamayacağı belli.
Yanıtla (0) (0)Kıyamette yapılacak sorguda Rabbine hitaben, "Sen beni yanına aldığından beri onları gözetleyen sensin, benim onların kıyamete kadar ne yaptığından hiç bir bilgim yok" diyor.
Yani yaşıyorsa öte alemde yaşıyor ve maddi dünyadan hiç bir haberi yok. Öyle anlaşılmıyor mu ayetler ? Bence çok net.
Yani, Rabbimiz İsa Aleyhisselâmın cansız bedenini - naaşını mı gökyüzüne refetti ? Bunu demek istiyorsunuz ? Yav, böyle avbsürd bir ameliyeyi Rabbimiz yapar mı? Bütün mezhebsizlerde olduğu gibi, zerre kadara düşünceniz yok ! İsa Aleyhisselâm ölmedi-öldürülmedi, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) şeriatını yaşamak üzere avdet edecektir ve ondan sonra nefsini teslim edecektir. Ali İmran 54-55 ve Nisa 158. ayetler bu hakikati apaçık bildirmektedir.
Yanıtla (1) (3)Ben bir yorum katmıyorum, Maide 116-117 ortada.
Yanıtla (0) (0)Siz eğer Hz.İsa kıyametten önce dünyaya geri dönecek diyorsanız bu ayetler ile çelişiyorsunuz. Dikkatli okuyunuz bu iki ayeti.
06:57'de yazan Okuyucu'ya:
Yanıtla (0) (0)Ne var ki hıristiyanlar Tanrı inancı konusunda asırlarca süren bocalama süreci içinde Hz. Meryem’in bu seçkinliğine de farklı bir boyut getirmeye yönelmişler, hıristiyan mezheplerinde onun mahiyeti hakkında değişik teoriler ortaya konmuştur. Bu arada tarihî bilgiler Arabistan’da Collyridienler diye anılan bir sapkın hıristiyan grubunun Hz. Meryem’i tanrıça olarak kabul ettiğini göstermektedir.
Teslisin esas prensibi yerine Kuran'da sadece bu Arabistan kökenli Hristiyan grubun görüşünün (Meryem'in tanrıçalığı) yer alması ilginç.
Yanıtla (0) (0)"Mehdi" beklentisi, sırf TEMBEL kimselerin çalışmayıp, beleşten geçinmeleri için uydurulmuş rivayetlerdir.
Yanıtla (20) (1)İyi valla! Sen yan gel yat, MEHDİ efendi gelip seni kurtarsın. "YARIM DÖNÜM BOSTAN, YAN GEL YAT OSMAN"
"اَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٌ وِزْرَ اُخْرٰىۙ=İnsan ancak çabasının sonucunu elde eder."
SEN kendini kurtarmaya gayret etmedikçe, kimse kurtarmaya GELMEZ.
Öyle MİSKİN yaşamak YOK! EDİLGENLİK yok!
İslâmı layıkıyla anlamak lazım.
TEFEKKÜR, TEDEBBÜR, TEEMMÜL gerek..
Sevgi ve saygı
Meshdi anlayışı; tarih boyunca pek çok Mehdi olduğunu iddia eden kimsenin ortaya çıkmasına sebep oldu.
Yanıtla (16) (1)Meselâ Abbâsî döneminde ilk ortaya çıkan MEHDİ, Muhammed b. Abdullah'tır.
Bu sahte MEHDİ (ki gerçeği zaten yoktur), hem de önemli âlimlerden ders almış; hadisçilerin sika kabul ettiği âlim, cömert ve güçlü biriydi.
E nolacak şimdi, böyle bir adamdır diye peşinden mi koşmak gerekecekti?
Kısacası; büyük çaresizlikler, MEHDİ anlayışını ortaya çıkarmıştır.
KURTARICI bir SÜPERMENe ihti
Kur'ân; imân etme ve tefekkürün merkezine alınmaz ise İslâm adına daha çook hurafe anlayışları ortaya çıkar.
Yanıtla (10) (0)"Rabbinin dosdoğru yolu işte budur. Düşünüp öğüt alacak bir toplum için biz, âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz." (En'âm/126)
" فَصَّلْنَا الْاٰيَاتِ = Biz âyetleri geniş geniş AÇIKLADIK" buyuruluyor.
Yüce Allâh'ın, geniş ve ayrıntılı AÇIKLAMASI içinde "MEHDİ inancı" YOK.
İMÂN esasları çok AÇIK!
Yoksa birileri İMAN ESASLARINI yetersiz görüp EKLEME mi yapıyo
Kur’ân’da;
Yanıtla (9) (0)"Allâh’a, peygamberlerine ve âhiret gününe inananların, sâlih amel işleyenlerin kurtuluşa ereceği (Bakara: 2-5)" ifâde edilir.
