Iktidar zurnanın zırt dediği yere geldiğinin farkındaydı. Her gün halkın taşıyamayacağı yük yükledi. Muhalif belediyeler bir nebze olsun halkın nefes almasını yaşama tutunmasını sağlamaya çalıştı. Maalesef iktidar halkla belediyeler arasında oluşan Bu bağı tamamen kopartmaya kesmeye çalıştı. Her iki tarafta hak hukuk adalet istiyor. Hak hukuk adalet verilmez alınır...Hakkın olanı alamıyorsan zaten ona Layık Değilsin...

“İktidar”, sizin tabirinizle ,“zurnanın zırt dediği yerin farkında” olaydı, seçilmişlerin evine hemen sahur sonrası polisle baskın yapılmasına, anayasal barışçıl toplantı ve gösteri hakkını kullanan gençleri polisin kovalaması, coplaması, gaz sıkmasına, ardından da gençlerin gözaltında tutulmasına izin vermezdi. Ülkemiz ahalisinin nasıl bir darda olduğunu, sorunlarına çözüm beklediklerini, beklentilerinin zorla bastırılamayacağını algılayamadılar maalesef.

Rahmetli anam kızdığı kişiye oğlum sen deli misin deplek misin derdi. F.Aktun bey ne diyor türk milletinin birliğine bozmak isteyenlere her zaman karşı geldik gelmeye devam edeceğiz. Güler misin ağlar mısın!

Gülsende olur, ağlasanda sayın yorumcu,, düşünecek bi taraf yok.

Belki tersidir olan. Yani belki güçlüler kendilerini muhafazakar - toplumun gelmiş geçmiş gerçek değerleri koruyan - ilan ederek, güçlerine, sömürüye meşruiyet kazandırmak istiyorlardır.

En buyuk vergi icki ve sigarada. Bu vergi paylari kac bakanligin butcesini karsiliyor, DIB dahil. Boykot icki ve sigaraya uzansa cok kestirmeden sonuc alinabilir. Boykotcularin sagligina da faydasi olur.

Bu teklif çok önemlidir, ama ... alışkanlık denen bir şey var işte. Ben 41 yıl sigara içtim. Akciğerim iflas etti ve içemez oldum. Yoksa daha içiyor olacaktım. Bu teklif, uygulanırsa pek çok insan, zehirden kurtulur.

İsrail’ le yakın gelecekte çatışma kaçınılmaz gibi; bu yüzden binbir günahı da olsa Erdoğan başta kalmalı…

Neden İsrail’le çatışalım? Çatışacak olaydık, Gazze halkını kıyımdan kurtarmak için çatışırdık. Şimdi ne biz onlardan toprak istiyoruz, ne onlar bizden. Ülkemiz saldırı altında değil. Ayrıca ekonomik koşullar da ağırken, ne için, kim için İsrail’le savaşılsın?

Totaliter diktatörlükten sonra DP yönetiminde hibrit( demokrasi ve otoriterlik karışımı) dönem yaşandı.1960-2011 arası zorba vesayet rejimiydi, şimdi tekrar hibrit dönemdeyiz.İspanya ve Doğu Avrupa ülkelerinin başardığını başaramadık.İkinci Erdoğan olacağı belli olan (eşine de roportaj sorusuydu) İmamoğlu gibi isimlerin populerliğini görünce, gelecekte Rusya, Azerbeycan gibi rejimlere bir yenisi eklenecek gibi.

Akp ve Chp, siyaset ve medya finansmanında akçeli entrikalara girmek ve akçeli davalardan kitle desteğiyle yırtma metodu gibi konularda ikiz gibiler.

İmamoğlu'nun ikinci Erdoğan olacağını iddia ettiğinize göre iddianızı ispat yükümlülüğü de üzerinize düşmektedir. Bu iddianızın dayanaklarını lûtfedip bizlerle kalem kalem paylaşır ve aydınlatırsanız müteşekkir oluruz.

