Gelin şu paralel evrenler meselesini bir konuşalım

Avusturyalı büyük fizikçi Erwin Schrödinger’in 1925’te temellerini oluşturduğu, 1926’da yayınladığı ve sonra da 1933’te Nobel Fizik Ödülü’nü kazandığı meşhur “kuantum alan fonksiyonu denklemi” 100 yıldır kafamızı karıştırıyor

Daha önce de yazdım; bu denklem sayesinde bugün koca bir elektronik endüstrisi var. Bir hesaba göre dünya ekonomisinin yüzde 60’ı şu kadar veya bu kadar elektronik ürünlerden oluşuyor.

Bu denklem öyle başarılı ve bizi öyle doğru sonuçlara götürüyor ki, işte içinden böyle koca bir ekonomi doğuyor.

Yalnız bir mesele var: Bu denklem bize gerçekliği söylemiyor; gerçekliğin ne olacağıyla ilgili olasılıkları söylüyor.

“Schrödinger’in kedisi”ni mutlaka duymuşsunuzdur; hani henüz gözlem yapılmadığı için aynı anda hem canlı hem de ölü kabul ettiğimiz kedi.

Gözlem yapmadığımız için, o kedi için bütün olasılıklar eşit oranda geçerli. Gözlem yapsak göreceğiz, kedi canlı mı değil mi, işte o anda Schrödinger’in denklemi matematikçilerin deyimiyle “çökecek”, yani denklemin bize söylediği “gerçek”liklerden biri “gerçek” olacak.

Geçen hafta yazmaya çalıştım; Hugh Everett adlı bir genç adam, doktora tezi için çalışırken bu denklem hakkında düşünüyor, denklemin “çökmesi” herkes gibi onu da rahatsız ediyor ve aklına bir fikir geliyor: Ya kedi hem canlı hem ölüyse? Yani iki olasılık birden “gerçek”se?

“Nasıl olacak o iş” demeyin; Everett şunu varsayıyor: Kedi bir evrende “canlı” bir başka evrende “ölü” olamaz mı?

Bir gözlemci bakıyor, A olasılığının gerçek olduğu bir evreni görüyor, diğer gözlemci B olasılığının gerçek olduğu evreni. Yani evren biz farkına varmadan, her gözlem yapışımızda olasılık sayısı kadar bölünüyor, yan yana bir sürü paralel evren doğuyor sürekli.

Eğer Schrödinger denklemini ortaya çıkaran matematiğin geçerli olduğu bir evrende yaşıyorsak, o zaman Everett’in matematiğinin de geçerli ve tutarlı olduğunu kabul edeceğiz. O matematik bize diyor ki, kuantum sistemleriyle ilgili yaptığımız her gözlem ortaya paralel evrenler çıkarır.

Bu görüş, geçen hafta anlattım, ağır bir sansüre uğramış ve bizzat yazarı tarafından bile unutulmuş gitmişken, dünya 60’lı yılları ve en önemlisi Hippie hareketini yaşamaya başladı.

Fizik biliminin Schrödinger’in denkleminden kaynaklanan derin bir krizde olduğunu düşünen fizikçilerin bazıları kendilerini Hippie hareketine ve Budizm dahil Uzakdoğu felsefelerine vermişler ve içlerinden biri Everett’in teorilerini keşfetmiş.

Everett’in çoklu evren teorisi, 1970’li yıllarla birlikte böyle duyuldu ve yayıldı, Hippie hareketi sayesinde. Bugün bu teoriyi şurasından burasından duymayan, bilmeyen yok. Teorinin çekiciliği, onu bir popüler kültür malzemesi haline getirdi, bu uğurda onlarca film ve dizi çekildi, onlarca roman yazıldı.

Peki ama elektron söz konusu olduğunda gerçeklik bölünüyor ve ortaya birden fazla (her olasılığın gerçek olduğu) evren ortaya çıkıyorsa, aynı şey her yazı tura attığımızda da olmamalı mı? Bu gerçeklikte yazı çıkar ama bir başka gerçeklikte tura gelir, yazı evreniyle tura evreni ortaya çıkar ve ayrı ayrı yollarına devam ederler. (Geçen hafta bir okuyucum haklı olarak hatırlatmış, elbette paranın dik düşme olasılığı da belki çok düşük ama sıfır değil.)