5. Âyetteki vurgu da şudur:
"İşte bunlar Rab'lerinin yolunda olanlar ve saadete erişenlerdir" = اُو۬لٰٓئِكَ عَلٰى هُدًى مِنْ رَبِّهِمْ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
Ne burada ne de başka bir yerde bunun AKSİ söylenmiyor.
Yani MEHDİ inancı yooook!
Yoksa -HAŞÂ- KİTAPta eksik mi kaldı da, birileri o eksiği MEHDİ ile tamamlamak istiyor?
Mehdilik, mesihlik vs. birey olabileceğini fark edememiş, sorun çözme cesareti olmayanların ürettiği/uydurduğu din kılıfı giydirilmiş bir feodalite inancıdır. Bu inancın dinde var olduğunu iddia edenler, düşünme/anlama yetisi gelişmemiş olanları belki ikna edebilir ancak akıllı genç insanlar bu tür hurafeler yüzünden deist vs. oluyor. Yapmayın, uyduruk şeyleri savunmayın. İnsanlara zarar veriyorsunuz.
Yanıtla (2) (0)Sayın Çağrıcı,
Yanıtla (1) (3)Mehdi kavramına ve hadislerine itikadınız olmadığı anlaşılmıştır. Ancak, gerekçelerinizde sıraladığınız maddelerin inandırıcılığı da yoktur diye düşünüyorum. Çünkü, Kuranda bahsedilmeyen bir konunun sahih hadis olduğu neden kuşkulu olduğu hususunu hiç anlayamadık ! Çünkü, bir mesele zaten Kuranda yoksa, hadislere bakılır. Adet ve usül budur. Hadis-i Şerifler Kuranda olan konıların teyid edilmesi değildir.
Bu yazıdan ve yorumlardan çıkardığım.
Yanıtla (5) (10)1- Kuran'da Mehdi'nin olmadığına delilniz nedir?
2- Buharı, Müslim, Bediüzzaman, S.H. Tunahan gibi yaşamı İslâm olmuş müminlere mi Frenk mukallitlerine mı inanacağız?
3- Yorumlara bakıyorum, hep İslami yaşayıştan uzak olanlar inkarı tercih etmiş
4- Sayın hocam hiç mi müteşabih hadis kavramını duymamış. Bu açıdan hiç bakmamış.
5- Hadislerle ilgili Sözler isimli eserin 24. Sözde ilgili bahse objektif bir gözle baksa hatasını tashih eder kanaatindeyim
Mehdi konusunda çok bilgili imişsiniz gibi bir yorum yazmışsınız ama Buhari ve Müslim'de mehdi konusunda hiçbir hadis bulunmadığını bilmiyorsunuz sanırım.
Yanıtla (6) (1)"İslami yaşayışa yakın" olan sizlerin , dininizi daha dikkatli ve sorumluluklu temsil etmesi gerekmez mi?
Yav, sanki Buhari ve Müslimde hadis geçmiş olsa, HADİS MUNKİRLERİ bunu kabul mü edeceklerdi ? Kusura bakmayın ama çok safsınız !. Size göre Ebu Davud, Tirmizi, İamam Suyuti, Taberani hadis imamı değil mi ? Bu isimler de oturmuşlar hadis mi uydurmuşlar ? Vah size , yazık size !
Yanıtla (1) (3)Kimlerin hadis uydurduğunu ben bilemem, siz de bilemezsiniz.
Yanıtla (1) (0)Ali rumuzlu yorumcu, yorumunda Buhari ve Müslüm'e referans vermiş, ben de o yüzden Buhari ve Müslüm'de mehdi ile ilgili hiç bir hadis olmadığını hatırlattım.
Mehdi'ye inanmak isterseniz inanın elbette, neticede insanlık zerdüştlükten beri mehdi kavramına inanıyor.
Buhari ve Müslimi neredeyse Kuranın önünde tutuyorsunuz. Aşağıdaki hadisi rivayet eden, mübarek nebinin ağzına bu bedduayı yakıştıranların benim gözümde zerre kadar değeri yoktur. "Yanında benim adım anılıp da bana salavat getirmeyenin burnu yerde sürtülsün."
Yanıtla (2) (0)Skolastik bir yazı olmuş, din adamları dini tahrif ediyor, kendimi bir an ortaçağ kilise topraklarında hissettim. hocanın biri Kuran Sünnet ile muhatap arasına girerek ışık kırılması gibi hakikati çarpıtıyor. Dinleyenler sorgulama ihtiyacına girmeden he ya öyle ya diyorlar. Mesih Kur'anla Sünnetle sabit. hocanız sizi kandırıyor. bk. Ali İmran 46, Zuhruf 61, Buhari Müslim, Tefsirler.
