Ne din tacirliği ne de militan laikçilik…
AK Parti, dini değerlerin siyasetin ve de iktidar mücadelesinin aracı olarak kullanmayı reddederek yola çıktı. İktidarının ilk döneminde de bu konuda son derece hassas bir çizgi izledi ve ülkedeki bütün farklı kimlikleri kucaklamaya özen gösterdi. Nitekim bu siyaset anlayışı toplumun önemli bir kesiminin onayını aldı ve AK Parti iktidarlarına ciddi başarı hikayeleri armağan etti.
Ama ne hikmetse AK Parti, 2013 sonrasından itibaren bizzat kendi yazdığı bu başarı hikayesini inkar ederek bambaşka bir istikamete yönelmeyi tercih etti. Özellikle son beş yılda dini değerleri de siyaset pazarına sürerek Türkiye demokrasisinde tamiri imkansız tahribatlar yaptı, hem de dine ve dindarlara haksızlık etti.
Oysa AK Parti kuruluş ilkelerinde “din tacirliği”ne prim vermeyeceğinin altını çizmiş, hukukun üstünlüğünü ve özgürlükleri önceleyen bir demokratik yönetim anlayışını vadetmişti. Ama ne yazık ki aynı AK Parti bugün dini adeta siyasetin bir sponsor aracı olarak kullanmaktadır.
Maalesef dini değerler öteki mahalledekileri alt etme kavgasının, ya da siyasi iktidar mücadelesinin aracı haline dönüştürülünce, dinin de doğrudan kavgaya dahil edilmesi kaçınılmaz hale gelmiş bulunuyor.
Bilmek gerekiyor ki din öfkeli kalabalıkların ideolojik bir aygıtı olmadığı gibi, iktidarların galip gelmesi ya da mağlup edilmesi için kullanılacak bir aparat da değildir.
Evet artık herkes biliyor ki AK Parti iktidarı din üzerinden siyaset üretiyor, dini bir kalkan gibi kullanarak muhaliflerini açıktan tehdit ediyor. Son günlerde özellikle Diyanet üzerinden toplumun farklı kesimlerini kışkırtmayı hedefleyen ‘siyaset oyunu’ bu politik aymazlığın en tehlikeli göstergesidir.
Ancak hemen belirtmek gerekiyor ki dini siyasetin aracı olarak kullanan AK Parti’nin alternatifi kesinlikle “militan laikçilik” de değildir. Zira Türkiye başta 28 Şubat dönemi olmak üzere, farklı dönemlerde gösterime sokulan ‘militan laikçilik’ uygulamalarının yarattığı tahribat yüzünden büyük acılar yaşamış ve sonunda bu karanlık sayfaları kapatmayı başarmıştır.
Dolayısıyla bu toplumun şimdi yeniden ‘din tacirliği-militan laikçilik’ eksenine hapsolmaya hiç niyeti yoktur. Bu iki kutuplu eksen tehlikesini biraz açmakta yarar var. Açıkçası, en son Yargıtay binasının Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın duasıyla açılması ve başkanın yasaların temelinin dine dayandırılmasını öneren açıklamalarıyla başlayan tartışmaların endişe verici bir zemine taşındığı kanaatindeyim.
Başta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere bütün muhalefet liderlerinin özellikle din ve diyanet konusunda son derece dikkatli bir dil kullanmaları gerekiyor. Çünkü bu muhalefete kurulan çok net bir tuzaktır. 128 milyar doların nereye gittiğini hala izah edemeyen, zamları, hayat pahalılığını önleyemeyen, enflasyona, 10 milyonu bulan işsizlere çare üretemeyen, yangın ve sel felaketleri karşısında çaresizlik yaşayan, yolsuzluk algısını bir türlü üzerinden atamayan iktidar için dini değerleri pazarlamaktan başka bir çıkış yolu yoktur. Bu yolun açıkça dine haksızlık olduğunu bile bile kullanmaktan da çekinmeyecektir.
Ve özellikle “din dili” konusunda zaaflarının olduğuna inandığı CHP’nin bu konuda sert muhalefet yapmasını beklemektedir. Böylece iktidar “İşte CHP bu, bunlar zaten din düşmanı” şeklindeki ezberini tekrarlayıp önemli bir avantaj üstünlüğü elde etmeyi hesaplamaktadır. Neyse ki Kılıçdaroğlu tehlikenin farkındadır, nitekim geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada “Bu bir tuzaktır, bu tuzağa gelmeyeceğiz” diyerek hassasiyetini ortaya koymuştur.
Ancak soldaki bazı medya kuruluşlarının aynı hassasiyeti taşıdıklarını söylemek biraz zor. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ın söylemlerini eleştiri sadedinde bu televizyonlarda bazı militan laikçilerin dillendirdiği görüşler maalesef dini değerleri, dindar-muhafazakar kesimleri rencide etme tehlikesini barındırıyor. İşte tam da bu yüzden, din ve diyanet meselesini fazla köpürtmek doğrudan iktidara destek anlamı taşımaktadır, zaten iktidarın beklentisi de bu yöndedir. Bir kere Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ı özellikle dini konularda ciddiye alıp tartışmanın abesle iştigal olduğu kanaatindeyim. Çünkü İslami bilimler alanında hiçbir derinliği bulunmadığı gibi, bir rahmet dini olan İslam konusundaki hassasiyeti de şüphelidir…
İktidarın dini kullanmasından rahatsız olan herkesin bilmesi gereken şudur; bu toplumun asgari yüzde 65’i dindar-muhafazakar bir karaktere sahiptir, dolayısıyla onları rencide eden hiçbir hareketin başarılı olma şansı yoktur. Bu yüzden ‘laikçi’ kesimlerin Kılıçdaroğlu’nun değişim çizgisini izlemelerinde sayısız faydalar bulunmaktadır.















Bir yorumda dinsizim bile diyen baska yorumda dine zarar verenler diye yazıyor:) Sanane madem dinden? Herkes siyasetci ,taktikçi :)
Yanıtla (0) (3)Çünkü dinsizler bile toplumdaki din anlayışından etkileniyor.
Yanıtla (0) (0)Çok anlamlı doğru tesbitler
Yanıtla (0) (0)A. türkeş'in kabri kutsal oldu, Erbakan ölünce kıymete bindi..Adına şiirler yazılan Çillerin esamesi okunmuyor.. hele özal dönemi kıvrak yandaşları hiç sormayın, köşeyi dönenler kendi ortağını tanımadı bir daha.. isimler değişir çıkarcı yandaşlar hep aynıdır.. Dün laik, bugün islamcıdır.. kapasite ve onur yerlerde, yılışıklık, şımarıklık çıkarcılık ve döneklik göklerdedir.. Batan gemiyi ilk bunlar terk eder, toplumun her katmanında vardır bunlar.. bu yüzden coğrafyamız böyle kepazeliklerdedir..
