AK Parti’nin Atatürkçülüğü
Türk toplumunun çok büyük kısmı için Atatürk milli mücadelenin lideri ve cumhuriyetin kurucusu olarak saygı ve sevgi duyulan bir tarihî kişiliktir. Farklı politik ve ideolojik gerekçelere dayanan farklı görüşlerdeki (sosyalist, liberal, İslamcı, milliyetçi…) aydınların bu konudaki eleştirel bakışlarının pek bir toplumsal zemini yoktur.
Dindar/muhafazakâr kesimlerin genelinde Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki devlet düzenini laikleştirme politikalarına karşı duyulan hoşnutsuzluk sürüyor olsa da aslında “anti-Atatürk” damar sanıldığı kadar güçlü değildir. (Hatta çoğu zaman bu türden olumsuzlukları milli mücadelenin önderine konduramadığı için faturayı İnönü’ye kesmeyi tercih eder muhafazakâr kesim.) Bu damarın sonraki devirlerde nispeten güç kazanması ise özellikle şehirleşmenin ve eğitimin -yani modernleşmenin- artışına paralellik gösterir ki bu da Atatürkçülüğün paradokslarından biri sayılabilir. Çünkü Atatürkçüler veya genel olarak seküler/pozitivist aydınlar toplumsal modernleşmeyle birlikte muhafazakarlığın zayıflayacağını, inkılapçılık karşıtlığının gücünü kaybedeceğini düşünüyorlardı. Bunun tersi oldu. Bu çelişkinin izahı sosyolojik zeminde.
***
Bugün “Atatürkçülüğün kalesi” olan İzmir, Atatürk devrinde Ankara’ya karşı muhalefetin merkeziydi. Bunun sebebini dinî muhafazakarlıktan ziyade herhalde şehrin sosyoekonomik gelişmişlik seviyesiyle Ankara’daki politik düzenin uyuşmazlığında aramak daha doğru olmalı. Keza İzmir toplumu özelinde yıllar içinde gerçekleşen büyük dönüşümün de sebebi ancak sosyolojik çerçevede anlaşılabilir.
Bu noktada İzmir’in cumhuriyetin kuruluş yıllarında ekonominin en canlı olduğu vilayet olduğu unutulmamalı. İktisat Kongresinin bu şehirde toplanması da tesadüf değildir. Türkiye’nin bir diğer ekonomi istasyonu olan eski payitaht İstanbul başta olmak üzere Aydın, Balıkesir, Mersin, Trabzon, Samsun gibi sahil/liman şehirlerinde de muhalif damar hakimdi. Bunu daha net görebilmek için önce “izinli muhalefet” olarak yola çıkıp sonra rejime tehdit olarak algılanıp kapatılan Serbest Fırka’nın en fazla adı geçen sahil şehirlerinde etkili olduğunu hatırlamakta fayda var. (Bu partinin Türkiye’de en az ilgi gördüğü iki bölge ise İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgeleriydi.) Daha önce Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın ve daha sonra Demokrat Parti’nin yüksek oranda destek aldığı bölgeler de aşağı yukarı aynıdır.
***
Ege şehirlerinin geçirdiği büyük dönüşüm gibi bugünkü iktidar partisi de 17 yıl içinde büyük bir dönüşüm yaşadı. Belki de “haddini aşan zıddına dönüşür” hükmü gereğince Atatürk karşıtı muhalefetin başkentliğinden Atatürkçülüğün kalesi olmaya giden İzmir’in durumu AK Parti’nin durumuna benzemiyor değil. Çünkü AK Parti de kuruluş yıllarında Atatürk karşıtı olmakla itham ediliyordu, bugünse Atatürkçülük yapmakla suçlanıyor. Peki, bu nasıl oluyor? İktidar partisinin oportünist yaklaşımı mı, mevcut muhalefetin saptırması mı bu görüntüyü oluşturuyor?
Burada anahtar Atatürk’ün tarihî rolü ile “Atatürk adının” bugünkü siyasi ve sosyal çelişkiler içindeki rolünün ayrılığı meselesi. Atatürk artık bir kişi değil, toplumsal bir değer. Kimileri için olumlu, kimileri için olumsuz karşılıkları olan bir sembol. (Ama çoğunlukla olumlu.)