Eleştiren vatandaşlara tepkileri bile benzer

İmamoğlu ile Erdoğan arasındaki benzemeler:
1
Ikiside Karadenizin çılgın çocukları

Ikiside uzun boylu,yakışıklı
Ikiside hatib
Ikiside muhafazakar ve kuran okur
Ikiside istanbul belediye başkanlığı yaptı
Ikiside istanbula göç etmiş ailelerin çocuğu
İmamoğlu da bizim uşak daa
Bir karadenizlü gider, diğerü gelür

Yanılıyorsun NET konuyu bugünden geriye taşımak bir anlam ifade etmediği gibi mevcut gerçeği de görmeni engelliyor. Yeni açılım konusunda da yine açığa düştünüz. İktidarı bir destekleyip, bir eleştiriyorsun ama travmatik bir CHP takıntısı da var.

Oyun oynamayın. Samimiyseniz oyunuzu verip, bir kere İmamoğlu'nu deneyinde, sonra eleştirmeye hak kazanın.

Oy vermek vekalet vermektir, olumlu-olumsuz işlere ortak olmaktır.Oy vermeyi öylesine deneme-yanılma oyunu sanan sizin gibiler yüzünden perişan haldeyiz.Siz samimiyseniz gidin bir notere ve rasgele birine tüm malvarlığını vekalet verin de görelim.İzmirde Chp, Rizede Akp kaybetmeden, partizanca oy verme sonlanmadan düzelme başlamaz bile.Milletvekilleri önseçimle ve parti meclisleri çarşaf listeyle belirlenmedikten sonra denetlenmesi imkansız tek kişiye o kadar yetki vermek çok riskli.

O dediğini yapman için mevcut sistemi değiştirmen gerekiyor. Bunu kimlerle, nerede, ne zaman, nasıl yapacaksın? Ortadan ortadan şu lazım, bu lazım diye üfürmek kolay. Stratejiye gel!

İmamoğlu denenmemiş bir siyasetçi mi, denenmemiş başka isimler de var, onları neden denemeyelim.. Hakikat denenmemişi denemekse...

Sütten ağzı yanan bu halk Tayyibin devamı bir İmamoğlunu perişan eder. Bu ucube sistemi kaldıracağını beyan etmelidir.

Mantık bilenler bakımından çok saçma bir yorum. İzmir'deki ve Rize'deki herkesin oy motivasyonunu partizanlık olarak genelliyor. Ayrıca Rizeli'nin vermeyeceği oyu İzmirli niye versin? Ya da Rizeli'nin vereceği oyu İzmirli niye vermesin? Bir kısım seçmenin partizanlıktan vaz geçtiğinin göstergesi İzmir'de AKP'nin, Rize'de CHP'nin birinci parti olması değildir.

Türkiye‘de Rusya‘daki, Azerbaycan‘daki düzeni kurmak imkansız gibi. Ülkemiz ahalisi ta 19. yy‘in ikinci yarısında seçimle tanıştı. Son 15 Temmuz’da da gördüğümüz gibi, seçme seçilme hakkından hiç vazgeçmedi, vazgeçmeyecektir. Seçim hakkı elinden alınmaya girilişilirse, bunu kabul etmez, direnir.

Sayın Özel'in Maltepe mitinginde " siz İskilipli Atıf hocanın bizi se Rıfat Börekçi'nin peşindeyiz" gibi bir sözü sarf ederek eski CHP zihniyetinin argümanlarını kullanması kendi kendine intiharı demektir. Eski defterleri açarsa kendileri bilir ama biz yine mevcut hükümete mahkum oluruz. Bu kadarını neden düşünemiyor CHP.

2nin'

Mesele “CHP zihniyeti” değil, tarih anlayışı. AKP taraftarları arasında ülkemizde gelmiş geçmiş tüm olumsuzları CHP’ye atfetme,kendilerini de mağdur görme alışkanlığı yaygın olduğundan, CHP’nin tepkisi anlaşılır. Tabii günümüzde iktidar ve muhalefetin, devlet düzeni, devlet - toplum ilişkileri hakkındaki görüşlerinde ciddi farklılıklar olduğu da malum. Bunları ört bas etmek yerine kamuoyunda serbestçe tartışmak en güzeli olurdu. Böylece tarih anlatısı da siyasi gündemden bu denli etkilenmezdi.