Evrenlerden birinde evinizden şu an çıkar, arabanıza binersiniz ve kavşakta kamyon gelir size çarpar; diğer evrende evden çıktığınızda sokakta yoldan geçen kediyle yarım saniyeliğine oyalanırsınız ve kavşakta kamyon size çarpmaz!

Bu anlattığım fantezisi çok yapılmış, üzerine belki yüzlerce film, roman, öykü ve TV dizisi bina edilmiş bir fikir.

Yalnız bir büyük sorun var: Her olasılık gerçekse ve kendi gerçekliğini başka bir evrende yaratıyorsa bile bu fikri kanıtlamanın ya da çürütmenin yolu ne?

Ne kanıtlayabildiğimiz ne de “Olmaz öyle saçma şey” deyip çürütebildiğimiz bu fikrin bizi ileri götürme olasılığı da yok. Bizi olduğumuz yerde bir kısır döngüye mahkum ediyor.

Fizikçiler, çok uzun yıllardır Schrödinger denkleminden kaynaklanan sorunu çözemedikleri için böyle fantezi fikirlere kadar sıçradılar. Hatta, az önce de söyledim, tutarlı bir matematikle bu fikirlerini kağıt üzerinde “kanıtladılar” bile. Unutmayın, Hugh Everett o teziyle doktorasını aldı.

Oysa Albert Einstein ve denklemin sahibi Erwin Schrödinger aynı fikirdeydi: Bu denklem fiziksel gerçekliği tarif etmek için “eksik”ti ve tamamlanması gerekiyordu.

YORUMLAR (43)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
43 Yorum
  • Ali Rıza / 02 Nisan 2022 16:13

    İsmet bey, teoriler ayrı hakikatler ayrı, misal kainattaki madde nerede, nasıl (Yaratıldı) sentezlendi? Sentezlenirken ( yaratılırken) ne kullanıldı yani hahği materyal kullanıldı? Yasin süresi 82nci ayette Allahcc” “ eğer bir şeyin olmasını isterse ol der olur “ olurda nasıl olur? Bu soruyu sormamıza , Al- i miran süresi 190/191 ayetleri cevaz veriyor , ve bu olayın üzerine düşünmemizi istiyor. Yerin ve göğün nasıl yaratıldığını tefekkür edin diyor .İsteyen bu ayetlere bakabilir ,

    Yanıtla (4) (1)
  • Veli Mirza / 02 Nisan 2022 17:04

    يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ ayetinin doğru çevirisi şöyle olmalı Ali Rıza: O, ol deyince, olma süreci başlar. Sen de buna dikkat çekmek için olsa gerek, hemencecik oluverir, dememişsin "olurda nasıl olur?" diye sormuşsun. Bu ayet Allah'ın kudretini anlatıyor, değildir. Mollalar kılıçlarıyla üstüme gelmeden önce söyleyeyim: Allah ol deyince ve hatta ol bile demeden, olmasını düşündüğü anda da olabilirdi; ama öyle dilemedi. Oluşu sünnete/kurallara bağladı. Olma bir süreçtir.

    Yanıtla (1) (1)
  • Ali Rıza / Veli Mirza’ya / 02 Nisan 2022 17:38

    Veli bey teşekkür ediyorum , bu kısacık paragrafa meramımı ancak bu şekilde izah edebiliyorum .

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru..!.. / 02 Nisan 2022 17:42

    İki yorumda guzel..Tebrikler...aman yeter ki molla Kasimlar duymasın ve olmasin etrafta...!..