Geçmişte AK Parti’ye Atatürk üzerinden yöneltilen eleştiriler haksızdı. İktidarı yıpratmak için Atatürk ikonunu silah gibi kullananlar tarihî bir şahsiyeti kendi tutarsız politik görüşlerinin simgesine dönüştürerek Atatürk’e de haksızlık ediyorlardı. Atatürk’ü sopa yapıp hasımlarına onunla vurmak Atatürk’ün toplumun tamamına ait bir değer olduğu veya olması gerektiği iddiasıyla çelişen bir tutumdu ama “Atatürk’e sahip olmak” başkalarıyla paylaşmak istemeyecekleri anormal bir güç verdiği için bu çelişkiyi görmezden geldiler belki. Doğuştan “Atatürk’e sahip olanlar” sonradan Atatürk’e sahip çıkmaya kalkışanlara bunun için prim vermedi. Ne var ki tam da bu yüzden sonuç itibarıyla “Atatürklü muhalefet” işe yaramadı. Toplumun geniş kesimlerinden destek bulamadı. Cumhuriyet mitingleri, 27 Nisan bildirileri vs. ters tepti. Ardından Atatürk yeniden normalleşti, tarih kitaplarındaki veya insanların gönlündeki/zihnindeki yerine geri döndü.
Ama orada da çok fazla kalamayacaktı. AK Parti’nin son yıllarda yaşadığı malum savrulmalar ve kutuplaşmayı artırıcı eylemler ve söylemler neticesinde -biraz da siyasi muhalefetin yetersizliği yüzünden- “Atatürk bayrağı” yeniden siyasetin gönderine çekildi. Kimileri için tercih ettikleri hayat tarzının güvencesi, kimileri için ise milli birliğin simgesi olarak… 12 Eylül sonrasında Kenan Evren’in halkı Atatürk’ten soğutmasına benzer bir gelişmeydi yaşanan aslında. Ama bu sefer aksi yönde…
Özetle, son dönemde izlediği politikalarla önce “politik Atatürkçülüğü” yeniden toplumsal cazibeye kavuşturup muhalefetin şemsiyesine dönüştüren AK Parti şimdi kendi elleriyle hamurunu karıp şekerini katıp pişirerek sofraya getirdiği bu pastadan pay almak istiyor. İşte bunun için iktidar partisi “Atatürkçülük yapıyor” diye suçlanıyor!















TCK 216.
Yanıtla (0) (0)Ben avrupaki gerçek demokrasiye benzer bir demokrasiden yanayım kimseye kul köle olmayan elpençe kimsenin paçalarının dibinde takla atmayan, gerçek adam gibi adamların yanındayım dil din ırk ayrımı yapmayanlardan yanayım. Ey sen kimden yanasınlardanda midesi bulananlardanım Yönetenleri ilahştıranlarında karşısındayım.
Yanıtla (0) (0)kamalizm/atatürkçülük bu ülkede azınlıktır.. CHP'nin rey oranından belli bu durum.. lakin azgın azınlık olduğundan sesleri çok çıkar.. ayrıca 5816-Koruma kanunu korkusundan herkes yalandan kamalist-atatürkçü rolü oynar az çok.. oysa fetöizm, apoizm bitince peşine kamalizm güm diye çöp olacak..
Yanıtla (0) (0)12 Eylülü yaşayan birisi olarak düşündüklerimi anlatmak istiyorum.Kenan paşa o günlerde şöhretinin zirvesindeydi! Okullara,caddelere,meydanlara isimleri veriliyordu.Öldüğünde cenazesine aynı ilgi gösterildi mi?Merhum Akif'in dediği gibi "gelenin hatırı için geçmişe kalkıp sövemem"...
