Öyle bir geçiyor ki zaman...

Bir sezonu daha geride bıraktık. Çok şükür ki kan gövdeyi götürmedi, şiddet olayları çok olmadı ama şiddeti çağrıştıran demeçleri, davetiye çıkaran hareketleri fazlasıyla gördük…

Diyeceksiniz o kadar da olsun… Hayır olmasın…

Adalete güvenin kalmadığı, Futbol Federasyonu’nun hep sorgulandığı, hakemlik müessesesinin yargılandığı ortamlar bütün ihtişamıyla yaşıyor, yaşatılıyor, işin garibi yaşatılmasına da fırsat veriliyor…
Bu kulüplerin de işine geliyor ama ülkenin dirlik düzenine darbe vuruyor, gençliğinin, taraftar dinamiğinin morali bozuluyor…

***

Aslında her yıl Gençlik ve Spor Bakanlığı, iki ayrı bakanlıkla her sezon çalışma yapıyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile spor, İçişleri Bakanlığı ile de şiddetle mücadele çalışması...

Dopingle mücadeleyi belli ölçüde başaran, ırkçılıkla sorunu olmayan, ancak, şikede hala tartışılan, şiddeti azalttığı halde bitiremeyen ve olumsuz tezahüratta başı bir türlü dertten kurtulamayan bir ülkenin fertleriyiz...

Çözmek zorundayız, bunun için de kararlı olmalıyız...

***

En büyük şart bakanlıklararası koordinasyondur...

Bir ülkede şiddet, zaman zaman azalsa da, bir türlü çözüm bulunamaz ve toplum huzurunu bozmaya devam ederse, bu sadece iki bakanlığın değil, Adalet, Kültür, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı dahil pek çoğunun işbirliği yapmasını gerektirir...

Gençlik ve Spor ile bakanlıklararası işbirliği

Görev tanımı iyi yapılmalı. Çarkın hiçbiri aksamamalı. Zanlılar, bir kapıdan alınır, diğer kapıdan salıverilirse hiçbir işe yaramaz...

***

Polisin gözaltına aldığını, savcılar serbest bırakırsa spordaki terörü önlemenin imkanı yoktur...

Yıllarca bunun sıkıntısını yaşadı bu ülke…

Bugün özellikle yeniden şiddeti tırmandıracak olumsuz tezahüratın en yüksek dozunu görüyoruz…

Kanunların gereğini yerine getirmeyip taraftarını eğitmeyen, şiddete bulaşanları veya olumsuz tezahürat yapanları koruyan veya destekleyen bir kulüp yönetimi suç işlemiştir.

***

Hele de şiddeti çağrıştıran, taraftarını tahrik, rakibini rencide eden başkan ve yöneticiler kesinlikle federasyonlar ve il güvenlik kurulları tarafından cezalandırılır...

Güçlünün hukuku olursa….

Bir de yaralama, darp olursa, yargı da devreye girer ve hapis cezası alır... Buna hocalar ve sporcular da dahildir...

Hele de ikide bir taraftarını arkasına alıp tehditler savuran, devlete meydan okuyan, kanun nizam tanımayan anlayışın cezasız kalması, mümkün değildir...

***

Gerek federasyon, gerekse kulüp başkan ve yöneticileri yasaları ihlal ettiğinde işledikleri suçun büyüklüğüne göre ceza görürler...

Burada aslolan suçun büyüklüğü veya küçüklüğüdür, kulüplerin büyük, ya da küçüklüğü değil...

Hukukun gücünü uygulamalı

Güçlü olmak hiç değil... Adalette güçlünün hukuku değil, hukukun gücü geçerlidir...

Ancak futbolda böyle uygulanıyor mu, asla... Zaten bizdeki sorunların temel nedeni adaletsizlikler...

Kulüpler ve yöneticiler arasında çifte standartlardır...

***

Tabii burada devletin gücü devreye girecek... Kanunları nasıl ki Meclis yapıyor, yürütme görevi de hükümet adına, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın...

Bütün sporla ilgili ne varsa, sportif olsun, idari olsun, yargının alanı olsun, bütün sekreterya, bakanlığın alanındadır...

Federasyon, kulüpler, polis ve yargı mensuplarına görevlerini hatırlatacak, yapıncaya kadar takip edecek ve yapmayanlar olursa da haklarında suç duyurusunda bulunacak olan bakanlıktır...

***

Federasyonların kendi camialarını adaletle yönetmek, yanlış yapanları cezalandırmak, kendi sorununu kendisi çözmek esastır ve özerkliğin gereğidir...

Seneye aynı şeyleri konuşmayalım, ne olur

Kulüplerden çekinerek, başkanlar ve yönetimlerden çekinerek veya seçim kaybetme kaygısıyla davranma hakları yoktur...

***

Riskse, o riske de girecekler ve koltuklarını kaybetme uğruna adaleti de asayişi de sağlamak zorundalar...

Görecekler ki prestijleri tavan yapacak, itibarları ve destekleri çok yüksek olacaktır...

Biraraya gelip çözüm arama ve proje üretmeler güzel, ama hiçbiri icraata dönüşmeden sorunlar çözülmez...

***

Gücünü makamdan alan değil, makama güç verenler, bunları başarmak zorunda...

Adaleti tesis etmek ve bunu da bütün kulüplere ve taraftarlara hissettirmek gerek…

Gücün hukuku değil, hukukun gücü için cesaret lütfen...

Seneye, yeni sezonda aynı filmi yeniden izlemeyelim, ne olur…

YORUMLAR (2)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
2 Yorum