Modada 'racon' kesiyorlar!
ABD’de yasaklanması gündemde olan TikTok, dünyadaki trendleri belirleme konusunda hız kesmiyor. Şimdi de (neyse ki henüz bizim buralarda pek karşımıza çıkmadı) ‘mafya eşi’ modasının fitilini ateşledi.
Durum şöyle; en temel versiyonda simsiyah bir kıyafetin üzerine gerçek ya da sahte bir manto giyiliyor, pardon omuza atılıyor! Mutlaka kaplan, leopar, zebra desenli bir giysi, kırmızı ojeli tırnaklar, koyu renk bir ruj, hacimli bir saç ve pencere camı kıvamında büyük güneş gözlüğü de eklendi mi tamamdır. Özellikle Z kuşağının takip ettiği bu akımda öyle büyük paralar harcamadan ‘mafya eşi vari’ bir görünüm elde edildiği için etrafta genç genç racon kesmeye hazır gençler görmek mümkün olabiliyor.
Bana asıl ilginç gelen öyle sosyal medya ortamlarında pek de aktif olmayan sinemanın efsanevi üçlemesi ‘Baba’ filminin yönetmeni Francis Ford Coppola’nın TikTok’tan çıkan bu trende katkıda bulunmaya tenezzül etmesi. Kendisi bir istisna yaptı ve Instagram’daki bir paylaşımında ‘mafya eşi’ trendini ‘Baba’ filminde kız kardeşi Talia Shire’ın canlandırdığı Connie Corleone’nin filmdeki stiliyle karşılaştırdı.
Mafya ilişkilerinin konu edildiği, pek çoğu hayli eski olan The Sopranos, Goodfellas, The Godfather gibi klasik mafya yapımlarından ilham alan bu trend, 2023’teki ‘sakin, sessiz, sade’ moda akımının tam tersi. Tiktok’taki yüzlerce videoda gençler bu gösterişli stillerini paylaşmak için yarışıyor.
Yakın bir zamanda kendi giyim markası Ultrafree’yi piyasaya çıkaran, Sopranos dizisinin yıldızı Drea de Matteo, bu trendin resmi olmayan yüzü olarak tanımlanıyor. Matteo’nun ‘mafya eşi’ trendi hakkında söyledikleri de ilginç “Bu akım statükoya bir karşı çıkış. Kendilerini kıyafetleriyle bu şekilde gösterenlerin ‘buradayım, beni fark et ve kurallara göre oynamayacağım’ dediğini hissediyorum.” Vay, vay, vay kimler neler giyiyor, neler!
Birkaç ay önce ‘sessiz lüks’ kavramını yazmıştım. Belki hatırlayanlar vardır. Onun çıkış noktası, son derece kaliteli ve pahalı ama asla markası görünmeyen kıyafetlerdi. Eee yani herkesin cüzdanına uymaz tabi böyle bir akım. Kocaman bir gözlük, leopar desenli bir giysinin bütçesi daha ulaşılabilir. İyi de bir moda akımının bu kadar hızlı değişmesi normal bir şey mi? Eskiden böyle miydi? Moda olan şeyler en azından bir yıl devam ederdi. Bir trendden bir diğerine ışık hızında geçebilen Z kuşağı her yeniliğe adını koymak için yarışıyor.
Trendler gelir gider bize de konuşması kalır, ne yapalım?
KIYMAYIN ‘TİKTOK’A...
ABD’de şu ara neredeyse yaklaşan başkanlık seçimlerini bile geride bırakan bir tartışma var; TikTok ülkede yasaklansın mı, yasaklanmasın mı?
Ülkedeki TikTok tartışmaları yıllardır devam ediyordu. Geçen hafta ABD Temsilciler Meclisi, ülkede 170 milyon kullanıcısı olan (globalde bir milyardan fazla) TikTok’un yasaklanmasını öngören tasarıyı onaylandı. 435 meclis üyesi oy kullandı, 65 ‘hayır’ oyuna karşı 352 ‘evet’ oyu çıktı. Tasarının onayı için 299 oy gerekiyordu. Ancak prosedür daha sona ermedi. Senato da yasa teklifinin kabul eder ve Başkan Biden da ‘tamam’ derse iş ciddileşecek. Biden birkaç hafta önce yasa kendisine gelirse imzalayacağını söylemişti. Biden da yasa tasarısını onaylarsa Çinli ByteDance şirketine TikTok’u satması için 165 gün süre verilecek. CIA, FBI ve Adalet Bakanlığı oylama öncesinde kapalı kapılar ardında Temsilciler Meclisi’ne bilgilendirme yaptı. ABD’lilerin kişisel bilgilerinin Çin hükümetinin eline geçmesinden duyulan endişe tüm bu çabanın temel konusu. ABD’nin bu baskısına karşı TikTok, en güçlü silahını, yani kullanıcılarını örgütledi. TikTik’ta popüler olan yüzlerce kişi Washington’da yasağı protesto etti. TikTok olası yasağı protesto eden videolarla dolu.