Yanıtla (0) (0)aslında biz bütün milli mücadele önderlerini de içine alacak şekilde (KURUCU ATALARIMIZ) Demeliyiz.Çünkü İNÖNÜ Defterler adlı anılarında (kazım karabekir olmasaydı,biz istiklal savaşını kazanamazdık) demektedir. Hhepsini hayırla yadetmeliyiz,tek kişiye bağlanmak,hep onun adını anmak tarikat tekke kültürüdür.Mürid nereye baksa onun adını hayalini görür. tıpkı atatürkçüler gibi... Yaşar N.Öztürkün dediği gibi;kuranı okumadan müslüman,nutuğu okumadan atatütürkçü geçinen çok...
Yanıtla (0) (0)@KARAR OKURUMehmet atay — "Kahtı rical" ne anlama geliyor? Efendin FETO gibi Türkçe'den tamamen ırak sözcük ve terimler kullanarak insanların kafasını karıştırıp, fitnelik yapma!
Yanıtla (0) (0)İbrahim Kiras başta olmak üzere tüm KARAR yazarlarını bu "ramazan gün" isimli gibi yorumcuların derin hezeyanlarına yer vererek ve böylece akl-ı selim okurların yorumlarını sözkonusu bu deli saçması hezeyanlar yığınağı altında kalmasına yol açtığı için şiddetle protesto ediyorum!...
Yanıtla (0) (0)12.58, Sıratan proje, bu milletin bu ayaklara karnı tok...
Yanıtla (0) (0)Zırvada tevil aranmaz Kahtı ricalde insan yerine konulabilirsin
Yanıtla (0) (0)Samet sen kimi temsil ediyorsun? Atatürkçülerle İslamcılar birbirini yesin, ülke batsın diyenlerden misin?
Yanıtla (0) (0)Akp mi atatürkçülük yapıyor güldürme bizi şimdi
Yanıtla (0) (0)Tarihi Tek Adam ideolojisiyle yorumla. Bu yorumu ana okulundan başlayarak tüm eğitim hayatı boyunca beyinlere zerket. Nutuk tek bilgi ve belge kaynağı olsun. İlk TBMM'ni, Milli Mücadelenin diğer kahramanlarını görmezden gel. O olmasaydı biz olmazdık, adımız Yorgi, Yorgo veya Despina olurdu, minarelerde ezan okunamazdı de. Biraz kitap karıştırıp ta o işler öyle değil eksik ve hatalı bilgi veriyorsunuz diyenleri 5816 No'lu yasayla tehdit et. Sonra da ülkeye neden demokrasi kültürü yerleşmiyor, mekteplerimiz neden soran sorgulayan genç yetiştiremiyor diye ağla, dövün.
Yanıtla (0) (0)Güzel bir yazı olmuş
Yanıtla (0) (0)Neden? Ataturk kimin tapulu mali?
Yanıtla (0) (0)Bu kafayla nereye toslarsın bilemem.
Yanıtla (0) (0)Sen kendine bak.
Yanıtla (0) (0)Burhan sana söylenecek laf yok. Görevini yapıyorsun ama. Ama bir de ne dediğini anlasak.
Yanıtla (0) (0)Dilim dilim dilimlenmis toplum katmanlarini neyle, nasil razi edipte oyunu/reyini alacaksiniz vatana millete hizmet edeceksiniz? BEKARA KARI BOSAMASI KOLAYDIR! SEN KAC GUN DEVLET YONETTIN? sahsi degil, alinma lutfen. Gerceklerden uzak, samimiyetsiz yorumlara bir sitemdir
Yanıtla (0) (0)Atatürk artık bir kişi değil, toplumsal bir değer. Kimileri için olumlu, kimileri için olumsuz karşılıkları olan bir sembol. (Ama çoğunlukla olumlu.). * Yazmışsınız. * Tahmin edeyim. %80 için olumlu çağrışım yapar Mustafa Kemal. Allah ondan razı olsun.
Yanıtla (0) (0)Tam tersi ikiside ülkeye zararlı ayak bağı olmaya devam ediyor ikisinden de kurtulmak gerekli, atatürkü yaptıkları ile bırakalım dinide devletin işlerinden hızla uzaklaştıralım uzaklaştıralımki demokratik bir anayasanın önüde açılsın. Atatürk ve din bir araya geldimi bu ilke 600 km hızla yerin dibine geçer ,ülke zaten milliyetçilik ırkçılık din tüccarından ata ve din istismarından dolu birde birleşmelerini düşünün.