    Yanıtla (0) (0)
  • Istanbuloglu / 30 Mayıs 2022 19:37

    Allah dusunmez, irade eder, murad eder.Dusunme fiili, yaratilanlara has bir haslettir.Dusunme fiilinde, emek harcama, zaman harcama ( bu tur ozellikler bir zaafiyet ve eksiklik- kusur tasir) belirtisidirki; Allah bunlardan munezzehdir

    Yanıtla (0) (0)
  • okur / 02 Nisan 2022 12:34

    Yorumda ismim görünmediğinden riya olmayacaktır...Çok defa denedim. Bir yere gideceğim ama namazımı kılmamışım. Eğer durursam geç kalacağım gidersem zamanında varacağım. Trafik malum gidilecek zaman az çok belli. Namaz kılmadan çıkıyorum ve geç kalıyorum. Namaz kılıp çıkıyorum geç çıkmama rağmen ya vaktinde varıyorum veya gittiğim kişi ben oraya vardıktan sonra geliyor yani o geç kalıyor. Hep aklımdadır hepimiz aynı anda aynı zamanı yaşamıyor muyuz diye. Ya da maneviyat alemimiz mi farklı?

    Yanıtla (2) (0)
  • Karar okuru / 02 Nisan 2022 23:18

    Kişiye ozel haller geneli kapsamaz..Hindu,papaz,haham ve bazi spritualist mistikcilerde de gozlemlenebilir "kendilerine gore" bazi vakalar..Islam Akli onemser...Akil yoksa konusulacak bisey de yoktur zaten..

    Yanıtla (0) (0)
  • Mc / 16 Nisan 2022 11:32

    Namazla zaman ziyan olmaz derler

    Yanıtla (1) (0)
  • Ali Calık / 02 Nisan 2022 18:40

    Yorum yazan kardeşlerim, fiziğin konusu olan bir olguyu neden Meta-Fizik ile algılama çabası içindesiniz?

    Yanıtla (0) (0)
  • Bilge Kağan / 02 Nisan 2022 21:57

    Yazı dizilerine bakıldığında aynı şeyi gözlemleyip farklı yargılar-sonuçlara ulaşan 'fizikçi' ler olduğunu görüyoruz. Oysa 'hakikat' tek olsa gerektir. Bu demektir ki biri veya birileri yanılıyor. Yanılanlar dahil bir saftakiler 'fizikçi', hakikati yaratıcı-ilahi güç bağlamında değerlendirenler 'metafizikçi' oluyorlar. Ve böyle yapmamak gerekiyor öyle mi? Aynı şeyi gözleyip ayrılan-belkide yanılanlar sırf fizikçi sıfatıyla, buna rağmen muteber öyle mi?

    Yanıtla (1) (0)
  • Ali Rıza / Ali calık’a / 02 Nisan 2022 22:47

    Yorumumda meta- fizik zikredilmedi Ali bey , ben hakikatten , var olanı , gördüğümüz , ellediğimiz ,hissettiğimiz, maddenin nerede nasıl sentezlendiğini sordum , dinimizin bu soruyu sorabileceğimize cevaz verdiğini söyledim , çünkü tarih boyunca bu soruları soranları , zındık kafir saydılar , bilimin önüne set çektiler , kendilerini alim bilen hocalar , o ayetleri onun için , hatırlattım , sayın Ali bey .

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar okuru / 02 Nisan 2022 23:12

    Çünkü fizikte işin içinden çıkamıyor..Kuantum muammasindan..!..dedikodu yerine Akil calistirmak Metafizik dışında olmak değildir...yok yanmaz kefenci tayfasindan bahsetmiyozruz..Biraz merakli olup Kadim Bilgelerden araştirirsak var izleri...

    Yanıtla (0) (0)
  • insan haklari savunucusu / 02 Nisan 2022 00:31

    Her matematiksel kanit gercekle uyusmaz. Coklu evren teorisi de bana tumuyle mantiksiz geliyor. Adam trafik kazasinda hayatini kaybetmis. Birkac saniye gecikseymis simdi yasiyor olacakmis; dolayisiyla bir degil iki evren varmis.....Bence iki evren yok. Adam birkac saniye gecikmedi. ikinci evren gerceklesmemis bir ihtimal sadece.

    Yanıtla (7) (1)
  • Karar okuru / 02 Nisan 2022 23:08

    Haklısınız...//Birkac saniye gecikseymis simdi yasiyor olacakmış..//...mış,mışlar ile olmuyor..Ninemin şeyi olsa Dedem olurdu gibi bisey bu..