Yanıtla (1) (7)Ali-İmran(46):' O hem beşikte iken ve hem de yetişkin iken insanlarla konuşacak ve salih insanlardan olacak' Hz. İSA'yı ve Hz. Meryem'i anlatırken kullanılıyor. Zuhruf (59-61): Hz. İSA'yı anlatıyor. Sn. ilahiyatçı, Mehdi, Hz İSA'dır mı diyorsunuz? Kuran geçmişten bahsediyor. Ayetleri, bağlamından koparıp CANINIZIN İSTEDİĞİ SERBESTLİKLE YORUMLAMAK MI , sizi ilahiyatçı yaptı? Bari burada yapamasa idiniz diyorum!
Yanıtla (4) (0)Siz alimmisiniz hz mehdi hakkındaki hadisleri neden inkar ediyorsunuz bizzat efendimiz müjdeliyor o kutlu zatı
Yanıtla (5) (30)Katî ve sahih rivayette var ki, "İsa Aleyhisselâm Büyük Deccalı öldürür." 2 ( Tirmizi, Fiten: 62; Ebû Dâvud, Melâhim: 14; Müsned, 3:420, 4:226; el-Hâkim, el-Müstedrek, 4:529-530.) Hazret-i İsa Aleyhisselâm gelir, Hazret-i Mehdîye namazda iktida eder, tâbi olur" 1Buhari, Enbiya: 49; Müslim, İmân:244, 245, 247; İbn-i Mâce, Fiten: 33; Müsned, 2:336, 3:368
Yanıtla (2) (9)Kuran ifadeleri mi doğru yoksa şahısların yazdığı rivayet kitapları mı doğru bilgi içeriyor...
Yanıtla (3) (0)Kimin ALİM olduğunu nasıl anlıyorsunuz? Kurana ters düşen, alim olabilir mi? Kuran: Zannın çoğu günahtır, derken; zanları ile ahkam kesenleri nasıl alim diye nitelendirirsiniz? Hristiyanlığa, BABA-RUH- İSA üçgenini dini bildiğini iddia eden alimler sokmadı mı? Yahudilikte, Musa'nın koymadığı kuralları RUHBAN SINIFI koymadı mı? Kuran bunları açıkça yazmıyor mu? Tarikatları, mezhepleri, Alimler ortaya çıkarıp ta İslam alemini parça parça etmediler mi?
Yanıtla (2) (2)tabi sence işte, bütün mesele bu, yani sencesinin Kuranca olması, hocan da öyle yapıyor, dersin İslam adına hristiyanlıktan bahsediyor. sosyal medya şovaleyeleri işte, dini konularda ahkam keserler hocası bu olursa yorumcusudan ne beklenir
Yanıtla (1) (4)Sn İlahiyatçı, neye ve kime karşı olduğunuzu anlayamadım. Açık, net yaza idiniz. Mesela Kuran ayetlerinden istifade ile , eleştirdiğiniz yorumun yanlışlığını ortaya koya idiniz; yanlışsa fikrimizi değiştirmeye vesile olurdunuz. Faydalanırdık, ecriniz artardı. Yorumunuzdan istifade edemedim şahsen.
Yanıtla (0) (0)Araştırın, olaya tek taraflı bakmayın, hocanız da yanılabilir. Zuhruf 61, Ali İmran 46 ya bak müfessirler bin üçyüz dörtyüz yıldan beri ne diyor. 70 civarında mesihle ilgili adalet zapt sahibi ravinin sahih hadisi ümmetin ortak kabulü, sahabeden İbn Abbasın aktardığı haber hocanızın yanılgısını tekzip ediyor. Taklitçi olmayın. Bir yazıyla imanınızı gümletmetin. Peygamberi, muhaddisleri, kelamcıları, tefsircileri ezici çoğunluğu tekzip etmek basit mi?
Yanıtla (0) (0)Hocam Allah razı olsun. İyi ki varsınız. İyi ki bu gazete var.
Yanıtla (1) (0)“O bid‘alar ve acemî ve ecnebî hurûfunun intişârı zamanı olan o âhirzamanın, fenâ adamları bir kısım ulemâü’s-sû’dur ki, hırs sebebiyle batınlarını(karınlarını) haramla doldurmak için bid‘alara yardım edenler ve fetvâ verenlerdir.”
Yanıtla (3) (3)Peygamberlik, dünyevi hakimiyeti hedeflemez. Uhrevi saadet vaad eder. Peygamber ve peygamber varisi olanlar, ahiret saadetine çalışır. Mehdi ve Mesih de bu işe hadim olacaklardır. Dünyayı mamur etmek için değil, insanların ukbaya baglanmalarini sağlamak için çalışacaklar.