Yanıtla (0) (0)(5)hikayeyi görünce duygularını bu benzer bir biçimde bana anlatan çocuğa baktım. ne diyeceğimi bilemedim. 'allah muhafaza' desem?. olmaz.. bu çocukla o 'çağdaş karıyı' yanyana getirmeyin. bende söylemesi!!.
Yanıtla (0) (0)(3)ellerinde cep telefonu sergilenen 'kadına şiddeti' feyzbuka (yada ne b.ka ise) yüklemek için çekim yapıyorlar; herkes gibi!. adam elinde bir mala dönüşmüş 'çağdaş karıyı' uzatıyor; 'kim var? ben varım!.' sonra türbanlı kızlara dönüyor; 'sizde s..n gidin burdan'!. polis geliyor ve adam sebebiyle değişen hikayenin yönü yeni mecraında akmaya başlıyor.. akşam haberlerde kıyamet, ertesi gün 'köşe yazarları' derin analizler; ayet hadisten delil getireni mi dersin, elinde hangi metrik sistem olduğu belli olmayan 'hukukmetresi' ile hukuka uygunluk dersi veren muhteremimi?
Yanıtla (0) (0)(2)sonra bir tekme ve ardından bir yumruk daha suratına, birde tekme ile karışık çelme; çağdaş karı yerde.. işte şimdi suratına sağlam bir tekme 'yerleştiriyor'; bu kadar surata oturan, uyumlu tekme görmemiştim.. adam bir yandan bağırıyor 'sizleri aklı selime davet etmiştim, asla insan olamayacaksınız'.. dağılmış suratından kan gelen 'çağdaş karı'yı saçından kavrıyor ve kolunu bükerek istediği biçimde evirip çevireceği bir nesne-mal haline getiriyor. az önce saldırıya uğrayan türbanlı kızlar, 'bir çırpıda' kendilerini 'konunun dışına' almışlar bile..
Yanıtla (0) (0)(1)'hikayenin' yönü değişseydi.. insan olmayan 'kadın' türbanlı genç kızlara saldırıyor.. yoldan geçen bir adam, öyle ağdalı bir müslümanlığı yok; namazlarını kaçırıyor, bir kot bir tişört geziyor, cumalarda foto vermeyi bilmiyor. içinde bir yerlerde sebepli-sebepsiz bir 'sızı' duruyor ve öylece yürüyor. bahsi geçen hadise tam önüne düşüyor; hikaye hep mi onu bulur arkadaş?. 'çağdaş karı'ya hamle yapıyor. önce suratına küçük bir yumruk; bu onun 'pozisyonundan' çıkmasını sağlar. saldırı konsantrasyonu dağılır.
Yanıtla (0) (0)Tabiki koskoca bir sektor olusmus. Dunyadaki sayili tarikatlardan biri olmus artik. Yunan tapinagi Anitkabir de bir turbe. Bu gercegi duyunca çildiran ruhsuz beyinsiz birer kurmali robot muritleri bile var
Yanıtla (0) (0)Turkiyede sag sol donemini yasamis biri olarak soyluyorum: Bir insana, kuruma yapilabilecek en buyuk hakaret onu ataturkculukle, erdogancilikla yani bir sahisci olmakla suclamaktir. Bu dupeduz putculuktur. Nasil ki bir put kendine tapanlara hic bir kar zarar veremezse ölü veya diri bir şahsa tapmak da size kâr zarar veremez. Hem kula kulluk olur mu" deyip hemde sahsi aptalligi veya çıkarı-iblisligi icin ölü diri birini istismar edenden daha asaglik yoktur.
Yanıtla (0) (0)M.Kemal evet siyasi ve askeri bir önder.Bu noktada kimse bir şey demiyor.Ama milyonlarca şehit gazi ve diğer önder komutanların hakkının yenmesini kimse kabul etmiyor. Bin yıllık bir millet geleneği; kültürel bir soykırıma dönüştürüldü.Acılarımızın çoğunun kökeni bu.Atatürkçülükten ciddi bir siyaset çıkmadı çıkmaz.Ama payanda ve koçbaşı gibi kullanılmasın.Millet ergen/ yetişgin konumunda tutulmamalı.Yarınlarımızın takozu olmamalı.