Yanıtla (1) (0)Militan Laik ulkelerde yasayabilirsin fakat Militan Dinci ulkelerde rahat yasayabilirmisin...Dini egitimin 18 yasina kadar yasaklanması gerekiyor. Kucukken beyni zehirlenmis insanlar birer Kurşun Asker oluyor. Avrupada yasayan muslumanlar nedense hep LAIK SOL Partilere oy veriyor. Neden dersen. KATI LAIKLIK Butun Inanclarin Yasam Tarzlarinin sigortasidir. DEVLETIN DINI OLMAZ DEVLETIN INSANLARIN INANCLARINDA YERI OLMAZ. DEVLET Dinsiz olur.Insanlarin Dini olur.
Yanıtla (3) (0)Atatürk'ün yeni devlet anlayışından çıkarları vardı, biat ettiler.. İnönü'ye milli şef dediler, biat ettiler.. menderese beyefendi hazretleri dediler, biat ettiler, asıldığında, yurdum insanı evinde kedi gibiydi.. Ecevite karaoğlan, Demirele baraj kıralı dediler, biat ettiler.. Evren'in posterleri Atatürkün yerine asıldı her yerde, acayip anayasa %93le kabul edildi, yaptığı resimleri büyük paralara yağcılar satın aldı, öldüğünde bunlardan kimse yoktu..
Yanıtla (0) (0)Özgürlükler noktasında militanlar laikler ile taliban aynı seviyededir
Yanıtla (0) (1)Laisizmi ‘Militan Laikçilik’ diye yaftalmak, aşağılamak hiç doğru değil. Evet ‘Laikçilik’ katı olmak zorunda. Anayasamızda yer alan bu ilkeden kesinlikle ödün vermemeli. Din yobazlarının öne sürdüğü sebeplerle zayıflatılmamalı. Resul Tosun’un absurd önerisini bugün tiye alan Ahmet Hakan bile Laikliği savunuyor. Laikliğin değerini idrak için Afganistan,Arabistan misali yaşamamız gerekmiyor. Bir düşünün! TC kurulurken Atatürk bu ilkeyi Anayasamıza koymasaydı bugün ne durumda olurduk.
Yanıtla (7) (1)Maalesef bir dönem laiklik, militan laikcilik biçiminde uygulanmış ya da öyle hissettirilmis, bu nedenle hala tartışılıyor. Gerçek laikliğin din ve inanç özgürlüğü olduğu, encok dindar, muhafazakar kesimlerin laik yönetimde rahat edeceği daha sık söylenmeli. Özellikle Babacan ve Davutoğlu bunu tekrarlamali, demokrasi, hukuk derken laikliği de eklemelidir. Ocaktan , Taha Akyol gibi aydin yazarlarımız bunu layikiyle yapıyor.. Karar'in diğer yazarlarından da bekliyoruz.
Yanıtla (1) (1)Militan laiklerin
Yanıtla (0) (0)Vallahi ne din tacirleri asıl tehlike laikliği bir din gibi benimseyenler Öyle bir ortam ki Laiklerle Her ortamda her zaman karşılaşmak hatta aynı apartmanda oturmak bile istemeyiz .Öğretmen olarak Türkiye neden böyle oldu ben de anlayamıyorum
Yanıtla (0) (0)Kilisenin yaptıkları nasıl ki Hıristiyanlık inancına tepkiye neden olmuş ise, İslam adına yapılan yanlışlıklarda dine yönelik tepkiye neden olur. din istismarını yapanlar sıradan insanlar olmadıgı için dini baglamaz denilemez.
Yanıtla (0) (0)Dinlerin yerini ideolojilerin aldığı son 200 yılda, insanlık tarihi boyunca ki din savaşlarında ölenlerin fazlası öldü.İdeolojik militanlar , marjinal dini gruplardan bile daha zalim.Türkiyede dini yobaz çok azdır ama laikliği çarpıtan, militan laik yobaz çoktur.Militan laiklerin hatalarıdır akp yi var eden ve iktidarda tutan
Yanıtla (0) (1)Dine en büyük zararı dini kullanarak hırsızlık ve yolsuzluğun üzerini örtenler veriyor.
Yanıtla (18) (2)Eksiğiyle gediğiyle, farkedenler için CeHaPe, İnönü, Gülek, Ecevit ve Kılıçdaroğlu eliyle 98 yılda 4 önemli dönüşüm geçirdi. Peki Ülke yönetiminde 70 senedir var olan sağ muhafazakar ve siyasal İslamcılar dini alet etmekten ve gücün hizmetkarı olmaktan ne zaman vazgeçecek?
Yanıtla (27) (5)Muhalefete muhalefet etmek ve ayar vermek şu sıra en risksiz iş. Hayat pahalılığını, işsizliği, otoriterliği ve eşitsizliği niye eleştirelim ki?
Yanıtla (11) (5)Muhalefetin Kürtlerle birlikte bir uzlaşma ilkeleri belirlemesi ve gelecek vizyonu koyması şart.
Yanıtla (11) (1)70 yıl mı? Chp de milletvekilliği yapmış,başbakanlık yapmış kişiler Demokrat Partiyi kurunca sağcı mı oldular:) Chp yi de sağda sayıyorsunuz doğru sayılır yazdıklarınız.Zaten Türkiyede sol sağdır, sağ soldur büyük bir solcunun deyimiyle:)
Yanıtla (2) (10)Ataturk un tek partisinin milletvekilleri, son başbakanı sağcı ,10 yılda bir darbe yapan kemalist askerler sagci ama darbe ve muhtiralarin çoguna destek verenler solumsu.Şakacı şeyler sizi:)
Yanıtla (2) (6)Sayın Ocaktan tesbitlerinizin çoğu doğru ama yangın sel ve merkez bankası ile ilgili görüşlerine katılmıyorum haksızlık yapmayın biraz adaletli olun
Yanıtla (1) (5)Toplumun % 65 muhafazakar falan degildir,onlar sag hukumetlerin populiziminden beslenen,egitimsiz mesleksiz insanlardir.Muhafazakarligin ne oldugunu bilmezler.Kesin devletten beslenmelerini,gorun neyi muhafaza ettiklerini.Orta 2 den terk egitim seviyesinde,ne gercek solcu,ne liberal,hicbirsey olmaz.Hersey kulaktan dolma ne ogrenilirse odur.okumuyan'biilme yonelmeyen bizim gibi toplumlarda gelisme,degisme zor.
Yanıtla (35) (6)Evrensel anlamıyla, Türkiyenin tamamına yakını muhafazakardır.Türkiyedeki anlamıysa, dini hassasiyeti muhafazadır.Yazar dogru kullanmış
Yanıtla (6) (4)orta iki terk olsa keşke Türkiyenin %52 si ilk okul mezunu veya değil
Yanıtla (11) (2)On numara beş yıldız tespit. Altına imzamı atarım sayın "Okur". Ek olarak muhafaza etmek istediğiniz dini özgürce yaşamanın önünde binlerce yıldır engel yok. Bu topraklarda herkes istediği dini özgürce yaşadı. Ama şu an dinsizsen, dinin Müslüman değilse ya da benim gibi Müslüman olup laiksen dini öne almadığın söylenip eleştirilebiliyorsun. Çıkar için dini öne koymayan o %65'in kaçı?
Yanıtla (10) (5)Okur!