    Yanıtla (0) (0)
  • Bilge Kağan / 02 Nisan 2022 20:55

    Sn yazar her ne kadar yazı dizisinin ilkinde 'Tanrı zar atmaz' ifadesinde semavi dinlerin tanrısından bahsedilmediği 'ikazı' ile başlamış da olsa; bakınız İbn Arabi nin 'halk-ı cedid' ve 'tecellide tekrar yoktur' ifadeleri, bakınız Hz Süleyman-taht kısası demekten kendimi alamıyorum. Acaba defalarca ismi zikredilen bu fizikçilerden çok önce birileri hem de 'O kastedilmiyor' denilen 'Tanrı' ekseninde tartışmışlar mı bu konuları acaba!

    Yanıtla (1) (0)
  • Okur / 02 Nisan 2022 15:21

    Ülkemizde yaşanmakta olan tuhaf duruma değinmişsiniz. Şöyle ki; Ülkemizde Uzun Boylu bir Reis var ve kendisi hem "İktidarda ve Muktedir " aynı anda "Muhalefette ve Mağdur" bu nasıl oluyor diyenler için "Yapışık Paralel Evrenler" hipotezini ileri sürüyorum.Her olasılık gerçekse ve kendi gerçekliğini başka bir evrende yaratıyorsa bile bu fikri “Olmaz öyle saçma şey”deyip çürütemiyoruz, ne kadar gözlem yaparsak O kadar Kafamız karışıyor.Eğer bu durumumu çözersek Milletçe Nobel ödülü alırmıyız?

    Yanıtla (4) (0)
  • Okuuuuur / 02 Nisan 2022 14:48

    Paralel evrenler bence fantastik bir düşünce. Erwin Schrödingerin denklemindeki eksik parçayı bulamayan ama bir şekilde bir şeyler ortaya koyması gereken bir doktora öğrencisinin hayali gibi geliyor bana. Arkasındaki matematiksel denklemleri bilmiyorum ama şimdiye kadar okuduğum kadarıyla dikkate değer bir ispat yok. insanların duygusal olarak hoşuna giden yönleri olduğundan olsa gerek hadi etmediği bir popülerliği var.

    Yanıtla (0) (0)
  • muharrem özalp / 02 Nisan 2022 13:40

    İkinci olarak Karar gazetesinin bilim ve teknoloji sayfaları olsaydı daha detaylı incelemesi yapılabilirdi. Konu Kuantum fiziğinin Kopenhag yorumundan ayrılmasına dayalıdır. Ayrıca bilim dünyası henüz kesin delillere ulaşamadığı gibi Kuantum felsefesi tarafından yorumlanabilmektedir ancak. İsmet Berkan beyin bu yazılarının takdir ve ilgiyle okuyorum. Kendisine teşekkür ederim.

    Yanıtla (3) (0)
  • muharrem özalp / 02 Nisan 2022 13:35

    Çok güzel bir konu seçmişsiniz ama bu konunun incelenmesi hocam Prof. Namık Kemal Pak tarafından fizikçilerin anlayabileceği tarzda on sayfalık yazısında açıklanabilmiştir. Burada bu konunun üzerinde yapılan farklı yorumlara girmek mümkün değildir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Fikret Kurtuluş / 02 Nisan 2022 12:15

    Varlığın mâhiyetini idrâk edebilmek için sûfî alimlerin "varlık mertebeleri konusunda söylediği bilgileri bilmek "paralel evrenler"konusunu anlamamıza yardımcı olabilir.Her an gördüğümüz varlıkların geçmiş,ân ve gelecekteki olması muhtemel olan her şeyin bir üst mertebe olan "misâl âlemi"nde bir misli vardır.Varlıkların şu an içinde bulundukları hâl ise Schröndigerin kedisi gibi varlık ve yokluk hâlleri eşit bir durumdadır.Buna tasavvufî tâbirle "Teceddüd-i emsâl" misillerin yeniden yaratılması

    Yanıtla (1) (1)
  • soğanlı menemen / 02 Nisan 2022 12:10

    Bu tip teorilerin temel çıkış noktası varlığı anlamlaştırmaya çalışmak. Dinlerin anlattığı hayatın kurgusu (zorla imtihana sokulmak ve öldükten sonra gideceğin yerin önceden yazılması) o kadar anlamsız ki bu saçmalığa felsefi derinlik katabilir miyiz diye yırtınıyor insanlık. Melekler saniyede milyonlarca yazı tura atıyorsa, piyasadaki bozuk para sıkıntısının sebebi budur, o zaman.

