Türkiye ittifakı neyin parolası?

Yerel yönetimleri belirlemek üzere sandığa gittiğimiz 31 Mart gününün üzerinden tam bir ay geçti. Bu bir aylık süre içinde birçok artçı sarsıntı mahiyetinde hadiseler gerçekleşti. Siyasetin gündemi hararetini hiç kaybetmedi. Ancak en başta seçim günü -daha doğrusu gecesi- yaşananlar olmak üzere o günden bugüne şahit olduğumuz gelişmelerin tek tek değil bir yapbozun parçaları gibi değerlendirilmesinde fayda var.

İngilizcede “ağaçlar yüzünden ormanı görememek” diye bir deyim vardır. Benzer anlama sahip bir başka deyim de “Büyük resmi görmek”tir. Her ne kadar bizdeki komplo teorisi düşkünleri pek severek kullanıyor olsalar da esas itibarıyla ayrıntılara boğulmanın sakıncalarına dikkat çeken anlamlı ve güzel bir deyimdir bu.

Binaenaleyh, bizim de tek tek ağaçları incelerken o ağaçların meydana getirdiği ormanın bütünlüğünü gözden kaçırmamak için 31 Mart sonrası sürecin belli başlı gelişmelerini bir bütün oluşturacak şekilde yorumlamaya çalışmamız lazım.

***

Bu sürecin belli başlı hadiseleri olarak ilk akla gelenler şunlar:

* Seçim gecesinde Anadolu Ajansı’nın sandık verileri yayıncılığının uyandırdığı tepkiler üzerine YSK Başkanı’nın “AA verilerini benden almıyor” açıklaması…

* Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul seçiminin sonucunu kabullenir görünen ilk açıklamalarından hemen sonra bazı medya organlarında “30 sandık görevlisi tutuklandı”, “YSK oyları yeniden sayma kararı aldı” şeklinde haberler çıkmaya başlaması…

* Bu haberlerin YSK, valilik, emniyet ve AK Parti sözcüsü tarafından ilk anda yalanlanması... Ama iktidar partisinin seçim sonuçlarına ilişkin tavrının bundan sonra yavaş yavaş değişmesi... Önce “fazla sayıda geçersiz oy var, bunların yeniden değerlendirilmesi gerekir” talepleri, daha sonra ise “oy tutanaklarında hatalar olduğu” iddiasının savunulmaya başlanması.

* Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’nun “verilmeyecek” denilen mazbatasını alıp görevine başlaması…

* Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Seçim sürecindeki ve sonrasındaki tartışmaların milli menfaatimizin önüne geçmesine izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızın birlik ve beraberliği her türlü politik hesabın üzerindedir. Özellikle içinde bulunduğumuz hassas dönemde siyasetçiler sorumlulukla hareket etmelidir. Önümüzde 4,5 yıllık bir icraat dönemi var. Dönem, kızgın demiri soğutma, kucaklaşma dönemidir” şeklindeki sözlerinin beklenmeyecek ölçüde ilgi uyandırması…

* Erdoğan’ın aynı konuşmasındaki “Ülkemizin bekasını ilgilendiren meselelerde, siyasi görüş ayrılıklarımızı bir tarafa koyarak, 82 milyon hep birlikte Türkiye ittifakı olarak hareket etmeliyiz” sözlerine Bahçeli’nin “Türkiye ittifakından bahsetmek kafamızdaki soru işaretlerini çoğaltmıştır” diye tepki göstermesi… Ayrıca İstanbul seçiminin mutlaka tekrarlanması gerektiğine ilişkin düşüncesini yeniden hatırlatması…

***

* CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir şehit cenazesi sırasında saldırıya uğraması…

* Müessif olay üzerine bazı AK parti yöneticilerin ve bakanların CHP liderine üzüntülerini ve geçmiş olsun dileklerini bildiren açıklamalar yapmaları… Parti üyesi olduğu ortaya çıkan saldırganın ihraç edileceğinin duyurulması…

* Bahçeli’nin “Yüzde 9,83 oy aldığın yere hala mahkemede aklanmamış paklanmamış bir belediye başkanı ile gidiyorsun. O bölgede ne işin var senin?” diyerek Kılıçdaroğlu’nu suçlaması…

* İstanbul’daki seçim sonuçlarına itirazlarda hatalı tutanakların düzeltilmesi ve geçersiz oyların yeniden sayımının sonucu değiştirmemesiyle AK Parti’nin “KHK’lı seçmenin oyları geçersiz sayılsın” talebinin geri çevrilmesinden sonra kısıtlı seçmene oy kullandırıldığına ilişkin iddianın da doğrulanamaması üzerine usulsüz sandık başkanı görevlendirmelerinin itiraz konusu yapılması…

* AK Parti ile MHP’nin İstanbul seçiminin tekrarlanması isteği konusunda YSK üyelerinin tavrının 6-5 şeklinde kabul cevabı vermeye yönelik olduğuna dair haber ve yorumların çıkması…

***

Bütün bu ağaçların tek tek değil bir arada oluşturdukları orman resmini gözümüzde canlandırmaya çalıştığımızda ortaya çıkan tablo esas itibarıyla AK Parti ile MHP arasındaki ittifakın devamının -veya daha doğrusu hangi şekilde devamının- merkezi bir konu olduğunu gösteriyor.

Gerek seçim sonuçlarının su yüzüne çıkardığı siyasi sorunların gerekse dış politika ve ekonomi başta olmak üzere ülke yönetiminde yaşanan sıkıntıların çözümü konusunda AK Parti’nin yönetim katında hissedilen yenilenme ihtiyacı doğrultusundaki arayış veya fikir eksersizlerinin sınırlarını da öncelikle bu -vazgeçilmesi mümkün görünmeyen- ittifak şartları belirliyor.

YORUMLAR (46)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
46 Yorum