Bu gece bütün şarkılar bizim...

Bu gece, acısıyla tatlısıyla yaşadığımız 2023’e veda edip yeni bir yıla giriyoruz. Her yeni yıl başlarken umutlarımızı tazeler, yeni hayallere yelken açarız. 2024’te neler yaşayacağımızı elbette bilemeyiz ama biliriz ki hüzünler de sevinçler de hep bizim içindir.

Her ne kadar ‘Türkiye Yüzyılı’nı idrak ettiğimiz 2023’te ekonomide şahlanıp aya sert iniş yapamadıysak da bu gece umutlarımızı bir kez daha tazeleyerek yeni yıla merhaba diyoruz.

Her şeye rağmen umutsuz değiliz, eğer hayatın hakikatini ıskalamadan yaşadığımız anın şiirini keşfedebilirsek bu en büyük kazancımız olacak…

İnanıyoruz ki dünyamızı kabusa çeviren çocuk katilleri ve kötücül siyasetçilere rağmen, şarkılar da şiirlerde kalbimizi korumaya devam edecek…

Hayatımızın kuru vadileri şarkıların tutkulu nehirleriyle buluşmasa, içimizin çorak bozkırları şiirlere açılmasa bu dünyanın esaretine nasıl dayanılır ki... Nasıl geçilir ölüm ıssızlığını andıran dünyanın zalim kıyılarından…

İşte tam da bu yüzden, her yıl olduğu gibi bu gece de 2024’ü yine şarkılarla karşılıyorum.

Her yeni yıla başlarken acaba hangi şarkıları dinlesem diye tuhaf bir duyguya kapılıyorum. Bu yüzden de klasik müzikten caz ve rock’a kadar pek çok şarkıyı dinlemeye çalışıyorum.

You Tube’de sörf yaparken “Ave Maria” şarkısı önüme düştü. “Ave Maria”, Ortaçağ ve Rönesans dönemlerinin dini bir dokunuşa sahip şarkılarından birisidir. Yüzyıllar önce Katolik ve Ortodoks kiliselerinin ilahisi olarak söylenmeye başlamış ve zaman içerisinde gelenekselleşmiş bir duadır. Yıllar içinde popülaritesini dünya çapında arttıran bu dua, zaman geçtikçe sanata da konu olmaya başlamıştır.
Dua, ritüellerin tespih ve angelus kısımlarını oluşturur ve resmi ayinler sırasında geleneksel bir Latin Gregoryen ilahisi yani tek sesli kilise müziği şeklinde okunurdu. Sözlerini ise Luka İncili’ndeki ifadelerden alır.

/Selam sana, Allah’ın sevgili kulu Meryem,
Tanrı seninledir;
Kadınların en mübareği sensin./

Bu dua, sadece ayinlerde okunmakla kalmamış, zamanla sanatın da birçok alanına konu olmuştur.

Bunların arasından en çok bilineni 1825 yılında Schubert tarafından bestelenen yine dua ile aynı ismi taşıyan Ave Maria adlı eserdir.

1810 yılında Walter Scott tarafından yazılan Gölün Hanımı şiirinden uyarlanarak hazırlanan bir opera dinletisinin parçası olarak bestelenen eser, Schubert‘in en ünlü işlerinden biri halini almıştır. Bu eser de 19. yüzyılın en önemli piyanistlerinden biri ve senfonik şiir tarzının yaratıcısı olan besteci Franz Liszt tarafından üç farklı piyano tarzında düzenlenmiştir.

Kuşkusuz “Ave Maria”, yalnızca müzik dünyasını etkilemekle kalmamış, aynı zamanda Rönesans ustalarından Leonardo Da Vinci, Caravaggio ve daha pek çok sanatçıyı da etkileyerek onlara ilham kaynağı olmuştur.

Bu arada insan sesinin sınırlarına meydan okuyan dünyaca ünlü ses virtüözü Bobby McFerrin’in, Bach’ın Ave Maria prelüdünü icrasındaki mükemmelliğin altını da çizmek gerekiyor.

‘Don’t Worry Be Happy’ ile hafızalara kazınan Bobby McFerrin, caz, pop, R&B, klasik ve dünya müziği gibi farklı tür müzik stillerini bir araya getirerek yarattığı olağanüstü çeşitlilik, sınırları olmayan ve yaratıcı müzik anlayışı ile milyonların kalbinde taht kurmuş bir sanatçıdır.

Müzik hayatı boyunca pek çok sanatçı ile başarılı çalışmalara imza atan sanatçı, Bach’ın Ave Maria prelüdü ve aktör Robin Williams’la birlikte The Beatles’ın ünlü şarkısı ”Come Together” şarkısına getirdiği eşsiz yorumla milyonları kendisine hayran bırakmayı başarmıştır. Çellist Yo-Yo Ma, piyanist Chick Corea ve aktör Robin Williams ile yaptığı çalışmalar, Viyana Filarmoni’yi yönetişi ve Susam Sokağı’ndaki ‘Muppet Show’a katılımı McFerrin’ın başarılı ve sıra dışı müzik kariyerinin öne çıkan çalışmalarıdır.

Bu gece bütün şarkılar bizim… Bir an için hafızalarımızdaki 2023 görüntülerini silip gönlümüz hangi şarkıyı istiyorsa onu dinleyebiliriz. Eğer istersek, Dede Efendi ve Itri ile başlayıp Türk müziğinin bütün duraklarına uğrayabiliriz, mesela: Müzeyyen Senar, Zeki Müren, Emel Sayın, Ziya Taşkent, Yusuf Nalkesen, Münir Nurettin Selçuk, Sadettin Kaynak, Tatyos Efendi, Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla, Aşık Veysel, Neşet Ertaş, Muzaffer Sarısözen, Ruhi Su, Ahmet Kaya, Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Tarkan…

Ya da Mozart ve Beethoven ile başlayıp, cazın ve rock müziğinin bütün efsanelerini dolaşarak kendimizi müziğin engin denizlerine bırakabiliriz…

YORUMLAR (12)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
12 Yorum