Şaka değil, ABD’li yetişkinlerin üçte biri TikTok kullanıcısı ve bu sayı artıyor. Pew Araştırma Şirketi’nin verilerine göre ABD’de 18-29 yaş aralığının yüzde 62’si, 30-49 yaşındakilerin yüzde 39’u, 65 yaş üzerinin yüzde 10’u söz konusu sosyal medya platformunu kullanıyor. En fazla büyüme de 30-49 yaş aralığında görülüyor.
SOSYAL MEDYA UYGULAMALARI NASIL VERİ TOPLUYOR?
Uygulamalar çeşitli nedenlerle veri topluyor. Bu veriler bazen platformu geliştirmek için kullanılıyor. Ancak biliyoruz ki çoğu operasyonlarını finanse etmek için verileri topluyor. Malum reklam verenler için bu veriler altın değerinde.
Peki amaç sadece bu mu? TikTok’un veri toplamada diğer benzerlerinden farklı bir ajandası mı var? Genellikle çok az kişinin okuduğu gizlilik politikası bu sorunun cevabını aramaya başlamak için iyi bir yer. İddialara göre TikTok’un şeffaflığı şaibeli.
TikTok’un gizlilik politikasında, bir hesap oluşturduğunuzda verdiğiniz bilgilerin (ad, kullanıcı adı, şifre, dil, e posta, telefon numarası, diğer sosyal medya uygulamalarındaki hesap bilgileriniz vs) dışında konum verilerini, tüm iletişim bilgilerini, gönderdiğiniz özel mesajların takibini de bile isteye veriyorsunuz. Her ne kadar şirket ABD’li kullanıcılardan GPS bilgisini toplamadığını iddia etse de durum biraz karışık. İnsanın aklına çoğu uygulamanın veri topladığı, TikTok’un günahının ne olduğu sorusu gelebilir. Neden bu endişe? Birincisi Çin hükümetinin TikTok’un ABD’deki 150 milyondan fazla kullanıcısının verilerine erişmesinden kaynaklanan sorun. Uygulamanın içerik göstermek için kullandığı algoritmalar da soru işareti yaratıyor. Algoritmanın bir popülasyonun belirli bir ‘şeye’ inanmasını sağlayacak şekilde manipülatif davranabileceği, Çin hükümetinin sosyal mühendislik yoluyla insanları etkileyebileceği konuşuluyor.
ABD’li yasa yapıcılar, veriler Çin hükümetinin eline geçerse bu verileri kendi yararlarına nasıl kullanabilecekleri konusunda endişeli. Bazı uzmanlar diyor ki şirket kar elde etmek için şirketlere bu verileri satabilir - bunu biliyoruz zaten. Asıl korku uzun vadeli oyun oynamayı bilen Çin hükümetinin bu verilerle ülkeye nasıl bir fayda sağladığını öğrenmenin yıllar alabilecek olması. Potansiyel tehditlerden bir diğerinin de Çin hükümetinin özellikle önemli bilgilere erişimi olan kişileri takip etmek için elindeki bilgileri kullanması olduğu söyleniyor. Çin’in ABD’nin devlet kurumlarını ve büyük şirketlerini hackleme konusunda masum olmayan bir geçmişi var.
ABD hükümeti TikTok’u yasaklayacağız diye bastırıyor, TikTok kullanıcıları ‘yedirtmeyiz’ diyor. Bakalım kim kazanır?
BİR CİSİM YAKLAŞIYOR...
OpenAI ve insansı robot girişimi Figure eşittir ‘Figure1.’ Sahip olduğu yetenekler ve neredeyse insan gibi konuşabilmesi nedeniyle sosyal medyada gündem olan Figure 1, OpenAI’nin dil modelleri sayesinde daha önce gördüğü pek çok nesneyi ve olayı anlatabiliyor. Gelecekte neler yapacağını planlıyor, hafızası da maşallah çok iyi.
Aslında yapılan, OpenAI’nin yapay zeka aşısının Figure 1’e yapılması şeklinde özetlenebilir. Tanıtım videosunda Figure 1’in bulaşıkları kaldırdığı, çöpleri topladığı, aç olduğunu söyleyen bir insana elma uzattığını görüyorsunuz. Videonun ilerleyen kısımlarında Figure 1, masanın üzerine atılan çöpleri temizliyor, rafları yerleştiriyor. Aman aman görseniz bir becerikli bir becerikli.
Konuşma yetenekleri şimdilik mükemmel değil, insandan gelen komut ile Figure 1’in yanıtı arasında hafif bir gecikme var. Ancak hayli etkileyici ve zaman zaman da esrarengiz. Bir yanıtında söylediği cümle basit olsa da yeteneğini göstermesi anlamında önemli: “Ben sana elmayı verdim çünkü o sırada sana verebileceğim tek yenilebilir öğeydi” bak, bak, bak...
Öyleydi, böyleydi derken geldiler iyi mi?