    Yanıtla (1) (3)
  • Muğla,Bodrum’dan nir okurunuz.. / 02 Nisan 2022 11:48

    Sn.Berkan.Yazılarınızı ilgiyle takip ediyoruz.Paralel evren konusunu,daha doğrusu sonsuz kainatları Dr.Bedri Ruhselman’ın “İLAHİ NİZAM VE KAİNAT”kitabını (Bilyay vakfı)incelerseniz çok faydalanacağınızı ümit ediyorum.Sevgiler..

    Yanıtla (1) (0)
  • Okur / 02 Nisan 2022 10:43

    paralel evren meselesi bana çok mantıksız geliyor. peki bu milyonlarca ihtimalin demiyorum sayısız ihtimalin hangisi doğru (hak) kabul edilecek. bir de bireyin kendi tercihleri yok sadece o bireyin etkilediği tercihler var. mesela iş ev, araba, eş tercihleri iş veren işçi ihtimalleri, çocuklarının sayısı evlenecekleri kişiler .... bu ihtimalleri birde şimdilik 6 milyarla çarpın. çünkü tercih sadece kişiyi değil başkalarını da etkiliyor. diğer taraftan her ihtimal doğru isekader neden var ozaman

    Yanıtla (3) (0)
  • Tabiri caiz / 02 Nisan 2022 10:29

    Her gün uyandığınızda yeni bir evrene uyanıyorsun. Dün yaşadıklarınız bir sanrıdan ibaret. Hatırladıklarınız ,uyandığınız evrende seçenekler üzerinde çalışmanızı sağlıyor. Hadi seçin ve yaşayın.

    Yanıtla (1) (0)
  • Okur / 02 Nisan 2022 09:38

    İnsan ruhu elektron kadar ışıktan bir varlık olup bedende üç boyutlu olarak yayılmıştır. Belki oyuncak sabun köpüğü ile karşılaştıralabilir. Fakat ondan da katrilyonca daha zarif. Geri kalan materi yada fosilleşecek kütle, ağır metal ve radyoaktif bileşiklerden müteşekkil.Röntgen, tomografie, diğer tıbbi resimlerde, kızıl ötesi kamera veya avrografi görüntülerindeki parlaklık genellikle radyosyon ve ışıldamalardır.Vücutta radyoaktif curufların artışı kronik hastalık, bela ve ölüm getirir.

    Yanıtla (2) (0)
  • Özay POLATOĞLU / 02 Nisan 2022 02:22

    Çoklu Evren Teorisi ahiret için gerçek olacak. Herkes için her an yaratılan bir cennet. Kişiye özel bir cennet ama her şeyi ile eksiksiz... Atom altı parçacıkların ölçümlenmesi/gözlemlenmesi sorunu nereden baktığımızla ilgilidir. İçeriden bakan birisi için gayet sabit ve istikrarlıdır; ölçülebilir ama bundan etkilenmez. Eğer insan atom altı parçacık boyutunda bir gözlemci üretebilirse işte o vakit sorun çòzülecektir. Tıpkı ışık hızı teoride aşılabilir olsa da pratikte bunun mümkün olmaması gibi

    Yanıtla (7) (2)
  • Serkan Zihli / 02 Nisan 2022 09:30

    Peki ama bu zaten halihazırda dünya için de geçerli değil mi? Seçimlerimizle, aldığımız kararlarla ve hareketlerle onu cennete veya cehenneme çeviren de bizler değil miyiz? Özetlersek, cennetimizi de cehennemimizi de kendimiz yaratmıyor muyuz?

    Yanıtla (2) (0)
  • Muammer / 02 Nisan 2022 07:54

    PARALEL EVRENlerden mülhem ; o zaman devletimizde bol miktarda bulunan PARALEL YAPIlar da, bir gerçeklik olarak kabul edilip yola devam edilebilir mi!!?