Yanıtla (3) (6)Sultan peygamber değil, kul peygamber olmak isteyen bir peygamberin mirasını ayağa kaldırma misyonuna sahip olan Mehdi ve Mesih de kulların kullukta sebatlari için çalışacaktır. Rivayetler muhtelif olabilir.
Bu yazının birinci cümlesini eleştiren bir yorum yazmıştım sabah.Önce yayınlandı,sonra kaldırılmış. Görüşümde ısrarlıyım:Birinci cümlede
Yanıtla (1) (0)"bilhassa çağdaş bilimsel zihniyet" ifadesinin ne işi var?Anlayan beri gelsin.
MEHDİ (Kurtarıcı-Yol gösterici) 1400 yıl önce gelmiştir. O da KUR-AN'I KERİM dir. O'na uyan kurtulur.
Yanıtla (3) (0)emekli, o zaman Mustafa Çağrıcı hoca da boşuna konuşuyor, Kurandan sonra onunla yol gösterecek kimse yoksa ne diye konuşursunuz. bizim en büyük sorunumuz ne bilir misin emekli abi, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak, bence artık emeklisin bir kenara çekil yorum yapmayı bırak, âhiretine çalış, bu tür şeylerle zaman kaybetme. Kuran Hz. Peygamber bana mesih gelecek diyor. Hocanız gelmez diyor. Kime inanayım?
Yanıtla (0) (2)Ehli beyt ve torunları mehdi konusunda rivayetlerde bulunmuşlar, fakat onların anlattıkları Şii kaynakların tekellerine bırakıldığı için, tanınmaz hale gelmiştir.
Yanıtla (4) (9)Mehdi ve Mesih konusunda hadisi şerifler çok. Ama ahkama ait bir konu değil. Itikadin farz olduğu bir konu değil. Bu zatlar ahir zamanda gelip İslama hizmet edecekler. Devri deccacilede Müslümanların itikadina destek olacaklar.
En büyük Mehdi Hz. Kurandır. 1400 küsür sene önce inmiştir ve hala mushaflarda, hafızalarda, gönüllerde durmaktadır. Başka kurtarıcı beklemek Yahudilerin kitaplarında müjdelenen Mesihi (İsa aleyhisselamı) katlettirip kendi mesihlerini beklemelerinden farklı değildir.
Yanıtla (3) (0)Başka söze gerek yok. Evet Mehdi 1400 yıl önce gönderilmiş elimizde " Bize ; akletmezmisiniz, hiç düşünmezmisiniz, aklınızı kullanın kurtulun" diyor.
Yanıtla (1) (0)Yorumlara bakıyorum, maşallah ne çok "âlim" okuyucusu var bu gazetenin. Herkes müceddid maşallah!
Yanıtla (1) (1)Ali İzzet Begoviçin sözünü itikatta delil olarak kullanan, bütün müfessirlerin Kuranın zanni ifadelerine istinaden kabul ettikleri ve Hz. Muhammedin sav tevatüre ulaşan sözleriyle neredeyse kati delil ulaşan doğru haber birikiminin itikatta delil olarak kabul etmeyen hastalıklı bir bakış açısı, ancak inkarla sonuçlanırdı öyle de olmuş. Mehdi Mesih Deccal. Tevilleri var. Deccal ipini boynunuza sarmış haberiniz yok onu inkar etmek en çok onun işine yarar. Şeytanı inkar etmek işine yarar netekim
Yanıtla (3) (1)Bu tembellik, bu cehalet devam ettiği sürece Müslümanların bașı belâdan kurtulmayacaktır.
Yanıtla (4) (0)adem-i rü'yet adem-i vücuda delâlet etmez, olmamanın delili görmemek değildir, biz Kuranda ilkesel açıdan mehdi, mesih ve deccali görürken ayrıntılarını Kuranın kendisine nazil olduğu beyan göreviyle muvazzaf Hz. Peygamber anlatırken. sizin görmemeniz olmamasını mı gerektirir, inkar edilmesini mi? Hayır hiç kimsenin körlüğü hakikatin ölçütü değildir ve olamaz.