Yanıtla (5) (11)Yorumlarından anladığım; konserve olmuş bir düşünceyi temsil ediyorsun.
Kemalist laikçi batıperest iflah ve ıslah olmaz..
MuhafazaKAR elbette değiliz ...:))..ama Milli ve Manevi değerlerimiz ile dalga gecen ne Fesli,,yanmaz kefenci vb kabul ederiz. Ne de Laiklik maskesi adi altinda Dinsizligi...Bunlar DOKUNULMAZ degerler..."Hepimiz"..İşini,vazifesini, sorumlulugunu Ahlakli,Dürüst yapsin yeter....Din'siz ise banane...Takke, tespih varsa yine banane.."Pratik onemli"..Dürüst Dinsiz. Ahlaksiz Dinci'den onemlidir..!..Yaradanin soracagi imani...ben/biz bilemeyiz..!..Adam ol/olalim baska ihsan istemez..!..
Yanıtla (4) (0)Sen ve sana benzeyenlerin , kronik fikir yetmezliği: Size benzemeyenleri eğitimsiz zannetmek. Hadi oradan klâsik lâik, dogmatik kafa! Önce, esiri olduğun ve bir şey zannettiğin arkaik tuğlalardan kurtulmayı dene. Daha sonra, boyunu aşan şeylere dair zırvalayabilirsin, belki…
Yanıtla (4) (5)Ne kadar çok haklısınız.Ak Parti kuruluşunda dini ve tarihi kutsalları günlük siyasi propaganda kullanmamış ve tüzüğünde buna da yer vermişti.bu durum demokrasimiz içinde önemli bir adım idi.... İşler sonradan bu günkü gibi maalesef kutsallarımızında günlük siyasete malzeme yapıldığı şekle dönüştü.ne diyelim demokrasiyi böyle,böyle öğreneceğiz ,demekki!
Yanıtla (1) (0)Laikler bir kere daha akp ye çalisiyor, akıllanmıcaklar.Muhalifim diye hiç gezmeyin, akp size altin uye rozeti vercek yakinda
Yanıtla (5) (6)Koskoca Memlekette doğru düşünen,doğru konuşan, doğruyu tasdik eden kaç kişi kaldı ki?..Yazarı tebrik ediyorum.Şükranlarımı sunuyorum kendilerine.
Yanıtla (3) (3)Emevi dönemi siyasetinin günümüz versiyonu AKP dir. O dönemde yapılanların aynısını şimdi AKP ve sayın Cumhurbaşkanı yapmaktadır. Çok merak edenler Emevi dönemini biraz araştırsın. İmamı Azam’ı o dönemin iktidarı hapse atmadı mı? Nedeni dinin siyasete alet edilmesi değil miydi?
Yanıtla (9) (2)Militan laikçi ifadesi çok ağır bir tanımlama olmuş. Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu ve daha nice insan laiklik ilkesinin bu ülkenin sigortası olduğunu haykırırken, laiklik kalksın diyenler şimdi iktidar değil mi?
kemalistler zerre değişmedi,kılıçdaroğluna rağmen.aynılar.takıyye yapıyorlar şu an.28 şubat günlerinden beri zerre değişmediler.akp ile özde aynılar zaten.benim gibi inanmayan haindir,ülkeyi, terket şu ülkeye git...lümpenler.okuma öğrenme yok zaten.inandıkları inanç ve kişilerle ilgili kitaplar satmıyor.ama kör inançlılar.bilmeden inanıyorlar.en ufak farklı fikir duyunca lümpen kişilikleri ortaya çıkıp hakaret küfür ediyorlar sadece.BİLGİ OLMAYINCA SLOgan ve küfür ediyorlar sadece.yazık .
Yanıtla (11) (27)edremitteki olay da hala ilkokul müsameresi seviyesinde kaldıklarını gösteriyor.bilgileri ilkokul seviyesi.okumadan iman ediyorlar.
Yanıtla (7) (6)hayat pahalılığını en baştaki kişi itiraf etmiş,milyar milyon dolarlar...veeeeeee akp nin seçim kazanma yöntemi konuyu laikliğe kemalizme getirmek.o kadar zekiler ki bu oyuna düştüler yine.kılıçdaroğlu uyandı büyükşehirleri aldı.bunlar nasıl seçim kaybedelim diye elinden geleni yapıyorlar.seçmen bi gıdım değişmedi..
Yanıtla (4) (3)bugün ttk ve iş bankası yayınlarına gittim.atatürkle ve dönemi ile ilgili o kadar çok kitap var ki...2.baskı yapan kitap yok....kemalistler ilkokul bilgileri ve sosyal medyadaki çoğu yalan olan söz ve fotolarla idare ediyorlar hala.çağdaşlık bu mu.hani bilim...
Yanıtla (2) (3)Yıllarca dini malesef kendi çıkar ve menfatlerı uğruna kullandılar ve kullanmaya devam ediyorlar. Dindarlık söylemlerle ve içi boş kavramlarla olacak iş değil. Sahada nasıl ve ne şekilde yaşıyorsun, hak, hukuk, adalet varmı ona bakmak lazım.
Yanıtla (5) (2)Bütün muhalefetin başta CHP'nin laikliğin din karşıtlığı olmadığı aksine inançların teminatı olduğunu millete taahhüt etmesi ve inandırması gerekiyor
Yanıtla (15) (1)Kesinlikle.DOGRU..karışma insanın inancina,motivasyonuna yeter..hem SANANE/BANANE hem ne hakkın/miz var.?...Vatanini Seven,,Isini dürüstçe yapan,,,becerisi yüksek olana gorev ver bitti,gitti..!..
Yanıtla (5) (0)CHP'nin geçmişine, kültürüne, tabanına ve kadrolarına baktığınızda bu imkansız bir beklenti. Geçmişte laik olmayı, yani her türlü inanca/inançsızlığa eşit mesafede olmayı becerememiş CHP, çağdaşlığı kalpaklı Atatürk posteri önünde vals gösterisi yapmakla özdeşleştirmiş CHP böyle bir açılım yapamaz. Kılıçdaroğlu utangaçca züğürt adımları atmaya çalışıyor, ona bile tepki büyük.
Yanıtla (5) (4)Senin Ocaktan militan laiklikle ile ilgili niye bir eleştiri yok. Birileri duadan rahatsız ediyorsa ,bırakalım olsun, onlar sizin zamanınızda başörtüsünden ,Kur'an kurslarından kısaca İslam'ın sembollerinden ,ayasofya'dan hep rahatsız olmuşlardır. istiyorlar diye biz
Yanıtla (5) (15)dua yapmayalımm mı?Onların duruşuna göre kendimizimi şekillendireceğiz? Türk toplumunda Müslümanlar ,nesne değil öznedir.
Kimsenin duadan rahatsız olduğu yok. Ama dua ve dinselliğin adaletin ve tarafsızlığın kalesi olması gereken yargıtayın içine ve işlerine sokulmasından rahatsızız. Eğer yargıtay dualı ve dinsel açılışlar ile tarafını müslümanlardan yana baştan belirlerse, müslüman olmayanlar ne yapsın? Tarafsız bir adalet için kendi yargıtaylarını mı kursunlar?