Yanıtla (0) (0)İslamcı da, Atatürkçü de bu toplumun bir gerçeğidir. Birbirlerini kabul etmek zorundadırlar. Ülkemizin geri kalmasının en önemli sebebi bu iki grubun birbirlerini yok etmeye çalışmasıdır. Ak Parti Cumhuriyet tarihimizde her ikisini de aynı kıymetle içinde barındırabilen yegane siyasi partidir. Bunun değerini bilmek lazım. Kıl, tüy aramamak lazım... Atatürkçüler Türkiye'nin tamamı seküler bir Batı ülkesi olmadığını, İslamcılar da artık tamamı İslama itibar eden bir toplum kalmadığını kabul etmek zorundadır. Kaba kuvvete baş vurmadan, bu iki görüşün propagandası yapılabilmelidir.
Yanıtla (0) (0)Şanlı tevhid sancağını Yeryüzü'nde ilk dalgalandıran Urfalı İbrahim (as), Anadolu Fatihi Türkstanlı Sultan Alparslan, Kudüs Fatihi Kürdistanlı Sultan Selahaddin, Konstantiniye Fatihi Sultan Mehmet, Uluhakan Sultan Abdulhamid, Şeyh Şamil ve anti-Anadolu gavur kırıntısı Balkan muhacir çakma Türk azınlık emperyalizmine başkaldıran 1924 Hilafet Ordusu komutanı Şehy Said, İskilipli Atıf Hoca, Bediüzzaman, Mehmet Akif, Mucahit Erbakan & İzzetbegoviç ile Yeniden Osmanlı Diriliş önderimiz Prof Davutoğlu'ndan başkasını tanımıyoruz her karışı şehid kanlarıyla sulanmış bu mübarek toprakların dahililinde.
Yanıtla (0) (0)Bence de durum öyle.
Yanıtla (0) (0)akp kuruluşunda dış dünyaya verdiği tavizlerden sonra gömleğini çıkarmış bambaşka bir gömlek giymiştir.ama oy veren kitle o giyilen gömleği çok uzun yıllar yeşil diye vasıflandırmaya kendini inandırma yolunu seçti.ama artık bu rengin yanlış bir tanımla olduğunu farkedince akp düşen oy oranları sebebiyle artık başka bir renkli gömlek giymesi gerektiğini düşünmeye başladı.çünkü artık yeşil gömlek tanımı yaparak oy verenler yanıldıklarını akp de bunları kandırmanın zorlaştığını gördü.şimdi artık yeni bir gömlek zamanı. .anlaşılan akp o gömleği buldu bile.
Yanıtla (0) (0)şimdide benzer bir durum var,bütün yanlışları akp genel başkanı değil çevresi yapıyor
Yanıtla (0) (0)Takkiye, ikiyuzluluk, sahte laikcilik, militarizm , hortumculuk tam gaz !!
Yanıtla (0) (0)İbrahim Bey, Bana kalırsa analizinizin eksikliği sosyal ve iktisadi zemini yeterince öne çıkarmamanız. Belirtiğiniz gibi İzmir'in muhalifliği nasıl sosyal ve iktisadi bir zeminden kaynaklanıyorsa, ülkenin genelindeki taraftarlık ve muhalifliğin temeli de buydu bana göre. Yani Atatürk dindar olsaydı dahi muhalifliğin zemini ortadan kaldırılmış olmadığından Atatürk karşıtlığı devam edecekti. Nüfusun yüzde 80'den fazlası köylü olan bir toplumda, tarıma getirilen ağır yükler (askerlik, vergiler, şehre aşırı bağımlılık) Atatürk'ün geleneğe, dine mesafeli tutumu, yanlış biçimde öne çıkarıldı.
Yanıtla (0) (0)Yüz yıla yakındır cumhuriyetle yönetiliyoruz.Belki eksikler ve yanlışlar olabilir ama yinede insanımız halinden memnundu.Gidişatın yanlış yol olduğunu anladığımızda iş işten geçmiş olacaktır.Allah sonumuzu hayırlı eylesin...