Sayın yazar demokrasiye sahip faşizme karşı çıkın. Devir artık bu tarihsel saçmalıllarla değil demokrasiye sahip çıkma günüdür. İktidarımn savunulacak gram tarafı yoktur.

Adaletin terazisi adalet değil de para tartarsa , orada kıyameti bekleyiniz ...... Adalet ; mülkün temelidir !... yani devletin!... Devletten adaleti çıkarırsanız, geriye " çete " kalır... ( Çete: Çıkar amaçlı organize suç örgütü ) ...

chp ideolojik bir parti'dir.%25 standart'ı ile iktidar olamaz.Bin yıl geçsede olmaz.Altılı masa ile olmayan masasız nasıl olacak?

İstanbul BB'yi nasıl kazandıysa öyle.

iş artık CHP'yi aştı... millet bunları tanıdı ... kimse inanmıyor artık bunlara ... din başkanı süslü Ali efendi bile ikrâr etti ; gençler camiye gelmiyor...deist ateist oldu, diyor ... kişinin kıldığı namaz, tuttuğu oruç sizi aldatmasın !.. bu hükmün ne anlama geldiğini yaşayarak gördü millet ... dinci başka, dindar başka.. dinci din satar ....dindar konuşmaz , bağırmaz dinini yaşar ...

Bir küçük şehirde yaşıyorum. Mahallem Akp ağırlıklı. Hepsi Ak partili olmaktan ufak tefek yararlanmışlardı. Mahallemde mevcut olan markette çalışan yeğenime sordum, bugün satışlar nasıldı diye. 8-10 kişinin dışında Suriyeliler gelmiş. Onlarda alışveriş kartlarını kullanıyorlarmış. Market günlük cirolarının onda birini ancak yapmış. Millet marketleri değil, galiba AKP yi boykot ediyor. Haketti yani.

Aşırı derecede partizanlaşmamış-ki bir üreticinin partizanlaşması tümden ticari intihar demektir.-bir marka için bu tarz bir girişim,bir siyasi parti için asla kabul edilebilir degildir.Ki ben bugüne kadar ülke içinde böyle birşey hatırlamıyorum.Politika ve bir ürün,yan yana getirilebilir degildir.Bunu hem üretici,hemde hangisi olursa olsun bir siyasi parti için ben tümden protesto ediyorum.Bahçeli deyimiyle de bir "milli güvenlik meselesi"asla degil ve olmamalıdır.Halk bu çağrıya uymamalıdır.Sy

İnsanlık Yahudi mallarını boykot ederken CHP den bir kişi boykot yapın boykot hak dedi mi. Z kuşağı ve Sanatçı pardon Yahudi beslemeleri nerdeydi. Z kuşağı Avrupa'daki gençlik kadar insan değil mi.

Artık iş toplum vicdanına kaldı ve adalet orda tecelli edecektir..Hukuk, yargı, adliyeler, bunların bir önemi kalmamıştır..hepsi iktidarın emirerine dönüşmüştür..

Sokağa çıkan bu gençlerin ne seçmen olarak (hiç oy kullanmadılar) ne de seçilmişler olarak Türkiyenin bu sefil, can ve mal güvenliğini kaybetmiş baskıcı, antidemokratik bir ülke olmasında hiçbir sorumlulukları yok. İlk taşı en günahsız olanlar attı.

Boykot listeleri aynı zamanda Haksız Rekabet yasasına da muhalefet gibi görünüyor. Doğru değil.

Rekabet yasasına aykırı olduğunu sanmıyorum..
Kamu dışı milli gelirin %50’sini oluşturan,dış ticaretin %85’ini gerçekleştiren,istihdamın %50’sini(kamu ve tarım hariç) sağlayan,kurumlar vergisinin %80’ini ödeyen, ~ 580üyenin temsil ettiği ~4500şirketin içinde(Tüsiad) hiç mi boykot edilip,kulağı çekilecek şirket yoktu?
Bu kazanmak isteyenin yapmaması gereken bir tutum,boykot yaklaşımında kaçan,netice alıcı fırsat, ”bendense sıkıntı yok” yaklaşımı,olaya soğuk bakmamım sebeblerinden birisi idi.