Yanıtla (6) (5)Burası müslüman bir ülke. Diyanet işleri başkanı dua etmiş ne var bunda? İlk TBMM açılırken de dua edilmişti. Atatürk de oradaydı. Diyanet işleri başkanı dua edince diğer din mensupları neden rahstsız olsun ki? Laikçi kafayı bir türlü değiştiremediniz. Diyanet işleri başkanının yargıtay açılışındaki duasından rahatsız olan cenazesini de istediği yerden kaldırsın imamlar kaldırmak zorunda değil.
Yanıtla (6) (7)Tam da Adaletin oldugu yerde Harika olmus..!....isteyen katılır veya katilmaz..Hatta KURAN-I KERIME yemin ederek "isteyenler " başlayabilir...Musluman inancini yaşar..Ateist,Deistte ..!..finalde pratik onemli...bu bir insanlik yarışıdir...kimi motivasyonuyla kimi de imaniyla yürür...Golge etmeyiniz baska ihsan istemez..!..
Yanıtla (0) (3)Her Müslüman cenazesini yıkayıp kefenlemeyi ve defnetmesini, camide namaz kıldırdırabileceklerin namaz kıldırmaları gerek. İmama ve başkanına gerek kalmıyor. Bizdende bir dua Allah hırsızlardan ve adaletsizlerden bizi kurtarsın.
Yanıtla (2) (0)Ülkede yaşayanlar müslüman olsa bile,lafa burasıusluman bir ülke diye başlarsan lafın devamı diğerlerini dışlayıcı olarak devam eder. Yani gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemis olursun, sonrası iflah olmaz. Sen bakma halkın ,%99 u müslüman jlisesine
Yanıtla (1) (0)Yüzyıl önceye dönmek istiyorsan sen dönebilirsin. Hatta kesmezse 1400 yıl önceye de gidebilirsin. O zaman yapılması doğru olduğunu veya bugün için o davranışın örnek olabileceğini göstermez. Köprülerin altından çok sular aktı. O günkü topluma kabul ettirdiğini bugünkü topluma (veya önemli bir kısmına) kabul ettiremezsin. Şunu da söylemek lazım Atatürk yaptı diye her yaptığı doğru demek değildir. Ona da eleştirel gözle bakmak bilimselliğin gereğidir. Atatürk'ün en büyük mirası bilimdir.
Yanıtla (0) (0)Dua edilir gayet te GUZEL OLMUŞ...Dua ile beraber Ahlak ve Beceri olursa toplumda NURUN ALA NUR olur
Yanıtla (0) (3)...haaa birileri de kuduruyormus....;)))..ee ne yapalım yani..olabilir devam etsinler..tutan yok..!..Columbia üniversitesi amblemine baksinlar..Hangi Dua var..?..Orada rektör olsalardı laikliğe aykiri diye kaldirirlardi belki..:)))..
Ne din tacirliği ne de militan laikçilik…///..jurnalistlerde muaf olmasa gerek..!...
Yanıtla (1) (0)Çok aydınlatıcı/ yol gösterici bir analiz. Okullarda ders okutulacak kadar. Çünkü ülkenin dağ gibi sorunları var. Dolayısıyla bu tür gündemlere takılıp, kalmamak gerekir. Eller aya gidiyor. Bilim ve teknolojide 50 yıl bizden ilerdeler. Çağı yakalamamız gerekir. Aksi halde, daha çok dışarıya bağımlı kalır, avuç açar. Böylece dış politikada da bağımsız hareket etme, ülkemizin çıkarını kollama yeteneğini kaybederiz.
Yanıtla (1) (0)Yanılıyorsunuz sayın Ocaktan, AKP ve bay Rte 2001 yılında yüzde 8 lik oy ile yola çıktı, abd, AB, bizdeki sol liberaller, kürt siyasetciler, bazı eski MHP, CHP, dsp mv leri çıkarları için destek verdi. Erdoğan nın tek amacı bir islam devleti oluşturmak. Atatürk, laiklik, İnönü, devrimle, insan hakları.... Bunları benimsemiyor. Kişiliği ileri derecede narsist. ABD ve cemeat bilerek kullandı. Şimdi yolsuzluklara, hırsızlıklarasaplandılar, ülke iyice kirli. Düzeltmek CHP, iyi parti, hdp ye düştü.
Yanıtla (3) (1)Okuma ve bilim herşeyin anahtarı mı? Bakın bir çok doktor var ülkede, özellikle devlette çalışanlar tenezzül edip hastalığınız hakkında bilgi bile vermez hastalığın ilerlememesi için ne yapmanız gerektiğini söylemezler. Bir de sanki hepsi pandemide 7/24 çalışmışlar gibi dert yanarlar. Kendilerini dev aynasında görürler, ancak ne bilime ne de insanlığa kalıcı bir faydaları var. (olanları tenzih ederim)
Yanıtla (1) (3)Akp nin butun secimlerde kullandigi taktik;duygu somurusu,dini ve milli duygulari kullanmak,hamaset..v.sbutun vizyonlari bu.
Yanıtla (3) (2)Laiklik denince bir kısım dindar yurttaşların saçları dikeliyor. Medine sözleşmesi denilen vesikayı okusalar tam bir laik sözleşme oldugunu anlayacaklar ama eminim çogu bilmiyordur. o sözleşmede geçen 'her toplum inancında hürdür' sözü laikligin en kıral uygulamasıdır. bazıları müslümanlar zayıf oldugu için kabul ettiler yani bir nevi oyaladılar, karşı tarafı aldattılar yollu savunma Peygamberi de zor durumda bırakır.
Yanıtla (4) (6)Yazı konusu „yobazlık“ olsaydı araya sıkışmış güzelim tespit gölgede kalmazdı. Yobaz yobazlığa maruz kalan kişiyi düşünmez, kendini düşünür. Büyük bir kesim yıllarca empoze edilen cehaleti ve yobazlığı körükleyen uygulamaları din sanmış. Hatta dine inanmayan da din sanmış ki, yobazlığı dine inanmakla bir tutmuş. Yazıdaki akp örneğinde olduğu gibi, ne konuda olursa olsun düşüncenin, dolayısıyla davranışların değişebileceğini bilmek ve görmekte önemlidir.
Yanıtla (2) (0)Hareket noktası yanlış. başörtüsünü iffetli olmanın timsali gibi yansıtırsanız, başörtüsü takmayanların iffetsiz oldugu şeklinde anlaşılır. neden-sonuç ilişkisinden bu çıkar. bu da kadınları töhmet altında bırakır.
Yanıtla (7) (3)Militan laiklik ülkenin dengesini bozdu, başörtü yasağı korkunç hata idi. Yapanların işine yaramadı, tam ters sonuçları oldu. Chp başta, millet ittifakı, inancı ile yaşamanın güvencesini halka vermeli. Başörtü yasaklarının, devlette çalışmanın baskı ile karşılaşmayacağı hakkında mutabakat imzalamalı. İsrail'de bile, cumhurbaşkanının korona aşısını tesettürlü sağlık görevlisi yaptı. Güven ve saygının güvencesi verilmeli (karşılıklı olacak tabi).