    Yanıtla (3) (3)
  • Haluk Gözlükçü / 02 Nisan 2022 07:52

    BEIN’de Counterpart adlı bir dizi var. Casusluk dünyası ve ‘paralel evrenler’ gibi konulara meraklı olanların ilgisini çekebilir. Gerçekten ilginç bir kurgusu var. Tavsiye ederim.

    Yanıtla (0) (0)
  • TB / 02 Nisan 2022 07:04

    Ismet Bey, muhtesem bilim serinizin devamını dilerim. Matematik sanatların en büyüğü. Rabbim çok büyüksün…

    Yanıtla (6) (0)
  • Fikret Kurtuluş / 02 Nisan 2022 05:36

    Kuantum teorisini sûfî düşüncesine idrâk edebilmek için "varlık mertebeleri"bilmemiz gerekir.Konu derin olduğu için kısaca şöyle izah etmeye çalışayım.Dünyada var olarak gördüğümüz geçmiş şu ân ve gelecekteki her varlığın bir üst mertebe olan misâl âleminde bir misli vardır.Dünyâ âlemindeki her şey ise "teceddüd-emsâl"denilen misillerin yeniden yaratılması sûretiyle zaman olarak her her an yeniden yaratıldığı için âlemler ve içindekiler "hem var hem yok" yani hem ölü hem canlı kabul edilmiştir.

    Yanıtla (8) (2)
  • NAMIK / 02 Nisan 2022 02:19

    11 12 1963, Roma. GS-FC Zürich 3 üncü maçlarında 2-2 berabere kalırlar. Yazı tura atılacak. Para yere düşer düşmez GS'lı oyuncular kapacak ve kurada kazanmış gibi havaya fırlayacaklar. Ya tutarsa bir plan yapmışlar böyle. Büyük talihsizlikle para çimlerin içine dikine düşer. GS oyuncuları öylesine kalakalır. Hakem yeniden yazı tura atar ve Zürich kur'a ile tur atlar. Hayat her ihtimale açık yani....

    Yanıtla (1) (1)
  • X-BEY / 02 Nisan 2022 02:12

    Yokluk aleminden varlık alemine sonsuz sayıda olaylar olasılığı akmak için hazırdır, insan iradesi ile olay olasılıklarından birini tercih eder, Yaratıcı yaratır. bazen küçük bir iyilik büyük bir belayı def eder.

    Yanıtla (8) (2)
  • karar okuru / 02 Nisan 2022 00:17

    Cübbeliye sormak lazım. o biliyo.

    Yanıtla (5) (1)
  • İstanbullu bir okur / 02 Nisan 2022 01:59

    karar okuru;tam üzerine basmışınız,demekki adam'sırlı dualar'kitabını o kadar hararetle pazarlıyor,ki dünya bilimselleşsin!istiyor.İnsan Allah islah etsin!-ki asla Allah'ın müdahele etmeyeceğine inanırım-demekten başka bişey söyleyesi gelmiyor.Adam sır alıp veriyor,nereden dersiniz?Eee bunu da ona sormak lazım.Meczupluk parayla değilki,dileyen alıp,olabilir.Ama ekranlara çıkarılıyor.Hayret,hayret,hayret,çıkaranlarla acaba derin ilişkilerimi var???Syğlr.

    Yanıtla (4) (0)
  • Karar okuru / 02 Nisan 2022 01:52

    Paralel evren konusu, kamera kayıtları açısından önemli. Bura da görülmeyen kayıtlar orada görülüyor olabilir!!!

    Yanıtla (2) (0)
  • karar okuru / 02 Nisan 2022 01:31

    biri bulup kedinizi getirir ise, doğal olarak ölü olma olasılığı çökecektir hocam. "paralel" evreni karıştırıp da iktidarı işkillendirmeyin.

    Yanıtla (3) (0)
  • Faik / 02 Nisan 2022 01:07

    Herkesin evreni kendine. Yani hiç kimse kendi içinden çıkıp bir başkasının içine girmedikçe bir başkasının algıladığı evreni bilemez ve bu evrenler aynı olmak zorunda da değil. Dolayısı ile insan sayısı kadar farklı evren var. Yani evren dışımızda değil, içimizde. Dışarısı dediğimiz şey de beş duyu organımızla korteksimizde oluşan sanal bir alem değil mi?

    Yanıtla (6) (0)