Haksız rekabeti ancak satıcılar (şirketler) ve birbirlerine karşı yapabilir, müsteriler değil. Saçmalığa nasıl kılıf bulacağınızı şaşırdınız. Vatandaşın seçim ve tercihlerine suç diye bakmak ileri demokrasi olsa gerek. Allah akıl fikir versin. Bize de sabır..

Şu siralar İsrail'le savasiyor suriye.israil kurmayı düşündüğümüz hava uslerini vurdu.turkiyeye ülkesine ne işin var diyenler yine jenosidde olduğu gibi israile tek laf etmeyip haklı cikaracak bir İsrailli gibi .ülke icindeki her büyük olay bolgesel konularda turkiyeyi devre dışı birakmak amaclidir.safini ulkesinden değil İsrailden yana tutanlar bedelini öder.

Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı!

10 milyon suriyeliye baktığımız, suriyede milis güçlere altyapı yatırımlarına kaynak aktardığımız yetmedi, şimdi de Suriyeyi koruyalım öyle mi? İsrail karşıtlığına gelince, ticareti kim yapıyor, israili protesto edenleri kim tutukluyor. Yalan laflara bakıp tam tersi icraatı görmeyene ne denir. Hadi işine kardeşim, siz kafayı yemişsiniz. Aklınız püre halinde sindirim sisteminizde..

Şöyle bir bakıyorum da gerçekten tarih boyunca hak hukuk adalet için mücadele edenler hep sosyal demokratlar olmuş.
Emeğin yanında sömürünün karşısında yine onlar, güçlünün değil zayifin yanında yine onlar.
Bu alanlarda yani mücadelede hiç muhafazakar camiayi görmesin, üstüne üstlük birde engel olmaya çalışıyorlar, ben bu işten bir şey anlamadım

Yüz yıl onceden baslayarak 28 subata kadar alevi şeriatçı Kürt komünist vd neler cekti.onlara neler yapildi .cehaletin utanmaz halı hiç cekilmiyor

Ülke şirketlerine boykot ilan edenler, Gazze soykırımcılarına niye boykot yapmadılar? Chp içmuhalefet/ dışülke ayrımında yine çuvalladı!

İsrail'le ticareti CHP mi yaptı?

Okura: İsraille ticareti protesto edenleri iktidar tutukladı.

Deve kuşu gibi kafanızı kuma gömmeyip arasıra çıkarmak lazım.

Arasıra yandaş medyadan uzaklaşman lazım.

CHP nin oy deposu olan Ege Akdeniz ve b.sehirlerdeki Kadıköy Şişli Çankaya vb yerlerdekilerin ekonomik durumu büyük bolumunun çok iyi.avrupa başta yurtdisina gidenlerin çoğunluğu bunlar.sosyal medya arkadaşlarımızdan görüyoruz bunlRin refahını.ekonomik durumu bunlar gibi olmayanların haklı isyanı.bir de öncü devrimci Lenin geyiginden dolayı sokaklardKilerin yarışı var ki bunlar marxizm teorisinde takililar ve fırsat buldumu sokaktalR.flama bayrakları gösteriyor.

Sizin dünyadan haberiniz yok maalesef! Türkiye’de durumu çok iyi olan çok küçük bir azınlık; onlar da her yerde; sizin saydığınız mahallelerde zor geçinen zenginden daha çok. Avrupa’da da ağaçlarda para bitmiyor, iyi bir ekmek 200 lira, büyük şehirlerde iki buçuk oda evin kirası 60000 lira vs.

Bürokratik oligarşinin, avrasyacı kemalist kanadıyla, yeşilkemalizmde uzlaşan; Akp ,Mhp, Ulusalcılar bloğuyla sonuç ortada.Küreselcilerin etkisinde gördükleri İmamoglu gibi isimler tasfiye edildi.İmamoglu özellikle parasal işlerde M.Yavaş gibi daha dikkatli olmalı, açık vermemeliydi.