Yanıtla (2) (1)“Bence”ye
Yanıtla (0) (3)Galiba dikkatli okumadınız muhterem. Ben anlayamazsınız demedim, anladığınız kadarıyla konuşun dedim. Şu hususu iyi anlamamız gerek, Kuranı Kerim haşa ve kella SADECE bir akıl kitabı değildir ve tek başına akletmeyle de anlaşılmaz. Bunun için Allah müteşabihat bahsinde ilimde rasihuna erenlerden bahseder. Mesela: Kafa gözü var, akıl gözü (basiret) var, Gaybi gören göz var (keşf) sezmenin gözü (feraset) var, hikmetli nazar var, Gönül (Sine) gözü var. Akıl bunların en zayıflarındandır
Aynı hatayı tekrarlıyorsunuz diye düşünürüm. Bilmediğiniz bir konuda; bilmek için kaynak alacağınız kitap yoksa; BİLİRİM diyenin kim olduğunu nasıl anlayacaksınız? Firavun'un sihirbazları da aynı rolü oynamıyorlar mıydı? Kimsenin anlayamadığı, anlayanın doğruluğunu bilemeyeceğimiz şeye nasıl din diyeceğiz? Zan ile yürürsek, gideceğimiz yerin neresi olduğunu nasıl bileceğiz? Saygılar
Yanıtla (0) (0)Allah, Kuran’da bütün İnsanlar ve cinler bir araya gelseniz sadece bir sure bile yapamazsınız buyuruyor. Yani 8 milyar insan ile uzun yaşadıkları söylendiğinden 12 milyar da cin (varsaysak) toplam 20 Milyarlık bir rakama ulaşırız. Bu toplam bütün aklıyla ve birikimiyle gelse 3 ayetlik bir “Kevser suresi” bile meydana getiremezken; içinde 114 süre olan KADIM KELÂMI anladım ben, içinde BU YOKTU demek CİRMİNİZİN çok ötesinde büyük bir iddia olur.
Yanıtla (3) (14)KURAN'ı ANLAYAMAZSINIZ dersen, Allah'ın adaletini de sorgulamış olursun. Anlamadı isem, neden bana hesap soracak? diye sormaz mıyım? Anlayan yanlış anlattı ! deyip her türlü haltı yersem; yanlış mı yapmış olurum? Kuran, esrarengiz sırları olan bir kitap değil ki! Kendi ifadesi: AÇIK- APAÇIK bir kitap. Allah akıl vermese idi, AKLETMEZ MİSİNİZ? DÜŞÜNMEZ MİSİNİZ? diye sorar mıydı?
Yanıtla (6) (1)Kuranın ayetlerinin azıları muteşabih ve bazıları da mucmeldir. Mucmel lanalrı herkes analaybilride muteşabih olanları herkes anlaymaz ! Bunun böyle olduğunu bizatihi Rabbimiz Ali Üman Sûresi 7. ayette buyuruyor.. Bir şeyden haberiniz yok, bari Karnınızdan konuşmayın !
Yanıtla (0) (0)Yorumunuza bayıldım. Tebrik ve teşekkür ederim.
Yanıtla (2) (0)Risale-i Nur talebelerinin, üstatlarını kutsayıcı üsluplarını, teslimiyetçi tutumlarını, akletmekten mahrum zihinlerinin ürünü yorumlarını okudukça, aynı fabrikanın mahsulü olan binlerce okumuş, makam mevki, unvan, servet sahibi insanın sümüklü bir vaizin peşinden koşmalarını anlamam kolaylaşıyor.
Yanıtla (10) (3)Kuran-ı Kerimde ayın ikiye bölündüğüyle ilgili açık bir ayet yok. Bu durumda ayın ikiye yarılmasını kabul etmeyecekmiyiz?
Yanıtla (1) (8)Yarılsaydı niye kabul etmeyelim; ama yarılmadı ki! "Ne güneş aya kavuşup çarpabilir ne de gece gündüzü örtebilir: zira bunlar belirli bir yörüngede hareket edip dururlar." (Yasin 40) Ay bölünmez, kendisine takdir edilenin dışına çıkmaz, diyor Allah. Peygamber büyücümü de olmayanı olmuş gibi göstersin? Işığını kaybetmişsiz Ziya.
Yanıtla (8) (1)mehdi konusunda ciddi bir bilgim yok. ancak tabii ki Kuran-ı Kerim esastır. Rivayet edilen binlerce hadis ile ilgili olarak, rivayet edenlerin sıhhati de aynı değil, bu biliniyor, derecelendirilmiş. Vurguladığınız gibi, kişinin kendi sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir, çünkü kendi yaptıklarından hesaba çekileceği açıktır.
Yanıtla (5) (1)Bu görüş bir Ulema Meclisinde,birRA'da ŞURA'da müzakere edilseydi bir şey söyleseydin,haddimi aşmış olurdum...Siz böyle dusunenilirsiniz,ancak her düşündüğümüzü bu şekilde yazmak yanlıştır.Hz.Mehdi gelecek,butun kötülükleri ortadan kaldıracak,herkes Mehdi oldugunu bilecek, ne kadar imtihan sırrına aykırı ise; bu iddiamız dayanlistor.Darbe girişiminden sonra okunan hutbeleri unutmadık.Mehdi,Deccal ve Sufyanin onları nereden kaynaklanıyor,hangi ideolojiye hizmet ediyor.Hatadan dönmek fazilettir...