Yanıtla (15) (11)Sivilde yetişkin birine nasıl giyinileceğini tarif etmek; yüzü gözü ve kimliği tanınır halde olması kaydı şartı işle abesle iştigaldir. Burada söz konusu olan reşit olmayan sübyanların bebe ve çocukların erişgenler eliyle baskılanarak başının örtülmesidir. Muhafahazakar msülümanın diyenler bunun düşünmeliler. Yoksa dünyadan ve halihazırda ki medeniyetinden dışlanmalarından başka bir sonuca gidemezler. Ortadoks yahudiler, bize iyi bir örnek değildir onları taklit etmek hiç değildir.
Yanıtla (12) (1)Hala konuyu saptırıyorsun. Laik kesim içerisinde baş örtüsü yasağını artık savunan yok. Bu yasağı geri getirelim diyen de yok. Zaten mümkün de değil. Fakat devlet adına zor kullanma yetkisini teslim ettiğimiz askeriye, polislik, hakimlik ve savcılık mesleklerinde yer alan kadınların görevlerini icra ederken baş örtüsü takmaması gerek. Yoksa devlet haksızlık yapmayayım derken,bundan daha önemli olan tarafsızlığını kaybetmiş. Kendini doğrudan başı örtülülerin yanında saf tutmuş konumda bulacaktır
Yanıtla (18) (9)Başörtüsü yasağını savunan yok diye başlamış, başörtüsü yasaklanmalı diyerek bitirmiş:)
Yanıtla (10) (15)Okuduğunu anlamaktan acizsin. Bahsettiğim konu başörtüsünün neden olacağı zararın getireceği faydanın kat be kat üzerinde olacağı bir durumdur. Sen başında kipası olan bir yahudi hakim tarafından başörtülü ve kipalı tarafların davacı olduğu bir mahkemenin tarafsızlığına ve adaletine güvenebilir misin? Aklına hakimin baştan tarafını beli ettiğine dair şüpheler gelmez mi? Biz de bu ülkede yaşayan inançsızlar olarak bu çeşit bir davada başörtülü bir hakim tarafından yargılanmak istemiyoruz.
Yanıtla (15) (6)AMA DOĞRU! Nerede yasaklamış, nerede serbest bırakmış söylüyor. Çarpıtmanın alemi yok !
Yanıtla (7) (2)10:46...komedi bu...Ne demek şurada serbest ama burada yasak..:))..CIFT KARAKTERLI'mi olalim. Kimseyi ilgilendirmez/ilgilendirmemeli Kilik,kıyafet..Adamın işine bakarım/bakalim Dr mesela sekli,semali degil bilgisi,becerisi lazim bize..banane dovmesinden,kupesinden,tesetturunden,mini eteginden,takkesinden.,papyonundan..Yoksa mahareti,becerisi ,dürüstlüğü şekli,şemali ne olursa olsun..ilgilenmem..Devlette var ise kesin ihrac ile at dışarı.! .Dinci Yolbazlar ile Sekuler Yolbazlar çabuk buluşur.
Yanıtla (5) (1)Bir bayan başı açık olunca tarafsız mı oluyor? Tipik laikçi kafa. Bu yüzden pek çok konuda eleştirsek de cumhurbaşkanımızla devam edeceğiz inşaallah. Bu millet, millet ittifakının eline bir düşerse adım adım 28 şubat yasakları geri gelir. Chp zihniyetine inanacak kadar aklımızı yitirmedik hamdolsun. Bu ülkedeki dindar kesimin garantörüdür cumhurbaşkanımız. Kılıçdaroğlu ve millet ittifakı kesinlikle takiyye yapıyor. Zerre kadar güvenmiyoruz. Nokta.
Yanıtla (5) (19)Seni tedavi edecek doktordan değil, vereceği kararla seni hapse atacak hakimden veya tepene copu indirecek polis ve eli silahlı askerden bahsediyoruz.
Yanıtla (9) (5)Ben şahsen başı açık bir kadın olsam bunlarla muhatap olmaktan çok kaygı duyarım. Çünkü baştan sana karşıtlığını belli etmiş birinden seninle ilgili tarafsız ve adaletli bir tutum bekliyorsun. Hele bir de aynı davada hasım olarak başı örtülü biriyle bu hakimin karşısına çıkarsan tedirgin olmamak elde değil.
Başörtü yasağını savunan yok dedikten sonra hakim,savcı,polis,askere yasaklansın diyor yüzsüzce.Kendi zeka seviyesinde sanıyor herkesi ,yazık :) Militan laiklerden müzelik, antika biri:)
Yanıtla (4) (8)Hakim,savcı,asker,polis başortulu olmasın demek basortusu yasagini savunmaktir.Özgürlüklerin yarımına bile zoraki evet diyeneler, dilerim ki yarım özgürlüklere bile muhtaç hale gelsinlerde empati yapabilsinler.Zeka,vicdan,kültür,özgürlük bilinci militan laiklerde yok!
Yanıtla (4) (5)Benim özgürlük sınırıma dayandığı hallerde senin özgürlüğün sona erer efendi. O durumda bir ortak yol bulmak gerekir. Ben sonsuz özgürlük kullanacağım sen ise sana uygun bulduğum kadarıyla yetin demek toplumsal barış değil çatışma yoludur. Bu yolun sonu hayırlı değildir. Benim önerdiğim bir uzlaşma formülüdür. Sadece kısıtlı kapsamda ve devlet çalışanları için bir düzenlemeden bahsediyorum. Devlette bu kadrolar dışında milyonlarca kadro var. Hepsi başı örtülülere açık.
Yanıtla (4) (4)Dediginiz gibi bireysel ozgurluk baskalarini etkilemeye basladigi yerde sinirlandirilir. Bence kiyafet ozgurlugu devlet gorevlerinde de serbest olmali. Ama eger gorevlilerin verdikleri kararlar devletin hukukuna, laik yapiya aykiri ise; kendi inandiklari dine ya da mezhebe gore karar vermeye baslarlarsa, burada devlet sert onlemler almak zorundadir (ihrac). Kiyafete esnek davranan devlet, burada yumusak davranamaz. Lakin bunun soru muslumanlarin bile kendi arasinda kavgasi ile son bulur.
Yanıtla (3) (2)Senin özgürlüğün senin olsun..Elinden tutan yok..ye,ic,gez nasil giyinirsen giyin..nasil inanirsan inan.BANANE...kelime oyunlari ile bizi hapsetme..kendi dunyanda..!..isteyen istedigi sekilde kiyafette olur..sacma,sapan kiyafet manifestosunu ve gardorap ayrımcılığı ÇAĞDAŞLIK diye yemeyiz.BizeAkil, bilgi,irfan pratik lazim..!..Gardorap icine,arkasina saklanmayalim..:))..buna gardorapci fesli ve yanmaz kefenci tayfasi da dahil.!..az otede oynayın. Sizin aranızda aslinda gardırop işi..:)))..