Yanıtla (0) (0)akp nin atatürkçülüğü takiyyeden ibaret.tıpkı islamcılığında olduğu gibi.saygılar.
Yanıtla (0) (0)80 yılda bir arpa boyu yol alamadık, 30 lu yılların ideolojilerin aşamadık yani..
Yanıtla (0) (0)Uzlasma kulturumuz cok zayıf degıl. YOK.Bundan dolayı koskoca bır ımparatorlugun hazın bır bıcımde dagılmasını sagladık. Hemde B planı olmadan. Sıyaseten kendımız gıbı dusunmeyenı haın ılan ettık. Cumhurıyet donemınde degısen bır sey yok. Yıne aynı tas aynı hamam devam. Ataturk. dın bunlar sıyaset malzemesı degıl. Bızım koltuk duskunu ucuz sıyasetcılerımız bu degerlerı sıyasette kullanıyor. Oysa bu degerler gunluk sıyaset ustu degerler. Guzel bır yazı sn yazara tesekur ederız.
Yanıtla (0) (0)AKP'nin yaptiklarina hala inanan, guvenen, samimi bulan var mi?
Yanıtla (0) (0)Akp nin yaptığı yanlışlar, Kur'an ve sahih sünnet merkezli İslam inancına hiçbir zaman uymamıştır. Birilerinin İslamcı yakıştırmaları konjöktürel olarak pragmatist bir yaklaşımla kullanıldı sadece. Akp atatürkçülüğe göz kırarak en iyisini yapıyor. Müslümanların sırtında bir kamburdu zaten. Yakıştığı yer atatürkçülüktü zaten. Hayırlı olsun.
Yanıtla (0) (0)Atatürk’ü gerçekten seven bir kesim var.Fakat büyük çoğunluğu kendi çıkar ve istikballeri için seviyor.
Yanıtla (0) (0)Atatürkçülüğe sahip çıkma düşüncesi, yazarın ve (iddia ettiği) Atatürkçülüğe sahip çıkmaya çalışan muhafazakarların takiyesi olabilir mi? Olabilemez mi? Bal gibi olur mu? Bu iddianın yapıştırıcısı olarak "sosyolojik zemin" kavramını kullanmak ne kadar doğru? Bu kavramı kullanırken sosyolojik açıdan hangi sosyolojik deneyler, hangi sosyolojik araştırmalar yapılarak hangi sayısal verilere ulaşılmış? Şayet ulaşılan bilgi verileri varsa yazar bunları niçin yayımlamamakta?
Yanıtla (0) (0)5816 yı kaldırın da herkes bi rahatlasın, ondan sonra ak kaşık mı kara kaşık mı tarihçiler konuşsun. var mısınız ? ama nerdeeee.
Yanıtla (0) (0)Şu ana kadar Akp nin kullanmadığı bir değer gösterebilir misiniz.Din,Kuran,Kurt kartı,Milliyetçilik...Adam zamanında geneleve gidip oy istemiş adam, düşünün.Kullanmadigi bi Atatürk kalmıştı......Kararin değerli okuyucularının yazdığı gibi yeterki güç,iktidar özellikle Para ellerinde olsun.bunlari kaybetmemek için memleket satarlar
Yanıtla (0) (0)Dostum serde ve gönülde samimiyet olmayınca her fırtınada bir kayaya çarpıyorlar gelecek daha büyük fırtınalarda kimbilir ne yaparlar
Yanıtla (0) (0)Maşallah bu sitedeki yazarların dillerinden düşmüyor ..artık şunu anlamalıyız akp nin artık Türkiye’ye faydası yok bizatihi zarar vermekte Türkiye’ye... bakınız yolsuzluk rüşvet rant kayırmacılık hukuksuzluk adaletsizlik ayrışma ayrıştırma ötekileştirme yoksulluk enflasyon......daha saymicam ...
Yanıtla (0) (0)akp iktidarda 1 gün daha kalmak için herşey olur. kemalist de olur, hdplide olur, mhplide olur...yeter ki para ve güç onlarda olsun...