Yanıtla (0) (0)Guzel bir tesbit.. tsk,ler
Yanıtla (0) (0)Mehdi-Mesihle ilgili yazıları Netflix'deki mesiah dizisinden sonra daha dikkatli okumaya başladım. Uzman değilim ama Kuran'la çelişkili hadisleri dikkate almamak hatta hadis olarak bile görmemek gerek. webde sıkça reklam olarak çıkan misyonerlik faaliyetleri yapan siteler bu tür hadis yada İslam adına açıklama yapanların söylediklerini kendilerine yontuyor. Ben de Hocamın yazdıklarına katılıyorum. Peygamberimiz son peygamber Kitabımız da Son kitap olduğuna göre başka kurtarıcı beklemek çelişki.
Yanıtla (4) (0)Bahse konu olan mehdi, Hz. İsa, Mesih, deccal, süfyan, ahir zaman hadiseleri, kıyamet alametleri, kıyamet, haşir vb. pek çok çok konuda yeteri kadar bilgi, açıklama Risale-i Nur Külliyatında var. Hadislerin tevil ve açıklamaları kaynaklarıyla verilmiş. Oturduğumuz yerden hadisleri inkar ederek bir yere varamayız. Araştırmadan çok kolay hüküm vermeyin.
Yanıtla (1) (9)Hocam Allah senden razı olsun, Mehdi işi Tamda “Mehdî bizim tembelliğimizin adıdır” (Aliya İzzetbegoviç, dediği gibi
Yanıtla (1) (0)Yorum yazanlara cevabımdır, o üstad kabul ettiklerinizde beşer şaşar, haşa daha farklı yere koyuyorsanız itikadınızı düzeltin derim.
Allah dileseydi hepimiz iman ederdik, Allahın elçilerini yapamadığını mehdi kısa zamanda yapacak, aklın alıyor mu?
Bence hepimiz kendi çapımızda mehdiyiz, kimimiz iyiliğe örnek kimimiz de kötülüğe...
Hem, her zaif veya mevzû hadîsin manası yanlış demek değildir. Belki an’aneli sened ile hadîsiyeti katî değildir demektir. Yoksa manası hak ve hakîkat olabilir.
Yanıtla (1) (3)Muceddidler; Said Nursi ve Süleyman Hilmi Tunahan'ın Mehdi hakkında söyledikleri ne olacak? Kime inanıp güveneceğimizi şaşırdık.Her alim, konu hakkında başka şeyler söylüyor. Şayet dinde hurafe ve safsata varsa ayıklanmalı.Kimsenin bizi din adına dalalete düşürmeye hakkı yok.İsmail Hakkı Bursevi'nin zannı asırlar sonra isabetsiz çıkmış.Din diye ulema safsatalarına inanırsak dalalete gark olacağımız açıktır.Bu iş Allah'tan ilimle olur.Ulema heva, heves, görüş ve zannını kendine tutsun.
Yanıtla (0) (4)Hocam bizi aydınlatığınız için teşekkürler.
Yanıtla (2) (0)Calisma,üretme yat mehdi gelecek diye de ayet ve hadisleri kafana göre yorumla.Ondan sonra dünya bizi kiskaniyor.Ayptir,günahtir,yalan söylerken hic mi utanmiyorlar.
Yanıtla (3) (0)Hocama canı gönülden katılıyorum, kur,an dan beslenmeyen ona uymayan her görüş sakattır
Yanıtla (3) (2)Mehdi bile gelse bu bozulmus ekonomiyi duzeltemez. Geldigi yere geri kacar. Gelir dagilimindaki adaletsizlik ulkemiz basta olmak uzere butun dunyayi calkalayacak. Sonrasinda nasil bir yeni duzen kurulur ongormek zor. Ama olandan daha kotusu olamaz zaten.
Yanıtla (4) (0)Her sözünüz bir Hikmet (Şimdi Aforizma) gibi algılanırsa zaman zaman böyle garabetler de ortaya çıkar. Merhum Begoviç bu konuda tam olarak ne demiş, tercüme hatası var mı yok mu bilemem. Bu sözdeki (galiba) kastı, faal olmak yerine tembel tembel oturup bir kurtarıcı beklememizi kınamak olsa gerek. Ancak hâd ziyadesiyle aşılmış gibi duruyor. Hâlbuki daha edebi bir şekilde hürmet edilen değerlerin sınırlarını korumak mümkündü.