Yanıtla (0) (0)tabi başörtülü doktorlarımızda ben erkek hastaya bakmam atesini ölçmem demeyecek
Yanıtla (5) (0)Erdoğan'ın bundan sonra seçime kadar dini değerleri kullanarak miting ve toplantılar yaparak muhalefeti oyuna getirerek bunlar din düşmanı diyerek giden oyları geri getirmeye çalışacaktır.
Yanıtla (5) (1)Türkiye’nin %65’i muhafazakâr değil; şeklen, fiziken öyle görünüyor. Büyüklerinin yaşam biçimi, çocuklarının ailerinin samimiyetini sorgulamasına neden oluyor…
Yanıtla (1) (1)Ancak realite ne olursa olsun ana muhalefet partisinin veya sivil toplum örgütlerinin kurumsal/bireysel, kendisini bu ülkenin sorunlarını çözme konusunda sorumlu hisseden her bireyinin; giyim-kuşam üzerinden siyaset yapmak yerine, halkın gerçek sorunlarına odaklanması hepimizin faydasına olur.
istismarın kurumsallaştığı bir ülkede „dindar muhafazakar hassasiyet“ diye bir şey yok. Sadece muhalif kesim aynı şeyi yaptığı zaman alınganlık var. „dindar muhafazakar hassasiyet“ yapanın kim olduğuna bakarak, çocuk ihmali ve istismarına „bir kereden bir şey olmaz“ bile diyebiliyor. Ama nedense böyle durumlarda toplumun yeterli tepkiyi göstermesine engel oluyor. Bunların (kimler olduğu da muallak) hassasiyeti yanlızca militan laikçilerde mi kabarıyor.
Yanıtla (4) (2)Sayın Erdoğan devlet yönetiminde yaptığı yanlışları, ülkenin bugünkü berbat durumunu örtmek için yine dine sarılıyor ve bunu diyanet üzerinden yaparak bu kez de halkla kurumları karşı karşıya getirmek istiyor. Özellikle laiklik tartışması açıyor. Belki de din devleti olursa ölünceye kadar yönetimde kalabileceğini düşünüyordur. Ancak, şunu bilmeli, laikliği yanlış bilenler bile bunu onaylamayacaklardir...
Yanıtla (2) (1)Bazıları sadece din düşmanıdır, bu tipleri yakından tanıdım. Tehlikeli olanlar onlar. Diğerleriyle bir şekilde ortak bir nokta bulma imkanınız var, oysa din düşmanlarıyla bulmak zor. Bunlar Chp içerisinde de, Mhp içerisinde de varlar ve genellikle ülke sevdalısı görünümündeler, ancak sevdalı oldukları tek şey, şişkin egoları, taptıkları tek şey yüce modern benlikleri
Yanıtla (2) (1)Laiklik nedir? Bu kavramı biz icat etmedik, bizde tarihsel süreçte kendiliğinden oluşmadı. Bu kavram Batı'da ortaya çıktı biz hazır aldık ama kavramın altını doldurmadık. Din ile devletin birbirinde ayrılması mı? (Diyanet ne o zaman?) Devletin din üzerinde tek söz sahibi olması mı? Devletin tüm dinlere eşit mesafede olması mı? Laiklik vardı başörtüsü yasaktı, Laiklik hala var ama artık yasak yok?? Tanımı yapılmadığı sürece herkesin kendi laiklik anlayışı olacak yani laiklik diye birşey olmayacak
Yanıtla (4) (0)Kılıçdaroğlu değişti mi değişmedi mi?Bu sorusunun cevabı her gün youtube videoları ve demeçleri milyonlarca kez izleniyor.Orada cevabı vardır.İşte bu son edremitteki çarşaf olayı ve suskunluğu ne anlama geliyor.İki yıl önce bir konuşmasında namussuz siyasete evet diyeceksiniz demişti.Bir dil sürçmesi falan değil,defalarca tekrarlamıştı. Bu namussuz lafından sonra da chp yönetimlerinde taciz ve tecavüz furyası başlamıştı.Siz bu chpyi tanımıyorsunuz.Vallahi tanımıyorsunuz.
Yanıtla (3) (9)Edremit'te ÇARŞAF olayı yoktur. Açık bir SAPTIRMA vardır: Vatan, Anadır, bizi besler, yetiştirir, büyütür. Anamızı, karımızı, kızımız nasıl korursak vatanı da öyle koruruz. Kara: Matemdir, utançtır, üzüntüdür. Törendeki siyah örtü de vatanı saran üzüntünün sembolüdür. Kurtarılan vatandır, kaldırılan bu üzüntü ve ayıptır. Utanmadan koca adamlar vatana ait herşeyi tartışma konusu yaparlar. Kaybedilen değerleri görmezler. Çünkü NEFRETTEN beslenirler. Yazar da bundan söz ediyor
Yanıtla (8) (4)Sayın yazar, "Bir kere Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ı özellikle dini konularda ciddiye alıp tartışmanın abesle iştigal olduğu kanaatindeyim. Çünkü İslami bilimler alanında hiçbir derinliği bulunmadığı gibi, bir rahmet dini olan İslam konusundaki hassasiyeti de şüphelidir…" cümlelerini biraz açarmısınız?
Yanıtla (2) (10)Ama dindarım diyen kitlelerin gözünde Ali Erbaş islam adına konuşuyor ve onu eleştirenler de dinsiz ve imansız. Biraz daha devam ederse bu gidiş bizim gibi düşünmeyenler ülkeyi terketsinler denilecek.
Yanıtla (10) (2)Yahu adamın ne yaptığı ortada. Nesini açacak ? Saraya yaranmaya çalışıyor. Ali Erbaş da bu tutumuyla dini istismar etmiş oluyor. Kendisine çıkar sağlıyor.. Şeyhülislam numaralarına soyunuyor fetva veriyor. Ona göre yargı mensupları Allah'ın adaletini gerçekleştirmeye çalışıyormuş. Sanki şeriat devletiyiz.
Yanıtla (12) (2)Sayın Erbaş'ın diyanet ansiklopedisinde ki meleklere ilişkin görüşleri bu konuda bir fikir vermektedir.Aciklamasinin bir bölümünde insanların Allah'a ulaşabilmesi için melekleri araya koyması gerektiği anlamına gelen bir ifade tarzı vardır.Kurana göre İnsanların Allahla arasına bir aracı koymasına gerek yoktur ve Allah bize Şahdamarimizdan daha yakın olduğunu buyurmaktadır.
Yanıtla (9) (2)Hiç tepki gösterilmese bu rezaletlere, memnun olacaksınız. Zaten sizin şikayetiniz yapılan hakaretlere değil, bu rezaletlere gösterilen tepkiler.
Yanıtla (7) (0)Muhafazakarlar bütün mağduriyetleri kendilerine mal ediyorlar ve hiç empati yapmadan sadece karşı taraftan beklentilerini sıralıyorlar.
Yanıtla (11) (1)Neden hiç bir muhafazakar çocukların önemli bir kısmının mecburen imam hatip lisesine gitmek zorunda kaldığını söylemiyor mesela?
Cinsiyetçilik yapan dindar doktorları biliyoruz hepimiz.
Benzer ayrımı türbanlı hakimin, polisin yapmayacağını kim garanti edebilir?
Bir tek sizin mi kaygınız var?