CHP daha kucaklayıcı olmalı gereksiz karşı cephe oluşturmalı. Yoksa yazık olacak ülkeye.

Muhalefetin elinde medya ve devlet gücü yok Yapabilecekleri tek şey boykot ve protesto..İktidarı çok rahatsız ettiği belli.

özgür özel cuma namazlarına bir başlasa, ki en akıllıca hamlesi olur, savcılar soruşturma açar.

Milleti Cuma namazı kılanlar ve kılmayanlar diye ikiye bölmesin o da (!)

Ne demek bu? Siz gerçekten sırf belli siyasi parti üyelerinin mi Cuma namazına gittiğine inanıyorsunuz? Ülkemizde AKP, MHP daha hiç yokken de hep Cuma namazı kılındığını bilmiyor musunuz? Ayrıca, kim Cuma namazı kılar, kim kılmaz kimseyi ilgilendirmez; zira namazı kabul edip etmeyecek olan Allah, herhangi bir partinin, topluluğun mensubu değil!

Sanırım halkın farklı kesimlerinin boykota tepkileri, boykot neden ve amaçlarını nasıl yorumladıkları ile ilgili. Eğer boykot sermayenin belli bir kesimine yönelik diye anlaşılırsa, haklısınız, sonuç kutuplaşma, CHP’ye güvensizlikte artış olabilir. Ama boykot halkın haber alma hakkını ihlal eden kurumlara tepki diye yorumlanırsa, birleştirici de olabilir. İkincisi mümkün, zira boykot sürekli değil, yalnızca toplumsal muhalefet eylemleriyle ilgili haberler verilmediği sürece ilan edilmişti.

Cumhuriyet Halk Partisi'nin ülke menfaatleri doğrultusunda yaptığı doğru ve isabetli politikalar millette karşılık buluyor,bunu gören AKP büyük bir telaş içinde...

Ben, birtakım markalara yönelik boykot fikri dahil, boykotun kesinlikle dogru bir karar oldugunu düsünüyorum. Birincisi boykotun ideolojik bir tarafi yok. Yani, yesil sermaye olarak adlandirilan firmalara yönelik bir boykot degil. Muhalefeti yok sayan, görmemezlikten gelen TV'lere ve onlarin sahiplerine yapilan boykot, son derece yerinde bir eylem. Kilicdaroglu bile 25,5 milyon oy almisken, muhalefete sansür uygulamak kabul edilemez.

Ülker bile boykot edildi. Anadolu grubu- Coca Cola vs, Garanti Bankası (sahibi yabancılar), diğer alakasız sahibi AKP'li diye boykot edilenler var. CHP aşkın solcuların arkasından gitmemeli. Demirören grubu anlaşılabilir belki, TGRT (İhlas grubu), Albayraklar (Yenişafak ), tabi başka Albayraklar da var nasıl ayıracaksınız vs bunlara eyvallah. Bence medya dışında boykot anlamlı değil, ayrıca boykotu parti dışında siviller yapmalı. Doğru bir iş kamplaşmaya evrildi. Kamplaşmada kaybeden CHP olur.

CHP yönetimi iktidar olduğunda ülkeyi zor duruma sokacak mesajlari muhalefet olduğunda markalari boykot ederek veriyor.Halk şöyle düşünür.Demek ki sana uymayan şirketleri yok edeceksin.akp de bunu iyi kullanır. Akp halkın isteklerinden kopmuş kendi yöneticilerinin usulsüzlükleri saklayarak iktidarda kalmayı istiyor.2028 de halk sandıkta cevap verecek.

Lenin ve Erbakan’ın ortak bir özelliği vardır. İkisinin de kravatsız bir tek resmini göremezsiniz.
Özgür Özel giyimine dikkat etmelidir.