Yanıtla (0) (0)Ak parti işine gelen her şeyi kullanmistir ve kullanır. Abd'ni, Avrupa Birliği'ni, dini, tarihi, cemaat ve tarikayları vb.aklınıza ne gelirse. ..Bunun için Atatürk ü kullanmak istemesi çok yadirganmamalı.
Yanıtla (0) (0)Ya Atturkun partisin sozde bugunku chp nin pkk nin partisi ole olan ittifaki? Ve bunu bu sekilde hic zorlanmadan kabul eden chp li milyonlar? o zaman Ataturkculuk ne oluyor onun tanimi bile anlasilmaz bir hal aliyor. chp hem ataturk u kullaniyor hem pkk yi kendi menfaati icin. secmen kitleside ayni kafada olunca sorunda yok
Yanıtla (0) (0)Devrime tapanlar, Kızılelmaya tapanlar, Davaya tapanlar, Davara tapanlar. İşte bütün mesele bu... Bu tapınakçılardan arınmadığımız müddetçe orta yolu bulamayız. Cahil tabanlarına Atatürk düşmanlığı öğretenler ile Atatürk üzerinden prim devşirenler aynı b.kun laciverdi olurlar.
Yanıtla (0) (0)İslamcılık, İslam satıcılığıdır diyenler, söz konusu Atatürkçülük olunca aynı şeyleri söylemezler... Atatürkçü için hiç kimse "Atatürk alınıp satılmaz, nedir bu cılık, culuk" demez. Atatürkçü deyince Atatürk'ü seven, ona sahip çıkan, düşüncelerini benimseyen insanlar olarak tarif edilir. İslam'ı seven ona sahip çıkan, İslam düşüncesini benimseyen kimseye İslamcı dendiğinde neden aşağılanır. Atatürkçülüğün de, İslamcılığın da bu toplumda bir karşılığı var. Karalama yaparak bu karşılık yok edilemez...
Yanıtla (0) (0)Toplumu götürmek istedikleri yer farklı olmakla birlikte, Atatürk'le Tayyip Erdoğan'nın yöntemi aynı görünüyor. Atatürk, "hangi sisteme benziyor" eleştirisine "biz bize benzeriz" demişti. Aynı eleştiriye Erdoğan ise "yerli ve milli" diyerek cevap vermiştir. Atatürk kuvvetler ayrılığını hiç istemedi, kuvvetler birliğini savundu. Tayyip Bey de "kuvvetler ayrılığı ayal bağı oluyor" dedi. Toplumu yönlendirdikleri yönler farklıdır, ama aynı yöntemleri benimsemiş görünüyorlar.
Yanıtla (0) (0)islamcı bir arkadaşım, "geçmişte islam alimleri, 'pire postundan seccade yapılırsa üzerinde namaz kılınır mı?' diye tartışmışlar" diye islamcıların boş işlerle uğraştıklarından şikayet etmişti. bu durum genetik galiba.
Yanıtla (0) (0)Aynı zamanda hem atatürkçü, hem hilafetçi, hem laik, hem cumhuriyetçi, hem cemaatçi, hem cemaat karşıtı olunmuyor. Ama birileri bunun olabilirliğini ispatlamaya çalışıyor sanki.
Yanıtla (0) (0)Reis hiç ilkeli, tutarlı bir politika yürütmedi. Yaptığı takiyye ve kıssa vadeli çıkarlara dayanan oyunlar. Dün siyah olan bugün beyaz ya da tam tersi. Dün düşman olan bugün dost veya tam tersi. Dolayısı ile halkın kafası karışmış ve bir güven yokluğu oluşmuş durumda.
Yanıtla (0) (0)AKP çıkarı olduğu sürece her kılığa girir.
Yanıtla (0) (0)(Hatta çoğu zaman bu türden olumsuzlukları milli mücadelenin önderine konduramadığı için faturayı İnönü’ye kesmeyi tercih eder muhafazakâr kesim.) Bana biraz zorlama bir yorum gibi geldi. Şahsen ben bu durumu Atatürkün kanunla korunuyor ve ona dokunanın yanıyor olmasından dolayı böyle bir koruma kalkanına sahip olmamasında görüyorum. Bir anlamda 'Kızım sana söylüyorum fakat gelinim sen anla' durumu gibi.
Yanıtla (0) (0)