Dün Ahmet bey bugün siz laik kesime adeta aba altından sopa gösteriyorsunuz. Sizinki daha kibar bir uyarı ama Ahmet bey adeta ya dini öne koyun ya da muhalif çizgim biter gibisine bir yazı yazmıştı. Uyarılar herkes için bağlayıcı, burada problem yok. Ama pire için yorgan yakmak deyimi bu duruma cuk oturuyor. Uyarın ama tehdit etmeyin. Laikçi dediğiniz kesim anayasaya uygun din ve devlet işlerini ayrı tutmaktan bahsederken siz dini hassasiyetleri ön plana alın diyorsunuz.
Yanıtla (5) (1)Muhafazakarlar özellikle 28 şubat üzerinden, başörtüsü üzerinden kendileri kadar muhafazakar olmayan mesela düzenli namaz kılıp, oruç tutmayan, arasıra alkol kullanan herkesi laik torbasına koyup islam karşıtı gibi sert eleştirebiliyor.
Yanıtla (8) (1)Halbuki bu insanlar dine, başörtüsüne vs karşı değil ki. Şeriata karşı, kendi yaşam tarzına din adına müdahale edilmesine karşı.
Dindarlar bu konuda koruma talep ederken, benzer güvenceyi laik olarak adlandırılan dindar yaşamayanlara verdiğini duydunuz mu?
İslam alimleri tarih boyunca hiç siyaset yapmamış yapanlar ise dinle asla alaka ve ilgisi olamazda din erbabı olanlar sadece dine hizmet eder, siyaset kadar kotu çirkin bişey olamaz bide bunu din adamı yapıyorsa burda sorun var
Yanıtla (3) (1)Türkiye'de 'laikçi'den daha çok 'dinci' var. her şeyden önce dürüst olmak lazım. Anayasasında 'din ve dince kutsal sayılan şeyler siyasete alet edilemez' diye amir bir hüküm bulunmasına rağmen, yine anayasal bir kurum olan diyanet başkanının umurunda olmaması nasıl açıklanabilir. bunun mümin olmakla ilgisi varmıdır. rol modeli oldugu insanlar üzerinde nasıl bir ahlaki etki bırakır.
Yanıtla (4) (1)Sayın yazarın söylediği laikliğin aşındırılmasına içinin boşaltılmasına ses çıkarmayın manasına geliyor. O zaman kendiliğinden AKP uygulamalarını kabul edin demek oluyor. Oysa laiklik en çok dindarların işine yarayacak. Bu durum çok yakında diyanetin siyasi destekli islam yorumu tüm topluma dayatıldığı zaman ortaya çıkacak. Sayın yazar buna ses çıkarmayın diyor.
Yanıtla (6) (1)Türkiye ne zaman laik oldu? Cuma namazına gidenin, açıkca aleviyim diyenin, hristiyanın, yahudinin ne devlette, ne iş hayatında, ne akademide, ne medyada hiç bir kariyer şansının olmadığı bir rejimin nesi laik? Kemalizm bir ideoloji değil. Bir din. Başka dinlare sıfır tahmmülü olan bir din. Valsle ülkenin çağdaşlaşdığını düşünen meczupların dini.
Yanıtla (3) (8)Aklınıza yüreğinize sağlık...Düşünceme yaşadığım hayata göre. Milletimin inancının rehberi Kuran ve Hz Muhammed..Devletimin rehberi ide M.Kemal Atatürk olmalıdır.Rahmetli Ecevit de bu düşüncedeydi bunu o zamanki CHP dinazorlarına kabul ettiremeyince partiden ayrıldı...inançlara saygılı. LAİKLİK ilkesiyle tüm kesimlerin oyunu almıştı...yüzde 44....ama emperyalizm ve küresel sermaye ile iş tutmayınca. başarılı olamadı. CHP nin sorunu gene içerde.
Yanıtla (9) (7)Türkiyede inanca karşı herhangi bir akımın ( buna laiklik de dahil) tutunması mümkün değil. Fakat dini inanç kendi dışında hiçbir düşünceye hayat hakkı tanımamak ve toplumu bu doğrultuda zorlamak yönünde tavır alırsa, kendini diyanetin veya baskın dini anlayışın dışında görenler için tek çare devletin laikliği savunması. Vatandaşlarını baskıcı bir inancın tahakkümü altında bırakmak istemeyen bir devlet de kendini ve vatandaşlarını laiklik yoluyla korumaya almak zorunda.
Yanıtla (4) (0)bu toplumun asgari yüzde 65’i dindar-muhafazakar bir karaktere sahiptir, dolayısıyla onları rencide eden hiçbir hareketin başarılı olma şansı yoktur. Bilmek gerekiyor ki din öfkeli kalabalıkların ideolojik bir aygıtı olmadığı gibi, iktidarların galip gelmesi ya da mağlup edilmesi için kullanılacak bir aparat da değildir.......... altına imza atıyoruz
Yanıtla (0) (2)Biz neden issizlik, aclik var diyoruz, o din diyor. Biz beytul mala niye dokundunuz diyoruz, o din diyor. Biz adalet, hukuk, liyakat nerede diyoruz, o din diyor. Biz kul hakki, yetim hakki ne oldu diyoruz, o din diyor. Biz niye iskence var diyoruz, o din diyor. Biz tarim ve gida niye bozuldu diyoruz, o din diyor. Egitim niye boyle oldu diyoruz, o din diyor. Derelere niye yapi izni verdiniz, ormanlar yanarken niye durup seyrettiniz diyoruz, o din diyor. Butun sorulara tek cevabi var. Istersen al.
Yanıtla (14) (1)Benim oyum insan haklarina saygili Demirtas'a gidecek. Adami rehin aldilar, sucsuz yere yillardir iceride curutuyorlar.
Yanıtla (13) (4)Az gelişmişlik sadece ekonomik değil esasen sosyo-kültürel bir tablodur!
Yanıtla (1) (3)Bu tablo içinde bütün renkler, bütün ideolojik, politik gruplar ortak paydaya sahiptir; toplumsal hayata bakış açıları, açıklama tarzları, iş yapma biçimleri aynıdır.
Sağın soldan, militan laikçinin müfrit dindardan fazla bir farkı yoktur!
ZÜBÜK,lerin son donemi.Camiye sarhoş girdiler içki ictiler basortulu bacımiza saldirdilar tutmadı.Ayasofyayi fethettiler,binlerce insani koronaya kurban ettiler,ellerine yüzlerine bulaştırdılar,yer ustu ve yer altı kaynakları tükettiler,bakalım başımıza daha ne çoraplar örecekler
Yanıtla (11) (1)Din öyle yerlerde kullanarak dindarıda çileden çıkarıyor dışarıda Din içeride Din öğretenlere ceza ne ala
Yanıtla (1) (0)Bilim, felsefe ve sanat, hukuk ve adalet, sivil toplum ve demokrasi, sahicilik ve samimiyet ile iyi yönetim olmayınca, kullanılacak en kolay ikna veya istismar aracı din, tarih, devlet, millet, vatan, bayrak gibi değerler olmaktadır!