“birtakım markalara yönelik boykot fikri için aynı şeyi söylemek zor.” Niye zor?? Sayın yazar konu ne tek başına İmamoğlu, ne hukuksuzluk, ne de ekonomidir. Konu ülkenin topyekün totaliter bir zemine dönüşme, milli iradeyi anlamsız hale getirme riskidir. Bazı ağızların güvenlik kurumlarının büyük bir kısmının 2016 sonrasında oluşturulduğunu dillendirmesi ortada!

Eğer bazı markaların sahipleri veya hissedarları Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik ve sosyal hukuk devletinden totaliter bir rejime yönelmesini doğrudan ya da dolaylı olarak finanse ediyorlarsa marka boykotu haktır. Anayasal haktır.

Nedense tarihler boyu muhafazakarlar hep güçlüden ezenden sömürenden yana ölmüş veya sessiz kalmışlar, araştırmaya değer herhalde

Ülkede ekonominin iyileşmesi için nasıl bir siyaset izleneceğini, insanları huzurla yaşayacağı bir ülke olmamız için neler yapılacağını anlatan bunun için insanları ikna gayretinde olan kimse yok, olan ülkemize, bize, hayatımıza oluyor.. Hayatımıza etkilerini büyüttükçe siyasilerin, hayatlarımızı getirdikleri nokta ile getirecekleri nokta arasında fark beklememizi de naçizane maalesef bir sanrı olarak düşünüyorum..

Bence iktidarın Chp'nin başına Kılıçdaroğlu'nu bir şekilde getirmesi (seçilmesi çok zor ama kayyum olur)
gerekir, böylece Chp yine meydanlardaki
muhalefetten halk ile buluşmayan mutfak muhalefetine geri döner ortam yatışıp İmamoğlu unutulur

12 eylül öncesi AP ve CHP koltuk uğruna halkı ve mahalleleri ikiye böldüler. Kimse sormadı silahların nereden geldiğini. Beklenen kıvılcımı CHP mv. Ahmet Altunun kardeşi Cemal Altun Gün Sazağı öldürerek yaktı. Başta Çorum ve Maraş olmak üzere birçok ilde sağcı ve solcular diye ikiye bölünen halk birbirini acımasızca katletti. DHKPC ci olduğu söylenen Cemal Altun ise bir sosyalist ülkeye değil Almanya ya kaçtı ve orada intihar etti diye ebediyen susturuldu.

Boykot dünyada Amazon' dan Nestle'ye yüzlerce marka için çeşitli saiklerle uygulanıyor.Bizdeki listeyi oluşturan gençlerdir,ÖÖ değil.Burada temel motivasyon " benim paramla bana despotluk yapan iktidarın finansörü ve maşası olamazsın" mantığıdır. Siz katılmayabilirsiniz,ama vatan hainliğiyle de suçlayamazsınız.

CHP’nin mevcut durumu çatışma üzerinden sürdürebilme şartlarının sadece boykot ve sokağa indirgenmesi, sonuç alınabilmesini de güçleştirecektir. Böyle bir durumda, CHP’nin iktidara alternatif olabilme ve TR'yi yönetme kapasitesi ile ilgili tartışmalar daha fazla gündeme gelecek ve olası CHP iktidarında TR'nin nereye evrileceği ile ilgili endişeler de artacaktır.Mevcut iktidara karşı alternatif oluşturmayan 100 yıllık partinin içine düştüğü çıkmaz bu...

Ben bile iyimser değilim. Boykot yerinde bir karar ama bunu iyi yönetmek lazım. Açılan site
(sonuncusu boykotyap.org)derli toplu ve nokta atışı var. Ama iktidar bunları sürekli kapatarak sosyal medyada alakasız listelerin dolaşmasını istiyor.

Aslinda iktidarin muhalefet partilerine tesekkur etmesi lazim. Milletin ofkesini yonetmeye gayret ediyorlar. Yoksa cok daha fena seyler olabilirdi.

Reisin danışmanları trolleri has adamları reis gitsin diye olmadık işler yapıyor saray bunun farkında değil.

Boykot sayesinde sokaga cikamayanlar da sokaga cikmis oldu. Umarim bu boykot neticesinde Imamoglu ve gencler hurriyetine kavusur. Ben bir emekli olarak 'devam' diyorum.