Yanıtla (3) (1)Muslumanlarin garibligine bakarak, debdebeli musluman sultanların da geleceğini gören peygamberimiz bunları rivayet etmiş olmalı. Harun resid gibi, kanuni gibi devirler yaşandı. Bu konuları anlatırken, ahir zamanda gelecek hidayet rehberi Mehdiyi de anlatırken, rivayetler birbirine karışmış olmalı.
Yanıtla (0) (4)En büyük Mehdi Hz. Kurandır. Müttakilere hidayet rehberidir.
Yanıtla (4) (1)En güvenilir 2 hadis kitabı olan Buhari ve Müslim'de mehdi rivayeti geçmez. İmam Buhari ve Müslim, mehdi rivayetlerini ciddiye alıp kitaplarına almamışlar. Buharinin, Müslimin inanmadığı bir şeye biz neden inanalim?
Yanıtla (2) (1)Madem Mehdi efendi her şeyi düzeltecek kıyamet neden kopacak, madem kıyamet kopacak, Mehdi efendi 7-8 yıllıgına niye gelecek. her şeyi baştan alsak iyi olacak.
Yanıtla (13) (2)Muhterem, Hocam,İslam Uleması tamamı ile yanlış anladı,bir siz mi doğru anladınız...Bu yazını okura ne faydası var...Camiler dolup taşacak mi?İnsanlar namazlarını tadil-i Erkan ile kilacaklar, öyle mi? Cadaş diyorsunuz,Üstad Bediüzzaman Said Nursi'nin konuya dair görüşünü incelediniz mi?Muhterem Hocam,bu tür yazıları gördükçe ,okudukça bir de Hayrettin KARAMAN'in fetvalarıni hatırladıkça iyi ki ilahiyatçı değilim diyorum.Umarim bu yazının yanlış anlaşılan kısımlarını düzeltecek bir yazı yazarsın
Yanıtla (3) (6)Kur'an'ın ; Okumak, Anlamak ve Yaşamak olarak bizi sorumlu kıldığı yükümlülüğü birilerine devretmek küfrün ta kendisidir.
Yanıtla (1) (0)Artık istediğin kadar namaz kıl, haccet, durmadan kelime-i şehadet getir farketmez.
mehdi demek, erdem demektir.
Yanıtla (1) (1)mehdi gelecek demek de, toplumda bireysel ve içtimai olarak erdem karakterinin hakim olmasını dileyen bir isteği ifade eder. Toplumda Erdem/mehdilik seviyesinin yükselerek düzen olarak hakim olmasını sağlamak, bireysel Erdem/mehdileşme seviyelerinin yükseltilmesi ile mümkündür.
Her toplum hak ettiği şekilde yönetilir... Her insanın hidayeti talep etmesi ve hidayete mazhar olmak için niyet irade ve gayret ile çalışması gereklidir... toplumdaki bireylerin genel Erdem ve mehdilik seviyesi o toplumun yönetiminin Erdem ve mehdilik düzeyini belirler...
Yanıtla (1) (0)İyi ki varsınız, iyi ki yazmaktasınız! Sağolun!
Yanıtla (1) (0)Hocam yapmayınız..
Yanıtla (5) (4)Mushaf/Kur'an da bir rivayet sonuçta.. Diğer rivayetleri Mushaf'a onaylatsanız (veya tersi) ne yazar!? Mehdî beklentisi taa bu işin başından beri var zaten.. Yani Yahudi ve nasranilerde de var..Hatta onların kaynağı olan inançlarda bile! Bu bir zincir..Bu öyle basite alınacak bir inanç değil bu arada.. Toplumu bir arada tutan ve motive edici yönü var.. Olumlu beklenti yaratıyor felan...
Mehdi beklentisi din âlimlerinin enerjisini boşa harcamalarına sebep olmuştur.Halen bu enerjiyi boşa harcıyoruz.
Yanıtla (0) (0)Rahmetli Aliya çok kibar ifade etmiş, MEHDİ BİZİM AHLAKSIZLIĞIMIZIN ADIDIR. Sen ilim itikada manidir diye saçmala hem de ilk emri OKU olan bir din adına. Sonra karanlığa ve hurafelere gömül ve mehdi bekle! Mehdi bizim yüreğimizde ve beynimizde. Güzel ahlak ve adaleti hayatımıza hakim kıldığımızda mehdiye asla gerek kalmaz. İslam şekil ve ezber değil manadır. İslam yardımdır, adalettir, çalmamaktır, hak yememektir. Bunu yaparsan cennete gidersin, takke tesbih takunya yetmez. Dini öğrenmek lazım.
Yanıtla (8) (2)Yazınız çok talihsiz bir zamanda yayınlandı. Bir dini vakıf yurdunda bir aşçı genç bir çocuğun içinde deccal gördüm diye kafasını kesti. Aliyanın sözü en doğru söz .