Yanıtla (5) (0)Dünyanın çoğu az gelişmiş, kötü yönetilen, asker veya sivil otoriter rejimlerin geçerli olduğu ülkelerin ortak paydası budur.
Gerisi boş lâftır…
Demokrasi palavra okyanusunda anayasal olarak boğulmaktır.Doğa aristokratiktir.Lağım çukurunda pis kokudan bunalmış halde itiş kakışla denge veya çözüm hayal
Yanıtla (4) (0)Emperyalizmin iş birlikcisi Cumhuriyeti düşmanı Mustafa Sabri adına vakıf kuran Resul Tosun millet vekili maaşı alıyor laiklik kalksın diyor bunları mı müslüman .
Yanıtla (15) (1)Dini bir zulüm aracı olarak kullananlar insanların dine karşı tavır almasına sebep oluyorlar.
Yanıtla (9) (0)Ali Erbay denilen zata önce bir cübbe eline de bir kilic tutusturdular "havalara girdi,kendinin "Don Kisot"oldugunu saniyor.
Yanıtla (8) (2)Bana göre "Dok Kisot"degil,Bestepe'nin "maskotu"oldu..!..
İnanç hürriyeti gibi laiklik de modern dünyanın bir gereği, kimsenin kimseyi zorlamadığı bir düzen arzulanıyor mu yoksa inanç özgürlüğü isterken bir süre sonra “sen de benim gibi inanmalısın” noktasına yönelirsen o da ters teper. Ancak çağımız artık insanlara istedikleri gibi yaşayacakları ülkelere göç imkanı veriyor tabi donanımlar yeterse!! Sorun inanç değil herkesi kendine benzetmeye çalışan her tür bağnazlıktır. Son yılların deneyimi insanların bunu görmesini sağladı ama yetmeyecek.galiba!
Yanıtla (8) (0)üç aşağı beş yukarı aynılar üç günlük dünya mızı zehir ettiler uydurdukları dini maske yapanlar ile Atatürkte atatürk diyenlerin arasında kaldık işimiz çok çok zor Yüce ALLAH yardımcımız olsun.
Yanıtla (5) (1)Diyanet işleri başkanı biraz da rüşvet, yolsuzluk, israf, haram yiyenlerden bahsetse iyi olur.
Yanıtla (18) (0)Din taciri takiye dışında din tacirliğini bırakmaz!! Bu gün ne iseler dünde öyle idiler yalnız hayli sayıda safı ikna ettiler ve saflar şimdi şikayet kervanında. ABD seçimleri sonrası yaşanan rezalet popülist cehalete yol verilince ne olduğunun görülmesi açısından ibret verici bir örnekti. Benzerinin burada da olması muhtemel.
Yanıtla (6) (1)Ne din tacirliği ne de militan laikçilik…/..okey...devami ne de zamana,zemine *$* göre jurnalistlik.!!..20/30 yıl sonra okunacak MAKALE olsun Muharririn...ama ibret için degil...! Laiklik Devlette olsun...laiklik=dinsizlik algılanmasın...Dinsizin lakirdilari bizi bağlamaz..d$nci yolbazlarinda öyle ...
Yanıtla (2) (0)Ne laikci ne de İslamcı ikiside suistimalci ikiside ülkeye zarar yakın tarih en iyi şahit .ikiside insanlık ahlak ve karakter okulunda okumalı o yönleri eksik al birini vur diğerine biri başörtüsünü insan hakkını yasakliyo diğeri hapse atıyor biri hayirsevere terörist diyo diğeri iyi oldu diyor
Yanıtla (1) (0)Kur’anin ayetleri ile dalga gecen buyukelci oldu herkezde yedi
Yanıtla (16) (0)Helal olsun!
Yanıtla (0) (1)Bu ülkede artık iyice anlaşıldı ki, iktidarlar kendi muhalifine hayat hakkı tanımıyor.. Fırsat buldukça ezip yoketmek istiyor..Bir denge mekanizması kurulamadı.. Birbirini denetleyecek yaşama yürütme ve yargı erklerini ayıramadık maalesef..Bu da YASAnın hâkimiyeti konusunda büyük boşluklar oluşmasının önünü açtı..
Yanıtla (12) (0)Din iktidarın harcama kalemi olmuş ama "sen ona uyma" efendi ol, tükürük yarıştırma. Birileri okusun adam olsun, tuzağa düşmesin. Hiç gerçekleşmemiş ve gerçekleşmeyecek. Anlaşma sağlamanın en bilinen ama en kötü yolu. Sakin sakin hayatınızı sürdürür ve yolunuza gidersiniz ama yine karşınıza çıkar. Şahsi bir hırs haline dönmüş. Eskilerin bir lafı var "zulme rıza, zalimliktir" diye... Yeniler de susmak onaylamaktır diyor.
Yanıtla (11) (0)tam tespit, türkiye'de şu anda durum budur.
Yanıtla (4) (1)Kanun hakim olmadığı yerde her alan istismara açık olur bunların başında din gelir bizde en büyük sorun siyasi partiler kanunudur mesela Amerika’da adam aleme i cihanda olsa iki dönemle sınırlıdır bizde Özal’ın ilk yıllarında kayda değer iyi gelişmeler oldu maalesef Demirel ve diğer yasaklı liderlerin dönüşüyle siyasi popülizm ile din ve laiklik istismarı başladı bizdede batıda olduğu siyaseti bir süre ile sınırlı tutan bir kanun olsa liderler o koltukta geçici olduklarını anlar istismar olmaz
Yanıtla (12) (0)Mehmet bey orta yolda buluşalım demek istemiş yazıdan anlaşılan. bir devlet memuru olan Ali Erbaş'ın da kanunlara uygun davranması gerekmez mi? bir din adamı kanuna uymazken cemaate dogruluktan ayrılmayın diye vaaz etse ne olacak. önce kendine bak derler. Laik devleti koruyalım demek de 'Laikçilik' değidir. geçmişte laiklik yanlış uygulandı ise siz doğrusunu uygulayın da herkes görsün. dert o değil tabi!
Yanıtla (19) (1)Erbaş ve diğer iktidar yalakası tipler bilerek reaksiyon yaratacak söylemlerde bulunuyorlar ki tabanları gaza gelip safları sıkı tutsunlar…20 yıldır iş başındalar hala mağduru oynuyorlar.
Yanıtla (22) (1)Adamlar ye$il gömlegi cikarttik dediler.
Yanıtla (12) (0)Attik demediler.
Yeri ve zamani geldiginde
Ye$il gömleklerini giyecekler.
Kefen.i.de Fakir. Fukara.
Milliyetci. Ulkucu.Ulusalci.Islamci
Genclere giydirecekler. giydiriyorlar.
Iyisi/Kotusu/Gercegi/Asli v.s. fark etmez, dussun su Islam artik devlet yonetimi ile ilgili her turlu gundemden. Kalmasin hic bir alakasi. Isteyen istedigi hikayeye, masala inansin, kimisi Yedi Cucelere, kimisi Ucan Spagetti Canavarina, yeter ki devlet isleriyle beraber zikredilmesin isimleri.
Yanıtla (23) (1)Ne cektin be Turkiye....