Benim bir lokma ekmegimden kesip zenginin cebine dolduran ekonomi batsin. Benim vergimi de affetsene!

Emekliyim hergün sıkıntı çekiyorum,
İktidarda artık hergün kaybetme korkusu yaşıyor,
İlk defa iktidarın bu kadar kaybetme korkusunu yaşaması beni neden endişelendirsin ki(!)
Sevmediğim firmaların kıvranması, sevmediğim gazetecilerin kıvrandığını görmek bana büyük keyif veriyor. Teşekkürler gençler...

Toplum olarak biz neyin farkındayız. Bizler hesap veren değil hesap soran olduğumuz da kazanacağız. Ebeden dededen kalma kurallar yerine maliyet/fayda rasyonel işleri yapmalıyız. Bu günden başlayarak yarın çok geç olacaktır.

Bir devlet bu çağda böyle mi yönetilir?. Gelişmiş ileri ülkeler bu şekilde birbirlerini yiyerek mi geliştiler?. Milletin karar vermesi gerekir, ya demokrasi ya da padişahlık, hedef belli olsun. Olsun ki zamanı ve imkanı ülke kalkınmasına, huzuruna harcayalım. Birbirimizi kin ve nefretle yemeyelim, çok yazık oluyor çok. İki bin yıldır huzur içinde devlet yönetmeyi öğrenemedik, kurduğumuz devletleri kendi ellerinizle yıktık önümüze bakmayarak, hasetle, kibirle bilimi çağı ıskalayarak yıktık!.

Boykotu millete(secmene) kendi kaderini belirleme gucunu farkettirmesi acisindan onemsiyorum. Cin siseden disari akiyor ve demokrasi icin umutlandiriyor.

Gandi: Sömürgeci İngilizlere karşı halkını uyandırdı. İngiliz mallarına kumaşlarına karşı büyük bir boykot uygulattı. Hatta hatta, kendi giyeceğini ipliğini eşi ile birlikte bir çıkrıkla üretti. Ağır vergiler Konula tuzu üretmek ihtiyacını karşılamak için 1930 yılından 400 kilometre denize yürüdü. Kendi tuzunu da üretti. Sonunda sömürgeciler boyun eğmek zorunda kaldı... CHP, sulandırmadan bu boykot ve hak ve adaleti halkın da büyük bir desteğiyle iktidara
geri adım attırabilir...

İmamoğlu operasyonunun maliyeti olan 27 milyar dolarla ne yapılabilirdi? -405 bin adet 100 m2’lik sosyal konut -13.500 tane 100 kişilik öğrenci yurdu -60 şehirde 1600 yataklı hastane -Emeklilere 35 bin TL’lik bayram ikramiyesi -86 milyon yurttaşa 12 bin lira ikramiye verilebilirdi

Hesabınız yanlış 27 milyar dolar buharlaşmıyor. bu tutarda doların satılmasının tamamı maliyet-zarar değil. Alım-satım arasındaki fark maliyet...

O para buharlaşıyor: Yüksek faizli borçla alındığı ve faizden daha fazla gelir getirecek üretim yatırımlarına dönüşmediği için; bir de üstüne üstlük cari açık varken kuru baskılamak, bu yolla ithalatı, tüketimi ve cari açığı daha da artırmak için kullanılacağı için; bitmedi, rezervin ancak daha da yüksek faizli borçla yerine konacağı için buhar oldu gitti... Bilemedin kılçığı kaldı...

TCMB Başkanı Karahan: Üç günde 27 milyar dolar satıldığını açıkladı
sözleşmelerde döviz kaldırıldı, ihracat bedellerinin tl’ye çevrilmesi şartı getirildi. döviz alımına vergi geldi. binlerce ithal ürüne ek vergi geldi. şimdi de döviz piyasasıyla oynayarak belli bir bantta sabit kurda tutmaya çalışıyorlar.madem ülkeye döviz gelmiyor, ülkeden çıkmaması için
Ne gibi önlemler alındı

27 milyar dolar satış ciddi bir rezerv kaybıdır ve anlamlıdır. Gelmekte olan devalüasyonun da habercisi.