Yanıtla (6) (0)Güzel bir yazı. Ellerinize sağlık.
Yanıtla (2) (0)Allahınızı severseniz bu zırvalara nasıl inanıyorsunuz. Bu Mehdi nereden gelecek, gökten mi inecek? Eğer öyle ise gökte nerede en yakın yaşanabilir gezegen 5 ışık yılı yaklaşık 9.5 trilyon km. Hadi diyelim geldi kime neyi anlatacak adamı 2 günde maskaraya çevirirler. Diyelim ki mucizeler gösterdi o zaman sorarım evrenin kendisi için yaratıldığı söylenen peygamberden daha büyük hangi mucizeyi yapacak eğer yaparsa o peygamber tartışılmaz mı? Neresinden tutsanız elde kalan bir palavra.
Yanıtla (7) (1)Ba$ta Diyanet ve MEB olmak uzere devletin egitim, ogretim kurumlari bu buyuk hurafeyi curutmek icin camii, okullarda, ve TV, basin, internet yoluyla calismalar baslatmali. Hutbelerde, ve ders kitaplarinda sozkonusu bu huraferlerin $irk -- yani en buyuk gunah-- oldugu gercegi vurgulanmali. Aksi takdirde bu sapkinlik devam eder.
Yanıtla (3) (1)Mehdi meselesi ortaçağ siyaset anlayışının bir ürünüdür. Örnek: Emeviler döneminde üretilen bir rivatette Mehdinin başkent Şam'dan çıkacağı söylenir. Abbasi dönemi rivayetlerinde ise başkent Bağdat'tan çıkacak deniyor. Feto liderine göre ise Mesih kılıcıcını Sultanahmet camisinin mahyasına aşacak.
Yanıtla (3) (0)Ne yani, büyük kurtarıcı Reis, Mehdi değil mi? Hadi canım sen de!
Yanıtla (3) (2)"Mehdî ve Mesih konularındaki rivayetlerin içerikleri bilhassa çağdaş bilimsel zihniyetin oluşturduğu düşünme tarzında ciddi sorunlar taşımaktadır."Ben bu ilk cümleye takıldım. Rivayetlerin içerikleri ile “çağdaş bilimsel zihniyetin oluşturduğu düşünme tarzı" arasında ne gibi bir bağ olabilir?Cümle,"Mehdî ve Mesih konularındaki rivayetlerin içerikleri ciddi sorunlar taşımaktadır" şeklinde olsa yetmez miydi?Yoksa "çağdaş ve bilimsel" kelimelerinin havasına mı kapılınmış?
Yanıtla (2) (1)Lafı hiç dolamadan Mehdi ve Mesih ile ilgili söylenmesi gerekenleri açık ve seçik bir şekilde yazan Mustafa hocaya teşekkür ediyorum. Ama yorumlara bakıldığında, yazıdan zerre kadar nasiplenememişlerin de olduğunu görüyoruz. Hayrete ve üzüntüye kapılmamak elde değil. Bu arada, merhum Alîya durumu harika bir şekilde özetlemiş ...
Yanıtla (5) (1)Fitne hadisleri, kıyamet hadisler vs gibi gelecekten haber veren hadisi şerifler, ahkama ait olmadıkları için, "off The record" hadisi seriflerdir. Hususi meclislerde anlatılmıştır. Tabiatıyla kaydı tutulmadığı için, uzun oldukları için rivayetlerde değişiklikler vardır. Abbasi döneminde olan bazı hadiseler, kıyamete yakın olacak gibi rivayet edilmiştir. Peygamberimiz mahremi esrarı bazı önde gelen sahabe ile söyleşirken açılmış, anlatmış ve bunlar aktarilirken mevzular birbirine karışmıştır.
Yanıtla (0) (4)Sayın hocam yorumunuza katılıyorum , bir inanç meselesi , elde somut net bir delil yok , Allah cc. dilediğini yapar isterse Mehdi isterse Mesih gönderir kimse bilemez ,fakat en son inen sure Nasr suresi , geliş zamanı ve en son sure olmasında bir mana var sanırım , şartlı bir ifade taşır eğer Allah’ın arzusu ,isteği gelirse ,insanlar gruplar halinde Allah’ın dinine girer diyor , belki bu giriş için Mehdi, Mesih belirliyor olabilirler ,bu sure indiğinde Mekke çoktan feth edilmişti ,
Yanıtla (4) (0)Mehdi bizim tembelliğimizin adıdır. - Aliya İZZETBEGOVİÇ
Yanıtla (16) (1)Ne güzel bir tespit. İşte Avrupalı farkı!
Yanıtla (12) (1)