Yapılan yanlışların abartılı bir şekilde telaffuzu hakikatın tam olarak anlaşılmasına engel oluyor. 25-30 milyar dolar buharlaştı demekle şu kadar doların satılmasının şöyle şöyle neticeleri var-böyle zararları var demek çok farklı. Alternatif maliyetlerini- çarpan etkisiyle neden olabilecek zararlarını anlatmakla sanki bu para direkt birilerinin cebine konmuş gibi dile getirmek-böyle anlaşılmasına neden olacak bir üslup yanlış. İnandırıcılığı kalmıyor.

AKP seçmeninin çok sevdiği milli savunma açısından bakarsak 25 tane hafif uçak/çıkarma gemisi veya 50 tane denizaltı veya 75 tane firkateyn veya 250 tane beşinci kuşak avcı uçağı veya 1.000 tane son model tank alabilirdik. Benzerlerini yerli ve milli imkanlarımızla kendimiz yapsak bu sayılar daha da artardı. İHA-SİHA'lar çok daha ucuz olduğundan onları saymıyorum bile.

“Toplumun genelini değil, ancak parti kamuoyunu etkileyebilecek bu dilin niçin tercih edildiği ise ayrı bir soru işareti.”
6Nisan’a kadar soru işareti diyemeyeceğimizi ancak 6Nisan’dan sonra bu dil ve yaklaşım tercihine soru işaretinin yanına bir de çift ünlem koymamız gerektiğini ve kemik kitlenin dışındakileri “patojen” gibi algılamayı terk edemezler ise, çok çok önemli, 75 yıl daha zor bulunacak bir tarihi bir fırsatı kaçırmak üzere olduklarını düşünüyor ve üzülüyorum..

Erdoğan ve çevresi neyin yanlış neyi doğru olduğunu biliyor ama uygulamıyor.
Burada hukuka adalete dair bir şey yazmanın bir anlamı yok.
İktidar hak hukuk aramıyor
Sadece iktidarda kalmak istiyor.
Seçmeninin de derdi iktidarın nimetlerinden yararlanmak.
tencere kapak hikayesi.
Olan Türkiye'ye ve geleceğimize oluyor.

Sevgili kardeşim. Onca tesbit edilmiş yolsuzluk dosyasını halının altına süpüren iktidar. Bak Melih Gökçek örneğinde iktidarın eski bakanları bile adamı hırsızlıkla suçluyor amma ne hikmetse onca dosyadan tek bir kere bile sorgulanmıyor. Keza eski istanbulu yönetenler için de belgeler teslim edilmiş, insan bunu nasıl görmez de silkelenmek üzere hedefe oturtulmuş muhalif belediyeler hakkında daha yargı aşaması tamamlanmadan suçlu ilan edebiliyorsunuz. iktidarın belediyeleri?

Milyonlar sokağa çıktı polise taş atan kaç kişi vardı içinde? Sana tavsiyem bir gün git kendin gözlemle insanları. Gösteri her vatandaşın anayasal hakkıdır. izin bile almasına gerek yoktur. Tepkin gerçekten hırsıza ise önce kendi hırsızından başla ki sana inanalım. Ne diyordu Ensarioğlu: yasama da, Yürütme de, Yargı da bizim, oğlan bizim, kız bizim neyi denetleyelim( yani hırsız bizdense denetlenemez) Sokağa çıkanın itirazı buna. Asıl hırsız iktidarın içinde.

Akıl yaşta değil baştadır! İktidardakiler sırf yaşlı değil, muhalefettekiler sırf genç değil. Vatandaşlık haklarına saygısı olmayan kimse - genç olsun, yaşlı olsun- ülkeyi yönetmemeli! Ayrıca, Allah ömür versin, siz de bir gün “moruk” olacaksınız; pişman olursunuz temel vatandaşlık hakkı seçme ve seçilme hakkını sırf gençlere layık gördüğünüze.